Süre                : 2 Saat 6 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Ekim 2018 Cuma, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Aksiyon,Western
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Archstone Pictures , BondIt
Yönetmen       : Scott Martin (IMDB)
Senarist          : Scott Martin (IMDB)
Oyuncular      : Jason Patric (IMDB)(ekşi), Lou Diamond Phillips (IMDB)(ekşi), Christoph Sanders (IMDB)(ekşi), Scott Martin (IMDB), Clint Glenn Hummel (IMDB), K.C. Clyde (IMDB)(ekşi), Stephanie Beran (IMDB), Elizabeth McLaughlin (IMDB)(ekşi), Danny Trejo (IMDB), Michael Paré (IMDB), Audrey Walters (IMDB), Jermaine Washington (IMDB), Dennis LaValle (IMDB), David Manzanares (IMDB), Sarah Minnich (IMDB), Paul Blott (IMDB), Richard Barela (IMDB), Toby Bronson (IMDB), Shawn Dunham (IMDB), Stephen R. Estler (IMDB), Clebert Garcia (IMDB), David Hight (IMDB), Bob Jesser (IMDB), Anderson Kee (IMDB), Riley Carson Lewis (IMDB), Rip Lowe (IMDB), Ted Maritz (IMDB), Itzel Montelongo (IMDB), Cord Newman (IMDB), Shawn Ortega (IMDB), Glynn Praesel (IMDB), Sam Quinn (IMDB), Cameron Ramirez (IMDB), Tsailii Rogers (IMDB), Michael Slusher (IMDB), John Trapp (IMDB), Matthew Van Wettering (IMDB), David White (IMDB)

Big Kill ' Filminin Konusu :
Big Kill is a movie starring Jason Patric, Lou Diamond Phillips, and Christoph Sanders. A tenderfoot from Philadelphia, two misfit gamblers on the run, and a deadly preacher have a date with destiny in a boom town gone bust called...


  • "the truman show'un yazarı andrew niccol'un yazıp yönettiği sinema filmi.. 2015'te gösterimde."
  • "ethan hawke, january jones, zoë kravitz'in rol alacağı gerilim filmi. fragman"
  • "afganistanda talibanin insansiz hava araçları ile binlerce kilometre uzaktan nasıl keklik gibi avlandigini anlatan amerikan filmi."
  • "gayet de mesajını başarılı bir şekilde veren film olmuş. hicbir s2 beğenmeyen ergen eksiklere bakmayin"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ilk olarak körfez savaşı sıralarında sıkça duymaya başladığımız bu terim, sonraları modern warfare serilerinde bir oyun olarak karşımıza çıktı. genellikle toplu kıyım yapan askerleri övmek için komutanlarınca sarf edilir.

    (bkz: ac 130)


    (businessclass - 28 Temmuz 2011 14:27)

  • comment image

    evet seyrederken izleniyor mu , izleniyor? guzel film mi: idare eder. anlatmak istedigi konuya odaklanmis ve onun cevresinde gerceklesmis bir film. ethan hawke sessiz adam rolunden issiz adam rolune dogru gecis yapiyor.

    --- spoiler ---

    ethan hawke, gecmise ozlem duyan ve adrenaline ozlem duyan birisi. bu nedenle f16'lara geri donmek istiyor. simdiki yaptigi iste ise iha kullaniyor. hersey rutine baglanmis ve aldigi bir risk yok. filmin icerisinde defalarca lazer, ates, etc ckelimeleri duyuyoruz. bu isin ne kadar rutin olduguna yonelik bir vurgu. ayrica farkli bir gorev geldigi zaman ki heyecanini da bir asker grubuna nobetcilik yaptigi zaman goruyoruz.

    sessiz ve sakin, ailesinden uzak, isinden uzak, insanlar uzak bir kisiligi izliyoruz. filmin icerisinde oldurdugu onca insanlar onu bu hale getirdi mesaji verilmek istenmis gibi. fakat bu baglanti net anlasilmiyor gibi. kisinin kendi ozelliklerinden dolayi mi yoksa yasadigi olaylardan mi bu hale geldigi belli degil. zaten ayni ekipte farkli dusunenlerin bulunmasi da bu farkli dusunceyid estekler nitelikte...

    filmin sonu ise zaten beklendigi gibi bitiyor. o adami ve kadini bosuna gostermemislerdi ya!

    ---
    spoiler ---


    (the murmur grows - 8 Haziran 2015 11:44)

  • comment image

    the truman show ve the terminal gibi senaryolar yazmış, bununla da kalmayıp gattaca ve lord of war gibi şahane filmler çekmiş bir adamın elinden çıktığına inanmakta zorlandığım, 2014 yapımı andrew niccol filmi.

    --- spoiler ---

    major egan, bir yandan yaptığı iş etik olmadığı ve masum insanları öldürdüğü için kendisiyle hesaplaşan vicdanlı bir adam portresi çizerken; diğer yandansa oturduğu yerden drone uçurup, bir düğmeye basmak yerine "gerçekten" uçmanın hayalini kuruyor. peki bir f-16'nın kokpitindeyken, yanlış istihbarata dayalı olarak sivilleri bombalasaydı kendini daha mı iyi hissedecekti? film, bize bunun cevabını vermiyor, hatta cevap vermekten de özellikle kaçınıyor sanki. seçtiğin meslek mi geçirdiğin buhranın müsebbibi, yoksa atandığın görev mi? bir noktada, karısına yaptığı pis işten ve emir neticesinde çoluk çocuk demeden sivilleri öldürmek zorunda olduğundan bahsederken; bir diğer sahnede ise hayatında heyecana yer olmadığı ve gün içinde aldığı en büyük riskin otoyoldan eve dönmek olduğundan bahsediyor. afganistan'da faal görev alsa, otoyolda araba kullanmaktan çok daha fazla risk alacak olan bu pilot, emir komuta zincirinden bir pazar yerini bombalama emri geldiğinde, içinde bulunduğu ahlaki ikilemi bir kenara bırakıp adrenalin salgılamaya mı başlayacak peki? içinde çok büyük çelişkiler barındırarak izleyeni aptal yerine koyuyor. filmin bir yerinde, komutanları ekibindeki askerlerin işlerine olan inancını arttırmak için, cihatçıların kendileri sayesinde teksas'a gelemediklerini söylediğinde, "ikinci bir american sniper kaldırmaz bu yürek" dedim ama, neyse ki farklı karakterlerin ağzından birçok karşıt fikir öne sürüldü. terörün asıl sebebinin, ortadoğu'daki kendi faaliyetleri olduğu açık bi biçimde ifade edildi. dolayısıyla american sniper gibi militarizm odaklı bir amerikan propagandası değil, ama samimi de değil.

    ---
    spoiler ---


    (kivikocan - 16 Aralık 2015 09:27)

  • comment image

    andrew niccol'ın eye in the sky yapmaya çalışıp yapamadığı filmdir. şu cümleyi açayım: eye in the sky filmi de bir odada oturup binlerce km uzaklıktaki insanları bombalamakla görevli askerleri konu alır. ihalar, yani insansız hava araçları bu iki filmin ortak noktası. iki film de abd'de koltuğunda otururken binlerce km ötedekileri patlatmayı sorgular. iki film de terörle savaşılırken sivillerin zarar görmesini tartışma konusu yapar. pardon, good kill yapmaya çalışır ama pek çok şeyi beceremez. bu filmden 1-1,5 yıl sonra çekilen eye in the sky ise bunu daha iyi yapar. hukuki, siyasi, vicdani, insani, askeri gibi birçok açıdan konusunu derinleştirir. andrew niccol gibi enfes bir senarist/yönetmenden de eye in the sky gibi bir film çıkmalıydı ama çıkamamış. halbuki bu adam silah sanayisini konu alan lord of war'u çekmiş birisi. son zamanlarda çektiği filmler hepten hayal kırıklığı. neyse ki propaganda yapmıyor niccol. en azından buna sevinebiliriz.

    spoiler

    zoe kravitz'in oynamaya çalıştığı genç asker filmin vicdanını oluşturuyor. ağlaması gerektiği sahnelerde ağlıyor, kızması gerektiğinde kızıyor. film, kravitz'in karakteri üzerinden yapılanların yanlışlığını ifade ediyor. daha doğrusu ifade etmeye çalışıyor. öte yandan diğer iki sığır askerse klasik amerikan milliyetçisi, cahil amerikalı asker. çocukların ölümüne sevinecek kadar sığır, vicdansızlar. zaten kravitz'in karakteri "ölüm müptelaları" diyerek haklı bir tespitte bulunuyor. film vicdanlı askerle vicdansız askerlerin çatışmasına yer veriyor ama bu lafta kalıyor, derinleştirilmiyor. ama filmin sorunu daha büyük. evet, çok şükür propaganda yapılmıyor. ama baş karakterin doğru işleyememiş. yukarıda da yazılmış.

    elemanımız (ethan hawke) bir odada oturup insanları öldürmekten sıkılmış birisi. kravitz'in karakteri "oradakiler sivil, o çocuğu da vuralım mı?" vs deyip emirleri sorgularken, izleyicinin vicdanına hitap ederken elemanımız robota dönmüş durumda. vur emri gelince joystick'i ayarlayıp vuruyor. gözünden bir damla yaş akıyor, sonra unutuyor. sıkıntı, bu adamın duygularına doğru dürüst odaklanılmamış olması. sessiz, ıssız bir karakter yaratılmış. yaratılırken o sessizlikte karakter yitirilmiş bence. bu adamın duyguları yansıtılamamış. şimdi elemanın asıl sorunu oradakilerin ölmesi değil gibi görünüyor. adam bir odada oturmaktan sıkılmış, heyecan istiyor. uçağa binmek, gerekirse vurulmak istiyor. korkuyu özlemiş. odada oturup joystick'le oynamak istemiyor. yani bu adam uçağa binip gene aynı işi yapmak istiyor. "uçağa bineyim de sonrası mühim değil" diye düşünüyor. yanlış istihbaratla sivilleri vursa da üzülmeyecek bu adam. işte asıl sıkıntı da bu. dolayısıyla diyebiliriz ki niccol bizi aptal yerine koyuyor.

    adam masa başında sivilleri öldürdükten sonra ağlıyor ama en büyük hayali uçağa binmek, görevine uçakta devam etmek. o zaman niye ağlıyor bu adam? zira ha masa başında öldürmüşsün ha uçakta. fark yok ki. niccol bu uçak tutkusunun üstüne bilerek gitmiyor. eşelemiyor. adamın sıkıldığını, heyecan istediğini söylüyor sadece. konuyu yüzeysel tutuyor. öte yandan niccol fazla hesapçı olduğu için karakter (diğer iki pilot gibi sığır görünmesin diye galiba) ağlaması gerektiği yerde ağlıyor. ama niccol'ın yarattığı karakterin ağlaması da saçma duruyor. çünkü, dediğim gibi bu adam uçağa binip bombalamaya oradan devam etmek niyetinde. uzatmayayım, niccol bu filminde fazla hesapçı davranmış ve baş karakterini yüzeysel tutmuş, derinleştirememiş. bu filmin american sniper'dan bir farkı varsa (ki american sniper'daki chris de heyecan bağımlısıydı, öldürme arzusundaydı) o da milliyetçi söylemlerin karşısına anti-milliyetçi söylemleri koyabilmesi. propaganda değil ama samimi de değil dendiği gibi. lord of war çekmiş bir adamın bunu çekmemesi gerekiyordu. ama hayat işte...

    bu konu eye in the sky filminde daha iyi işlenmişti. açın izleyin düştüğünde. good kill'de onca masum insan tartışma olmadan öldürüldü. eye in the sky'da ise 2 saat boyunca tek bir kızın ölümü tartışıldı, ki doğru olan da bu, good kill'de eksik olan da bu. film fazlasıyla hesapçı bu yüzden. kravitz'in iyi niyetli karakterinin yeterli olacağı sanılmış ama olmuyor. o tartışmalara yer verilmeliydi. özetle, good kill'in neyi yapamadığını merak edenler eye in the sky'ı açıp izlemeliler.

    spoiler


    (sherlock holmes 90 - 24 Nisan 2016 18:46)

Yorum Kaynak Link : good kill