Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 08 Ocak 1927 Cumartesi, Yapım Yılı : 1927
Türü                : Drama
Taglar             : Sömürge amerika,Beğenilenler,kadın,terzi,Bakan
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Metro-Goldwyn-Mayer (MGM)
Yönetmen       : Victor Sjöström (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Nathaniel Hawthorne (IMDB),Frances Marion (IMDB)(ekşi),Frances Marion (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Lillian Gish (IMDB), Lars Hanson (IMDB)(ekşi), Henry B. Walthall (IMDB), Karl Dane (IMDB)(ekşi), William H. Tooker (IMDB), Marcelle Corday (IMDB), Fred Herzog (IMDB), Jules Cowles (IMDB), Mary Hawes (IMDB), Joyce Coad (IMDB), James A. Marcus (IMDB), Buck Black (IMDB), Nora Cecil (IMDB), Iron Eyes Cody (IMDB), Dorothy Gray (IMDB), Douglas Haig (IMDB), Betsy Ann Hisle (IMDB), Margaret Mann (IMDB), Polly Moran (IMDB), Dorothy Vernon (IMDB), Chief Yowlachie (IMDB)

The Scarlet Letter (~ A Letra Escarlate) ' Filminin Konusu :
The Scarlet Letter is a movie starring Lillian Gish, Lars Hanson, and Henry B. Walthall. After having a child out of wedlock, a young Puritan woman is pressured to reveal the name of her lover.


  • "- sevgi ve nefret birbirine ne kadar da yakın. birine öbüründen daha uzak değiliz.- tanrının gözünde günah nedir? var mı söyleyebilecek olan?diyolagları ile biten film."
  • "popüler kültüre mal olmuş bir romandır. amerikan ingilizcesinde, "dirty little secret" anlamında kullanılmaktadır."
  • "(bkz: vurun kahpeye)"
  • "... filmden guzide bir diyalog zengin durmaz mi burada:- tanri beni cazalandiriyor olmasin?- kesinlikle cezalandiriyor canim, bir cocuk veriyor ya."




Facebook Yorumları
  • comment image

    nathaniel hawthorneun en bilinen novellasında yazar, her ne kadar hester prynene'den yanaymış gibi görünse de (ki yazıldığı dönem henüz yazarların kendilerini eserlerinden soyutlamaya başlamadıkları dönemdir) dedesinden kalma bir alışkanlıkla aslından ona lanet okumaktadır.
    eser okuduğundan neden novella olduğu, novel olmadığı rahatça anlaşılacaktır çünkü howthorne sembol egzersizi yapmıştır sanki.
    film uyarlamasının da kitapla alakası yoktur. kitabı demi moore için senaryolaştırmışlardır.


    (malloryknox - 25 Ağustos 2002 23:15)

  • comment image

    puritan ahlakını tam anlamıyla sorgulayan, yazarın kesinlikle hester'dan yana oldugu öykü. customhouse diye bir giriş bölümüyle açılır, bu bölüm genelde çok sıkıcı bulunur okurları tarafından ama bence kitabın en can alıcı noktalarını barındırmaktadır.
    bu bölüm kanatlarını heybetlice açmış kartaldan bahsedilir. kartal, amerika'nın simgesidir hani, burada bir kartal sembolizmi vardır, hatta ilk paragraflarda, gümrük binasının girişinde der ki yazar, kartal öylesine koruyucu idi ama sanki bir hamlesiyle pençesinin, yaralayacaktı hepimizi. gümrük çalışanlarından bahsederken puritan iş ahlakını sorgular hawthorne. zaten yılda 3-5 geminin geldiği bir limanda gümrük görevlisi olarak çalışan, ve puritan iş ahlakınca güya kendini ömür boyu tanrının hizmetinde çalışmaya adamış, tembelliği ve eğlenceyi günah bellemiş insanların aslında nasıl da ense yaptığından bahseder. üretken olmayan, ilham vermeyen, motive etmeyen bir kadrolaşmadır gümrük. cadı avlarından bahseder, haşmetli atalarının üzerinde iz bırakan kanlarından.
    hikayenin ilgi çekici bir diğer tarafı da atalarının salem'e gelir gelmez inşa ettikleri iki şeyden birinin mezarlık, diğerinin hapishane oluşudur. insanın kaçamayacağı iki şey vardır, ölüm ve suç, demek ister hawthorne, ne kadar puritan olsan da. hester'ın yürüdüğü girişinde de yabani otlar ve bir gül çalısı vardır bu hapishanenin. aşkın, bağlılığın vahşi temsilidir bu gül çalısı.
    hikayenin sorguladığı zina kavramının iyiliği kötülüğü değildir, hikaye, adaleti sorgular. chillingwords'ün intikam duygusu daha mı az günahtır hester'ın zinasından? peki neden insanlar dimmesdale'e inanmaz neredeyse itiraf ettiğinde suç ortaklığını? yoksa suçunun cezasını çekmesine rağmen onu bir birey değil, bir utanç sembolü olarak görmeye devam eden toplum mu daha haklı?
    hawthorne, hester aracılığıyla, göğsüne işlenmiş a harfinin bazı insanların günahlarını sezen bir radar olarak tanımlamıştır. günah ya da temiz olmayan bir vicdan hissettiğinde, bir kalp gibi atmaya başlar harf. hatta "the models of piety and justice", bir rahip ya da bir yargıcın yanından geçerken olur bu daha çok. hester gibi, pearl de sıradan bir üyesi olamaz toplumun. o günahın hatırlatıcısı, kanıtı olarak doğmuştur. vaftizli çocuklar arasında yeri yoktur ve oynayamaz onların oyunlarını. o da bireyselliğinden yoksundur. ama kaçmazlar hiç bir zaman toplumdan, pişmandır hester belki ama pişmanlığı kendinedir, günahının kendine olduğu gibi. kitabın sonunda sadece yeni ve temiz bir gelecek umuduyla terkeder kasabayı, yine kaçarak değil.
    puritan topragında romantizmin ve amerikan romanzının en iyi örneklerinden biridir the scarlet letter.


    (the noose - 8 Mart 2009 18:33)

  • comment image

    - sevgi ve nefret birbirine ne kadar da yakın. birine öbüründen daha uzak değiliz.

    - tanrının gözünde günah nedir? var mı söyleyebilecek olan?

    diyolagları ile biten film.


    (muteveffa - 27 Haziran 2010 22:43)

  • comment image

    popüler kültüre mal olmuş bir romandır. amerikan ingilizcesinde, "dirty little secret" anlamında kullanılmaktadır.


    (call of ktulu - 4 Kasım 2010 00:16)

  • comment image

    peder tarafından söylenen şöyle bir bölüm içerir ki biraz can yakıcıdır.
    "her gün duyduğum başkalarının övgülerinden bunalınca gidip günahkarların en rezili olduğumu anlatabileceğim tek bir arkadaşım ya da can düşmanım olsaydı eğer,ruhum ayakta kalmayı başarabilirdi belki.gerçeğin bu kadarcığı bile beni kurtarabilirdi.ama şimdi her şey sahte,her şey boş!her şey ölü!"

    kitap acılarla ve buna benzer acı cümlelerle doludur.nathaniel hawthorne'un bu eserini çocukluğunu geçirdiği kasabada geçen bir olaydan esinlenerek yazdığı rivayet olunur.


    (meds - 5 Mart 2011 00:04)

  • comment image

    yilbasindan bir gun sonra american novel sinavimda karsima cikacak olan roman.preface olan ilk chapterda anlatildigi uzere hikayesi salem witchcraft trials olayına dayanir ki yazarin dedesinin babası o mahkemelerin birinde hakimdir ve cadılıkla suclanan kadınların idam hükmünü verir,dolayısıyla yazar geçmişinden utanmaktadır ve romanı yazmak boynunun borcu olmuştr bi nevi.nathaniel hawthorne sembol adamı oldgundan icinde yuzlerce sembol bulunur(bkz: wild rose bush,the black flower,evil child,damon offspring and so on..)asıl konu doga ve erkek egemen baskıcı toplumun yarattıgı yasaların çatışması olan romanda bolca romantic elements ve irony bulunmaktadır.yazar roger chillingworth u (bkz: black man himself) öylesine şeytan yaratmıştır ki bize hester in onu aldatmasının haklı bir sebebi olduğunu düşündürür.aynı zamanda arthur dimmesdale çok zayıf ve acınası bir karakterdir okuyucunun ona sempati duyması amaçlanmıştır.gerçi bir hocam üç dalga feminizm gördük biz yemeyiz bu ayaklari sizde yemeyin diyor ama.sonunda guilty conscience ı yüzünden ölüyor adamcağız.yazarın asıl ustalığı karakterlerin kişilikleri ve eylemleri aracılığı ile bize doğrunun ne olduğunu göstermektir asla taraflı değildir.ayrıca hester prynne çağımızn en güçlü kadın karakterlerinden birisidir zamanla scarlet letter ın a sını(bkz: adultery) adultery den angel a dönüştürmeyi başarmıştır.öte yandan pearl (bkz: the innocent product of sin) toplumdaki diğer puriten çocuklara hiç benzemez onlardan çok daha bilinçli ve daha saf bir sevgi geliştirmiştir doğayla arasında çünkü kati püriten toplumun yasaları,ahlak kuralları bağlamaz onu.roman hem toplum hemde insan doğası açısından 2 farklı perspective den incelenmelidir.içindeki supernatural elements olayları romanin romantizmine katkı sağlamaktadır.okuyun, okutun.


    (andthehipposwereboiledintheirtanks - 30 Aralık 2013 01:11)

  • comment image

    zina nedir, ne değildir sorununa istinaden bugün karikatürlere konu olan 'zina insanın kendine yakışanı giymesidir' aforizmasını iki yuzyıl evvelden ortaya atmış kitaptır. daha en başından giyim kuşam detayları ahlak sorgulamalarında önemli rol oynar. hester mağdur kişisi, adulteress'ın a'sını göğsüne öyle güzel işler ki, göz zevkini okşar harf, yerine pek yakışır, taşlama meraklısı hemcinslerini sinir eder. hester'in zina mahsulu kızı pearl de annesinin bu üstün el becerisinden ziyadesiyle nasibini alır; onca mahrumiyete, yoksulluğa karşın en fiyakalı kıyafetleri giyer, göz doldurur (göz de çıkarır bir yandan). püriten bakış açısına göre hemcinsinden daha güzel, daha gösterişli olmak zinadır. scarlet letter'ın kabaca iliştirilmeyip incelikle yakıştırılması zinadır. gayrımeşru velet pearl'ün yaşıtlarından daha özgün ve güzel giyinmesi zinadır.
    zina, hapishane önünde, otlar taşlar arasında açan yekpare güldür.
    zina, hazirandır.


    (agnes de cervantes - 20 Aralık 2004 19:05)

  • comment image

    ... filmden guzide bir diyalog zengin durmaz mi burada:

    - tanri beni cazalandiriyor olmasin?
    - kesinlikle cezalandiriyor canim, bir cocuk veriyor ya.


    (deli - 19 Şubat 2005 13:50)

  • comment image

    kadın kısmının aşık olduğunda kaç kaplan gücünde olacağını gösteren filmdir. filmde gary oldman'ın canlandırdığı kaypak rahip ise cesaretsizliği ve güvensizliği ile son 10 dakikaya kadar insanı sinir hastası eder.


    (itchy ve scratchy tom ve jerryi dover - 18 Ağustos 2005 13:01)

Yorum Kaynak Link : the scarlet letter