Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Ocak 2019 Salı, Yapım Yılı : 2019
Türü                : Döküman,Cinayet
Taglar             : Sübyancı,intihar,Kaçırma,kundakçılık,Dört kelime başlığı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Top Knot Films
Yönetmen       : Skye Borgman (IMDB)
Oyuncular      : Jan Broberg (IMDB), Mary Ann Broberg (IMDB), Bob Broberg (IMDB), Pete Welsh (IMDB), Karen Campbell (IMDB), Joe Berchtold (IMDB), Susan Broberg (IMDB), Cor Hoffman (IMDB), Caroline Pearson (IMDB), Diana Concannon (IMDB), Paula Fass (IMDB), Annette E. Belnap (IMDB), Danielle Holjeson (IMDB), James DuMont (IMDB), Sinclair DuMont (IMDB), Jon Jacobs (IMDB), Emily Kincaid (IMDB), Justin Morck (IMDB), Sara Caldart Olson (IMDB), Bella Onori (IMDB), Lila Onori (IMDB), Devin Ordoyne (IMDB), Lainee Rhodes (IMDB), Jill K. Turner (IMDB)

Abducted in Plain Sight (~ Stolen Innocence) ' Filminin Konusu :
Abducted in Plain Sight is a movie starring Jan Broberg, Mary Ann Broberg, and Bob Broberg. The twisting, turning, stranger-than-fiction true story of the Brobergs, a naive, church-going Idaho family that fell under the spell of a...


  • "izlediğim şeye inanamiyorum. yani her sarf edilen cümleden sonra koca bi hass*ktir çektim. inanılmaz bir olaylar zinciri."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bunca yıldır müge anlı hastasıyım, müge anlı'yı geçtim, ucubik belgesel buldum mu anında izlerim; ama ben hayatımda böyle saçma bir belgesel görmedim, duymadım, bilmedim, bilmek istemiyorum. belgeselde konu edinen olayları çocuğuma tekrar tekrar yaşattıracak kapasitede bir mal olsam, teessüf (evet) bile edemeden intihar ederdim. anne baba, intihar etmek şöyle dursun, bir de çocuklarına yaptıklarının belgeselini çektirmişler. intihar konusunda ciddiyim. ha, intihar mı edemedim? adımı soyadımı değiştirir, psikolojik tedavi görür, yaşadığım yeri terk ederdim. oysa aile, mallığını tüm dünyaya anlatmakta beis görmüyor. onlar adına utana utana magmaya ulaştım.

    belgeselin konusunu, kallavi küfürler eşliğinde anlatacağım. spoiler içerir.

    safsalak, üç çocuklu bir çift, 70'li yıllarda kiliseye giderkene, başka bir çocuklu çiftle tanışıp gel zaman git zaman aile dostları oluyorlar. yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor, kah eğlenip kah gülüp kah birbirlerinde kalıyorlar. çiftler, öyle yakınlar ki el ense göte parmak durumdalar desek az kalır. günün birinde, 'b', diğer ailenin 12 yaşındaki kızlarını alıp gezdirmek istiyor. çok yakınlar ya, 40 yaşındaki adamla, 12 yaşındaki kız çocuğu birlikte çiftliğe gidebilir çünkü.

    ha bakın, bizim de aile dostlarımız var, biz de onlarda kalırız, lakin belgeselde anlatılan aileler, yakınlığın ötesinde durumlar yaşıyor. ona rağmen, kızlarını, o sapıkoğlu sapık herifle yalnız bırakıyorlar. mesela, nedir öncesinde yaşananlar?

    şimdi, diyelim aile dostunuz var. hemcinsiniz, günün birinde yanınıza gelip "hacı abi, canım sıkılıo. hadi arabaya atlayıp gezelim, dağıtalim." diyor. e siz de dünden razısınız dağıtmaya, tamam diyorsunuz. arabayla uzak bir yere gittiğinizde, arkadaşınız "yaavv ne zamandır seks yapmıyorum, patlayacak gibiyim. içimde gayzer var. bi el atsana :d" diye afedersiniz sikini gösteriyor. "hemmmmen be abiiiim" deyu adamın sikine bakıp yalanmazsınız değil mi? lan noluyor sapık mısın lan sen dersiniz. anlattığım hikayede, diğer adam teklifi kabul edip hiçbir şey olmamış gibi sübyancıya mastürbasyon yapıyor. hani marjinal bizdik hayvanın çocukları? olm, yıllardır bu anı mı bekliyordun? adam bi de "ona osbir çektim:((((" deyu ağlıyor ajsjsjdjdkdklddf. ne bileyim, kız arkadaşım bana "bacım, makas?" dese, ağzına çarpardım. herhalde diğer adam, "arkadaş, arkadaşın 31cisidir" deyu düşündü. hayır diğer adam, arkadaş, arkadaşın 31cisi yahut makasçısı değildir. gerçekten teessüf ederim. elinizi çekiniz.

    oooo, o da ne? olaylar bitmiyor. bu sefer, çocuklu ailenin annesiyle, sübyancının gizli ilişkisi başlıyor. meğer, adam, kadına da göz koymuş. tüm bu anlattığım olaylar olurken, sübyancı adam "beni çocukken istismar ettiler. psikoloğum, travmamı atlatabilmem için, çocuğunuzla uyumam gerektiğini söyledi." deyip ailenin izniyle (!) 12 yaşındaki çocukla uyumaya başlıyor. lan siz geri zekalı mısınız? 40 yaşındaki adamı, 12 yaşındaki çocukla geceleri nasıl yalnız bırakabiliyorsunuz?

    oooo henüz bitmedi... başa dönelim. adam, çocuğu arabaya binip götürünce, aile hiçbir şeyden şüphelenmiyor demiştim. hatta, günler geçmesine rağmen polisi de aramıyorlar. adam, karavanında sakladığı kıza günlerce tecavüz ediyor, onu "uzaylılar, benimle ilişkiye girmezsen aileni öldürecekler" diye kandırıyor. yetmiyor, meksika'ya gidip nikah kıyıyor. yetti mi? hell no. fakin madır fakir biç no.

    aile, bu adamdan şikayetçi olmuyor...........
    neden? eğer şikayetçi olurlarsa, sübyancı adam, 31 olayını herkese anlatırmış. ulan sen gizli eşcinselsen, çocuğunun suçu ne puşt? kendini yakmamak için çocuğunu nasıl satarsın? bitti mi? bitmedi. sanofabiç bitmedi.

    aile, herifçiden şikayetçi olmadığı için adamı salıyorlar. o da gidip çoluğun çocuğun kol gezdiği bir parkı satın alıyor. "uzaylı" yalanıyla beyni yıkanmış çocuk, ailesine "ben 'b'nin yanına gitmek istiyorum!" diye ısrar edince, aile, kızlarına izin veriyor. kız, bizzat annesinin izniyle, sübyancı adamın yanına uçuyor.

    elbette hiçbir şey bitmedi. kalanını anlatacak sabrım yok. sizin ben beyin kıvrımlarınızı skeyim. evimdeki peluş ayı daha zekidir bunlardan.


    (nice tnetennba - 20 Ocak 2019 18:43)

  • comment image

    izlediklerime inanamıyorum. palu ailesi için söylediklerim bu aile için hafif kalıyor bile olabilir. izlemeye başladığımda konu hakkında hiçbir fikrim yoktu, daha doğrusu, 5-10 dakika izleyip uyumayı düşünüyordum; fakat o kadar sürükleyici (ve akıl almazdı) ki izlemeyi bırakamadım. bir kız çocuğu, evlatlarını korumaktan aciz bir anne baba, ve tüm aileyi tabiri caizse "elden geçiren" bir pedofili... uzaylılar, "the mission", çocuğunu kaçıran ve ona tecavüz eden adam ile daha önce birlikte olduğu ortaya çıkmasın diye şikayetini geri alan bir baba, çocuğunu kaçıran adama aşık olup aylarca birlikte olan bir anne! ailenin tüm üyeleri çok şükür hayatta ve bu filmi de birlikte, annenin konu üzerine 2003'te yazdığı kitabın ardından çekmişler. canlandırmalar & gerçek ses kayıtları ile oldukça iyi bir yapım. korkunç bir olaylar dizisi. ilginç bir suç belgeseli arayan herkese tavsiye edebilirim.


    (cherry darling - 21 Ocak 2019 13:54)

  • comment image

    ruh hastası, dinci -gerçi ikisi de aynı şey- palu ailesinin olayı henüz yeniyken, sanırım izleyen herkeste aynı izlemini bırakan belgesel. sanki palu ailesi gibi boka batmış bir aile ilişkisine şahit oluyorsunuz. gerçi buradaki aile, palu ailesinin iğrençlikte, sapkınlıkta ve vahşette ulaştıkları çıtaya her ne kadar ulaşamamış olsa da, gerçekten iğrenç bir hikayeye sahip. bazı yerlerde gerçekten ağzım açık kaldı, inanmakta zorlandım -ki, bu benim için çok zor bir şey. çünkü bu tür belgesellere içindeki kompleks psikolojiden dolayı aşırı meraklıyım. buna benzer belgeselleri izlerken o kadar garip, iğrenç ve vahşi şeyler gördüm ki, artık bir şeyin beni şaşırtması için çok ekstrem bir şey olması gerekiyor. bunları izlerken zevk almıyorum, yer yer midem bulanıyor ama seri katiller, diğer suçlular ve fbi'yla ilgili ne bulursam izliyorum. dünyaya bakışımı da bir hayli etkiledi. gözümün önünde daha kötü bir dünya izlenimi olsa da, en azından ne tür manyaklara karşı gardımı almam gerektiğini iyi öğrendim. fakat bu belgesel beni yepyeni bir iğrençlikle karşı karşıya bıraktı.

    bu belgeseli de netflix'te yeni eklenenlerde gördüm, neymiş bir bakayım dedim. kendimi git gide daha ilginç ve iğrenç bir hikayenin içinde buldum. tövbeler olsun. bu amerikalılar da durmadan başka ülkelerin insanlarına bok püsür atarlar ama en iğrenç mahlukatlar da bunların topraklarından çıkıyor. o küçümsedikleri arap toprakları da aynı bok çukurunun içinde, bunlar da. bunlar bir de tam aksi şekilde davranması gerektiğini öğreten tüm kaynaklara sahip olmalarına rağmen aynı boku yiyorlar. çölün ortasında eğitimsiz, aç, susuz, kadınsız, hayvan gibi yaşamamış olmalarına rağmen, o çöldeki hayvanlardan farkları yok. bana göre, bunun nedeni de aslında şu:

    çok uzun sene önce amerika'daki suç oranının ve bu suçların vahşiliğinin neden özellikle bu topraklarda olduğunu anlatan bir profesörü dinlemiştim. dediklerini hatırlayabildiğim kadarıyla aktarayım: "dünyada 8. bir kıta keşfedildiğini düşünün. oraya kimler gider: kanun kaçakları, mafya üyeleri, uyuşturucu kaçakçıları, insan kaçakçıları, maceraperestler, hayat kadınları vs. amerika keşfedildiğinde de aynı şey oldu. avrupa'nın bütün pisliği amerika'ya aktı. nerede, ne kadar düzgün bir yaşantısı olmayan manyak varsa gitti amerika'ya yerleşti. şu an, amerika'da yaşayanlar, hep bu kişilerin torunları." aslında suç oranının yüksekliğini, seri katillerin ana vatanı olmasını, sapkınlık, şiddet ve ruh hastalıklarının boyutunun neden bu denli büyük olduğunu yalnızca bu tespitle anlayabiliriz. çünkü gerçekten bu amerikalılar inanılmaz derecede şiddete, sapıklığa ve cinayete meyilli oluyorlar. büyüdükleri kültürden midir nedir, kanunları gayet de caydırıcı cezalar içerse de, bir türlü şeylerini pantolonlarının içinde tutamıyor ya da incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle cinayet işleyebiliyorlar. belgesele gelelim:

    --- spoiler ---

    bu belgeselde anne, anne değil; baba da baba değil. biyolojik olarak demiyorum, yaptıkları şeylerden ötürü diyorum. bunlar churchçü, orta sınıf bir amerikan ailesi. çocuklarını incildeki saçma hikayelerle büyütmenin ve kendilerinin de aynı hikayelere inanması sonucu hayatlarını sonsuza dek değiştiriyorlar. pedofil bir manyakla kilisede tanışıyorlar; ay aman pek iyi aile, aynı bizim gibi, bizim çocuklarımızla yaşıt çocukları var vs. bunlar yakınlığı artırıyorlar. herif de ailenin 12 yaşındaki en büyük kızına ayrı bir ilgi gösteriyor. bu geri zekalılar da zerre işgillenmiyor. "o zamanlar pedofilin ne olduğunu bile bilmezdik, sene 1972'ydi." diyorlar. lan geri zekalı, pedofili son 50 yılda mı icat oldu? hadi hiç duymadın diyelim elin herifiyle küçücük kız yalnız bırakılır mı? çocuğun yeri annesinin, babasının yanıdır. bu herif çocuğu tek başına gezdiriyor, "ben terapi alıyorum, küçük çocukların yanında olmam gerekiyor" deyip kızın yanında yatıyor vs. oha artık! bir anne baba bu kadar geri zekalı olamaz herhalde. resmen kendi elleriyle kızlarının istismara uğramasına yardım ediyorlar. sonra bir gün, bu herif kızı "atlara bindirmeye götüreceğim" diye gidiyor, bir daha da dönmüyor. aileyi meksika'dan arayıp, "biz evlendik, onunla evlenmem için gerekli şeyleri yapmazsanız çocuğunuzu bir daha göremezsiniz" diyor. meksika'da 12 yaşında evlenmek yasalmış o zamanlar. rezilliğe bak. işin içine 5. günden sonra dahil olan fbi devralıyor olayı, telefonları dinleyip bunu enseliyorlar meksika'da. herif de kızı "uzaylılar kaçırdı bizi. bir kadın ve bir erkek olarak çocuk yapmamız lazım. yoksa kardeşin kör olacak, baban ölecek, buharlaşacaksın, ben de öleceğim. kimseciklere söylemeyeceksin bunu." diye bir hikayeyle kandırıyor. kız da 16 yaşına gelene kadar bunu kimselere anlatmıyor.

    tüm bunlar olmadan önce de ailede neler döndüğünü öğreniyorsunuz. herif bu kızın annesini güya baştan çıkarmış, bir yerde azıcık oynaşmışlar. babasıyla da bir yere gitmiş, "karımla anlaşamıyorum, seks yapmam lazım" deyip, babasının kendisine elle mastürbasyon yapmasını sağlamış. lan?! ne manyak aile bunlar? sonra bunlar bu utançtan dolayı bu herifi kızlarını kaçırmakla suçlayamamışlar. tüm şikayetlerini geri çekmişler, millet delirmiş tabii. kız da bir şey söylemiyor. neyse, bu herif daha sonra başka bir yere taşınıyor. o sırada da kızın annesini yanına çağırıyor, karı da bunun yanına gidiyor. bunlar 8 ay ilişki yaşıyorlar, cinsellik de dahil. daha sonra adam buna boşanma davası açıyor tabii. aile tepetaklak oluyor. neyse, kadın daha sonra kocasına dönüyor, ben boşanmak istemiyorum, diyor. bu sırada herif kızı kaçırıp, california'da bir katolik kız okuluna yazdırıyor. hafta sonları da görmeye gidiyor onu. ilk kaçırma olayının sonucunda ona 45 gün hapis cezası verip, daha sonra bunu yatmaya başladığında iyi halden dolayı 11 günde salıveriyorlar. yine de fbi bu sefer izliyor onu. neyse, bu dangalak yine enseleniyor. kızla bu herifi bir daha görüştürtmüyorlar. olaylar, olaylar... üff, iğrençlik.

    en son, kız bunu 16 yaşında ailesine anlattığında olay aydınlanıyor. bu sapık herif kızı 200 kez cinsel olarak istismar etmiş. bunu söylediğim için üzgünüm: kızlığını bozmamış, 2,5 santim girermiş hep. bana göre tecavüzdür bu, çoğu kişi için de öyle olmalı. daha sonra kızın annesi bir kitap yazıyor ve bunu yayınlıyor. "her 10 kadından 4'ü küçükken cinsel istismara uğruyor, bu konuda bilinçlenelim de bilmem ne..." diye eyalet eyalet gezip bunu anlatıyor ve dinleyenleri "aydınlatıyorlar". ama kalkıp da "çocuklarınızı kaçıran sapıkların gidip altına yatmayın, kocanız da kızınızı kaçıran adama elle müdahale çekmesin ha." demiyorlar. rezilliğe bak ya. neyse, sonra bir daha dava açılıyor, bu herifin daha önce istismar ettiği, tecavüz ettiği kadınlar buna ulaşıyorlar vs. sonra herif 70'ine yaklaşmışken kalp haplarının hepsini içip intihar ediyor. bir daha hapis yatmadan geberip gidiyor.

    bu pislik herif büyürken ailesinden izole yaşamış. ailesinin evinin yanındaki ahırda kalıyormuş. o sırada evdeki hizmetçilerden biri bunu taciz etmiş. annesi de hastalanıp evden ayrıldığında, bu da küçük kız kardeşiyle ilgilenmiş. iddia ettiğine göre, kötü hissettiğinde bir kız çocuğuna bakması gerekiyormuşmuş. resmen domino etkisi. bir iğrenç olay, başkalarının hayatında gerçekleşecek başka bir iğrenç olayı doğuruyor. pislik herifler.

    bir de ailenin bir bahanesi var: yok efendim adam manipülasyon ustasıymışmış da, yetişkinleri bile bu kadar kolay kandırabiliyorsa, çocuklara neler yaparmış siz düşününmüşmüş de. siktir lan, salak. bu kadar mal olmasanız kim yer bu herifin dediklerini? her zaman söylerim: dinler, insanın mantık sisteminin virüsleri. insanları daha salak, daha mantıksız ve daha korumasız yapıyor. bu ailenin de bu kadar hristiyanlığa düşkün olmasının kesinlikle başına gelenler konusundaki etkisi çok büyük. bu tür insanları kolay kandırırsınız, sapkınlığa daha düşkün olurlar çünkü bunlar günahtır ve bu tür şeyleri daha çekici kılar. adamın işini kolaylaştıran tek şey ebeveynlerin ve haliyle çocukların aşırı salak ve saf olmasıdır, başka da bir şey değil.

    ---
    spoiler ---

    özet: siz siz olun, çocuğunuz olduğunda asla ve asla yabancılarla yakınlaşmasına izin vermeyin. mal olmayın. çocuğunuzu mantık, akıl ve dinden arınmış bir ahlak çerçevesinde yetiştirin. bu şartlar sağlandığında bu salak ailenin yaşadığını yaşamazsınız.


    (jaheira - 21 Ocak 2019 19:43)

  • comment image

    --- spoiler ---

    annenin, kizi, komsu tarafindan kacirildiktan sonra, kizini kaciran herifle, duygusal&fiziksel iliskiye girdigini acikladigi sahneyi, 3 kere falan seyrettik sanirim yanlis duyduk heralde cnm diyerek. yani kesin boyle bisey yanlis olmaliydi cunku. babanin araba hikayesine de inanmiyorum. aslinda neler, nasil oldu acaba? bence anlatmadiklari bir cok sey var gibime geliyor. tamam herif suclu ve sapik, e peki siz nesiniz pardon? ben boyle bisey gormedim, duymadim arkadas, pes. bi de anlatiyolar, para almislar ustune.

    ---
    spoiler ---


    (the spy in the attic - 22 Ocak 2019 22:22)

  • comment image

    film olsaydı mantık hatalarıyla dolu bir film olurdu ve izleyemezdiniz. gerçek oluşu sizi her 5 dakikada bir şok ediyor. daha ne kadar saçmalayabilirler diye düşündüğünüzde, hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak şekilde saçmalamayı başarıyorlar.


    (ayakkokanpeynirlidoritos - 23 Ocak 2019 15:12)

  • comment image

    izlerken mümkünse birşey içmeyin zira olayı bilmiyorsanız öyle bir an gelecek ki ağzınızdakini ekrana püskürtmek isteyeceksiniz. gerçekten afedersiniz sike sürecek akıl olmaması ne demekmiş bu belgeselle gördüm.


    (mommie dearest - 29 Ocak 2019 12:53)

  • comment image

    izlediğim şeye inanamiyorum. yani her sarf edilen cümleden sonra koca bi hass*ktir çektim. inanılmaz bir olaylar zinciri.


    (legiogemina - 1 Şubat 2019 01:54)

  • comment image

    --- spoiler ---

    ailenin yaptıklarına kızmaktan çok pedofil pisliğin istediğini elde etmek için yaptığı tüm oyunlara şaşırdım ben.

    gerek aile bireyleriyle birlikte olarak ileride jen'i elde etmek amacıyla çıkacağı yol için elinde koz biriktirmesi, jen'i kendi rızasıyla kendisine çekebilmek için uydurduğu uzaylı hikayesi ve detayları (en korkuncu bu. bence bir çocuk için tecavüze uğramaktan daha korkuncu kaçacak hiçbir yer olmadığını bilerek, mecbur kalarak, tecavüze kendi isteğiyle gitmesi ve yıllarca bunu saklaması), jen'i kaçmış gibi gösterip bir süre katolik okulunda yatılı tutması ve oradaki rahibelere söylediği yalanlar... daha bir sürü şey var. "bir insan sapık zihni uğruna, sadece birkaç saniyelik zevk için ne kadar ileri gidebilir?"i gördükçe çıldırdım.

    ancak belgeseldeki benim için en can alıcı bilgi, bir psikiyatrın "b" için koyduğu teşhis: adam üvey ailesi tarafından asla sevilmeyen, her zaman dışlanan ve evin dışında baraka gibi bir yerde yaşayan biriyken, ailesinin ona ilgi ve sevgi gösterdiği tek zaman dilimi kendisinden küçük olan (ve yanlış hatırlamıyorsam "b"nin aksine ailenin öz kızı olan) kız kardeşinin bakımını üstlendiği zamanlara denk gelmiş. bu yüzden tüm hayatı boyunca küçük bir kız çocuğuna ilgi gösterirse, onun ihtiyaçlarını karşılarsa kabul göreceğini, sevileceğini düşünmüş. eğer gerçekten böyleyse, bu hikayede asıl suçlu kim, sorguluyor insan. bu adam mı, yoksa bu adamın üvey ailesi mi?
    ---
    spoiler ---


    (slagathor - 11 Şubat 2019 21:40)

  • comment image

    netflixte izlediğim palu ailesi dramının amerikan versiyonu hali. bu ailenin, palu ailesi kadar manyakça işlere bulaşmamasının tek nedeni baş sapık robert berchtold'un zamanla aileye ve jan'e olan ilgisinin azalması. yoksa adam istese, beyin yoksunu bu aileye her türlü pisliği yaptırabilirdi, palu ailesini geçerlerdi.

    --- spoiler ---

    anne babadaki salaklık seviyesi o kadar üst seviye ki izlerken bir noktadan sonra "eehhh uydurma bunlar be! ne kötü senaryo" diyorsunuz. ama maalesef olaylar gerçek.

    ortada manipülasyon ustası bir pedofil var, robert berchtold. ailenin deyimiyle kısaca b. şimdi bu adam bir şekilde ailenin güvenini kazanıyor, bir sürü olay yaşanıyor, üzerinden yıllar geçiyor ve aile tüm olayları kamera karşısına geçip anlatıyor. bu tamam.

    bana anormal gelen şey anne ve babanın bu olayları anlatırken verdikleri tepkiler. kızların annesi, marry ann, b ile yaşadığı ilişkiyi anlatırken yüzünde hep bir gülümseme var. "bana kendimi güzel hissettiriyordu, kocamın bana söylemediği şeyleri duyuyordum, heyecanlanıyordum" diyor anlatırken, ve bunu söylerken yüzünde ne bir nefret ne bir tiksinme belirtisi var. içten içe bundan hala hoşlandığını hissediyorsunuz. hadi zamanında bir yanlış yaptın, adam seni kandırdı kanına girdi, kızına yaptıklarını da bilmiyordun, gönlün kaydı kocanı aldattın, e bari şimdi olaylar ortaya çıktıktan sonra bu kadar rahat olma be kadın!

    gelelim babaya, bob... onda da yine aynı tepkisiz ifadeler. tamam eşcinsel yönelimin varmış adam seni de kandırmış, buna birşey diyemem, o seninle eşin arasındaki bir konu ama adam kızını kaçırıp tecavüz etmiş artık bi sinirlen bi tepki ver dimi? yok! tüm yaşananları anlatırken yine bu adamın yüzünde de aynı eşindeki gibi böyle gizliden gizliye bir gülümseme, içten içe bir haz alma durumu var.

    belki ilaç kullanıyorlardır, belki bu rahatlıkları ondandır diye düşünmek istiyorum çünkü arada bir gözleri doluyor falan ama yeterli tepkiyi alamıyorsunuz. ben oturduğum yerde sinirlendim, kızdım, kafayı yedim. bir de bu insanlar olayları yaşamışlar, düşün.

    mesela b'nin abisi kamera karşısında gayet sinirliydi, mimiklerinden, konuşma şeklinden, seçtiği kelimelerden bile kardeşinin yaptığı şeyler karşısında tiksinti duyduğu belli oluyordu, adam bariz sinirliydi.

    olan zavallı jan'e olmuş. onun sakinliği ve b'ye karşı olan sinirden arınmış tavrı anlaşılabilir. bunun psikolojide birçok açıklaması vardır, en basiti stokholm sendromu dersiniz. ama ailenin geri kalanındaki tepkisiz tavrı anlamak mümkün değil.

    üstelik jan'in başına gelen her şeyden anne ve baba sorumlu. baba bob'un, b ile olan eşcinsel ilişkisi ortaya çıkmasın diye anlaşma imzalamaya razı oldular ve o adam mahkemede ceza almaktan kurtuldu. serbest kaldığı o yıllar boyunca kim bilir başka çocuklara daha neler yaptı. ki başta kendi kızlarına dokundu zararı.

    artık ben salaklıkları yüzünden diye inanmak istiyorum, yoksa anne babanın haince planlar yapıp "bizim kızı alsın ne yaparsa yapsın da bizimle olan ilişkisini ifşa etmesin" diye her olaya göz yumduklarını düşünmek istemiyorum. bir değil iki değil çünkü, kızı adamla tatile göndermeler, yatağında beraber uyumalarına izin vermeler...

    bir de dikkatimi çeken şu olay var, burada salak olduklarından daha da emin oldum; adam kızı ikinci kez kaçırıp bir yatılı kiliseye yazdırıyor ya, hani kız 1 aydır falan ortada yok. sonra kız jan, ailesini telefonla arıyor, fbı'ın aldığı ses kaydını dinliyorsunuz; telefonda yaklaşık 5-10 dk konuşuyorlar. işte diğer kız kardeşler anne baba falan hepsi konuşuyor. ağlaşıyorlar, seni özledik diyorlar falan ama içlerinden biri de çıkıp demiyor ki "nerdesin, gelip seni alalım" kafayı yedim! kızın evden kaçmış, fbi peşinde, yerini bulamıyorlar, kızın ilk defa telefonla aramış ve senin tek sorduğun şey eve ne zaman dönüyorsun... te allam, ya kız 13 yaşında ne demek ne zaman geri dönüyorsun, allem et kallem et çocuğun ağzından al lafı! yavrum nerdesin gelip alalım seni, bak seni çok özledik yerini söyle söz sen istemezsen gelmicez ama yerini bilelim kuzum falan de kandır çocuğu yerini öğren, yok!

    özetle, anne ve babanın belgesele taşınmayan kısmında b ile yaşadıkları çok daha kötü ve karmaşık bir ilişki olduğunu düşünüyorum; başta jan olmak üzere diğer çocuklara yazık olmuş. üzücü bir aile dramı

    ---
    spoiler ---

    edit:imla


    (figlia di dante - 3 Mart 2019 13:23)

  • comment image

    --- spoiler ---

    son bir haftada önce tek başıma, sonra eşimle birlikte iki kez izlediğim belgeseldi. çok cahilce, çok subjektif bir yorum yapacağım fakat belgeseli izlerken düşündüğümüz ilk şey, bazı insanların hayatlarındaki pürüzlerin, marazların, yanlışlıkların yüz ifadelerine, dış görünüşlerine yansıdığı oldu. "b." ile çocukların beraber göründüğü hiçbir fotoğrafta b., güvenilir bir insan, neredeyse ikinci baba figürü gibi durmuyordu, adamın yüz ifadesi buram buram "ben bir çocuk tacizcisiyim!" diye bağırıyordu ve bu çok açıktı, çok ilginç. jan'in babasının gençlik fotoğrafları da cinsel açıdan sorunları olan, bakın değişik cinsel yönelimi olan demiyorum, sorunları olan bir erkeğe baktığımızı hissettiriyordu. hani neredeyse cinsellikle ilgili hiçbir bilgisi olmayan, üç çocuğu tamamen körlemesine yapmış fakat cinsel zekası çok düşük, neyin doğru, neyin yanlış olduğunu algılayamayan biri gibi hissettiriyordu ki yaşıtı bir erkeğe mastürbasyon yapmayı "arkadaşına yardım etmek" gibi algılayan biri olduğunu da itiraf etmişti. broberg ailesinin komple ne kadar aşırı naif, manipülasyona ne kadar açık oldukları da eski fotoğraflarından da, hele de jan'in ikinci ortadan kayboluşunda ailesini aradığı telefon kaydındaki tepkilerinden ve ses tonlarından da belliydi. demek ki hayatta karşılaştığımız bazı insanlar benim bu cahil yorumuma göre ilk izlenimimizde ne alıyorsak o konuda haklı olduğumuz insanlarmış kim bilir, belki de içgüdülerimiz gerçekten kimden zarar geleceği ya da kimi etkimiz altına kolayca alabileceğimizi yüz hatlarından sezebiliyordur fakat bu kabiliyetimizi kaybetmişizdir.
    ---
    spoiler ---

    bir de, belgesel komple rahatsız edici ve sadece merak duygusuyla sonuna kadar izlenip ibret almaktansa broberg ailesine kızılan bir hikayeyi aktarmıyor, sadece sonunda jan broberg'in tüm yaşananlardan sonraki birkaç cümlesi yine de insana bir şeyler katıyor, insanlığımıza dair bize bir şeyler hatırlatıyor:

    "forgiveness is a tricky word. in my mind, not forgiving somebody only puts up the jail cell around you. i figured out that i can live with my tragedy in a way that the tragedy doesn’t run me anymore. it’s taken something to get here."


    (sweet leaf - 26 Mart 2019 12:15)

Yorum Kaynak Link : abducted in plain sight