2013 sundance film festivali'nde u.s grand jury prize odulunu kazanmis film. 22 yasindaki oscar adli bir siyah amerikali'nin olumunu konu almaktadir.

maalesef (bkz: based on a true story)

(kendine hayri olmayan adam - 28 Ocak 2013 17:22)

(bkz: fruitvale)

(yetersiz veri - 20 Temmuz 2013 19:29)

12 filmekimi ( 28 eylül-6 ekim) kapsamında gösterilecektir.

(hamlaus - 21 Eylül 2013 19:22)

ekşi sinema yazısı için: http://eksisinema.com/…-zemin-adaletsizlige-musait/

(kitmir in selami var - 1 Ekim 2013 11:52)

(bkz: a.c.a.b.)

(ohuyom ben yea - 5 Ekim 2013 12:29)

bir ilk film için iyi. üstelik bu bütçeyle. fakat sinematografik olarak pek bir şey vaadetmiyor. yalnız bende mükemmel bir polis tokatlama isteği uyandırdı. yine.

(petersachs - 6 Ekim 2013 01:35)

biraz da bizim gündemimizle paralel olduğu için bence gidip görülmesi gereken filmlerden biri. belki süresi, anlatacağı olay için biraz uzun kalmış olabilir ancak o insanı da tanıtabilmek ancak böyle olurdu. polisin zulmüne maruz kalan bir insanı anlattığından ve bunu gayet dramatik bir şekilde perdeye yansıttığından insanları etkiledi, hatta bulunduğum salonda alkışlandı.

belki bazıları şu filmi izler de aynen ülkemizde de birçok kez örneği yaşanan bu olayın ailelere olan etkilerini görür.

(yakarca - 6 Ekim 2013 19:55)

gezi parkı olaylarında gördüğümüz polis şiddeti görüntüleri zihnimizde hala tazeyken izlenilmesi gereken bir film.

--- spoiler ---

yılbaşı eğlencesi dönüşü tren istasyonunda polis tarafından gereksiz yere vurularak öldürülen siyahi bir abd vatandaşının hikayaesini anlatan film, tren istasyonunda ki olayı telefonuyla çeken bir tanığın çektiği gerçek videoyla başlıyor.

oscar grant öldürülen kişini adı. işten kovulmuş, sevgilisini aldatmış, ot satıcısı, daha önce hapiste yatmış ve 22 yaşında. ayrıca bir kızı var. film boyunca karakterin bu pislikten gittikçe kurtulmaya başladığı, kızına,sevgilisine ve annesine karşı geçmişte ki tavırlarından özür dilercesine daha sevgi dolu bir iletişim yarattığını görüyoruz.

ot satıcılığını elindeki malları denize atarak bırakan, annesine doğum günü süprizleri hazırlayan, sevgilisine daha fazla yalan söylemeyip dürüst davranmaya başlayan ana karakterimizi sanki film sonunda izleyiciyi daha fazla etkilemek için bu kadar iyileşiyor göstermişler ki bunu da başarmışlar.

--- spoiler ---

bu filmin çıkışında salonda bulunan 50-60 kişinin suratında duvara toslamış bir ifade vardı ve diğer filmlerin aksine konuşabilen insan sayısı o kadar azdı ki film çıkışında sanki herkesin boğazı düğümlenmişti.

oscar grant'ı öldüren polis 1.derece cinayetten yargılanıyor ve bundan dolayı hüküm giyiyor ardından bilin bakalım noluyor? karar bozuluyor ve şok tabancası yerine yanlışlıkla gerçek tabanca çektiği sebebiyle 2 sene hapis cezası verilip 11 ay yattıktan sonra çıkıyor. bizde ki versiyonu ise tutuksuz yargılanır ve polislik mesleğini yapmaya devam eder (bkz: ahmet şahbaz)

(eleutheiros - 8 Ekim 2013 00:13)

film ilk yarısıyla çok büyük aksiyon bekleyenleri sinemadan çıkarabilecekken, bittiğinde yüzünüze tokat gibi çarpmış oluyor. bazı sahnelerde sıkıcı olmaktan kurtulamıyor, lakin bütüne bakınca uyum içinde olduğu ve etkileyici olduğu söylenebilir.
---spoiler---
benzincide köpeği görünce olacağı kavrayıp zaten kendimi kasmıştım. öyle kasılı kaldım sonrasında da. film genel olarak öfkelendirse de metro sahnesinde müzikle herkesin eğlendiği kısma bayıldığımı itiraf edeyim. suratımda bir sırıtmayla ritim tutuyordum kendime geldiğimde.
bir de film biterken aklınıza ethem sarısülük geliyor ve içinizden tüm dünya polislerine uygun mesajı gönderiyorsunuz.

(zube - 1 Kasım 2013 17:07)

istanbul'da sadece ataköy ve bayrampaşa'da vizyona girmiş film.

istanbul'un bu ölümcül trafiğinde "git gidebilirsen" dedirtmiş hatta "vizyona hiç girmeseymiş de olurmuş" diye hayıflandırmıştır.

(hamlaus - 7 Kasım 2013 13:24)