Süre                : 1 Saat 35 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Mart 2001 Perşembe, Yapım Yılı : 2001
Türü                : Komedi,Romantik
Ülke                : Hollanda
Yapımcı          :  BNN TV , Fu Works , Nijenhuis Produktie Costa!
Yönetmen       : Johan Nijenhuis (IMDB)
Senarist          : Wijo Koek (IMDB),Wijo Koek (IMDB),Johan Nijenhuis (IMDB)
Oyuncular      : Georgina Verbaan (IMDB), Daan Schuurmans (IMDB), Katja Schuurman (IMDB)(ekşi), Kurt Rogiers (IMDB), John Wijdenbosch (IMDB), Michiel Huisman (IMDB)(ekşi), Anniek Pheifer (IMDB), Peggy Jane de Schepper (IMDB), Nadja Hüpscher (IMDB), Wolter Muller (IMDB), Ian Bok (IMDB), Victor Löw (IMDB), Ann Ceurvels (IMDB), Joyce De Troch (IMDB), Nikki Safari (IMDB), William Miller (IMDB), Carme Elias (IMDB), Fleur van de Kieft (IMDB), Charly Luske (IMDB), Patty Brard (IMDB), Chantal van Rooijen (IMDB), Joris Kieviets (IMDB), Laurens Verbaan (IMDB), Tim Deynen (IMDB), Lianne Hultink (IMDB), Bart Spring in't Veld (IMDB), Hans van Beenen (IMDB)

Costa! ' Filminin Konusu :
Costa! is a movie starring Georgina Verbaan, Daan Schuurmans, and Katja Schuurman. The story about a wild week at the Spanish coast. Romance at the beach, competition on the dance floor. Salty water, sweet kisses...


  • "adolf hitler'e terorist diyebilmi$ bir sanal identity."
  • "gogus kafesini olu$turan kaburgalara verilen ad."
  • "dunyanin en guzel caffe latte'sini yapan kahveci tukkani.(o benim dunyam onunla nefes alaan ve onunla yok olagaan)"
  • "kesinlikle starbucks a 1000 takacak yer."
  • "zincir kahve dukkanlari icinde en guzel kahveyi sunandir costa. ozellikle lattesi denenmeli latte sevenlerce."
  • "dünyanın en iyi kahve dükkanıdır."




Facebook Yorumları
  • comment image

    "handmade by baristas not button pushers" sloganları ile nitelikli kahve camiasına gönderme yapan kahvehane zinciri. costa, "en iyisi biziz ulen!" iddiasında olmayan nadir zincir cafelerden olup, onun yerine göndermeye "we make it better" şeklinde devam etmektedir ve açıkçası kendi kategorilerinde gerçekten de diğerlerinden daha iyi yaptıkları şeyler vardır.

    türkiyede ilk şubelerini açalı uzun bir süre olmuş olmasına ve hatta ikinci şubelerini de açmış olmalarına rağmen, ben costa türkiyeyi ancak 20 gün evvel ziyaret edebilme fırsatını buldum. daha önce costa bulgaristan şubesi ile sınırlı olan costa deneyimini buradaki ile karşılaştırma şansına erişmem ve bunu yaparken her iki seferde de yanımda aynı kişinin olması elbette hoş bir tesadüf falan değildi, zira her şeyi önceden ayarlamıştım. gez göz arpacık diyip eşimle beraber costa nişantaşından içeri daldık. lan aynı bulgaristan! daha doğrusu costa bulgaristan. ama bir taraftan da atmosfer itibariyle sofyanın küçüğü olan nişantaşındayız ve baristalar bağrışıyor. ulan aynen bıraktığımız gibi!

    burda bir durup açıklamak lazım. burger king yada mcdonald's a gittiğinizde tezgah önünde bir yoğunluk olsun olmasın tezgah arkasında bir kaos vardır ve siz beklerken düşünürsünüz, nasıl oluyor da oluyor bu kadar karmaşaya siparişi yine de alabiliyoruz. ordan biri bağırır "sipariş veremeyeeen" aynı anda başka biri bağırır "whopper junior vıjı vıjııı" yandaki onu dürter "cola az buzlu dieeeet, bigmac nerde kaldııı" çalışanlar moonwalker yaparcasına bir sağa bir sola kayar, siz de içinizden ayakkabıların altında teker mi var yoksa yere yağ döküldü de silmeye zaman mı yok dersiniz. costa tezgah arkası da bunun kahve versiyonu. biri bağırıyor "2 lattüeee çeeaak" öbürü soluksuz karışıyor, "singleespressobirmuffinbiricelatteikicappuccino" başka biri karşılıyor, "hede hüdü fincanı nerdeaaa, makineye panini aaaat" fakat bu ekip de aynen bulgaristandaki ekip gibi sizi bir oraya bir buraya baktırıp neticede önünüze siparişi bir şekilde koymayı başarıyor. her iki dükkanda da aynı senaryoyu farklı dillerde izlemiş biri olarak costa'da bunun eğitiminin bu şekilde verildiğini düşünmedim desem yalan olur. yani tezgah arkasinda 5 kişi var, tezgah önü ister kalabalık olsun ister sakin olsun bu kaos ortamı değişmiyor. siparişi vermeye bir barista ile başlıyorsunuz, sipariş takibinde ikinciye, sipariş alımında üçüncüye, parayı öderken dördüncüye aktarılıyorsunuz ve bu dördüncü barista sizden aldığı kartı yada parayı beşinciye aktarıyor, (eğer yanınızda götürmek üzre ekstra bir şeyler aldıysanız) üçüncü de arkadan torbayı uzatıyor, o sırada ilk siparişi alan barista bunların arasına sevgi ve ilgi dolu bir bakışla kafasını sokup, "siparişiniz çıktı sogutmadan için" diyor. biz ilk seferden deneyimli olduğumuz için baristalarla beraber tezgah önü dansını yaparak durumu kazasız belasız atlatıp içeceklerimizi aldık. fakat siz sevgili gözlüklüler bizler kadar deneyimli olmayabilirsiniz ve sipariş sırasında başınıza türlü işler gelebilir diye asistanım merova ile kağıt üzerinde costa'dan temsili bir espresso ve cappuccino alacağız.

    hazır mıyız mero? 1-2-3! dal içeri --> http://img442.imageshack.us/img442/8499/costa.gif

    ilk karşılaşmayı geçip asıl mevzuya yani kahvelere dönelim. bu sefer ben de sevgili radmard'in kulaklarını çınlatarak bir espresso bir de ice latte söyledim. neden? çünkü burası kahvehane zinciri ve ben kahvelerini değerlendirmek istiyorum. asıl amacı kahve satmak olan bir işletmeyi değerlendirebilmek için mutlaka ana kahve çeşitlerinden en az birini, yani espresso, filtre kahve, french press ve menüde varsa türk kahvesini denemek lazım. bu arada bunu da buraya sıkıştırmak isterim, an itibari ile eldeki çoğu yanlış bilgilere dayalı yanlış inanışlar nedeni ile zincir cafede türk kahvesinin olmamasından doğal bir şey olamaz. zira birçok kişi hala ve hala türk kahvesi ağıııır ağır pişirilir, dibekte uzun uzun dövülürse, cezveyi de geçtim, kuma gömülmüş fincanda pişirilse daha da güzel olur gibi saçma şeylere inanmakta. özellikle bununla yani kahvehane zincirlerinin ne oldugu ve türk kahvesi/çay ilişkisi ile ilgili olarak (bkz: kahvehane zinciri/@kahvedelisi)

    neyse efenim, ice lattemizi ve espressomuzu aldık, tabi bu arada ben bir de cappuccino fincanı satın almak istedim ki, bulgaristandan almış olduğum costa espresso fincanı yalnız kalmasın. fincanın gelişi hesabın ödenmesi arasında benim espresso çıkınca bir ora bir bura diyip espressoyu tezgah önünde içtim, 1 yudumunu da eşime tatması için bırakarak oturmak üzre bahçe kısmına geçtik. biz espressonun da şaşırtıcı derecede daha evvel içtiğimiz costa espresso'ya benzediğinden bahsederken birden bir barista çıkıp sizi arıyordum buyrun fincanınız dedi paketi uzattı ve önüme bir espresso daha bırakıp "kasa önünde beklettik espressonuz soğumuştur lütfen buyrun" dedi. vay anam! hayatta bedava bir şeye hayır demem, hele ki bu bedava şeyin tadını zaten beğenmişsem. onu da "ya alırlarsa" diye acele lüpletip yine bir damla da eşime tattırdıktan sonra costanın neden starbucks kadar yayılmadığını, milletin hiç değilse 10 üzerinden 2 puanlık espresso içmek yerine 10 üstünden 6 puanlık espresso içme şansına ulaşabilecegini düşünüp, tartışıp, neticesinde "amaaan bize sanki biz mi kazanıyoz" gibi son derece türklere özgü bir sonuca vardık. yalnız ben burda eklemek isterim tıpkı krispy kreme'de oldugu gibi burda da şekersiz şurup yok. krispy kreme'de olmaması normal zira orası bir donut zinciri kahvehane zinciri değil ama costada olması lazım diye düşünüyorum.. yani ben düşünmüyorum aslında ama eşim çok çemkiriyor olan bana oluyor. bu nedenle mini şişeler alıp şekersiz şurup doldurdum artık yanımızda taşıyoruz. allahtan bu sefer çemkirmedi zira ice lattesini beğendi, süt ile kahve oranını çok iyi tutturmuşlarmış. bana ukalalık yapma dedim bir fırt aldım, haklıydı.

    netice, costa iyi. costa mükemmel değil ama kendi kategorisi olan kahvehane zinciri kategorisinde oldukça başarılı. her zaman olduğu gibi daha da iyi hale getirilebilir ama zaten bu haliyle dahi rakiplerine oranla çok daha iyi durumda. en azından tüyleriniz diken diken olmadan espresso ve espresso bazlı içecekler içebiliyorsunuz. o fincanı çok beğendim diyip satın alabiliyorsunuz. bunu da eklemek isterim, costa bulgaristandaki fincanları nereye yaptırıyorlardı bilemiyorum ama burdakileri bir türk firması olan porterra'ya yaptırmışlar. porterranın genel sorunu olan badana yapar gibi lök lök sırlama sorunu hariç ölçüler, kullanılan porselenin kalitesi vs çok çok başarılı olmuş. doğru kalınlıkta ve ebatlarda espresso ve cappuccino fincanları bulmakta güçlük çekenlere tavsiye ederim. 8 liradan başlıyor her bir boy büyüğünde fiyata 1 lira ekleniyor. yalnız asıl cappa fincanı olması gereken 150ml hacmindeki fincanlarını doppio fincanı olarak satıyor ve kullanıyorlar, buna bağlı olarak da cappa fincanı yerine latte, latte fincanı yerine kulplu çorba kasesi, kulplu çorba kasesi istediğinizde de kahveniz damcana ile geliyor ama bu costanın kendi iç meselesidir beni ilgilendirmez. yine de doğrusu için --> espresso fincanı 60ml ila 110ml (doppio da espresso fincanına alınır ayrı bir fincan yoktur çifte espresso için), cappuccino için 150 ila 180ml, latte için 180ml ila 240ml ölçüleri doğru ölçülerdir, bunların üzeri kahvehane zincirlerinin uydurup sonradan halkın da talebi ile birbirlerini kopyalamaları sonucu yaygınlaşmıştır. sonra halk sızlanıyor neden tüm gün tosuruyoruz diye. eh o kadar sütü içince ben de tosuruyorum... neticede hepimiz insanız, çoğumuz da laktoz duyarlılığına sahibiz.

    espresso --> 3.5tl
    ice latte --> 4.5 tl
    onların doppio fincanı sandığı cappuccino fincanı --> 9tl

    yine gider miyim? yolum düşerse evet.


    (kahvedelisi - 5 Kasım 2009 22:00)

  • comment image

    dunyanin en guzel caffe latte'sini yapan kahveci tukkani.

    (o benim dunyam onunla nefes alaan ve onunla yok olagaan)


    (eksi kedi - 18 Mayıs 2010 20:27)

  • comment image

    zincir kahve dukkanlari icinde en guzel kahveyi sunandir costa. ozellikle lattesi denenmeli latte sevenlerce.


    (rajas - 13 Şubat 2013 01:06)

  • comment image

    britanya'da yapilan en guzel islerdendir. sosyal kahve icicisi olan beni, her sabah icmezse olur hastaligina yakalatmis, sahane lattesi olan kahve dukkanlari zinciridir. ayrica turkiye'de non-fat dedigimiz light sutle yapilan kahve kavramini benim icin sonsuza kadar skinny olarak degistirmistir. sanki muffin'leri starbucks kadar iyi degildir ama her turlu o kahveyle gideri vardir.


    (memleketine kesin donus yapan zombi - 25 Şubat 2013 18:44)

  • comment image

    bir zamanlar istanbul'da da bulunduğunu yeni öğrendiğim kahve zinciri. o zamanlar starbucks'ta beyhude geçirmişim kahve keyiflerimi, bin pişmanım. yok mu bu firmayı türkiye piyasasına kazandıracak bir akıllı yatırımcı? en olmadı doğuş grubu, bir el atın abiler ablalar. starbucks hakimiyetinden kurtarın şu şehri


    (cizgisiz defter - 2 Ocak 2015 12:00)

  • comment image

    coca cola'ya 5.1 milyar dolara (3.9 milyar pound) satıldığı söyleniyor. gerçi bu kadar büyük paralar için tecrübem olmadığımdan bunu söylemem komik olabilir ama hiç o kadar para edeceğini tahmin etmezdim. kaldı ki costa şirketi de bu kadar büyük paraya satış yapmayı beklemediklerini ve teklifi duyunca hayret ettiklerini söylediğine göre demek gerçekten de izlenimimde haksız sayılmam. coca cola, kesenin ağzını açtığına göre büyük beklentiler içinde. kahve pazarının öncelikle amerika'daki sonra da dünyadaki kârına göz dikmiş durumda. sadece zincir mağaza olarak değil aynı zamanda soğuk sütlü kahve satışı pazarına da gireceği söyleniyor coca cola'nın. eğer öyle yaparlarsa market raflarında yakında görürüz. elbette türkiye'de neskafe'yi yakalaması zaman alır, hatta belki hiç olmaz. zincir mağazaya gelince önce amerika'ya yerleşir sonra muhtemelen türkiye'ye de girerler. fakat eğer ciddi bir konsept değişikliğine gitmezse bence starbucks'ı burda sallayamaz çünkü costa, hiçbir zaman starbucks gibi 'evinizin rahatlığı' konseptine sahip olmadı. türkiye'de insanları starbucks'a, nero'ya, gloria'ya en çok çeken şey bu. costa ise daha çok kısa aralarda oturup en fazla bir saat takılacağın bir yer gibi kullanılıyor ve ona göre tasarlanıyor. bizde ise oturmak başlı başına bir aktivitedir.

    https://www.bbc.co.uk/news/business-45365893


    (mahalist - 1 Eylül 2018 10:10)

Yorum Kaynak Link : costa