yirmibirinci istanbul film festivalinde gosterilmis, 2001 abd yapimi, basrollerinde glenn close ve joshua jacksonin oynadigi film. onumuzdeki aylarda gosterime girmesi muhtemel, ic ice gecmis yasamlari anlatan dramatik yapim.

(freak - 17 Mayıs 2002 22:01)

filmi turkiyede satin alan sirket mal canin yongasi gibi abuk bir isin secmistir. son donem kuzey amerika arthouse sinemasinda
gelisen altman tarzi anlatimin bir ornegidir.
(bkz: magnolia)
(bkz: bir konu hakkinda onuc sohbet)

(insidious - 17 Mayıs 2002 22:09)

kör kör parmağım gözüne tarzında mesajlarıyla, oldukça ağır havada geçen, komşuların kesişen ilişkilerini anlatan bir aile trajedisi...

(malloryknox - 20 Eylül 2002 20:27)

ice stormun hard coreversiyonu, kim bilir?

(penguen - 3 Ocak 2003 15:47)

a. m. homes'in ayni isimli kitabindan, rose trochenin yönetmenliginde 2001 yilinin temmuz ayinda cekilmis ve glenn close, dermot mulroney, jessica campbell, patricia clarkson, josh jackson, moira kelly, robert klein, timothy olyphant, mary kay place isimli oyuncularin rol aldigi filmin ismi.

(melissaki - 3 Ocak 2003 15:54)

izleyemediğim için çok üzüldüğüm film..

(parma maniac - 26 Nisan 2003 18:37)

down beyin tavsiyesiyle izlediğim pek hoş film. filmin başında joshua jackson, daha sonunda da jessica campbell tarafından söyllenen şarkıyı da bulmak pek bi zordur.

(sink disposer - 30 Nisan 2003 22:58)

a.m. homes'un birbirinden bağımsız hikayeler anlattığı aynı isimli kitabından sinemaya uyarlanmış film. geçtiğimiz yıllarda istanbul film festivali kapsamında gösterilmiş ve beğeni kazanmış filmdir. kaçıranlar, filmin vizyona girmesini hala beklemektedir. aile ilişkilerinin irdelendiği, sade ve durgun anlatımıyla dikkati çeker. joshua jackson ve jessica campbell tarafından söylenen paul's song ise filmin ayrı bir güzelliğidir.

(buzzy - 2 Mart 2005 16:06)

filmde duyulan 'paul's song' şarkısının sözleri aşağıdaki gibidir:

in the morning i
hear the angels they
lick our faces to make you smile
oh help me
we never touch
please remember i
still believe im something beautiful

and you are,all i need
pick me up,i'm crying
and you are,all i need
pick me up,i'm crying

in the winter
when the angels
sit between us
and wish that we could know

i would want to
tell you how much
but the words here
are hard for me too
see...

and you are,all i need
pick me up,i'm crying
and you are,all i need
pick me up i'm crying

and you are,all i need
pick me up,i'm crying
and you are,all i need
turn it down,i'm flying

and you are, all i need
crying
and you are, all i need
crying

(buzzy - 25 Mart 2005 12:43)

evde düzenlediğimiz "patricia clarkson toplu gösterimi" kapsamında, coğrafi nedenlerden mütevellit film festivali özürlü seyirci ile gecikmeli olarak buluşan; yakın dönem bağımsızlarının favori malzemesini bol kepçe kullanarak farklı hikayeleri ortak bir suburbia draması altında toplayan film. seyrederken göze çarpan ilk nokta, son günlerde imdb'ciler tarafından abartılan imaginary heroes'un bu film ile olan feci benzerliği.

casting olarak baktığımızda glenn close (hala aynı glenn close), patricia clarkson (bu filmde de bol bol ağlayıp varoluşuna yanıyor), my best friend's wedding'in "best friend"i dermot mulroney, alexander payne'in election'ından hatırladığımız balık etli hatun jessica campbell, dawson's creek'in joshua jackson'ı ve go'daki torbacı rolüyle aklımızda kalan ve bu filmde de ipe sapa gelmez bir karakteri canlandıran timothy olyphant ortaya güzel bir karışık oluşturuyor.

filmin adından yola çıkarsak, ne tavanda gözümüze çarpan duman dedektörü ne de jim'in satın aldığı tencere tabakları dezenfekte eden bulaşık makinesi bu perişan nesnelerin güvenliğini sağlayamıyor ve p.t. anderson'ın magnolia'sından bu yana ortaya çıkmış yeni bir söylem de yok: "herkes bir yerlerde bir şeylere yanıyor..."

(arsonist - 30 Mart 2005 10:40)

(bkz: be careful what you wish for)

(veralynn - 24 Eylül 2005 03:05)

ic kiyici bir filmdir kendisi.. gercek anlaminin otesinde artik bir janr halini almis olan amerikan bagimsiz filmlerinin bir suru hikayeyi icice gecirerek anlatma tarzinin bikmadan usanmadan bir kez daha denenme ornegidir. elbette cok iyileri de vardir bu tarzin, hayran olduklarimiz vardir, bir senaryo ve kurgu harikalari vardir ama bu film onlardan biri olamamis ne yazik ki...demek ki her zaman pirilti vaadeden hikayeler bulmak ve sahane oyunculuklara sirtini yaslamak yetmiyormus. su hikayelerin biri adam gibi, biraz olsun derinlikli anlatilsaydi da karakterleri taniyabilseydik biraz, anlayabilseydik, anlamlandirabilseydik. boyle tek tek hicbiri bir hikayenin ilk paragrafi olmaktan oteye gidememis cunku.

(charlene - 11 Haziran 2006 07:06)