Süre                : 1 Saat 52 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Nisan 2013 Çarşamba, Yapım Yılı : 2013
Türü                : Drama,Romantik
Taglar             : Intikam seks,evlilik dışı ilişki,yasak aşk,Yaşlı kadın genç erkek ilişkisi,Kovboy seks pozisyonu
Ülke                : Avustralya,Fransa
Yapımcı          :  Gaumont , Screen Australia , Ciné@
Yönetmen       : Anne Fontaine (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Anne Fontaine (IMDB)(ekşi),Christopher Hampton (IMDB)(ekşi),Anne Fontaine (IMDB)(ekşi),Doris Lessing (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Naomi Watts (IMDB)(ekşi), Robin Wright (IMDB)(ekşi), Xavier Samuel (IMDB)(ekşi), James Frecheville (IMDB)(ekşi), Ben Mendelsohn (IMDB)(ekşi), Jessica Tovey (IMDB)(ekşi), Sophie Lowe (IMDB)(ekşi), Gary Sweet (IMDB)(ekşi), Alyson Standen (IMDB), Skye Sutherland (IMDB), Sarah Henderson (IMDB), Isaac Cocking (IMDB), Brody Mathers (IMDB), Alice Roberts (IMDB), Charlee Thomas (IMDB), Drew Fairley (IMDB), Rowan Witt (IMDB), Sally Cahill (IMDB), Richard Huggett (IMDB), Scott Pirlo (IMDB), Graham Jackson (IMDB), Katrina Norman (IMDB), Harley Ingleby (IMDB), Granger Larsen (IMDB), Nat Watts (IMDB), Solomon Lee (IMDB), Caleb Tancred (IMDB), Ethan Davis (IMDB), Petra Flower (IMDB), Karla Berg (IMDB), Genevieve Hegney (IMDB), Maya Stange (IMDB), James McFay (IMDB), Matt Levett (IMDB), Bianca Bateman (IMDB), Dane Eade (IMDB)

Adoration (~ Yasak Aşk) ' Filminin Konusu :
Adore veya Two Mothers adıyla bilinen yapım, Anne Fontaine’in 2013 yapımı son filmi. Başrollerdeki Naomi Watts ve Robin Wright birbirlerinin oğullarına aşık olan iki çocukluk arkadaşı ve komşuyu canlandırıyor. Adore, 2013 Ocak ayında gösterildiği Sundance Festivali’nde aile değerlerine ters düştüğü için çok yankı uyandırdı. Türkiye'de tam tarihi belli olmamakla birlikte 2013 yılı içinde gösterime girmesi bekleniyor. Film, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İngiliz yazar Doris Lessing'in 2003'te yazdığı ve Büyükanneler adıyla Türkçe'ye çevrilen The Grandmothers adlı kısa öyküsünden uyarlandı.


  • "sanırım bir kaç adore var sözkonusu. ya da herkesin bir adoresi var ne güzel:)"
  • "bir önceki hayatında büyük bir günah işlediği için allah kendisini taş yapmıştır."
  • "adı onlarca(!) kez değişen filmdir: godmathers two mothers perfect mothers adore. en son adore adında karar kılındı. o yüzden adore başlığından devam etmek gerek. (bkz: adore)"
  • "filmin özeti. (bkz: my friends hot mom)"
  • "çok güzel bir senaryoyu, çok yüzeysel işleyerek bir başyapıtı vasatüstü yapmış bir yönetmenin filmi. böylesine orijinal konular heba oluyor ya, insanın canı sıkılıyor."
  • "zorlama bir senaryo, rezil oyunculuklar, yarak gibi film. iki sikiş var diye hemen festivale almışlar."




Facebook Yorumları
  • comment image

    geçen gün eve gittiğimde bilgisayar başında bu marka koltuklardan birini haşat etmiştim. aslında günlük olarak arkaya doğru gerinme hareketimi yapıyordum ama okuldakiler kadar sağlam değilmiş. çatırt etti ve sırt kısmı kırıldı. peder tabi 100 küsür lira verdiği için adore'ye mail atmış, acaba yedek parça temin edilebiliyor mu bir yerden diye. mail cevap gelmemiş ama bir kaç gün sonra kırık olan parça (sırt kısmı) kargoyla iş yerine yollanmış. kargo ücretini bile ödemiş adamlar. bu arada gelen parça da çatlak ama büyük ihtimal kargo'da gelirken olmuş. valla duygulandım arkadaş, örnek bir davranış göstermiş adore.


    (cek denimen - 21 Ekim 2012 17:26)

  • comment image

    adı onlarca(!) kez değişen filmdir: godmathers --- two mothers --- perfect mothers --- adore.
    en son adore adında karar kılındı. o yüzden adore başlığından devam etmek gerek.

    (bkz: adore)


    (sherlock holmes 90 - 26 Ağustos 2013 01:17)

  • comment image

    bunun mobilya olanı fiyat/performans bakımından yanına yaklaştırmaz hiçbir firmayı. arkadaş ikea gibi bi kutuya doldurmuşlar bilgisayar masasını. onu evde kendi başıma monte ederken kullandıkları malzemeler verilen parçalar şemalar vs mest etti beni. helal olsun lan.


    (lmss - 30 Ağustos 2013 19:21)

  • comment image

    ahlaki açıdan sansasyon yaratacak kadar dokundurmalarda bulunmayan orta karar film. ilişkileri fazla rayından çıkarmadan merak uyandırıcı bir biçimde işlemişler.

    yalnız filmin geçtiği mekanın hakkını vermek lazım. tam insanın hayalinde yaşamak isteyeceği yerlerden biri.


    (sirensoul - 8 Eylül 2013 13:54)

  • comment image

    yazık, adı çocuk oyuncağına dönmüş olan film. ilk duyduğumda two mothers idi. sonra perfect mothers oldu en son da adore olmuş. filmin adıyla bu kadar oynamalarındaki amaç ne, çözemedim. ve doğru bir strateji olduğunu da düşünmüyorum. istikrarsızlık neticede.

    filmin kendine gelecek olursak cidden ilginç bir film. konusu son derece özgün ve cesur. çekim teknikleri açısından sinemaya herhangi bir yenilik katmıyor belki ama işlediği konu rahatsız edicilik anlamında o kadar yoğun ve özgün ki, zaten çok fazla kamera üsluplarına gerek kalmamış.

    filmin çekildiği mekanlar (avustralya'da çekilmiş film), manzaralar, o deniz-kum-güneş muazzam. insanın orada olası geliyor. öylesine pırıl pırıl manzaralar ki ekrana giresi geliyor insanın.

    --- spoiler ---

    film iki kız ile başlıyor. bunlar ana karakterlerimiz olan lil ve roz. gençlik sekansından sonra birden olgunlaşmış görüyoruz onları güzel bir sahne ile (ki buna benzer bir sahne ikisinin oğlunun büyümelerinde de kullanılmış ve gayet hoş bir detay olmuş). lil kocasını kaybetmiş ve en yakın arkadaşı roz. hatta öyle yakınlar ki eş dost ikisi arasında şaka yollu lezbiyen bir ilişki olduğunu iddia ediyor. lil ve roz bunlara gülüp geçse de arada bir "acaba mı" olmuyor değiller yine şaka yollu. çocukluktan beri arkadaşlar. ilk kez birbirini öpmüşler öpüşmeyi öğrenmek için mesela. aralarındaki arkadaşlık cidden de alışıldık arkadaşlık kavramından öte.
    ve sonunda orta yaşa geliyor ikisi de. ikisinin de birer oğlu oluyor.

    orta yaşa gelmiş iki kadın ve onların genç, diri, yakışıklı ve seksi oğullarıyla ilgili bir film adore kısacası. toplumun kabul etmeyeceği ve çarpık diye nitelendireceği bir ilişki var dördünün arasında. roz lil'in oğluna âşık oluyor, lil de roz'un. bu dörtlü arasındaki ilk kıvılcım lil'in oğlu ian ile roz arasında başlıyor. roz'un oğlu tom bu ilişkiyi fark edince biraz da nispet olsun diye lil ile yakınlaşıyor.

    ian'ın adım adım roz'a yaklaşması filmde güzel işlenmiş. pattadak olmuyor her şey. o mükemmel denizin ortasında dubada bir elektriklenme oluyor, sonra roz'un evinde. ve bir şekilde ilişkileri başlıyor.

    film böyle bir başlangıç yaptığında ben iki arkadaşın (roz ve lil için de ian ve tom için de geçerli) birbirine düşeceğini düşünmüştüm. bilhassa lil ve roz'un dostluğu biter diye düşündüm. senaryo böyledir muhtemelen dedim. ama öyle olmadı. iki arkadaş da ilkin birbirlerinin oğullarından uzak durmaya, buna muvaffak olmayınca da ilişkilerini devam ettirmeye karar veriyorlar. bu anlamda senaryo yaratıcı ve tahmin edilemez ilerliyor. sadece ilişkilerin bu yönde ilerlemesi değil, sonrasında gelişen birçok olay da (tom'un lil'i bırakması, bundan mütevellit roz'un da istemeyerek ian'ı bırakması, daha sonra bu iki genç erkeğin genç kadınlarla evlenmeleri çocuk sahibi olmaları, lil ve tom'un gizli gizli ilişkilerine tekrar başlamaları, bunun ian tarafından ayyuka çıkarılması, genç kadın-eşlerin de bunu öğrenmesi ve çocukları alıp bu iki anne ve iki oğlu terk etmeleri ve kapanış sekansında bu dörtlünün 'ian-roz-tom-lil' tekrar bir araya gelmesi ve ilişkilerinin devam etmesi gibi mesela) tahmin edilemeyecek şekilde senaryolaştırılmış.

    yapacağım olumsuz bir eleştiri ise filmin karakterlere çok da yoğunlaşmaması. yani aralarındaki 'çarpık' ilişkiyi anlatmaya o kadar yoğunlaşmış ki film tek tek karakterlerin psikolojik durumlarını (lil müstesna) incelemiyor. psikolojik tahlil çok da fazla yok filmde. aralarındaki ilişkinin genelde cinsellik boyutuna odaklanılmış. halbuki hissedilen ya da hissedilmesi gereken bundan fazlası. karakterler daha özenli yaratılsaymış keşke. ama yine de izlenmesi gereken bir film.

    ---
    spoiler ---

    bu arada naomi watts hâlâ çok güzel bir kadın.


    (feministim ben - 9 Eylül 2013 18:20)

  • comment image

    uzun zamandır izlemek istedigim ve sonunda izledigim anne fontaine filmi. çok agır fantezi unsuru bir konusu var, bu yuzden filmin kotu olmasına ihtimal veriyordum. cunku bu konuda cok basarılı isler göremiyoruz. ama film belli bir basarıyı yakalıyor, beklenileni veriyor ama daha fazlasını degil. hmm bide herşeyden önce ben o eve gidip hayat boyu yaşamak istiyorum. orada aşık olmak, o muhteşem manzaranın onunde şarabımı içip, muzik dinlemek istiyorum. nasıl güzel, nasıl huzur verici bir yer orası. özellikle roz'un evindeki terasta yemek yedikleri sahnelerde kendimi kaybettim. şahane! *

    bekledigim kadar cins olmasa da gayet hoşuma gitti, duygusal boyutu olmadan sadece seksüel bir olay halinde sunulsaydı bu konu, nefret ederdim muhtemelen. ama gayet şıktı yönetmenin hikayeyi sunuşu.

    --- spoiler ---

    şaçma buldugum şeylerden biri, ian'la roz'un bir anda öpüşmesiydi. yani gunluk hayatta en yakın arkadasının annesini çat diye öpemezsin degil mi? aşırı gerilir, duraksarsın. buna ragmen filmde gerçek buldugum ve sevdigim aşk ian'la roz'unkiydi.

    sanıyorum ki en rahatsız edici sahnelerden biri, annelerin açık bir şekilde birbirlerinin duygularını kabullenmesi ve hatta bunun uzerine rahatça konusabilmeleriydi. 2 yıl boyunca gayet couple gibi takılmalarıysa inanılmazdı. ikincisiyse, torunları ve ogullarının eşleriyle beraber gittikleri plaj sahnesi... bir yandan birbirlerine bakışları, bir yandan torunlarıyla oynamaları.. akıl hastalıgıydı.*

    naomi watts her zamanki gibi çok hoştu, en güzel onun hissettiklerini görebildik ve durumun ne kadar sinir bozucu oldugunu daha net bir sekilde yansıtmış karakteri.

    ---
    spoiler ---


    (love me to my death - 17 Eylül 2013 00:31)

  • comment image

    film olanında iki yakın arkadaş var bunların oğulları da yakın arkadaş oluyor. sonra bir gün çocuklardan biri ötekine "senin ananı s.kerim" diyor. işin kötüsü söylediğini yapıyor da.. olaylar gelişiyor.


    (yorganadam - 29 Eylül 2013 23:57)

  • comment image

    çok güzel bir senaryoyu, çok yüzeysel işleyerek bir başyapıtı vasatüstü yapmış bir yönetmenin filmi. böylesine orijinal konular heba oluyor ya, insanın canı sıkılıyor.


    (wazzap - 18 Aralık 2013 18:53)

  • comment image

    iki kanka kadını birbirlerinin kaslı oğluyla tepiştirdikten sonrasına ne gerek var demişler ve film orada bitmiş. belki iki kanka erkek birbirlerinin kızına hallenseydi erotik bağlamda çekilebilirdi. o değil de plajda karıştırıp kendi annelerini bafileyeceklerini sandım.


    (ed gein jr - 3 Ocak 2014 22:50)

  • comment image

    toplumsal kurallar ve cinsellik dürtüsü arasındaki çatışmayı konu alan film. izlerken rahatsızlık duyduğum sahneler oldu tabi. yine de başarılı senaryo. o evler, o sahil...muhteşem fiziğe sahip oyuncular...
    her durum insanlar için dedirten film.


    (kendiliksiz - 14 Ocak 2014 15:04)

  • comment image

    biraz daha derinlik katılması gereken bir film bence,duygu yoğunlu iyi verilmeyince insanda bıraktiği etki yetersiz kalıyor böyle konuların, çünkü seks ne şartlar altında yapılırsa yapılsın içinde duygu vardır bana göre.bir şeyler eksik kalmış sanki anlatımda ama sahneler,seçilen mekanlar,oyuncuların fizikleri kusursuz.olayı yaşayan kişiler ile empati kurabilmemiz ve önyargısız bağ kurabilmemiz için karakterleri biraz daha kapsamlı tanıtmaliydı.


    (sexy fairy - 7 Şubat 2014 09:37)

  • comment image

    türkiye’de olsa toplu katliama sebep olabilecek konuya sahip olan film.

    --- spoiler ---

    türkçeye yasak aşk diye çevirenler için, yasak olan acaba sevgilileri olmasına rağmen, bu kadınların birbirlerinin oğulları ile beraber olmaları mı? yoksa anne kadınların birbirlerinin oğulları ile aşk yaşaması mı?
    ---
    spoiler ---

    bu saçma türkçeleştirmeyi geçersek; naomi watts ile oğlu, anne oğul gibi durmuyordu, robin wright ve oğul arasındaki kimya tutmuşken. hatta naomi watts, robin wright’ın kızı gibi duruyordu.

    çocukluk arkadaşı olan iki kadının çoçukluktan beri arkadaş olan oğulları vardır. ancak bir gün bu kadınların ve oğulların birbirlerine bakışları değişir ve işler karışır.

    oğul anaları beni hep korkutmuştur, gerilim, psikolojik, polisiye her türde film çıkar bence onlardan.

    filmin oyunculukları, kurgusu bir yana filmin hikayesinin “normal” kabul edilen aşk tezahürlerini tartışmaya açması açısından film önemli bir film. hangi aşkın doğru hangi aşkın yasak olduğuna kim neye göre karar veriyor? bunu sorması bile bir adım. ancak filmin hikaye döngüsünden midir nedir, film tüm bu ilişki ağının sadece seks içinmiş gibi yansıtıyor. aradaki sevgiyi hissedemiyoruz bence, rose ve ian arasında zaman zaman hissedilse de.

    olayların dönüp dolaşıp toplumsal ahlaka, saygınlığa, rollere bağlanması ise hiç görmek istemediğim şeylerdi. o nedenle ıan karakterinin duygularını ve isyanını anlayabiliyorum. öte yandan tom’un yaptıklarının en başından beri sadece bencillik ve kıskançlıktan olduğunu, naomi watts’ın karakterinin ise sadece “sahip olmak” adına tüm bu şeyleri yaşadığını düşünüyorum. öte yandan tüm karakterler içerisinde tek tutarlı davranan ise hem dost, hem anne hem de seven olarak ise rose idi bence.


    (evsizkedi - 3 Haziran 2014 16:19)

  • comment image

    çekilmese de olurmuş denebilecek bir film. öyle ki filmin sonunda şöyle bir düşününce çekildiği mekan dışında akılda kalan etkileyici bir yanını bulamıyorsunuz. xavier samuel'in yakışıklılığı hariç tabi, öhm öhm.

    bir şeyler eksik kalmış gibi. bu kadar farklı ve uçuk bir konu yakalamışken insan daha etkileyici bir senaryo bekliyor, ama umduğunu bulamıyor. başlamadan önce konuya göz attığınızda "oha" diyorsunuz, ama film boyunca bir kez bile "oha nasıl olur?" dediğiniz bir sahneyle karşılaşmıyorsunuz. bu çelişki beni hayal kırıklığına uğrattı, ne yalan söyleyeyim.


    (things will never be the same - 27 Ağustos 2014 17:41)

  • comment image

    oldukça sıradışı bir film.

    --- spoiler ---

    çocukluk arkadaşı iki kadın karakterin oğullarına aşık olma hikayelerini anlatıyor. filmde başından beri hissettiğim kadın karakterlerin eşcinselliğini reddetmesi, bu kadar birbirine bağımlı ayrılamayan, kocasını bile kıskandıran bir ilişkide aşktan dolayısıyla cinsellikten başka bir şey yoktur. daha sonra çocuklarının olması ve onları denizde sörf yaparken "tanrı" gibi görmeleri, eşleri de aradan çıkarmaları, ensestin dibine vurmalarına olanak sağlar. çocuklar içinde durum aynıdır, bir kere birbirinin aynısı ve yapışık 2 kadın tarafından büyütülmek, anneye olan aşkın aynısını ikizi gibi görünen diğerine yansıtmak oldukça kolaydır. "ödipus kompleks değil saçma bir kompleks" diye nitelendirilse de bir çok film eleştirisinde öyle olmadığı açık.

    tüm bozuk aile düzeni içinde ensest yasağını anneler de çocuklar da görüyorlar, zaten görmeseler kendi anneleriyle birlikte olacaklar ama bir benzeriyle birlikte olup yasağı ruhsal olarak korumaya çalışıyorlar.

    tabi her şeyin ortasında nesilsiz anne çocuk ilişkileri, baba imajlarının ortadan kaldırılması ve araya 3. kişilerin alınmaması derken ensesti çocuklar değil anneleri besliyor muhtemelen.
    ---
    spoiler ---

    değişik sıradışı bir film, psikanalitik yorumunu okuyan bulan varsa paylaşırsa sevinirim.


    (minesota - 7 Ekim 2014 12:57)

  • comment image

    turlu siniflandirmalari , degerlendirmeleri kifayetsiz birakan smashing pumpkins sahaseri, steinback romanlarini animsatiyor, oylesine ince, sicacik,insancil bir huzunle yogrulmus ki bu da adore'u lirik ve muzikal bilesim olarak 90larin en ozgun albumlerinden biri yapiyor, amerikan yasaminin siradanliginin farkindaliginda, gri aksamustlerinde eyalet sinirlarinda araba surerken topladigi hikayeleri anlatiyor billy corgan . ya da telefondaki yagmur sesindeki huznu yakaliyor ansizin, kisacasi herseyi oldukca basite indirgeyebiliyor metaforlarla ve tapilan bir sey varsa bunun sonsuz bir melankoli oldugunu hissediyoruz album bitince, yine de ortaligi velveleye vermek yerine dalgasiz bir deniz gibi huzur iceriyor belki de kabullenmislikten kaynaklanan, belki bu yuzden 6 yildir cd calarlarimizdan pek uzun sure uzak kalamiyor bu kusursuz album...

    edit: denk gelirsek bir kahve icer miyiz merak ettigim super yazar.


    (longview - 6 Ekim 2004 07:59)

Yorum Kaynak Link : adore