Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Mart 1993 Cuma, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Aksiyon,Cinayet,Drama,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Cannon Films , Surge Productions Inc.
Yönetmen       : Albert Magnoli (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Richard Friedman (IMDB)
Oyuncular      : Jeff Speakman (IMDB)(ekşi), Christopher Neame (IMDB)(ekşi), Lewis Van Bergen (IMDB), Jennifer Gatti (IMDB), Bernie Casey (IMDB)(ekşi), Richard Coca (IMDB)(ekşi), Stephen Liska (IMDB), Grainger Hines (IMDB), Sal Landi (IMDB), Hank Stone (IMDB), Tom Magee (IMDB), Robert Dryer (IMDB), Mario Roberts (IMDB), Bob Liles (IMDB), Ramón Franco (IMDB), Adam Gifford (IMDB), Claudio Martínez (IMDB), Kamar de los Reyes (IMDB), Joey Naber (IMDB), Moe Bertran (IMDB), Richard Allen (IMDB), Jeremiah Birkett (IMDB), Ángel Vargas (IMDB), Theo Forsett (IMDB), Mushond Lee (IMDB), James 'J.T.' Moye (IMDB), Marco Rodríguez (IMDB), Ketty Lester (IMDB), Santos Morales (IMDB), Mark DiSalle (IMDB), Richard Grove (IMDB), Julianne Michelle (IMDB), Joycelyn Engle (IMDB), Ann Fairlie (IMDB), Blake Foster (IMDB), Ginger Marin (IMDB), Gregory Schmauss (IMDB)

Street Knight (~ Calles violentas) ' Filminin Konusu :
Street Knight is a movie starring Jeff Speakman, Christopher Neame, and Lewis Van Bergen. A former cop returns to challenge a plot to escalate gang violence in the streets of Los Angeles.


  • "eroin başlığı ve bu başlık içerisindeki entryler paraleldir."
  • "merhaba şövalyeler,büyüyün amk."
  • "telafuzu kınayt onlayn olup internet cafelerde bir neslin yok olup gitmesine sebep olmuş oyun."




Facebook Yorumları
  • comment image

    halâ yılbaşlarında, sağa sola koşturup, bize kafa atan kardanadamlar çıkıyor mu merak ettiğim oyun. ulan ne günlerdi be.

    ama şöyle de bi gerçek var; bu oyunu ilkokulda, ortaokulda aldığı 3 kuruş harçlığını okulda aç kalıp internet cafeye yatırarak oynamış, 1 saatlik süresinin yarım saatini oyuna girebilmek için harcamış, civcivi patlasın diye party party dolaşıp yan gelip yatmış, +8 item basıcam diye tüm malvarlığını bir kalemde silip atmış şekilde ergenliği geçirenler, şu gün ordan oraya elinde tablet koşan götü boklu ergenleri havada karada domaltır arkadaş.

    günümüzdeki bu tarz oyunların çoğunu yeğenlerimde, komşunun çocuklarında gördüm de, yok abi yok, bu oyunun ilk başlarda boku çıkartılmadan önceki halinin tadı hiçbir oyunda yok. şimdiki nesil hep biraz eksik kalacak diye düşünüyorum bu yüzden.

    anlatılmaz yaşanır ulan bu oyun! bi insanın giriş müziğini duyunca bütün knight online hayatı gözünün önünden film şeridi gibi geçer mi? ağlatacak mısınız ulan beni?


    (nlrms - 4 Şubat 2014 03:22)

  • comment image

    yıl 2005 aylardan şubat-mart civarı. dışarıda tam bir kış güneşi var. yeni aldığım zoom x5 modemimi hatta takıyorum ama internet bağlanmıyor. o güne kadar 56k görmüş adam ne anlar adsl'den diyip arkadaşımı arıyorum. evime geliyor, çeşitli ayarları yapıyor, bağlanmış diyor senin internet canını yediğim güzel kardeşim benim. bir kaç site muhabbet falan derken bi oyun indiriyor. o zaman net 256k ama kota mota yok. bak diyor bu oyunda bilmem ne klasında bize adam lazım kas. bakıyorum solucan öldürmeler falan sarmıyor tabi ki, bilgisayarım da cillop kapatıyorum o gider gitmez. işte o arkadaşımı ben bu yıl kalp krizine kaybediyorum. bu bile benim için bir yara olmasına yeter bu oyunun. keşke burada noktayı koysam ama hikayem burada bitmiyor. bu oyun hakkında yazabileceğim sayfalarca şey var ki...

    1 ay kadar suratına bakmadığım bu oyunu nedense hiç silmek aklıma gelmemiş. o zamanlar messenger bile hala windows messenger modunda. gecenin birinde sıkılınca lan şuna bir bakayım diyorum ve adeta hayatımı sikecek o adımı atmış oluyorum. o kestiğim solucanlar, yeşil kekurilere oradan bulcan'lara dönüşüyor. o kadar kahpe bir oyun ki bu 1 ayda geldiğim 35 leveli görünce 70 ne lan diyorum. zaten yolun yarısındayım.

    o gece sabaha yakın ingilizce muhabbetler falan çok güzel gelmeye başlıyor, adeta bağımlılık yapıyor işte. quest falan hak getire. ne para ne experience vermekteler. arada sırada maradon denen yere inferno atan mageler geliyor, tek vuruşta senin 2 dakikada öldüreceğin her şeyi öldürüyor. kıskanıyorsun haliyle. ulan diyorum mage asasını bende kullanayım o zaman. bak bak akla bak. bunu diyen adamın yaşı 20. ama hayatında bu tarz bir oyunu ilk defa oynuyor. yükleniyorum magic powera. sonra ok hoşuma gidiyor yükleniyorum dexteritye. strenght hariç ne varsa dağıtmışım statları. tabi vurduğum ölmüyor.

    sonra okuldan pek muhabbetim olmayan bir çocukla konuşurken bana ultima'dan bahsediyor. ben ona bundan bahsediyorum. artık nasıl anlattıysam çocuk akşamına maradon'da. beraber kasıyoruz. bu arada bana oyunu yükleyen arkadaşımla konuşuyorum, çoktan bırakmış oyunu. ama o sırada liseden üniversiteden bir sürü alakasız, kıraathane kültüründen arkadaşım bu oyuna başlıyor ve xigenon'da beni buluyor. ben 35 level hepsinin kralı modundayım. bir tanesi tp kapısından farklı bir yere gittim oğlum burada çayır çimen kuşlar var diyor. çok güzel lan savaş falan yok diyor. gelmeyeceğim ben oraya geri diyor. zannediyorsam o zamanki adı breth olan yere tıklıyorum. tp kapısından uzaklaşmadan korkudan hemen geri dönüyorum.

    tp demek benim paramın aşacağı şeyler o zaman breth'te goblinlere yürüyerek gider oluyorum. gören bi arkadaş oğlum sen çok zengin olacaksın bu oyunda diye aklınca dalga geçiyor. üniversitede bahsettiğim çocuk hariç diğer gelenlerden 2'si dışında herkes level kasmanın yoruculuğunda boğuluyor ve oyunu bırakıyorlar. o 2 kişiyi hiç görmüyorum bu arada ben üni'den arkadaşla muhabbeti arttırıp köpek, dinazor, sülük ne kadar enteresan yaratık varsa kesmeye çalışıyorum. tabi statlarım saçma sapan olduğundan genelde yatıyor benim warrior. arkadaş mage olarak arkada takıldığından pek yattığı yok. neredeyse levellerimiz eşitleniyor.

    bu böyle bir ay civarı devam ederken oyunun kara cahili bizi goblinde provake party'e hayrına alıyorlar. çocuklar 45-50 lvl civarında ve türkler. o sıralarda türk furyası iyiden iyiye baş göstermeye başlıyor zaten. internet cafelerde bu oyun standart hale geliyor. daha raptor o bildiğiniz raptor değil. eski halini az kişi bilir. halberd denilen spear'e benzemekte, hatta aynısı. o sıralar meşhur gm clanı olan the_end clanı var. bizzat gm'im lideri olduğu. el morad'lar o kadar güçlü ki bunu yapma ihtiyacı vardı. nation transfer falan hak getire o zamanlar. gördüğüm her elemanında peygamber görmüş gibi olduğum bir clan düşünün adeta. akabinde çatlak sesler yükseliyor server'dan gm clanı bozmak zorunda kalıyor. denge sağlamak için tioc karus'a geçiriliyor. pandora clan'ı halen aktif, elt ise el morad.

    neyse o party'de provake skill'iyle tanışıyorum. o provake'li warrior'la epey bir muhabbeti ilerletiyorum. diyor sen ne verdin skill stat. diyorum berserk güzeldi ona verdim, ileride asa takıcam mp verdim. adam diyor sen ne yaptın. git restat reskill yap. ulan o ne bilmiyorum ki. sonradan öğrensem de onu yapacak para yok. 1 aya yakın daha böyle geçiyor provake skilline kadar. o 15 yaşındaki çocuk bana oyunun bütün detaylarını anlatıyor. hatta sultans clan'ından bile bahsediyor, duwolf benim idolüm diyor. üniversiteden arkadaşla yavaş yavaş yolları ayırıp artık bu çocukla takılmaya başlıyorum. işte yavaş yavaş pro olma öyküm o noktadan sonra başlıyor...

    bir şekilde parayı bulup restat reskillden kurtulduktan sonra başlıyorum kasmaya... bir gün internet kafede pes oynarken baktım ki çocuğun biri bi haritada geziyor. ulan bilmiyorum. her yeri arşınlayan ben nasıl bilmem. merak edip soruyorum çocuk eslant burası diyor. yavaş yavaş eslant'a adımımızı atıyoruz. ilk girişimde tabi ki keşif turu yapıyorum. golem slot'unda gidip talos'un altına oturmuşum. tek vuruşta pert oluyorum. bir hafta içinde x2'deki harpy slotlarını keşfediyorum. hep bir party sürekli provake yapmakta. party'nin alayı aynı clan'dan. clan'ın adı tkt, liderin adı türk intikam tugayı. bütün gün orada lvl kasmaktalar. bir warriorluk boş yere bir şekilde gecenin 3'ünde giriyorum. buffer healer eşliğinde topluyorum harpyleri. exp tad vermekte. lvl coşuyor. bir şekilde yancı olup clan'a dahil oluyorum. o sırada o 15'lik çocuk abi sen nereye ben oraya diyor. bakın bu çocuğun lvl'i benden daha yüksek, daha iyi oyuncu diyip aldırıyorum clan'a. sabah o akşam ben slot'un anasını ağlatıyoruz. lvl 55. artık öyle pro olmuşum ki bu işte ne buff ne heal ne swiftsiz bir party varken yapar mısın diyorlar ayıpsın diyorum. o gece gamecam'im olsa taktir alınacak bir toplama ile raven, fallen angel ne varsa hepsini toplayıp 1 heal bile kaybetmeden magelerin önüne çakıyorum. gamecam olsa ko efsane videoları arasına girecek bir performans.... bir gün seyahate gitmem gerekiyor. bu clan'a aldırdığım 15'lik çocuğa diyorum ki son 1 gece bırak 1 lvl alayım gitmeden sonra bir hafta senin yok diyor. işte o benim için bir dönüm noktası. 55 lvl'de bırakıp gidiyorum char'ı bir hafta. geldiğimde bu çocuk 59 %80. bakıyorum kasmak artık sıkıcı, para yok. ulan ne vardı bir kaç saat bıraksaydın be çocuk.

    geldikten sonra bu çocuğa diyorum ki oğlum bak sen master olacaksın paran var mı? yok. benim de yok. gel char'ları birleştirelim. seni master yapalım kasalım kral ol sonra beni düzeceğiz. hack olur, olur, olmaz derken kabul ediyor. alıyorum çocuğun charını zar zor master item'larını topladıktan sonra başlıyoruz beraber kasmaya. bir aya 62. tkt clanı içeriden çatırdıyor. o zamanların full shell'li +8 tote ve grahamlı warrior'u olan anijad clan'a dahil oluyor. sizin boss kovalamanız lazım diyor. türk intikam tugay'ı adını sonradan öğrendiğim metin evet eksiklerimiz var (sanki şirket işletiyo lafa bak aq) diyerek cevap verirken bir kavga gürültü. clan paramparça. o sırada ben de duwolf'e castle siege'den yazıyorum. what's your lvl, 62 but i dont have np, its an old habit diyor canını yediğim. gel alayım seni. hemen çıkıyorum tkt'den hop tiocfaidh ar la.. ilk 3 clan arasında kol şakır şakır parlıyor. kale savaşlarına dahil oluyorum. duwolf'un verdiği haftalık harçlık var clan üyelerine o zaman 1milyon coin. onları biriktirerek 15 milyon değerinde raptor alıyorum ve korkudan en fazla +4 yapabiliyorum. o kale savaşında toni'nin kardeşi doni (veya donny diye yazılıyordu) 1250 hp'yi tek atınca ayaklarım yerden kesiliyor sanki.

    bu arada sonradan öğreniyorum ki duwolf oyunun grafikeri. evet o dandik görüntülerin yaratıcısı. girdiğimde 68 olan duwolf 2 hafta sonra gm tarafından uydurma 2 quest ile 70 oluyor. tabi ki quest'in bütün item'larını biz üyeler topluyoruz. bu arada duwolf'ün neden bu kadar kollandığını da öğrenme lüksüne sahip oluyorum. meğerse oyunun grafikeri irlandalı sean adındaki bu abiymiş.

    bu sırada üniden arkadaşım oyunu tamamiyle bırakırken diğer iki arkadaşım kasmaya ufak ufak devam etmekteler. ben tioc peleriniyle elit ko elemanları arasında yerimi almış gibiyim. ama ingilizce bilmeyen 15'lik çocuk bir çok olayı bok ediyor clan konusunda. çocuk sürekli duwolf'un bize item vermemesinden şikayetçi. sanki babasının oğluyuz adamın. o sıra oyun değişiyor. artık raptor moden halini alıyor. breth lufferson oluyor falan.

    bir gece bir warrior'la daha tanışıyorum eslant'ta, li_mu. işte oyunun bir dönüm noktası daha orada geliyor benim için. adana'dan olan bu arkadaşla daha ilk geceden epey samimi muhabbetteyiz. 61'den 62'ye kasıyor o da. ama item dolu. sokup sokup çıkartıyor item'ları. bir hafta sonra bana tote impact +8 verdi. botlar hariç shell set verdi. sürekli para veriyor. abyss kalesinde +9 kolye arayan beni cs warrior'u yapana kadar çalıştı. ben de onun şifresini alıp 62'ye kasmaya başladım.

    bundan sonra aldık yürüdük zaten ben 15'lik çocuğa verdiğim sözü tutup onun karakteri kral yaptım. sonra dedim sıra bende. pek yanaşmadı tabi. dedi buradan devam edelim. öyle de oldu. her gün bir char soyduk. neler neler düşüyor. roc+3'ler wp+2'ler o zaman için 3300 hp buffsız, karakter tanrı gibi geziyorum. soyduğumuz char'ların inn hostess'te 8. sayfası ayrı bir tat veriyor. gold barlar neler neler. üzerine pot içip kutluyoruz, ama bunları çocukla değil li_mu ile yapıyoruz. limu bana sürekli bir item veriyor, senin ticaretin iyidir al, sat diye. adeta kahyasıyım adamın. ama layıkıyla yerine getiriyorum.

    bir tek shell setten botum eksik onun için de mod cafe diye bir yere gidiyorum. kasadaki şişman kel abiye fiyat soruyorum. sonradan muhabbet muhabbeti açıyor, meğerse sultans denilen gm'i duwolf'ü bile hackleyen adamların alayı bu kafeden çıkmaymış. neyse shell bot için o kel abi kafe sahibine danışıyor, kafe sahibi değil sanki holding sahibi adam sürekli bireleri ile toplantıda, konu hep knight. tam bir iş adamı. yalan olmasın 150 dolar mı ne demişti. oha deyip çekip gidiyorum. 2 gün sonra shell bot'u da oyundan buluyorum. yalnız chitin shell set'i çizen nasıl bir psikoloji ile çizmiş. o kadar oyun oynadım, o kadar karizma bir armor çizimi dünyada görmedim.

    neyse artık görüntüde kral akıyorum cz benden sorulur. böyle bir ay geçiyor geçmiyor bir gün bir arkadaştan telefonla uyanıyorum. oğlum soyuldum mu dedi bir şey dedi, itemler yok falan. sövdüm adama sen salaksan, ben ne yapayım der gibi. bir girdim ben daha çıplağım. ama çırılçıplak. lan ne oldu şimdi. demeye kalmadan dupe wipe ile server inliyor. işte go tekrar 1000'lere düşüyor bir tek li_mu'nun verdiği shell gövde +7 hariç her şeyim silinmiş. hatta bırak her şeyi kendi bastığım glass belt bile silinmiş. lan ben pazardan aldığım item'ların duplicate olup olmadığını nasıl bileyim diye gm'lere yazıyorum. bizi ilgilendirmez diyorlar. premium falan hak getire, işe yaramıyor işte bu durumda. meğerse li_mu da dupermış. ansızın banlanıyor ve kaybolup gidiyor. hatta soyduğumuz char'lar, her şey bütün server dupe item doluymuş. tamamiyle düzdüğüm karakteri kaybetmemle işte ko benim için o gün bitiyor.

    bir kaç gün sonra li_mu ile msn'den konuşuyoruz. banlandığını söylüyor. meğerse bazı geceler server'a aynı id iki kere giriş yapabiliyormuş. işte dupe buradan oluyormuş. sen neden banlandın deyince, üzerinde +5 wp varmış. ulan server'daki bütün droplarını toplasan +5 yapamıyorsun demiş gm buna ve banlamış. öğreniyorum acı gerçekleri ama artık geç. bıraktım oyunu. 15'lik çocuk abi niye girmiyorsun diyor, oynayasım yok çocuk diyorum. neyse bunlar karakteri tioc'dan çıkarıp clan kurmuşlar. +7 raptor bulmuşlar, chitin set bulmuşlar falan. sonra çocuk abi char'ı satacağım diyor, sat diyorum ne yapayım. o kadar emeğin var diyor sen de bir şeyler söyle. karakter senin istersen sat ben bir şey istemiyorum diyorum. artık kafamda tamamiyle bitirmişim ko'yu. çocuk sonradan karakteri satmamış ama başkalarıyla oynamaya başlamış falan öğreniyorum. karakter 63 lvl öyle devam ediyorlar. 63 yapan yine bendim gerçi bırakmadan önce.

    2 ay kadar geçiyor o taaa ilk başta başlayan 2 arkadaşımla yanyana geliyoruz. 60 yeni olmuşlar. bir kaç item'ları biriktirmişler. birinin elinin altında mod cafe'den bir adamın şifresi de var, item dolu diyor. en iyi char seninkiydi, gel geri dön. hepimiz birleştirelim herkese yol veririz o char'dan beraber kasarız. eski günlere döneriz diyorlar. kafama yatıyor. aynı gece 15'lik çocuk bana abi talos'tan iron belt düşürdüm diyor. daha da sarmaya başlıyor her şey. gel hadi geri diyor. alıyorum şifreyi planı devreye sokmaya çok yakınız ama önümüzde 2 engel var. bir name change scroll kilitli, iki son aldıkları premium'un bitmesine 15 gün var. yani şifre değiştirdiğim anda anında geri alırlar. böyle bekliyoruz. kasıyorum bu arada 64 oluyorum. iron belt adeta beni oyuna bağlıyor. ncs kilidi açıldığında charı alıyoruz, premiumu kendi kartımızla alıyoruz. gm artık son dört haneyi sorduğunda bilen bir tek biziz. iron bow'lar paralar falan birleştiriyoruz. wp falan mod cafe'nin adamından çıkıyor. başlıyoruz ticarete, full shell set yine tamam +4'e kelleyi yakıyoruz upgrade ederken, evlat acısı. o +4 zaten ne canlar yaktı. bir şekilde ticaret yine buluyoruz. char'ın son hali dual we, dual roc, iron belt, chitin shell set, raptor +7 ve wp. yine kralız. tamam belki roc+3 yok ama 0 olsun dupe olmasın diyoruz. o sıra türkçe karakter dupeleri geliyor. herkes, her şey dupe yine. cemtheking diye ezik bi warrior bile dual hanguk'la geziyor.

    ertesi gün uyanıyorum server komple roll back. herkesin kastığı, düşürdüğü, bastığı ne varsa geri gitmiş. artık nasıl dupe yapılmışsa.... neyse bu vakalardan sonra içimde ukde kalan tioc clan'ının forumuna yazıyorum. beni tekrar clan'a alıyorlar. nerelisin isveçliyim diyorum. bir anda herkes farklı dilden bir şeyler yazıyor. diyorum clan içinde ingilizce konuşalım anlamazlar bizi. bir aya kalmaz yalanım ortaya çıkıyor. katakulli ile anlıyorlar türk olduğumu (gm duwolf'e ip'mi söylemiş), gerçi duwolf'ün problemi yok o zaman türklerle. bu arada duwolf olmuş sana duwolfy. char'ını mod cafedekiler hackleyip delvl yapmışlar. gm da ona aynı karakteri yeniden editleyip vermiş. adama teknik servis full. yine klasik csw'ler harçlıklar. clan itemler, boss kesmeler. duwolf neredeyse ben hariç herkese bir kaç parça item veriyor, ben ise lvl kasmaya yönelmişim. hatta bir gün glave +8 verecek clan'da diyor kime lazım kimseden ses yok, ben diyorum bana ver. hiç aldırmıyor bile, daha aktif bir eleman yok mu diye araştırıyor. 10-15 kez daha soruyor. alt clan'a soruyor bakıyor talibi yok en sonunda sendeki raptor'u ver al diyor. eyvallah diyip alıyorum. detaylarını çok hatırlamadığım badireler atlatıyoruz bu arada. derken dupe wipe oluyor server'da. evet ikinci kez char'ım boşalıyor. ama bu sefer komple değil. shell set'ten 1-2 parça, roc'un biri gitmiş, we'ler gitmiş falan. yine hiç dupe'ye dalmadan zarar görüyorum. ama bu sefer bıraktıracak kadar ağır zarar yok. o sıralar tioc'a davelombardo giriyor. sonradan gerçek hayatta da tanışacağım levent adında bir çocuk. symphony clan'ı bozulmuş 2 kişi priest'i ile birlikte gelmişler. tioc'un asıl tankerleri kertikeya, neversaydie oyunu bırakmışlar. goodevil o zamanlar da ezik. 65 paper warrior. bu lakap onun için var serverda.

    davelombardo çok sağlam giriyor tioc'a. aylardır orada olan ben iyice dışlanıyorum. beraber exp kasarken almıyorlar falan. boss itemler levent'e veriliyor. levent 68'den 70 oluyor bir ay içinde. ben de 67-68 aralıklarındayım. tek başıma troll dönerken bir pm geliyor. yanıp sönen kutuda limu_reloaded yazıyor. bizim efsane duper geri dönmüş. 63 lvl char hediye etmişler. tek kişilik partilerim çiftli oluyor. kasıyoruz beraber. sabaha kadar ben sabah o. bazen ikimizde uyumuş oluyoruz, assas'ın biri üzerimize troll çekip öldürmüş. tioc'tan bir kaç kafa elemanla 24 saat party'lere giriyoruz. bu şöyle bir sistem. 2 war, 1 roq, 1 healer lı 2 grup 4'er kişi halinde kasıyorlar. 12 saat ilk dörtlü durmadan harpy kesiyor sonra diğer dörtlü. yurtdışından telefonlar geliyor bana hadi uyanın diye falan. o sıralar 36 saat uyumamışlığım oluyor. akabinde 36 saat uyumuşum. hayatımdan geçen 3 günün nasıl heba olduğunun farkında bile değilim. annem babam halime acıyorlar, ama bırakamıyorum.

    günlerden bir gün 70 oluyorum hemen seeking_party açıyorum. başlıyorum cz'ye ama umduğum gibi değil. item'lar yetersiz. o sıralar tioc'taki du ön ekli nickler furyasına katılmak için nick değiştiriyorum. duwolfy, dufecker, duprincess, dupornking, dudududu....

    davelombardo bir süreliğine el morad'a geçince clan'ın tek kalan 70'i ben oluyorum. artık boss party'lerde tanker'im. yardırıyorum. we'ler, glass belt'ler, eme'ler neler neler düşüyor. duwolf kutu açma taktiğini biliyordu. duwolf kutuyu açmadan herkes partiden çıkar tek kişi olarak duwolf açardı ki drop rate artıyormuş böyle yapınca. neyse bu düşenlerden hiçbir şey bize gelmiyor. drackfrack, brute, princess gibi zaten full+full item olan adamlara gidiyorlar sürekli. bu benim canımı sıkmaya başlıyor artık.

    o sıra 3 arkadaştan 1'i aramızdan anlaşmazlık sebebiyle char'dan ayrılıyor. diğeri bana izmir'de biri iron necklace satıyor gerçek parayla diyor. dur diyorum, dupedir. yok diyor, ss var. adamla konuşuyoruz. adama diyorum ben 400tl göndereyim sana ama yok adam oyuna en az benim kadar bağımlı olmuş. ben item isterim diyor. o zaman yeni aldığım raptor +8, wp ve 100tl ile iron necklace'ı alıyorum. arkadaş bu iş için izmir'e gidiyor. o zamanlar iron necklace offf. yok kimsede yok. sayılı, parmakla gösterirsin. bende ise iron set var. cz'nin kapıları ufak ufak açılıyor. akıyoruz cz'de. duwolf tam bir clan lideri bunu vent'te konuşurken anlıyorsunuz. aklınızın almayacağı taktiklerle cz'nin tozunu attırıyoruz. duwolf'un sevmeyeni çoktur, ama bu konuda gerçekten iyidir, tam bir lider ruhtur cz'de. item paylaşımı konusunda ise hep arkadaşlarına verir.

    bir gün audrey isimli dufecker nickli isveçli türk düşmanına üzerimdeki iron seti gösteriyorum. kavga başlıyor clan'da. sen boss hunt'ı kendin yapıp clan itemlerini indiriyorsun diye üzerime geliyorlar. parayla aldım desem de kimse dinlemiyor. artık tioc iyice çekilmez hal alıyor. dünyanın drop'unu çıkarmama rağmen 1 tane item vermediler, glave hariç bir de üzerimdeki itemlara göz diktiler. o gece duwolf çıktıktan sonra eslant turunda harpy queen karşımda. bağırıyorum clan'a geliyorlar we drop duprincess'a gidiyor. artık bana verir duwolf ihtiyacım var diye düşünürken troll king buluyorum onu da kesiyoruz, eme drop bende. princess bana ver duwolf'e vereceğim yarın dese de ben veririm diyip çıkıyorum. artık kararım kesin. we bana verilmezse clan'dan çıkıyorum. o du ön ekli nicki de hemen değiştiriyorum. ertesi gün duwolf gelip eme'yi istiyor. drackfrack eme +1'e basacakmış. we'yi soruyorum cevap yok. anlıyorum bana bu clan'da artık ekmek yok ve o gün tioc maceramı sonlandırıyorum. o güne kadar zaten türklere pek sempatisi olmayan duwolf artık bir türk düşmanı oluyor benden sonra. elindeki +9 elixir'a bakmadan.

    tioc hakkında son sözlerim aslında çok zengin görünen ama en az çalışanın en fazla çeşmenin başında durduğu tam bir kapitalist düzen. goodevil yıllarca o clan'da kalmıştır ama hep açlıktan nefesi kokmuştur. duwolf ve arkadaşları ise +9 setlerle, +1 uniqe itemlerle gezmişlerdir. benden sonra davelombardo'yu geri çağırdılar.

    clansız 1-2 ay geziniyorum. kendi clanımı falan kuruyorum ama liderlik tam bir baş belası, bunu yaşayan bilir. ben tatile yolumu alırken arkadaş char'ı komple yönetiyor. +9 glave buluyorlar limu ile. müthiş bir pazarlıktan sonra almışlar. epey bir item verildi. raptor+8, wp, yüklüce coin, we, eme.... daha belki hatırlayamadıklarım.

    şimdi nasıldır bilmiyorum ama 2006 yılında xigenon'da 5-6 tane high class +9 vardı. biri duwolf biri human captain diğeri dubrute ve son bildiğim lastmetal'in banlanmamak için spartan'a sattığı +9 raptor.

    tatilde limu beni arıyor. yine seri üretim dupe'ye başlamış. yap bana item diyorum yok diyor. gelince sen yaparsın. anlatıyor dupe yöntemini en ince ayrıntısına kadar. bu fire drake öncesi son dupe furyası ve en güzel yanı serverda sadece 2 clan bunu biliyor. biri lastmetal'in adını şimdi hatırlayamadığım clan'ı diğeri ise limu'nun badboyz'u. dupe wipe'dan hiç suçu olmadan iki kere başı yanan ben artık intikamımı almak için kolları sıvıyorum. zaten hallice sağlam olan itemlerim varken upgrade için dupe'ye başlıyorum. bu dupe'yi dün gibi hatırlarım. tam olarak şöyle yapılırdı:

    server'a sıfır bir id açılıp login edilir. 3 gün premium olduğu için bağlanması için yeni id açmak adeta dupe için vardı. yanyana iki bilgisayardan aynı id o efsanevi login müziğinde beklerdi. ilk önce en kalabalık server ares'ten oyuna girilir. tam maradon merdivenlerini çıkarken gelen 1 saniyelik lag'da select character tuşuna basılır. %90 ihtimalle o select character ekranında lagdan karakterler görünmezdi. bu olduğundan hazırda bulunan ikinci bilgisayardan xigenon'a log in olup eldeki tüm itemler olabildiğince hızlı şekilde bekleyen bir adama verilir ve alt+f4 ile oyundan çıkılır. bunun sonunda takılı kalan makineden de alt+f4 ile çıkılır ve yeniden girildiğinde itemler kopyalanmış olurdu. bu yöntem biraz zahmetliydi. çünkü her seferinde gerçekleşmiyordu. temiz bir çalışma gerçekleştirdik. kopyaladığımız tüm item'ların kopyalarını yaktık. glave +9 zaten vardı. shell set'i 7'de bırakıp chitin set +8 yaptım. sebebi tam bir gizli tehlike olmak istememdi. roc'ları +1 we'leri +1 iron seti ise olduğu gibi bıraktım. arkadai istediği için her silahtan birer set +8 yaptık. şimdiki aklım olsa onu yapacağıma bir +9 raptor basardım. ama yaptığım en mantıklı hareket giga+8 olmuş bunu sonradan anladım.

    warrior'un tüm silahlarının +8'i vardı. 4 gün dupe sonunda hazırdım. zaten 5. gün fire drake geldi. son saniyelerde 70%100 yaptım ve ben de hazırdım. artık max 80 lvl olacaktı, yine kasma derdi ama en azından item sorunum çözülmüş olarak. dupe wipe falan beni etkilemez artık.

    o chitinlerle bana bakan ezik sanardı cz'de ama glave9'un damageini görünce akılları dururdu. nitekim lastmetal'i arena'da böyle pert etmiştim. gerçi onda raptor +9 ve shell set 8 vardı. ben de ise bir düşükleri aynı şekildeydi...

    kaybedilen abyss kalesi vardı. elt tioc'un elinden almıştı. bunu duwolf bilmez ama hayatımdaki son kıyağımı duwolf'e banlanmak uğruna sürekli cannon spawn ederek kapıyı tutarak yaptım. o gün o kapıdan kimseyi geçirmedim. bütün elt bana sövdü. duwolf hala bunu bilmez, her gördüğünde eme'mi çaldın diyip söverdi. bir kaç ay sonra elt'in ally'si extreme kuruldu. arena'da ilk waytoobad sonra tony'i paramparça edince hemen waytoobad tarafından extreme'e davet aldım. sonra elt'e geçtim. artık undying skilli ile 14k hp cz'de dolaşıyordum. öyle ki cz'deki boss event'ta ultima alan attığında çevrede tek ayakta kalan bendim. vurduğumdan kırmızı ışıklar çıkıyordu. mage'leri roque misali tekte alıyorum. öyleki bana drain atan roque town çekiyordu. teke teklerde davelombardo'nun kafesine gittiğimde dikkatimi çeken wsr2 şeklindeki komboyu kendimce geliştirmiştim. oyun karakterinin vuruş animasyonunun skill cooldown'undan daha uzun sürmesi ve bunu bir bugla geri ve ileri yaparak yarıda kesme işlemi sistematik olarak benim için bir kombo olmuştu artık. öyleki rr2 yapan tony ne kadar zorlasa da karşımda ağır 9-3 gibi ağır bir yenilgi almıştı. beni en çok zorlayan humanscaptain'dı. nasıl bir duper'sa korkusuzca herşeyini +9 yapmış bir adamdı. yine de alıyordum. açıkçası en güvendiğim unique takılarımdı.

    elt'le cz'ye akmaya başladım. genelde solo takılıyordum. kimi zaman arkanda notsobad'in olması insana güven verirdi. bugün bana sorsalar en iyi mage kimdi diye, duwolf veya zad karar veremem. zad tam bir paperdı duwolf ise tanker gibiydi. ama tp konusunda zad bir adım daha ilerdeydi. o kadar gamecam ile videolar yaptım ki artık clan içinden elt_archer bile benimle 1vs1 yapmak ister oldu. adım arena kralına dönmüştü. elt_archer o zamanlar gerçek clan lideri olan evrim değil kardeşinin oynadığı bir char'dı. evrim'le hiç oynama şansım olmadı ama kardeşi şenol'da duwolf gibi liderlik vasfı yoktu. yine de çok daha arkadaşlık ortamı vardı. bölünme yoktu clan içinde.

    en büyük pişmanlıklarımdan bir tanesi bir gece cz'de önce 4 kişilik bir party'i 4vs1'de hemen akabinde 7 kişilik bir party'i 7vs1'de doğrarken gamecam'i açmamış olmam. eğer bunun videosunu alsaydım, herhalde ne hitmachine ne de 000000 falan konuşulmazdı.

    80'in açılmasıyla bütün büyükler yeniden lvl kasmaya başladı. anadolu'nun kültürünün iyice oturduğu ko, artık istanbul için iftar vakti olunca tüm oyunun durduğu, bizim spot'larımızı diğer illerden party'de olanların rezerve ettiği hale geldi. artık sabaha kadar koştursan da ingilizce konuşacak adam sayısı çok azdı. bir kuvvet server'ın 5. 75'i olana dek kastım, sonra fire drake ile içime artık sinmeyen ko olayını karakterimi 2006 kasım'ında satarak noktalandırdım. ilk itemlarımı we ve dual roc+1 ile joedaniels'a sattığımı karşılığında 1400lira aldığımı hatırlıyorum. diğerlerine bakmadım bile daha çok arkadaş ilgilendi. sonrada hiç bu oyuna girmedim. bir kaç ay sonra arkadaşlardan elt'in dağılıp metin2'ye geçtiğini, yıllar sonra ise duwolf'ün kaleyi nevermore clan'ına devrederek oyunu bıraktığını duydum.

    o kadar çok yazdım biliyorum ama eminim daha sayfalarca yazabileceğim eğlenceli, üzücü, neşeli satır başları çıkartabilirim. bu benim ko kariyerimin özeti. ara sıra açar 1299 öncesi maradon müziğini dinler hüzünlenirim. bazen o son elt zamanında olup cz'de akmak isterim. ama hiç bir zaman bir daha bu oyuna başlamam. 1.5 yılı aşkın oynadığım dönemde ko serverlarında gerçekten çok güzel bir ortam vardı. sürekli kasmak insanı karakteriyle bütünleştiriyordu psikolojik olarak. zaten bağımlılık yaratan bence buydu. şimdi desemki pişmanım oynadığıma, değilim ne yalan söyleyeyim, ama mutlu musun deseler, mutlu da değilim. sadece güzel anılar kaldı. gönül ister ki şimdi log olunca 2006'daki oyuncular olsun, arada muhabbet edip hasret gidereyim ama nerde....


    (axxileas - 22 Ağustos 2014 20:02)

  • comment image

    telafuzu kınayt onlayn olup internet cafelerde bir neslin yok olup gitmesine sebep olmuş oyun.


    (jerk - 13 Aralık 2014 08:32)

  • comment image

    bu tur oyunlardan pek anlamasam da nedir ne degildir diye bakmak icin ba$lamamla birden kendimi 20 kusur levelde buldugum oyun. (belki bu da bir marifet degildir ama..) ayrica oyunda tosun_pasa nickiyle ortalarda fiti fiti dola$ip $u ne, bu nerede diye sorup duran ciplak warrior benim.


    (zakk - 31 Aralık 2004 12:05)

  • comment image

    bıraktım bir daha başlayanı siksinler gibi cümlelere gerek yok beyler. yeni server açıyoruz deseler hepimiz exp pre için sıraya gireriz.

    edit: tamam itiraf ediyorum şu anda bir pvp server'da özlem gideriyorum. usko kadar olmasa da kalabalık ve pvp'si bile sarıyor meretin.


    (recelcanavari - 27 Nisan 2018 12:58)

  • comment image

    ben bu ülkeye başkan olamadıysam bu lanet oyun yüzündendir. hayatımın en güzel en üretken yıllarını ares'e giriş yapmaya çalışarak, pk,ks, drop peşinde koşarak harcadım. hep o çarı mercedes ile takas etmiş adam efsanesi yüzünden gitti güzelim yıllar başkanın zalimina yöneticinin malına kaldık.


    (chiafi - 27 Nisan 2018 13:12)

  • comment image

    arkadaslar yapmayin. lütfen yapmayin. rica ediyorum bu basliga entry girilmesin. koskoca bir neslin amina koymus bir oyundur bu. oyun düzeldi, bütün oyun artik tertemiz gibi bir aciklama gelse ve inandirici olsa, bu oyunu tekrar oynayacak yüzbinler bulursunuz öyle de tatli(insanlik disi) bir bagimliligi vardir. su an bile basligi görünce lan eve gecince indirsem mi acaba diye düsündüm resmen.


    (bu 3 olacak - 27 Nisan 2018 14:26)

  • comment image

    birçok seveni tarafından şiire çevrilmiş oyun.

    civcivin gözyaşları...

    civciv idim maradon'dan kaptılar
    5k verip lufferson'a attılar
    spoiler'a tp yapıp kaçtılar
    böyle oyun olmaz olsun ağalar

    party party lufferson'da gezerdim
    nerde ok gorsem hemen basardım
    arenada gözlerimi açardım
    böyle oyun olmaz olsun ağalar

    en sonunda bir partye alındım
    önce şöyle etrafıma bakındım
    apostlara ilk vuruşta atıldım
    lütfen biraz kibar olun ağalar

    lvl 30 oldum tebrik ettiler
    bir hamlede party disband ettiler
    eziksin sen diye diye kestiler
    böyle oyun olmaz olsun ağalar

    lvl 40da bir klana yumuldum
    kasın beni diye ağlar dururdum
    bir pelerin göremeden kovuldum
    böyle oyun olmaz olsun ağalar

    dtsde ks yiyip bakarım
    suikaste kurban gider yatarım
    exp için babamı bile satarım
    böyle oyun olmaz olsun ağalar

    nerde shell li görsem zoomu çakarım
    cevap verir diye mesaj atarım
    raptoruna hayran hayran bakarım
    bi 5 milyon verse yok mu ağalar

    undying'de attila'ya rastladım
    kesmek için z ve r ye tıkladım
    party ile ben de yeri kokladım
    yok mu 10 taş rezzer yok mu ağalar

    ezik mezik bir savaşta bulundum
    buffer yoktu tek başıma koyuldum
    yarı yolda bir okçuya vuruldum
    lag olmasa gösterirdim ağalar

    magic anvil yanar söner dururdu
    silahlarım boyna heba olurdu
    tam sarıda bastım hani olurdu
    silahımı geri verin ağalar

    herkes kospcu olmuş nerde adalet
    hiç kimsede kalmadı huzur saadet
    ben de kuracağım en sonunda nihayet
    banlamayın beni ne olur ağalar :'(

    knight online oynar lvl kasarım
    zamanımı yok ederek yaşarım
    çok geçmedi belki ben de bıkarım
    hayatimi geri verin ağalar


    (novaa - 11 Haziran 2006 19:30)

Yorum Kaynak Link : knight online