The White Queen (~ Bijela kraljica) ' Dizisinin Konusu : 2009'da yayınlanan, Philippa Gregory imzalı kitaptan uyarlama olan dizi, İngiltere tarihinde War of the Roses olarak bilinen 30 senelik 1455-1485 arası dönemde yaşamış Kral Edward IV'ün halkın içinden sıradan bir kadın ve gelecekteki karısı olan Elizabeth Woodville'le tanışmasından itibaren hayatını konu ediniyor.
Downton Abbey(2010)(8,7-153644)
Poldark(2015)(8,4-19860)
Victoria(2016)(8,2-16675)
War & Peace(2016)(8,2-17416)
The Pillars of the Earth(2010)(8,1-26114)
The Tudors(2007)(8,1-68497)
The Borgias(2011)(7,9-44397)
Versailles(2015)(7,9-10725)
Medici(2016)(7,9-11544)
The White Princess(2017)(7,7-5772)
Reign(2013)(7,5-38755)
World Without End(2012)(7,0-8360)
philippa gregory'nin aynı isimdeki sıkıcı romanından uyarlama olan starz'ın yeni dizisi. kralı oynayan çocuk dışında beklentilerimi gayet karşılamıştır. kitap pek iyi olmadığı için ölü bir yatırımdır bence. kesinlikle the queen's fool'un dizisi çekilmeli.
(brooklyn carter - 21 Haziran 2013 23:49)
muhteşem yüzyılın uluslarası popülerliğinden nemalanmaya çalışan ingiliz dizi sektörünün en son çabası olabilir.onların osmanlısı varsa bizim de house of yorkumuz lancasterımız var... onların muhteşem yüzyılı varsa bizim de the war of the roses iç savaşlarımız var... onların sülüman ve makdul ibrahimi varsa bizim de kingmaker kuzen lancasterımız ve edward ıv miz var. fitneci hürremde kimmiş, al sana ondan daha doğurgan, tutkulu, ayarcı ve bir de üstüne büyücü elizabeth woodville nam-ı değer the white queen ne ararsan var üstüne mother queen valide sultan bile var. verdik aynı damarı... aksan da var hem.. seviştiriyoruz da çatır çatır.. alır mıyız reytingleri, satar mıyız çin'e, arabistan'a..."yok annem yok gülüm" ama olsun izliycem ben. fena değil. beyaz gül-kırmızı gül, ingilizlerin house kafası, iç savaş falan güzeldir... yoklukta gider.
(1000renkkuyruklukedi - 23 Haziran 2013 18:08)
ekşi sözlük bi siki beğenmeme timi tarafından lince uğramış dizi. 3 bölümünü de arka arkaya izledim çok beğendim. rebecca ferguson'un oyunculuğuna da bayıldım. sedece olaylar neden bu kadar hızlı gelişiyor diye düşünüyordum, dizi 10 bölümlükse o da normal.kostümcüsünü de tebrik eder ellerinden öperim, o elbiseleri diktirecek bir terzi bulsam 15. yüzyıldan fırlamış gibi gezicem ortalıkta o derece. elizabeth'in sade ama asil ötesi elbiseleri, o yaka kesimi, o saçlar..çogiyi dizi.
(ayikiz - 5 Temmuz 2013 23:40)
margaret denen kadının çirkinliğiyle yerin dibine batmasını dilediğim dizi.(bkz: yerin dibine batmak)
(na undd - 6 Temmuz 2013 00:14)
"allah margaret'ın cezasını versin" diye diye izlediğim 4.bölümü olan dizi. --- spoiler ---ne psikopat bi kadındır bu margaret yahu? bacak kadar çocuğu da bozdu. "ı'll be king" diyip diyip duruyor. elizabeth zaten çeksin acıları. (bkz: köle isaura) yalnız çok zeki annesi. warwick yatacak yerin yok. "kral yaratan"mış, götüm. merlin'deki savaşçının ölmesinden hiç hoşlanmadım biiiiiiiiiiiiiiiiiiiiir, borgias'taki ölen kardeşin burda da ibnelik peşinde olması da hoş olmadı ikiiiiiiiiiiiiiiiiiii, margaret'ı biri öldürsün bu da üççççççççççççççççç.--- spoiler ---
(na undd - 11 Temmuz 2013 13:51)
muhteşem yüzyıl'ın -vahide nine'nin gelişiyle belki de ilelebet- bitişinden sonra dizimag'te görünce ooo entrika diye hemen atladığım, 4 bölümünü bir çırpıda izlediğim fena olmayan dizi. the tudors'ı hiç adamakıllı izlemedim ama kalite olarak bir tudors değil o belli, diyaloglar ve mekanlar bazen çok tırt, merlin'le camelot arası bir şey olmuş, bir philippa gregory kitabından uyarlanmış olması ise artısı. gayet entrikasal ve hoş gidiyor şu an. janet mcteer, rebecca ferguson ve amanda hale rollerinde çok başarılılar. hele rebecca ferguson'ın ses tonu, aksanı, duruşu ve asaleti muazzam. karakterler ve olaylar olaylara gelirsek:--- spoiler ---elizabeth woodville/queen elizabeth: kendisi cidden bir kraliçe, ufak tefek bir kadın olmasına rağmen çok güçlü ve cidden çok güzel ulan. anasıyla beraber fırsat buldukça soyluları göd etmek en büyük hobisi, kaynanası filan bunun yanında tam bir ezik, gelip gidip karıyı harcıyor, büyü de yapabiliyor, hele üç kuşak melusina soyunun üfürerek fırtına çıkardıkları bir sahne vardı ki huhuvvv. fakat anladığım kadarıyla o zamanlar kraliçelik de krallık da resmen rahatlık, zira bu kadın normal zamanlarda sarayın içinde düz basma bir elbise ve şöyle bir toplanmış saçlarıyla salınıyor, bizim hürrem, mahidevran gibi her sabah kalkıp görümce maşası ya da ören bayan topuzu yaptırıp 80 kilo ağırlığında işli taşlı kıyafetler giymiyor, ortada çok bombastik bir durum varsa anca o zaman. oysa bak mahidevran'a, sıfatını taşlıcalı'dan başka erkek görmezken bile her gün kafasına çanak anten takıyor. elizabeth'in küçük kızları beyaz birer gecelik entarisiyle dolanıp duruyorlar, oysa mihrimah zavallısı 4 yaşında bile taç takıyodu gariban :( neyse elizabeth, seni çok beğeniyor, bol bol sevişip çok çok çocuk yapmanı diliyorum canım <3 (kendisi gerçekte 12 çocuk anası bir kadın, hürrem yanında kısır gibi kalmış asdfdsasdf)edward ıv: jeremy irons'ın son derece seksi oğlu max irons tarafından canlandırılan bu arkadaşımız gayet iyi, tatlı ve hoş. elizabeth'le evlenmeden önce krallığın yarısını düdüklemişken şimdilerde çok sadık bir yakışık olması takdire şayan yönleri. bunun da gerçek hayatta kendinden 5 yaş büyük, dul ve 2 çocuklu bir kadınla herkese karşı gelip evlenmesi, kadını kraliçe yapması ve sadık kalması, kendisi 60 yaşındayken 14-15 yaşındaki zavallı cariyelerin ırzına geçen, fakir ailelerin güzel kızlarını kendine köle yapma hakkı gören, cariyelik gibi bir sapıklığı yıllarca ayakta tutan başka bir sisteme adana küfürleri etmemi sağlıyor.jacquetta woodville: nam-ı diğer seç bir ip kızım ana. çok güçlü bir oyuncu tarafından canlandırılmasının da bunda payı büyük ama kendisi tam olarak hükümet gibi kadın, başlı başına bir ismetlü ve devletlü. bunun yanında edward'ın yaprak dökümü'ndeki fikret'in kaynanasına benzeyen anası halt yemiş, o kadın jacquetta'nın anca ayağını öper, hah. lütfen ben de senin kızın olayım, çok fazla bir isteğim yok, yurtdışında bir okul, türkiye'den kurtulmak falan filan.. margaret beaufort: ecayip heyvanlara benziyirsen adlı güzide eserdeki "sirf sıfatından su içmiyür gözüm" sözü, çirkinlikte yeni bir çığır açan bu kadın için yazılmıştır, hatta eserin tamamı bile olabilir, jisıs kırayst o nasıl bir sıfat, nasıl bir çene lan? ilk kocası nasıl bundan çocuk yapmış, adamda nasıl bir mide varmış anlamamışken, adamın gayet taş kardeşi jasper da bu sıfatına tükürdüğüme yanık, hatta onca yobazlığına, çirkinliğine, histerikliğine ve frijitliğine rağmen kendisine karşı çok anlayışlı ve sadık süper iyi bir kocası da var. kafayı oğlunu kral yapmakla bozmuş bu karının yanında bizim mahidevran bir powerpuff girl sevimliliğinde kalıyor öyle diyim, kadının mihrabın önünde orgazm yaşadığını gördüm töbe töbe. durmadan "rahmetli babam kendini astı ondan mı lanetlendim acaba ;((" diye gezen salak kadın sana sesleniyorum, içten içe rahmetli kocanın kardeşini duvara yaslama fantazyaların yüzünden lanetlenmiş olabilir misin acaba ha margaretsa? ıyy seni gözüm görmesin, kral edward ölsün diye her gün dua ederken başına bağladığın çaput gözümün önünden gitmiyor zaten. defol :((isabel neville: babası olacak pezevenk warwick'in bu talihsiz büyük kızı ilk başlarda tam bir soğuk asilzadeyken 2 bölümde durmadan ağlayan bir kader mahkumuna dönüştü. içgüveysi kocası ve sürekli kaşınan babası yüzünden bebeğini de kaybedince tam bir zavallı oldu garibim. halbuki en başından elizabeth yengenize yamansaydınız bunların hiçbiri başınıza gelmezdi canıms.anne neville: 92 doğumlu bir oyuncu tarafından canlandırılan isabel'in 86 doğumlu kızkardeşi, aşırı derecede sevimli bir şey olan anne, sen çok akıllı bir kızdın aslında, margaret of anjou'nun yaradanı affetsin acüze gibi oğluyla evlendirilmene ve gerdek gecesi yaşadıklarına çok üzüldüm :( sende tam bir itü'lü bölüm birincisi mühendis kız tipi var, neyse inşallah ileride kraliçe olunca mutlu olursun annemm.lord warwick: ingiliz kraliyet ailesinin baş dansözü. haşa seni ona benzetmek sana iltifat olur ama senin sonun da pargalı reyiz gibi sürekli aşağıladığın bir kadın sayesinde olacak. kölelerin, köy kızlarının devlet adamlarını kucaklarında hoplatmalarına puanım her zaman 9.--- spoiler ---dizinin tamamı mı, ilk sezonu mu 10 bölüm anlamadım ama eğer 10 bölümlük bir diziyse izlenebilitesi gayet yerinde. tavsiye ederim.
(isolde - 11 Temmuz 2013 14:11)
the tudors dizisini tamamlayan ve tarihsel açından öncesini gayet güzel anlatan dizidir. the tudors seyredip beğenmişseniz kesinlikle kaçırmamanız gerekir.
(sociologist - 19 Temmuz 2013 13:55)
yerden yere vurulsa da izlediğim dizi.--- spoiler ---elizabeth falan kusura bakmasın. edward'cığımda karı kız koynundan çıkmasın. bir richard var ki (aneurin barnard ) bakışlarıyla anlatıyor resmen. öyle de güzel rol yapıyor.george'da (david oakes ) yine kötü, yine kötü. borgias'ta öldürüldü yetmedi. burada da ortalığı karıştırıyor. terbiyesiz. zaten bitecek yani kötüleseniz n'olur. azıcık bölüm kaldı. --- spoiler ---
(na undd - 29 Temmuz 2013 14:56)
çok sürüklemese de yaz günü izleniyor. ama daha ilk bölümlerden bir sürü isyan bir sürü taht kavgası olunca tam anlaşılmıyor olay. oyuncuların yüzlerine, isimlere hakim olmak gerekiyor; kim kral oldu ne oldu bitti anlamak için. ben tam anlamayınca olayı ilk başta dedim bir açıp okuyayım neymiş bu güller savaşı falan. ama kafam iyice allak bullak oldu. sonuç olarak diziyi izleyip çok da kafaya takmamaya karar verdim; anladığım kadar artık ne yapalım. bir de dizinin adı hepimiz edward ız, hepimiz henry iz olsa daha iyi olurmuş bence.
(normalde kullanmiyorum - 30 Temmuz 2013 13:41)
the tudors' tan sonra iyi giden, yoklukta izlenebilecek dizi. yerden yere vuralacak kadar kötü değil kesinlikle.richard karakteri için bile izlenir.
(uykularin dogusunda bir masal - 30 Temmuz 2013 21:57)
--- spoiler 01x08 ---edward'ı harcadılar matmazel. güzelim elizabeth'imizi bir dal kadar kuru kızıl kafayla her allaaan günü aldatan edward'ın ölümüne bu denli üzüleceğimi bilmezdim. yine tam bir mal, tam bir asalak duruşunu bozmadan öldün edward. richard denen tim burton karakterlerinden hallice kardeşine güvenmekle on numara iş yaptın. kendisi ki, bizim süleyman gibi, bir onun bir bunun lafını dinleyip, o_o bakışlarıyla geziyor, o saçlarla bırak lord protector olmayı mcdonalds'ta çalışamayacakken, "ama benim babamın kalesi toprağı çoktu taam mııı" kızının sözüne uyup kendini the king ilan etmeye yelteniyor. neyse ki edward'cığım bunları takmayacağını, yukardan bunlara bakıp "ama onlar benim kardeşlerim :(( " diyeceğini bildiğimden seninle pek ilgilenmeyeceğim. bir de elizabeth büyü işlerini çok boşladın canım, richard tam kıvamına geldi şu an, bir el atıver, kıpss.--- spoiler 01x08 ---
(gramaj - 5 Ağustos 2013 12:36)
8.bölümü izleyip hayretlerden hayretlere koştuğum dizi.--- spoiler ---richard york bunu yapmayacaktın. seni sevdik, saydık. ama bu ne lan?richard'la evlendiği için kıskandığım "anne" için de söyleyebileceğim tek şey "ne orospuymuşsun arkadaş". tahta geçip oturmak için ne gaz verdin adama. yazıklar olsun.--- spoiler ---
(na undd - 7 Ağustos 2013 11:09)
tarihi dizi severler için iyi bir alternatif. özellikle tudor hanedanı ve güller savaşı öykülerini seviyorsanız.oyuncuların yaşlanmaması boyları kadar çocuklarının olması sadece muhteşem yüzyıla özgü değil.ağzını kırmak isteseniz de oyuncu olarak favorim margaret beaufort'u canlandıran amanda hale. o tikimsi hareketler, tanrı beni seçti delilikleri; çok başarılı.elizabeth woodville'i canlandıran oyuncunun aksanı bir tek bana mı itici geliyor merak ediyorum.--spoiler--son olarak anne neville parçalarım seni ben, sümsük sümsük otururken patroniçeye döndü. böyle fiştiklemeler, matriach tripleri. neyse geberip gideceksin hasta olup. hatta hasta olmadan çok sevgili rıçırdın pek nefret ettiğin elizabeth woodville'in kızına aşık olacak. çatla da patla.ayrıca gene tarihi dizilerin değişmez yüzü james frain'i kralın yanındaki uyuz ikinci adam olarak gördük. şu adamı ölmeden bir başrolde oynatsınlar hak etti gayet de.valla her defasında rüzgar, tsunami sayısız lanetler atan elizabeth ve ailesinin bu hikayenin kaybeden tarafı olması akıl almıyor arkadaş, x-men ekibi görse kıskanır yok yok sülalelerinde.http://gorsel-gunluk.blogspot.com/…white-queen.html
(rise of the equilibrium - 15 Ağustos 2013 22:26)
the tudors kadar olmasa da, tarihî dizi meraklıları için ilgiyle izlenebilecek bir yapım. taht çekişmeleri, entrikalar gırla gidiyor. oyuncu seçimleri hoş. 10 bölüm olması ve tek sezon sürmesi de avantajı, bir çırpıda izlenebilir.ingiliz dönem dizilerini-filmlerini izlerken dikkatimi çeken bir şey var. eski ingiltere'de isim kıtlığı mı varmış yahu? aynı isimli erkek ve kadın karakter bolluğundan dolayı, insan izlerken ister istemez bir karışıklık yaşıyor. birkaç isim etrafında dönüp dolaşmasalarmış iyi olurmuş.
(felicitas - 19 Ağustos 2013 20:21)
yönetim tudor lara geçmiştir. dizi neden bitti? devamı yok mu diyenler için; (bkz: tudors)
(windrider - 20 Ağustos 2013 19:31)
dizinin özeti: elizabeth iyiydi de çevresi kötüydü.bol entrikalı ve heyecanlı bir dizi. --- spoiler ---şu * yok mu.. ulan dizideki en kaypak karakter sonucu belirledi. adamın "saldır!" emrine gelen "saldırdın da kime" lafına babamla kahkaha attık.--- spoiler ---
(tojourus - 18 Ağustos 2014 21:34)
bu dizi benim için aneurin barnard'dan ibarettir. gerisi teferruattır.
(patibis - 8 Eylül 2014 17:03)
güller savaşı ve the tudors'un öncesini bilmek için izlenmesi gereken dizi. daha önce söylendiği gibi 10 bölümde 15 seneyi işleyebilmek için zaman geçişleri çok hızlı olmuş ama tempo bunun tersine çok düşük. 1 saatlik bir bölümünü izledikten sonra sanki 3 saatlik tarihi bir film izlemiş gibi hissediyorum.
(iyotsuz tuz - 9 Ekim 2014 04:51)
game of thrones un orjinali.
(antioch - 23 Ekim 2014 13:12)
çok hızlı yetişemiyorum. geçen gün izlerken bi çay koyim kendime dedim döndüğümde 10 yıl geçmişti.
(nevro tikim - 26 Ocak 2015 17:31)
Yorum Kaynak Link : the white queen