fragmanını izleyince"uzun zamandır şöyle güzel bir aşk filmi izlememiştim" dedirten,ingiliz gözünden bir aşk-komedi filmi.
(bkz: yersen)

(tyhjyys - 29 Ağustos 2012 10:21)

fragmanı ile kendini mahveden filimlerden bir tane daha. bu filmi izleyecekseniz fragmanını izlemeyin o zaman keyfi çıkar. konu fena değil. kısa işlenmiş. komik. ingiliz aksanını seviyorsanız gayet güzel. ha birde boş bir 86 dakikanız varsa tavsiye ederim.

(amonra - 2 Aralık 2012 02:09)

32. uluslararası istanbul film festivali programının antidepresan bölümünde yer alan bu filmin kısaca konusu şöyle;

"garip turistler, ingiltere'nin göller bölgesi'ni karavanlarıyla boydan boya geçen katil bir çiftin son derece komik ve kan revan tatillerini izliyor. tutkulu, sevgi dolu bir çift olan chris ve tina'nın tatili iyi başlar ama karavan komşuları rahatsızlık vermeye başlayınca cesetler havada uçuşur ve ilişkileri zorlu bir sınavdan geçer. kill list / ölüm listesi´yle dünya çapında beğeni toplayan ben wheatley´nin huzur dolu ingiltere manzaraları fonunda yol filmi türünü tepetaklak eden bu yeni filmi, kahkahayı kanla buluşturan leziz ve kapkara bir komedi."

filmin aldığı bazı ödüller ise böyle;

2012 ingiliz bağımsız film ödülleri: en iyi senaryo
2012 mar del plata en iyi senaryo
2012 sitges en iyi senaryo, en iyi kadın oyuncu (a. lowe)

bana sorarsanız; öyle çok antideprestiren bir film değil, huzursuz eden bir tarafı var çünkü. kahkahaları koyveremiyor ve tetikte beklemeye başlıyorsunuz tina ve chris'in hastalıklı yolculuklarına eşlik ederken. her şeye rağmen, şu notu da mutlaka düşmeli buraya;

bir tainted love şarkısı ile başlayıp, başka bir tainted love versiyonu ile biten bir film öyle çok da kötü olamaz. antisi ve depresanları bu iki şarkı arasında bir yerlerde kalmıştır elbette. veya en kötü ihtimalle; bizzat bu şarkıların üzerinde.

(dolls - 31 Mart 2013 23:35)

sakin, kafa yormayan bir film izleyeyim derken hiç araştırmadan dün gece itibariyle izlemiş bulunduğum filmdir. dolayısıyla cesetlerin havada uçuşmasını beklemiyordum. güzel ve keyifli bir film olmasına rağmen bir daha izleme isteği de uyandırmıyor.

(theme song - 4 Nisan 2013 23:33)

izlerken uzun zamandır böyle eğlenceli, direkt, lezzetli bir kara komedi izlememiştim dedirten film.

(bkz: mükemmel bir film)

(prodigio - 15 Nisan 2013 20:48)

bir sonraki sahnenin ne getireceğini bilemediğiniz film. sonlara doğru (bkz: sevgili tribi) nin çok farklı bir yorumuyla karşılaşacaksınız.

(esther - 21 Nisan 2013 09:42)

filmdeki eileen davies'i görünce "oha bu kesin martin freeman'ın annesidir" deyip araştırdığım ama bir sonuca varamadığım film. annesi olsa bu kadar benzeyebilir mi ki?

filme gelecek olursam farklı tarzda bir film, yani bir sonraki sahnelerde ne olacağını tam kestiremiyorsun.^* öyle olmasına rağmen sıkıldım izlerken.
büyük ihtimalle bir aya kadar adını sanını unutacağım kimseye de önermeyeceğim bir film olacak.

(ben ne bilim ben ne dedim - 1 Temmuz 2013 18:03)

--- spoiler ---

riskli ve cesur senaryo seçimleriyle yeni kuşak ingiliz yönetmenler arasında özel bir yer kazanan ben wheatley’in britanya’nın farklı ekonomik sınıftan katillerine kafa yoruşu sürüyor. down terrace ile doğaçlama gelişmiş aile boyu cinayet ve kill list ile girilen bir kiralık katilin kaygı ve tekinsizlik dolu fantezi evreninin ardından, sightseers yeniden olağanlaştırılmış ve uç nokta psikolojilerden arındırılmış cinayetlerin ironik bir estetikle sunuluşunu alışılmış bir öykü yapısına oturtuyor. tuhaf mesleklere ve alışılmış sevgililerin-yol arkadaşlarının aksine çekici olmayan özelliklere sahip chris ve tina, arkalarında kazara ölmüş bir köpeğin anısını ve hasta bir anneyi bırakarak karavanlı, şirin yol hikâyelerine adım atıyorlar; ancak şirin yol hikâyeleri, elbette, zavallı yaşamlarının bu birkaç günlük kaçamak dönemini her seferinde daha da sıradanlaştıracakları cinayetlerle bezeniyor. seriyi başlatan başarısız yazar chris cinayetlerini makul nedenlere dayandırırken, tina’nın böyle bir derdi yok; olağan hayat mücadelesindeki bir erkek üzerinden kendini var eden bir kadının yön değiştirme huyuna paralel şekilde, chris’e karşı büyüttüğü her öfkenin karşılığını sorumlu-sorumsuz bir bedenin telef edilmesinde buluyor. katil aşıkların birlikteliği, çoğu aşktan farksız olarak, bir mücadeleden ibaret; ve bu mücadelenin elbette, öykünün klişe kapanışını bu kılçığından uzaklaştıracak bir galibi var. poppy yerine-geçeni banjo’nun ve kızına yolladığı cevapsız aramalarla pasifliğini koruyan açılış karakterimiz annenin tina üzerindeki etkilerinin ardında kalan belirsizlik ise filmin söyleyebileceklerinden bir parçayı koparıp götürüyor.

--- spoiler ---

(el superagnostiko - 23 Ağustos 2013 09:57)

değişik bir kara komedi,yol filmi.bu türleri sevmeyenler için çekilmez bir film olabilir.benim görüşüm 10 üzerinden 6.5-7 lik bir film.bazı eleştirmenlerin 8,9 hatta 10 puan vermeleri garibime gitti biraz.bunun nedeni ingiliz yerel komedi unsurlarına aşina olmamam olabilir.mesela daily mail'le ilgili bir espri vardı.bunu anladım ama anlamadığım birçok espri,eleştiri de olabilir.farklı bir film izlemek istiyorsanız ve de zamanınız varsa izlenebilir.ayrıca ailecek izlenemeyecek sahneler de mevcut.

türkçealtyazı.com sayfasında şöyle bir yorum yapılmış:

toplumların merkezinden bir çekirge sürüsü gibi çevreye saldırmaya hazır turizm orduları var şimdi. turizmin iştahı her şeyi yutuyor. 'dünyayı görmek'le övünen turistlerin gördükleri şey biraz ticarileşmiş etnik renkler ve sahte yabanıllıklar. dünya artık endüstriyel toplumların hem çöplüğü hem de bir tür 'eğlence parkı!'. "theodor roszak"

sözcüğün bilinen anlamıyla bir yere yerleşmek artık imkansızdır. içinde büyüdüğümüz geleneksel meskenler tahammül edilemez bir hale gelmişlerdir: bunlardaki her bir konforun bedeli bilgiye ihanet etmek, her barınak izinin bedeli aile çıkarlarıyla küf kokulu anlaşmalara girmektir. bugün insanın evindeyken kendini evinde hissetmemesi bir ahlak sorunudur.. "minima moralia, adorno"

bu ahvelde vahye dayanan ahlaki merkezini, asli vatanı cennetle olan irtibatını kaybedip, yuvasız kalmış; aşkı ucuz pornografide, sevgiyi köpeklerinde, kutsal metinlerini "çayır boylarında dolaşmak" kitablarında, ruhaniyetini karavan parklarında, pagan şölenlerinde, mevcudiyetinin savunusunu ve açıklamasını cinayette bulan, batı bataklığına batmış insanlığın; cehennemin dibine giden yol hikayesi... bana biraz o yolun yolcularına duyuru niteliğinde geldi.

(dinozoffuneldiveni - 16 Eylül 2013 14:11)

(bkz: mint me)

(mula - 13 Aralık 2013 22:25)

eglenceli ve rahatsiz edici ingiliz kara mizahi.

--- spoiler ---

hicbirseyi dogru durust beceremeyen (ask, cinayet, arkadaslik, tatil, gezi, vs.) ve kisa suredir birlikte olan bir ciftin ilginc ve kanli karavan tatili. filmin baslarinda soguk kanli bir katil oldugu anlasilan chris'in kurbanlarini kendince bir sebebe baglayarak oldurdugunu anliyorsunuz. diger yandan masum gibi gorunen tina ise kendi tabirince kutusundan cikmis bir psikopat ve dikkatsiz cinayetleriyle chris’in planini bozan bir unsur. filmden cikan genel ders kimseyle gereksiz polemik yasama, kimsenin gereksiz dikkatini cekme, zira etrafinda gizli bir psikopat olabilir. kisaca eskilerimizin tabiriyle allah kotulerle karsilastirmasin.
--- spoiler ---

(cnnmtl - 2 Şubat 2014 18:34)

"murder is green" diyerek güldüren film.

(tutelm - 12 Temmuz 2014 17:36)

güldürmeyen aksine fazlasıyla sinir bozan bir film. yönetmenin iki filmini izledim ve tarzını severim ancak bu fillm olmamış bence.

(bela tarr - 16 Mayıs 2015 01:46)