Pollyanna (~ Küçük Melek Pollyanna) ' Filminin Konusu : Pollyanna is a movie starring Jane Wyman, Hayley Mills, and Richard Egan. A young girl comes to an embittered town and confronts its attitude with her determination to see the best in life.
Ödüller :
Old Yeller(1958)(7,3-10481)
Swiss Family Robinson(1960)(7,2-11968)
The Parent Trap(1961)(7,1-17479)
Summer Magic(1963)(7,1-2230)
Davy Crockett: King of the Wild Frontier(1955)(7,1-2986)
The Moon-Spinners(1964)(6,8-1727)
The Absent Minded Professor(1961)(6,8-6972)
That Darn Cat!(1965)(6,7-5023)
The Ugly Dachshund(1966)(6,7-2900)
In Search of the Castaways(1962)(6,7-2509)
The Shaggy Dog(1959)(6,5-3724)
The Parent Trap II(1986)(6,3-1790)
Academy Awards - Oscar : "Çocuk Oyuncu Ödülü"
en anlamsız seylerden mutlu olma cabasıyla ve mutluluk arayısıyla dünyanın en mutsuz kişisi oldugunu düşündüğüm karakter.. yoksa ihtiyac duymazdi boyle mutluluk oyunlarına..
(suzanne - 1 Kasım 2006 13:29)
pollyanna’ya haksızlık edildiğini düşünürüm. özellikle sözlükte. bir kere yanlış anlaşılmıştır bence. pollyanna hayatta başına gelen her şeyden keyif alacak bir şey bulur, kaderine razı olur, kadercidir sanılır. halbuki pollyanna her başına geleni sessizce kabul etmez. mücadelecidir. sorunları çözmeye çalışır. yaşlı teyzeye “haline şükret” demez sadece, iyi olmaya çalışmasını da sağlamaya çalışır. ya da öksüz arkadaşına “böyle kal ve dua et haline” demez. onun sorununu çözmeye çalışır. pollyanna’nın hayat algısı bence; “sorunu çözmeye çalış, çözemiyorsan depresyona bağlamanın manası yok hayat devam ediyor ulan”dır bence. o yüzden genel algının tersine saygı duyulasıdır, örnek alınasıdır. yılgınlık yerine direniş önerir. “vazgeçmemek, direnmek için kendine gaz ver ulan” der. hayatında bir kez ayakları tutmadığında umutsuzluğa kapılır. onu da kısa sürede atlatır, kendini yeniden bulur. sonuç itibariyle, devrimcidir zannımca pollyanna. umuttur.
(saryade - 5 Kasım 2007 19:50)
-camları sil!-olsun. belki kas yaparım.
(supernova - 20 Mayıs 2002 23:26)
halis muhlis türk insanı. ne bok olsa eyvallah, ne olucaksa insallah, olmadı hamdolsun. sonunda alayımıza el-fatiha.
(oe911 - 24 Ekim 2008 17:59)
hatırına sustum'un, her daim delirse de, kendisiyle bi' küsüp barışsa da, inatla pollyanna kalan muz kokulu çocuklara armağan şarkısı.9 numara!duvarlarla konuşmalarkendinle takışmalararasam yuh olsun derkentükürdüğünü yalamalardeliriyorumpollyanna ah ah ahgörüorsun yapollyanna ahah ahböyledir dünyabu kadar cezaseni de bozar beni de bozarherkesi bozarbu kadar acıyaza da yeter kışa datopuna yeterdeliriyorumçok çocuksun çokgit oyna çocuksunçok çocuksun çok çokgit oyna çocukmutluluk oyunlarınsırların yorumlarıniçindeki çocuğu rahat bırakyıkılsın duvarlarınağlama çocukpollyanna ah ah ahgörüyorsun yapollyanna ah ah ahböyledir dünyabu kadar cezaseni de bozar beni de bozarherkesi bozarbu kadar acıyaza da yeter kışa datopuna yeterunutma çocuk
(kumral ada mavi tuna - 27 Aralık 2008 15:27)
dünyanın en saçma hediyesini verdiğimde kafamda kırmayıp bir de üstüne alıp evine götürecek kadar süper bir insan. yolda çöpe attıysa bilemem.*ne zaman suyu kesilmiş su kaydırağının ortasında kalmış bir kadın görsem aklıma gelir kendisi. böyle bir görüntünün gözümün önünden hiç gitmediğini eklememe gerek var mı bilmiyorum.yalnız zirvelerde kendimi güzel kız yancısı gibi hissetmeme neden oluyor, bir an delirip yüzüne atmayayım diye kezzap şişemi yanımda taşıyamıyorum artık. hani gecenin bir vakti önüme çalıların arasından bergen atlasa ne yapacağım bilemiyorum.**
(leylak sarabi - 16 Ocak 2009 13:39)
türk insanının garip bir huyu var. güzel/yakışıklı birini görünce hemen yanında biter, fotoğraf çektirir. arkadaşlarımın telefonları mankenlerle çekilmiş fotoğraflarla dolu. sosyo-psikolojik açılımını çözmedim henüz ama sanki "bakın ben böyle güzel/yakışıklı insanlarla da beraber olabiliyorum, o kadar da itici değilim" demek için yapılıyor bu hareketler. çünkü insanımızın zihininde "güzel insan erişilemezdir, yaklaşılamazdır; herkesi yanına sokmaz " gibi bir düşünce var.bu zihiniyetin sözlükteki tezahürü ise sözlükteki güzel/yakışıklı yazarlarla zirvelerde adeta fotoğraf çektirme yarışına girmek. pollyanna gelmeden önce istanbul'dan bir sözlük celebrity'sini gözlemliyordum. neredeyse bütün erkek sözlükçülerle tek tek fotoğrafı vardı. açıkçası erkekler de daha önce belirttiğim psikozdan dolayı bu durumdan memnunlardı ve neredeyse sırayla kendilerini ispat ediyorlardı.gerçi onları da anlayışla karşılıyorum. çünkü internete takılan karşı cinsler (ki genelde bu davranışları sergileyenler erkeklerdir, o yüzden default olarak kızları alıyorum burada) güzel çıkmıyorlar. zaten güzel kızın yeterince sosyal ortamı mutlaka var, burada ayrıca sosyal ortam yapmasının manası yok. kimse kusura bakmasın ama sözlük üzerinden güzel kız bulan sevgili erkek yazarlarımız "mal bulmuş mağribi" gibi atlıyorlar hemen olaya. sosyal psikoloji maalesef her zaman genel geçer kurallar dahilinde işliyor.şimdilik bu durumun izmir şubesi pollyanna olmuş gibi. henüz pek zirve aktivitesi olmasa da dilden dile dolaşıyor, underground muhabbetlere dahil oluyor kendisi.ancak sevgili sözlük yazarlarımızın bilmesi gereken bir konu daha var; susuz dede mezarlığı pollyanna'ya 5 metreden az yaklaşan yazarlarla dolu. ve yine bilinmesi gereken bu sene izmir marangoz ve mdf piyasası tabut yapımlarından dolayı son derece canlı. zaten sürekli azalan izmir erkek sözlük yazarları popülasyonundan bu sonucu kendiniz de çıkarabilirsiniz. bilmem anlatabildim mi.ataturkiye afyonkarahisar e tipi kapalı cezaevinden bildirdi**.
(ataturkiye - 16 Nisan 2009 20:59)
babaannemdir. tamamen doktor hatası sonucu bir gözünde %70'e yakın görme kaybı olan babaannem geçenlerde bir pollyanna cümlesiyle beni benden almıştır.ne var ki olum bi kafaya bi göz yeter.gözlerinde beliren o hayata bağlılık, çevresindekileri üzmeme çabası, ne olursa olsun doktor olan saygısı görülemeye değerdir. tam bir pollyannadır benim babaannem.
(markasiz - 10 Aralık 2009 22:21)
insana kabullenmeyi öğretiyor aslında bu karakter. başına bir iş geldiği zaman isyan etme, olayların üstüne gitme, bunda da bir hayır vardır de otur yerine diyor. aileler kitap olarak bunu okutacaklarına çocuklarına, keloğlan hikayelerini okutsunlar. keloğlan'da öğretilen şu. her zaman en iyisini iste ve ona ulaşmak için asla pes etmeden, aklını ve mantığını kullanarak hedefe ulaş. pollyanna ne öğretiyor? bunda da bir hayır vardır. olmaz, yanlış.
(kartal ruhu - 2 Mart 2010 21:08)
hatirina sustum albumunden, dinlendikce sevilen nazan oncel sarkisi.sozlerini de yazayim tam olsun.duvarlarla konuşmalarkendinle takışmalar"ararsam yuh olsun" derkentükürdüğünü yalamalardeliriyorum!pollyanna, görüyorsun ya!pollyanna, ahh.. böyledir dünya!bu kadar ceza seni de bozar beni de bozar herkesi bozarbu kadar acı yaza da yeter kışa da yeter topuna yeterdeliriyorum!çok çocuksun çokgit oyna çocuksun..çok çocuksun çok, git oyna çocuk..mutluluk oyunların, sırların, durumlarıniçindeki çocuğu rahat bırak yıkılsın duvarlarınağlama çocuk!pollyanna görüyorsun ya..ah böyledir dünya!
(mistaki - 28 Haziran 2010 18:00)
eleanor porter, koltuk değneklerinde bile güzellik görebilen, bardağın hep dolu tarafına bakarak gülümsetecek bir şeyler bulan bu kızı homeros'un odysseia'sından esinlenerek yaratmış olabilir.iyice araştırdım fakat daha önce bunun hakkında yazılmış bir şey bulamadım. yine de helene'ye bütün acıları, üzüntüleri unutturan ilaçlar veren polydamna isimli mitolojik karakterle benzerliklerinin tesadüf olamayacağını düşünüyorum. öyle ki menelaos'un karısı helene bu ilaçların insana sonsuz mutluluk verdiğini; gözünün önünde oğlunu vursalar yine de üzüntü hissetmeyeceğini ve güleceğini söyler. polydamna'nın ürettiği ilacı telemakhos'un şarabına katan helene onun babası odysseus acısını unutmasını sağlamıştı. isim benzerliklerinin yanısıra * * misyonlarının da fazlasıyla benzer olması savımı doğruluyor diye düşünüyorum.
(selimatay - 11 Ağustos 2010 22:03)
bodrum'a da gittik beraberizmir'de de yaşadıksorun şehirlerde değildikızı her yerde tanıyorlar lan yuh!selebriti misin başıma!?!?!11
(leylak sarabi - 7 Eylül 2010 00:07)
arkadaş biraz eli yüzü düzgün kızların başlığına laf olsun torba dolsun kabilinden, şirin erkek entrysi girilmesin. ben bilfiil bunun mücadelesini veriyorum yıllardır. hatta;(bkz: kız nicki başlıklarında görülen şirinlik kumkuması)yapmayın bunu kardeşim. hiçbi kız böyle etkilenmez. "ben de burdayım" maksadıyla yazılmış tatlı, pespembe entrylerle nereye kadar. gerçi siz de haklısınız. keşke, evrim kanununu yazsam yeniden... ama bunu değiştirmek elimizde. gelin bu mücadele benim önderliğimde başlasın.mesela barda da oluyor bu. güzel kız içeriye geldiği anda o özgüveni tamam, fötr şapkalı, şekil giyimli erkekler aptallaşıyor. hepsi kıpır kıpır oluyor. kızın etrafında hafif bir çember oluşuyor. birbirlerini omuzlarıyla itiyorlar. herkes kıza espri yapıyor. kız da şımardıkça şımarıyor amınım. tamam tekkeyi bekleyen çorbayı içer ama biraz özen biraz akıllılık. sonra dövmeli mövmeli bir iri içeri girer olanca piç hareketleri olmasına rağmen kızın aklını alır. sen de... neyse bundan sonrası hazin geliyor... neyse işte... pollyanna nezdinde sizlere ders verdim kankalar. ilki ücretsizdi. ileri düzey için başvurun. süper paket programlarım var.tanıma gelelim; kendisi poliştir (eheheh çok tatlıyım lan). erkeklerinki ise poliş vahşeti...
(peperuhi - 8 Kasım 2010 18:41)
eski merdaneli çamaşır makinelerinden bir tane edinip, merdenesi üstüne bazı oynamalar yapmak suretiyle* kendisine devasa bir müzik kutusu inşa edesim var.zaten "yok anacım yok, daha ıslak bu" diye sürekli merdaneden geçirilen çamaşır ayarındayım, hiç değilse kol dönerken arka planda bir şeyler çalsın.
(mortifera - 10 Aralık 2010 23:48)
büyüseydi esra ceyhan olacaktı.
(cornflakegirl - 14 Şubat 2003 19:31)
sevgili karakterimizle aynı mahlasta yazdığım için değil, ama espriler gerçekten bayat ve kötü olduğu için tecavüze uğramasıyla ilgili şakalar canımı sıkıyor.gönül ister ki 10 yıl önceki espriler copy-paste yapılmasın da orijinal esprilerle gülelim, eğlenelim. bir de varsa yoksa tecavüz kullanılıyor. bilinçlerdeki bir rahatsızlığı da işaret ediyor olabilir bu. "her konuda şaka yapılabilir"i savunsam da, sadece tek bir konuda şaka yapılması bayağılık kokuyor.bence daha başka konularda, daha ilginç şakalar yapabilecek kapasitede insanlar var aramızda. en azından deneyelim çünkü bir sonraki kuşak internette pollyanna'yı arattığında karşılarına sadece "pollyanna tecavüze uğramış..." tarzı anaokulu esprilerinden başka espriler de çıksın istiyorum.we can do it!
(pollyanna - 14 Haziran 2012 11:07)
ben polyanna'yı çocuklara iyimser ve mümkünse daha az şımarık olmalarını öğretmek amacıyla yazılmış eski bir çocuk kitabı sanıyordum, tepkisiz ve embesil bir toplum yaratılmaya çalışıldığından hiç haberim yoktu. iyimserliğin çoktan "out" olmuş bir düşünce tarzı olduğu ise başlıkların çoğundan belli.
(eowyn - 22 Nisan 2001 16:18)
hayatın hep güzel taraflarını görmeye, kötü olan herşeyde bir iyilik bulmaya çalışan,(bkz: mutluluk oyunu) oynayan minik kızın öyküsü
(cle - 10 Ekim 1999 00:00)
tecavüze uğradığında,"neyse götü kurtardık" diye sevinen karakter.
(kronin tisleknot - 7 Aralık 2001 17:21)
tecavuze ugradıktan sonra bim bam bomu soyledıgı rıvayet edilir.
(no second chance - 18 Ocak 2006 02:40)
Yorum Kaynak Link : pollyanna