yirmi altinci uluslararasi istanbul film festivali'nin bollywood filmi. kadroda amitabh bachchan, shahrukh khan, abhishek bachchan, rani mukherjee ve preity zinta var. atlas'ta 3,5 saatlik oynak film izlemeyi ozlemistik!

(tramell - 20 Mart 2007 00:18)

(bkz: asla elveda deme)

(hodigetria - 5 Nisan 2007 22:24)

bir dikkatsizlik sonucu ne kadar uzun bir film olduğundan habersiz gittiğim ve hafif bi buhran geçirerek ve de aslında vakit darlığı yüzünden ,10 dakika arada, kendimi sokaklara attığım filmdir.

--- spoiler ---
bollywood filmlerini tiye alan bu en hakiki postmodern bollywood filmi, herşeyden önce çook renkli . öyle ki bazen renkten yoruluyor insan. benim gibi hint müziği sevenler için özellikle de parti kısmı çook eğlenceli. "sexy sam sexy sexy sam" sarkısı da komik.amma ve lakin gereksiz derecede uzun bi filmdir.
o hülyalı bakışlar, aralara sepiştirilmiş aşk sevgi ve hayat mottoları, çoook uzun klipli şarkılarr baydı beni seyrederken ama "ne oldu acep ??"die filmin sonunu da merak etmiyor değilim
--- spoiler ---

bence hint filmleri, hele ki uzun olanları, sinema salonunda değil ev salonunda izlenmelidir efendim. yayıla yayla, arada çıkan şarkıları ninni yapıp uyuklayarak..
.

(hodigetria - 6 Nisan 2007 00:06)

festival izleyicisinin bi kısmının son yarım saatinde muhabbete daldığı, sonlarında alkışladığı bir film olmuştur. entellikten ölücez ya, filmden bayınca lak lak etmeyi hak olarak görüveriyoruz birden, yanındekiyle filmle dalga geçsen kaç yazar nasılsa sanat filmi değil. haa hiç olmadı 80ler modası takılarak kavuşma, buluşma sahnelerinde alkış tutarız... enteliz ya, bu da hani böööle yeşilçam filmlerinin yandan yemişi ya, layık her muameleye! misal siz şimdi bi sergiye gitseniz ve resimleri beğenmeseniz onlara domates falan da atarsınız diycem ama hayır onu yapmazsınız, sergi salonunda ışıklar açık, mazallah bi gören olur. alay ettiğiniz filmdeki karakterlerin cesaretinin birazı olsa sizde, dakikasına bakmadan kalkar giderdiniz filme, emeğe ve izleyenlere saygınızdan. ben de gaza gelip sizin yaptığınızı yapiim: hey siz konuşanlar! zaten film boyunca komik olmayan esprilere bile güldünüz. hıh! eee zor tabii kuul şekil yapıp sanat filmlerinde kazık gibi oturmak, birikmiştir haliyle.

(pyro clustic flow - 7 Nisan 2007 02:08)

super hiper ultra bollywood filmi. tam bir klasik olmasa bile gereken tum ogeleri icinde barindirip, tipki hindistanda adet oldugu gibi atlas seyircisine kendisini ictenlikle alkislatmis, uc bucuk saatlik eglence. amitabh bachchan kendi karizmasindan gram vermedigi zevzek simarik zengin cocugu tipli ogluyla beraber oynamis ama gelini aishwarya raiyi gozlerimizin aradigi bir gercek.

(arundati - 7 Nisan 2007 02:09)

kabhi khushi kabhie gham ekibinin elinden ciktigi hem kadroda, hem sarkilarda, hem danslarda hem de lokasyonlarda gorulebilen film. big b her zamanki gibi ubercool'du, oyuncularin geri kalani da - ozellikle erkek takimi - gayet basariliydi.

newyork'ta gecmesi ve hic bir noktada hindistan'a donusun lafinin bile edilmemesi ilginc bir noktaydi. tabii new york'taki cekimler yuzunden 15 milyon dolara cikmis butce, en pahali hint filmi su anda bu, onu da belirtelim.

atlas'taki gosterimde sonlara dogru seyirci biraz cividi, neden anlamadim gulup duranlar oldu, birsey demiyorum. ama alkis olayinin onde gidenlerinden oldugumu burada hemen ifsa edecegim. ben sarkilara eslik etmeye hazirdim aslinda, dersimi calismistim da. (bkz: mitwa)

ha bu arada, bir black beast vardi ne oldu ona?

(tramell - 7 Nisan 2007 09:44)

atlas'taki gösteriminde kopan alkışla ilk defa bir festival filminden neşe içinde çıkmama sebep olmuş film.
"ulan işte bu be" dedim. "yürrüü be, aşk, meşk, acı, ceza çekme, kavuşma.." tam türk filmi klişeleri ve sonunda alkış kopuyor.. özümüzde bu var işte..
şarkılar ve genel olarak film çok komikti... ama ilk defa bir festival filminde içtenlik gördüm. çıkışta "ahh azizim orta avrupa'daki kültürel yozlaşma ne kadar da futurist bir şekilde anlatılmıştı","ah evet yabancılaşmayı hissetmişsindir mutlaka?","burjuvaların suratına bir tokat gibi patlamıştır bu film","azizim bu yönetmenin bir de şu filmi vardır ki görüntüler şahanedir" tadındaki yorumların çiğliği ve aptalcalığı düşünüldüğünde gerçekten bunca aptalca bir filmin uyandırdığı samimiyet hissi mutluluk vericiydi.
özünde bu var işte insanın, alkış kopuyor.
bir de hintçe de de elveda, tarif, cevap ve çay'ın türkçedeki kelimelerle söylendiğini öğrenmiş olduk filmden. hala da şarkılarını mırıldanıyorum..

(pati - 9 Nisan 2007 15:22)

ayrica chan wook park'in da izledigi bir film olmustur bu. sira 9, no 4.

(tramell - 11 Nisan 2007 23:54)

goreli seneden fazla oldu, ancak donup sarkilarini dinledigimde hala icimi ciz ettiren bir film olmus. mitwa'ya ilaveten filmin adini tasiyan sarki ve tumhi dekho naa da pek hos. hizli sarkilar biraz civik, ama onlarin da zamani var.

filmin adini tasiyan sarkinin sozleri icin:

tum ko bhi hai khabar
mujhko bhi hai pata
ho raha hai judaa
dono ka raasta
dur jaake bhi mujhse tum meri yaadon main rehna
kabhi alvida na kehna
kabhi alvida na kehna

tum ko bhi hai khabar
mujhko bhi hai pata
ho raha hai judaa
dono ka raasta
dur jaake bhi mujhse tum meri yaadon main rehna
kabhi alvida na kehna
kabhi alvida na kehna

jitni thi khushiyaa
sab kho chuki hai
bas ek gham hai ki jaata nahi
samjha ke dekha behla ke dekha
dil hai ki chain isko aata nahi
aarzoo hai ki hai angarai
aag hai kab aankhon se behna
kabhi alvida na kehna
kabhi alvida na kehna

rut aa rahi hai rut jaa rahi hai
dard ka mausam badla nahi
rang yeh halka itna hai gehra
sadiyon main hoga halka nahi
halka nahi
kaun jaane kya hona hai
hum ko hai ab kya kya sehna

kabhi alvida na kehna
kabhi alvida na kehna

tum ko bhi hai khabar
mujhko bhi hai pata
ho raha hai judaa
dono ka raasta
dur jaake bhi mujhse tum meri yaadon main rehna
kabhi alvida na kehna
kabhi alvida na kehna

(tramell - 2 Temmuz 2008 02:15)

sinir krizi geçirme ile kahkahalarla gülme arasında 3 saatten uzun süre beni bocalatmış film. ayrıca yeni bi işkence yöntemi de keşfetmemi de sağladı ki o da: spoilersız bollywood filmi izlemek... cidden korkunç. üstümü başımı yırtasım geldi o derece. insan sonu mutlu mu olacak yoksa hüzünlü mü bilemeyince, iyice stres oluyor. son iki saatte gerim gerim gerildim, hatta sanırım son bir saatte tavan yaptı üzerimdeki baskı. ama şimdi düşünüyorum da, beni geren mutlu son ihtimali ile mutsuz son ihtimalinin aynı derecede kuvvetli olmasıydı. mutlu bitmeyecek diye korkmaktan sinirlerim laçka oldu.

neyse sonuçta -iyi veya kötü-, bitti kurtuldum. üzerimdeki negatif enerjiyi de anneme filmi 1,5 saat boyunca, aralıksız ve olayların kronolojik sırasına sadık kalarak anlatıp attım, pişman değilim.

(cilgin korsan ces - 31 Ekim 2013 17:13)

bence güzel film. farkı diğer hint filmlerindeki masumluk olmaması. başroller aslında kötü karakterler diyebiliriz. konusuyla ilgili ne desem bilemedim kim haklı kim haksız karıştı bende, başroller kötü dedim ama onların haklı olduğu da çok nokta vardı. benim yapmacık bulduğum şeyse aldatılan eşlerin ve rishi'nin babasının iyiliği ve genişliği, bu iyilik mi genişlik mi anlamadım açıkçası.. tamam rishi bir yerde koptu ama rhea gibi hırslı bir kadının çok daha büyük bir tepki vermesi gerekirdi. olan yine amitabh bachchan'a oldu. o sahneler çok duygusaldı bana göre.

ayrıca mitwa, kabhi alvida naa kehna ve where is the party tonight benim favori şarkılarım. rockn roll soniye'de karan johar'ın yine gereksiz kajol takıntısını gördük. tamam hoş kadın da neyini bu kadar abartıyorlar anlamadım.

(queen of the nile - 17 Mayıs 2014 01:44)