Süre                : 1 Saat 58 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Şubat 2014 Perşembe, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Drama,Fantazi,Gizemli,Romantik
Taglar             : Uçan at,ölümsüz,Kırmızı saçlı kadın,beyaz at,Garson
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Village Roadshow Pictures , Warner Bros. , Weed Road Pictures
Yönetmen       : Akiva Goldsman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Akiva Goldsman (IMDB)(ekşi),Mark Helprin (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Colin Farrell (IMDB)(ekşi), Matt Bomer (IMDB)(ekşi), Lucy Griffiths (IMDB)(ekşi), Michael Patrick Crane (IMDB)(ekşi), Brian Hutchison (IMDB)(ekşi), Kevin Corrigan (IMDB)(ekşi), Alan Doyle (IMDB)(ekşi), Russell Crowe (IMDB)(ekşi), Jessica Brown Findlay (IMDB), Jon Patrick Walker (IMDB), David O'Brien Hart (IMDB), William Hurt (IMDB), Maurice Jones (IMDB), Mckayla Twiggs (IMDB), Matthew R. Staley (IMDB), Scott Grimes (IMDB), Graham Greene (IMDB), Brenda Wehle (IMDB), Tom Morrissey (IMDB), Will Smith (IMDB), Finn Wittrock (IMDB), Joshua Henry (IMDB), Jennifer Connelly (IMDB), Ripley Sobo (IMDB), Maggie Geha (IMDB), Caitlin Dulany (IMDB), Norm Lewis (IMDB), Kevin Durand (IMDB), Harriett D. Foy (IMDB), Eva Marie Saint (IMDB), Rob Campbell (IMDB), Scott Dillin (IMDB), Listo (IMDB), Ioana Alfonso (IMDB), Kevin Aubin (IMDB), Albert Blackstone (IMDB), John Carroll (IMDB), Peter Chursin Jr. (IMDB), Carolyn Doherty (IMDB), Joel Dowling (IMDB) >>devamı>>

Winter's Tale (~ Kis Masali) ' Filminin Konusu :
Bir hırsız, soymak için için girdiği evde güzel bir kadına aşık olur, ancak kadın hastadır ve kollarında yaşamını yitirecektir. Ancak hayatın bir mücizesi gerçekleşir ve yeniden doğuşla yeni mucizeler onları bekler...


  • "özlediğim russell crowe'u tekrar görmeme vesile olacak aşk filmi. mark helprin'in aynı adlı romanından uyarlanmış."
  • "az önce kanal d ana haber sunucusunun tanıtımını yaptığı film. bi de dedi ki; "kış masalı hırsız bir baba ve hırsız bir oğlunun hikayesini konu alıyor""
  • "filmden tek çikarttigim sonuç colin farrell'in o amele haydut saç kesimi ile feci seksi görünüyor olmasi. belki de irlandali aksanidir, bilemedim."
  • "colin farrell'ı, russell crowe'u ve will smith'i oynatıyorsan bu kadar rezil bir film çekmeye hakkın yok sayın yönetmen. bitiminde suratta bir adet "kardeş ne diyorsun sen" ifadesi oluşturan film."
  • "siktim öldü"
  • "şeytanlar melekler ortaya çıkana kadar iyidi. ciddiyetini kaybetti. göndermelerle devam etseydi keşke.hee duygulandırdı hafif gözleri nemlendirdi. tamam la tamam ağlattı."
  • "yönetmenin bu kadar oyuncuyu bir araya getirmeyi başarmasına rağmen, senaryoyu okul hikaye yarışması 3.'sünden aldığı film."
  • "zina yaptığı için ölen bir kızın hikayesini anlatan dini film"
  • "bokum gibi film. -s!-kiz cenabet gitti-s!-"




Facebook Yorumları
  • comment image

    işin içinde akiva goldsman olduğundan, sinemaya uyarlamasının kötü çıkması zor görünüyor. en azından çizgisini bozmayacaktır. kitabın türkçe çevirisi, filmin vizyona girmesine yakın bir tarihte, afişli kapağıyla raflardaki yerini alır.

    jessica brown findlay fragmanda büyüleyici görünüyor. kimi sahnelerde gözümüze toz kaçıracak gibi. crowe'dan da eski günlere dönüş sinyalleri alıyoruz, hayırlısı.


    (norman stansfield - 9 Kasım 2013 13:09)

  • comment image

    28 şubatta ülkemizde vizyona girecek olan, yönetmenliğini, beyazperdedeki ilk yönetmenlik deneyimiyle akiva goldsman'in yaptığı, başrollerinde ise colin farrell, jessica brown, russell crowe, matt bomer, will smith, jennifer connelly, kevin durand, william hurt gibi başarılı isimlerin bulunduğu, 1saat 58 dakikalık, fantastik, romantik, dram türlerinde, abd yapımı filmdir.
    yönetmen koltuğunda beautiful mind filminin senaryosuyla oscar ödülü kazanan başarılı senarist goldsman yer alıyor, senaristlik kariyerinde cinderella man, ı am legend, ı robot ve the da vinci code gibi başarılı filmler yer alıyor. winter's tale ilk yönetmenlik deneyimi olması ve fantastik türde bir aşk hikayesini anlatması bakımından merak ettiğim filmler arasında yer alıyor. umarım hayal kırıklığı olmaz.


    (kubravril - 17 Şubat 2014 20:39)

  • comment image

    spoiler içerir...

    senenin en berbat filmini izledim. dolayısıyla sevinçliyim. büyük ihtimalle bundan daha kötü bir film izlemem sene boyunca. neresinden tutsan elinden kalacak bir film. başladıktan bir süre sonra sıkmaya başladığına ve hiç eğlendirmediğine pek değinmeden diğer taraflarına geçeyim. romantik bir film yapılmaya çalışılmış. yüzyıllar sürecek bir aşk hikayesi anlatılmaya çalışılıyor. ama akiva goldsman bunu becerememiş kanımca. romantizmi kof, iki karakter arasındaki aşk inandırıcı değil. haliyle romantizmi kötü olup karakterleri arasındaki aşk inandırıcı ve etkileyici hale getirilemeyince film büyük bir yara alıyor. öte yandan fantastik türünü de iyi kullanabildiğini söylemek güç. uçan attan iblisler ve şeytan'a kadar her şeyinde kusur var filmin. russell crowe'dan bir iblis yaratılmış, ama will smith'ten şeytan mı (lucifer)? goldsman daha önce çalıştığı oyuncuları (a beautiful mind'tan crowe ve jennifer connelly ikilisi, i am legend'tan smith vs) toplamak istemiş bu filmde, ama smith'ten lucifer hiç olur mu be güzel kardeşim? şahsen smith'in o sahneleri filmin en kötü, lakin ciddiyetiyle en güldüren sekansları. heyecanlı ve gerilimli bir atmosferin oluşturulmadığını da belirtmek gerek. mesela sayın iblis, peter'ı yakalamak üzereyken ya da onunla mücadele ederken vs ne heyecanlanabiliyoruz, ne de geriliyoruz. duygusallıkta da benzer bir sorun yaşanıyor. duygusal bir film değil. kız ölünce, adam acı çekince biz hiçbir şey hissetmiyoruz. duyguyu perdenin ötesine geçirmeyi de başaramamış goldsman bu kez. dediğim gibi neresinden tutsan elinde kalıyor. klişelerle doldurulmuş bir 14 şubat filmi ortaya çıkmış. diyalog ve monologlara ise girmek istemiyorum. üniversite öğrencisi bile böyle kötü diyalog-monologlar yazmaz. öte yandan soruları cevaplamadan, karakterlerini derinleştirmeden bitiyor film. mesela iblis neden peter'ın peşinde, kendi ölümü pahasına onu öldürmeyi neden bu denli istiyor? uçan atla ilgili de bir çok soru sorulabilir. crowe'u bir kez daha derinliksiz, kötü yazılmış bir karakterde izledik. belli ki arkadaşını kıramayıp filmde rol almış.

    spoiler...

    j. connelly, matt bomer, kevin durand, william hurt, smith ve alfred hitchcock'un sarışınlarından eva marie saint'i kısa bir süre görüyoruz. fazla sahneleri yok hepsinin. ayrıca hans zimmer'ın filmin müziklerini hazırlamaya başlayan rupert gregson-williams'ı kovdurup müzikleri kendisinin hazırladığını belirtmek gerek. müzikler de kötüydü, ki şaşırtıcı değil. her şeyi kötü filmin (görüntü ve sanat yönetmenliklerini tenzih ederim). izlenmese de olur.


    (sherlock holmes 90 - 28 Şubat 2014 19:35)

  • comment image

    az önce kanal d ana haber sunucusunun tanıtımını yaptığı film. bi de dedi ki; "kış masalı hırsız bir baba ve hırsız bir oğlunun hikayesini konu alıyor"


    (serkaninci - 28 Şubat 2014 19:43)

  • comment image

    bazı filmler olur sessiz sedasız vizyona girer ve izledikten sonra neye uğradığınızı şaşırırır arkadaşlarınıza anlatmak için sabırsızlanırsınız, işte sinema böyle olmalı dersiniz. winter's tale tam bu tariflere uyan sinemanın da bir sanat olduğunu hatirlatan bir film oldu benim icin.

    şaka lan şaka yarrrak gibi film. imkansızlıklar dahilinde çekilen berbat film çok vardır. ama ben bu kadar imkan varken ortaya böyle bir iş çıkaran, benim paramı ve zamanımı çalan senaristin, oyuncunun, yönetmenin, yapımcının, hiçbir günahı olmamasına rağmen filmin uyarlandığı romanı yazarak bu filmin çekilmesine vesile olan yazarın amına koyayım.


    (bi kere ben de oynayabilir miyim - 2 Mart 2014 02:00)

  • comment image

    ben filmden mi anlamıyorum acaba güzeldi de ben mi bir yerde kaçırdım falan diye iğrenerek çıktığım film.

    hercules'den sonra ikinci ve daha büyük hayal kırıklığım. parama üzülüyorum arkadaşlar 15lira içime oturdu öğrenci adamız.


    (velazquezin ikilemi - 4 Mart 2014 00:32)

  • comment image

    bi aşklar falan dönüyor ama tam anlayamıyorsunuz. odaklanmak için epey uğraştım ben de.
    spoiler falan demeden anlatayım, aşkın kutsallığı, iyileştirici gücü,mucizevi yönü,sevginin nesnelliği falan derken bir mesaj veriyor evet ama o mesaj ne tam çözülmüyor. kitabın özetini okuyup film yapmışlar herhalde, o sebepten de tam bağlayamamışlar. bir iki not dersek;

    colin farrell'a apaçi saçı bile yakışmış, yüce isa aşkına.
    kızıl saça hevesim artıyor.
    uçan at pegasus 'u duyduğumda on yaşındaydım, ay savaşçısı izlerken öğrenmiştim ve aklım başımdan gitmişti. ama on yaşındaydım yani.


    (proverb haste makes waste - 8 Mart 2014 21:24)

  • comment image

    colin farrell'ı, russell crowe'u ve will smith'i oynatıyorsan bu kadar rezil bir film çekmeye hakkın yok sayın yönetmen. bitiminde suratta bir adet "kardeş ne diyorsun sen" ifadesi oluşturan film.


    (keke23 - 9 Mart 2014 22:34)

  • comment image

    yillar gectikce nasil da duygusal bir adama donustugumu yuzume carpan bir baska film. ne oluyor oglum ya? ne ara bu kadar derinlige daldim ben hic bir fikrim yok. guzel insanlarin olumunu gorunce bildigin gozlerim doluyor ulan artik. o nasil bir tevazu ornegidir? o nasil bir kabullenmedir lan? gozlerindeki huzun ile suratindaki tevazu birlesince bir melek cikmis ortaya. kahretti lan durup dururken.

    film elestirmeni olarak degil de zaman gecirmek icin izlerseniz gayet de izlenebiliyor.


    (giallo rosso - 19 Mayıs 2014 17:24)

  • comment image

    şeytanlar melekler ortaya çıkana kadar iyidi. ciddiyetini kaybetti. göndermelerle devam etseydi keşke.
    hee duygulandırdı hafif gözleri nemlendirdi. tamam la tamam ağlattı.


    (fukka - 25 Mayıs 2014 21:16)

  • comment image

    burada yazılan olumsuz ne varsa hepsini ve dahi fazlasını sonuna dek hakeden film.

    ha, gözlerim sulandı ve ağladım mı? ağladım; ama ben te eskinin yeniyüzyıl gazetesinin reklam müziğine bile ağlayabilen biriyim zaten. çok önemli değil yani. bir tını var, o tınıyı yakaladım mı dolsun gözler, aksın gözyaşları ve olsun sel... bu filmde de o tınıyı yakalamışım demek. de sanırım bu, hikayenin bize anlatılışı değil, hikayeyi benim kendime anlatışım. benim algım bana bunu yaşattı galiba, film ile alakası yok. böyle de yaşarım kafamda filmi işte, çakralarım mı algılarım mı nasıl bir açıksa demek.

    bir de söylemeden geçemeyeceğim, russell crowe'un gülüşü aynı benim amcamın gülüşü ya. bu kadar olur, ilk duyduğumda resmen toparlandım, amcam eve geldi de benim mi haberim yok sandım, o derece benziyor. kısaca hiç hoş değil russell crowe, bir daha öyle güldüğünü duymayım...

    bir sözüm de jennifer connelly için var. yav arkadaş bu kadın the day the earth stood still'de de sadece please demişti, tek rolü oydu. burada da habire abby dedi durdu. kaşlarını üçgen hale getirip ağlamaklı bakmaktan başka ne özelliği var kadının, hiç bilmiyorum.

    --- spoiler ---

    böyle soğuk bir aşk ve aşıklar olmaz, olamaz.

    ---
    spoiler ---

    vakit öldürmek için bir bakın, bir sürü ünlü oyuncu var; ama o kadar...

    bu arada, ben de ekşi sözlük bir "bir şeyi" beğenmeme timine katıldım ya, vay be. bir mihenk taşını daha aştım demektir. heyt be, bulunduğum yerden, aşağısı çok derin görünüyor! gerçi bu daha ilk beğenmediğim bir "bir şey" sayılır, ama olsun azimliyim, başarırım herhalde...


    (mjorate - 29 Mayıs 2014 22:38)

  • comment image

    benimle dans eder misin?
    viktorya dönemi ingiltere'sinde yaşıyor olsaydık şuan yazdıklarımın gökyüzüne uçup sana ulaşması yerine bir kağıda dökmüş olsaydım kendimi. sen dar bir korsenin içinde nefessiz kalmış, görkemli bir tuvalet gimiş halde karşımda dursaydın. ilk ve son dansımızı yapsaydık beraber. ve ölüp gökyüzünde bir yıldız olsaydık. sonsuza dek beraber, sonsuza dek parlayan.

    film gerçeküstü uyarlama öyküsünün altında ezilmiş, anlatmak istediğini anlatmayı becerememiş olsa da biraz ucundan bendeki közlenmiş ateşe bir kıvılcım eklemeyi başardı. enteresan bir şekilde öğrenci filmleri gibi olmuş. çok şey anlatmayı isteyen ama duyguyu vermede beceriksizce dokunuşlar yapan, sadece kendi izlediğinde anlayabildiğin mesajları olan.

    iyi bir yönetmenden böyle amatör bir iş görmek ilginç oldu. kendi amatör dünyamı hatırlattığı için sevdim. ama bir film olarak değerlendirmek zor. karakterlerin birbirlerine aşklarına seyirciyi inandırmayı başaramamışlar. eksik bir şeyler var.

    bu kadar gerçeküstü bir dünyayı görsele dökebilmek sanırım sadece darren aronofsky'nin yapabileceği bir şey.


    (cncn - 17 Haziran 2014 01:21)

  • comment image

    başrolde meryem uzerli olabilecek bir kızılın olduğu film. kızıllığı, yüzü bayağı benziyordu. cast'e de bir çift sözüm var. colin farrell bu rol için fazla yağız kalmıştı. di caprio türü daha parlak bir jön daha iyi giderdi. zaten yerine düşünülen isimler daha parlakmış.
    burada da değinilmiş will smith lucifer rolüne hiç gitmemiş, tersine o da fazla parlak kalmış. film illa bu oyuncularla çekilecektiyse rolleri değişebilirlermiş bence..
    javert'ten sonra bir kez daha kötü bir russell crowe, tamam çete liderisin ama italyan takım, aksanlı konuşma vs. olmamış winter's tale değil de a bronx tale sanki... şeytandan çok marlon brando'nun uşağı gibi oynamıştı.
    sandık içinde suya bırakılan hz. musa başta çok sayıda mezopotamya kralının hikayesi başta kırmızı başlıklı kız, uyuyan güzel, külkedisi gibi masallara göndermeler vardı.

    --- spoiler ---
    lucifer'e kısaca lu demek gibi komedi unsuru olabilecek bir laubalilikten sonra lucifer'ı ciddiye alan kalmamıştır zaten. at bu kadar mucizevi olmadan da görevini yerine getirebilirdi bu da filmin havasına uyardı böyle ne kurgu olmuş ne masal. bu a rada 1916 da ilk karşılaştıklarında en az 6-7 yaşında olan willa 2014 de ikinci karşılaşmada 103-104 yaşında olmalıydı biraz genç duruyordu

    ---
    spoiler ---

    edit: lucifer'a lu demek ilk constantine'in marifetiymiş, sonra farkettim


    (kozniku - 24 Ağustos 2014 01:47)

  • comment image

    yönetmenin bu kadar oyuncuyu bir araya getirmeyi başarmasına rağmen, senaryoyu okul hikaye yarışması 3.'sünden aldığı film.


    (kurdan - 19 Ocak 2015 10:00)

  • comment image

    bunun aslında kitabı var*. bir kaç aydır bitirmeye çalışıyorum. her seferinde 10 sayfa okuyup kapatırsam sanırım bu sene sonuna kadar bitirebilirim. arada da 15-20 tane başka kitap okumuşumdur. aşırı derece uzun tasvirler içeren bayık bir kitap. hani konular parça parça olmuş ve o uzun tasvirlerin arasında yer alıyor, o derece. bazen bir bakıyorum beş sayfa atlamışım ki bir diyaloga ancak gelebilmişim. o kadar bayıldım ki artık sonunu merak etmiyorum. ha tasvirler çok güzel orası ayrı. ama insan "yeter artık ya sadede gel" demeden duramıyor.

    --- spoiler ---

    spoiler mpoiler demeden okudum başlıktaki entry'leri. filmle ilgili olanları tabii.. ne iblisi ya? ben neredeyse 400. sayfaya geldim daha iblis miblis yok ortada. zaten adam da öleli çok oldu. özetinde diyordu dirilip de geleceğe mi gidecekmiş neymiş?? bu arada kitap 700 küsür sayfa yani yarısını geçtim bile. nasıl senoryolaştırıldı bilmiyorum ama henüz filmle ilgili spoiler olarak yazılan hiç bir şeyler yok ortada. haa pardon kitabın başlarında bir uçan at vardı tabii... her şey şaka gibi yani :)
    ---
    spoiler ---


    (prochaine station - 2 Şubat 2015 23:51)

Yorum Kaynak Link : winter's tale