Süre                : 24 dakika
Çıkış Tarihi     : 03 Ekim 2002 Perşembe, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Animasyon,Aksiyon,Macera,Komedi,Fantazi,Heyecanlı
Taglar             : Anime,arena,savaş,kan,Çakra
Ülke                : Japon
Yapımcı          :  Pierrot
Yönetmen       : Mary Elizabeth McGlynn (IMDB)(ekşi), Hayato Date (IMDB), Jeff Nimoy (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Masashi Kishimoto (IMDB)(ekşi),Steve Blum (IMDB)(ekşi),Liam O'Brien (IMDB)(ekşi),Marc Handler (IMDB)(ekşi),Akatsuki Yamatoya (IMDB),Kou Hei Mushi (IMDB),Satoru Nishizono (IMDB),Katsuyuki Sumizawa (IMDB),Yasuyuki Suzuki (IMDB),Michiko Yokote (IMDB),Yuka Miyata (IMDB),Junki Takegami (IMDB)
Oyuncular      : Maile Flanagan (IMDB)(ekşi), Yuri Lowenthal (IMDB)(ekşi), Colleen O'Shaughnessey (IMDB), Steve Staley (IMDB)(ekşi), Tom Gibis (IMDB)(ekşi), Kyle Hebert (IMDB), Steve Blum (IMDB)(ekşi), Debi Mae West (IMDB)(ekşi), Stephanie Sheh (IMDB), Robbie Rist (IMDB), Megan Hollingshead (IMDB), Liam O'Brien (IMDB), Skip Stellrecht (IMDB), Quinton Flynn (IMDB), Tara Platt (IMDB), Sam Riegel (IMDB), Lex Lang (IMDB), David Lodge (IMDB), Kari Wahlgren (IMDB), Henry Dittman (IMDB), Crispin Freeman (IMDB), Brian Beacock (IMDB), Johnny Yong Bosch (IMDB), John DeMita (IMDB), JB Blanc (IMDB), Richard Cansino (IMDB), Cindy Robinson (IMDB), Michael McConnohie (IMDB), Julianne Buescher (IMDB), Roger Craig Smith (IMDB), Wally Wingert (IMDB), Laura Bailey (IMDB), Kim Strauss (IMDB), Travis Willingham (IMDB), Beau Billingslea (IMDB), Grant George (IMDB), Stephen Apostolina (IMDB), Fred Tatasciore (IMDB), Michael P. Greco (IMDB), Jonathan Fahn (IMDB) >>devamı>>

Naruto ' Dizisinin Konusu :
Japonyadaki Konoha bölgesinde yaşayan insanlar Naruto isimli küçük bir çocuğun içinde kyubi(9 kuyruklu efsanevi tilki) olduğuna inanmışlar, uğursuzluk getireceğini düşünerek, onu hep dışlamışlardır. Naruto nun ise tek amacı kendini, konoha halkına kabul ettirebilmektir. Bu itilmişliğin arasında naruto ninja akademisine gitmeye karar verir ve macera başlar.


  • "tersten okunuşu için bana (bkz: )peşin edit: evet iğrencim ve yeni farkettim."
  • "en sonunda yıllardır beklediğimiz naruto-sasuke dövüşü gelmiş bulunuyor. beline kuvvet sarı oğlan! ağzını yüzünü güzelce sik ergenlikten çıkamayan orospu çocuğunun."
  • "ekşi sözlüğün kurulduğu zamanlarda başlayıp ekşi sözlüğün bittiği zamanlarda biten bir efsane."
  • "kage bunshin no jutsuyu o kadar çok kullandı ki izleyerek öğrendim. şu an evde 8 kişiyiz."




Facebook Yorumları
  • comment image

    geçen halı saha maçı yaparken orta sahada bekliyorum, içerde karambol var, top seke seke önüme doğru geliyor. abanıcam yani başka çaresi yok, işte bu naruto nasıl bir illetse hayatıma girmiş, top tam ayağıma gelirken istem dışı " ğaaaa rasennnnnnngaannnn" diye bağırdım abi. telefonu katon diye açıyorum :(


    (x factor - 9 Ocak 2010 15:53)

  • comment image

    533

    --- spoiler ---

    koşun koşun... tenten bi işe yaradı...

    ulan tenten ulan tenten editi: işe yarayan tenten değilmiş, asuma'nın saldırısı yoketmiş kakuzu'nun örgü topunu. tenten bildiğimiz tenten, heyecana gerek yok.

    ---
    spoiler ---


    (zumrut u anka - 31 Mart 2011 01:43)

  • comment image

    --- ağır spoiler ---

    iki link vereceğim şimdi. manganın 475. bölümünün 10. ve 11. sayfaları. danzo&sasuke kapışmasından önce torune ile fu'nun tobi'ye saldırdıkları bölüm burası. tobi, torune'nin nanosaizu no dokumushi'sine (mor böcekli jutsu) maruz kaldıktan sonra, fu'yu kendi boyutuna hapsetmeden önce, böcekler tüm vücuduna yayılmadan önce etkilenen kolunu kopartıp atıyor. üstelik bunu kolaylıkla ve acı çekmeden yapıyor.

    manga linkleri;

    http://www.narutospot.net/manga/naruto/475/10
    http://www.narutospot.net/manga/naruto/475/11

    animeden ilgili bölüm;

    http://imageshack.us/…hoto/my-images/714/tobi2.jpg/

    bu koparılan koldan kan falan gelmiyor göründüğü üzere. dolayısıyla bu bir klon. animede görüldüğü kadarıyla klonun rengi de beyaz. elde var bir!

    fu ile torune'nin ilk saldırılarından sonra tobi sütunun içine girerek kayboluyor. ama ortalıktan tamamen kayboluyor ki sensor type olan fu, tobi'nin tamamen kaybolduğunu aşağıdaki gibi teyit ediyor;

    http://www.narutospot.net/manga/naruto/475/3

    elde var iki!

    bu tobi denen eleman sanbi'yi tek jutsusuyla etkisiz hale getiriyordu hatırlarsanız, bu kadar chakra nerden gelir peki bir insana! bunun da cevabı belli adam bariz chakra sucker! elde var üç!

    beyaz bir klon, varlığını tamamen ortadan kaldırabiliyor ve chakra sucker. elimizdeki bilgiler bunlar. ben bir kişi tanıyorum böyle naruto dünyasında! zetsu! evet bence tobi zetsunun bir klonundan başka bir şey değil.

    adam klon olayında o kadar başarılı ki, kisame ile yer değiştiriyor bu klonu bee ile raikage delik deşik ediyor tık yok! aynı zamanda çok iyi bir sensor olan shee bile hiçbir şey anlamıyor. zetsu zaten dağda bayırda rahatlıkla dolaşabilen adam yer altına girmek suretiyle.

    gelelim tobi'nin uyguladığı zaman-uzay jutsusuna (jikukan ido). bu çok bariz sharingan'ın belki de mangekyou sharingan'ın bir özelliği! tıpkı kakashi'nin kamuisi gibi. sharingan'ın artık gözün kendisini transfer etmek yöntemi ile kullanılabilir olduğunu bilmeyen yok zaten.

    tüm bunlardan sonra ben bu sonuca varıyorum. tobi = zetsu.

    --- ağır spoiler ---

    edit:

    --- ağır spoiler ---

    yeni bazı detaylar daha fark ettim.

    http://www.narutospot.net/manga/naruto/512/7

    burda tobi ile zetsu birlikteler. kabuto kendi bilgi dağarcığıyla ukalalık yaparken, zetsu gayri ihtiyari "how much do you know?" diyor. biz bu sırada tobi'yi madara sanıyoruz. bunu diyen black zetsu!

    geçelim manganın gün itibariyle en son yayınlanan 561. bölümüne;

    http://www.narutospot.net/manga/naruto/561/9

    ne diyor edo tensei madara "do you know our plan as well?" diyor! lan sen daha yeni summon edilmedin mi? mu sama summon etmedi mi seni iki dakika önce. susanoolu rinneganlı ortalığın eline vereli 5 dakka ya oldu ya olmadı! ne ara plan yaptın? ne ara kiminle "our" olabildin? bu kadar basit mi lan?

    çözdüm hacı seni ben, sen hashirama ile iyi bir kapıştın eleman senin ağzına sıçtı. kaçtın. ölmeye yakın ondan aldığın hücreler ile daha önce de dendiği gibi zetsuyu yarattın. sharingan-rinnegan, hashirama'nın hücreleri herşeyi verdin zetsu'ya, planı yaptın ondan sonra öbür tarafa geçtin. edo tensei ile geri dönünce de doğrudan birisiyle bir plan içerisinde olduğunu yumurtladın.

    fakat helal olsun basiretli adammışsın madara!

    kishimoto senin de alacağın olsun birader.

    --- ağır spoiler ---


    (mobydick - 1 Kasım 2011 12:16)

  • comment image

    --- spoiler ---
    görmemişin susanoosu olmuş... ulan iki tane yılan geliyor üstüne çat susanooyu açıyorsun. o zaman ne anladım ben sharingandan mangekyodan? daha geçende ancak iki gözde de mangekyo açan bu güce ulaşabilir falan diye pohpohlanan, koca itachi'nin elindeki son koz olarak kullandığı susanoo, oldu alelade bir jutsu. itachi neyse de bu gay sasuke utanmasa götünü silecek susanoo'yla.
    insan bir ağırbaşlı olur susanoo'yu açtığında anlarız ki işler çığırından çıkacak, bir şeyler olacak. şimdi noldu? susanoo rasengan gibi bir şey oldu.

    ---
    spoiler ---


    (kalaba - 25 Mart 2012 15:14)

  • comment image

    --- manga spoiler ---

    gaaracık küçük mücahit, nagatocuk köprü altı çocuğu'ndan sonra kabutocuk yavrum benim isimli değerli eserle karşımıza çıkmış manga. okurken gözlerimden akan yaşları durduramıyorum keşke kabuto gibi sempatik, okurlar tarafından çok sevilen bir karakterin herkesin çok merak ettiği geçmişi bir sene sürse. kabul edelim arkadaşlar öyle bir çocukluk geçiren herkes yüzlerce kişiyi kesip biçip üzerilerinde deney yapıp sonrada tecavüz eder. çoluğumuza çocuğumuza sahip çıkalım ki kaderleri aydan parlak kabuto'ya benzemesin. canım kabutom benim.
    sıradaki hikaye tahminen madaracık aslan parçası olacak. sabırsızlanıyorum başka bir muhteşem çocukluk hikâyesi izlemek için. yemişim savaşını var mı emo çocuklar gibisi?

    --- spoiler ---


    (isdivagen - 25 Nisan 2012 14:22)

  • comment image

    zamanında buraya "mangasının daha iyi olduğunu söylüyorlar" gibisinden boş bir laf etmiştim, yakın bir zamanda seriye başlayıp burayı editleyecektim ama baya geç kaldım, itiraf ediyorum kardeşim bu entryi parselledim yalan yok bizde. deliğaanlı adamız biz bi lafı olan varsa çıksın garşıma alnını garışlayım. yaklaşık bir yıldır arşivimde duran bu animeye uzunluğundan korkarak devamlı başlamak istemiş başlayamamıştım. çok büyük hata etmişim zira başlamamla bitirmem bir oldu.

    öncelikle şunu söyleyeyim, geçen zaman zarfında anladım ki bir serinin animesini ve mangasını karşılaştırmak sütle yoğurdu karşılaştırmak gibi birşey. "süt mü daha güzel yoğurtmu?". "ayva mı daha güzel patlıcan mı?" dan pek bir farkı yok sanırım. ha güzel bir yoğurt için güzel bir süt gerekiyor. sen güzel sütü iyi mayalayamazsan güzel yoğurt elde edemezsin o da ayrı mesele. neyse zaten öğle arası karnım da aç kapatıyorum meseleyi. sonuçta animeyle mangayı karşılaştırmak saçmalık.

    ne diyorduk? evet naruto.. gerçi son dört gündür aklımda başka bir konu yok. animesever olduğumu iddia edip hayatımda 10 bölümü ardarda izlememiş olan ben şu son üç günde 92 bölümlük bir seriyi tamamladım ve otakuluğun ne olduğunu kavradım. evet.

    peki neydi beni naruto'ya bu derece bağlayan? kesinlikle birçok animeden farklı olan ve türlü zeka pırıltılarıyla süslü konusu ve standartların üzerindeki animasyonu. üçüncü önemli neden ise birbirinden bağımsız konusu olan tek bir bölümün bile bulunmaması. naruto 92 bölüm boyunca hızını hiç kesmeyen ve devamlı gelişip budaklanan bir konuya sahip. bu tür uzun animelerde genelde seriyi uzatmak amaçlı yapılan ve bir bölümde başlayıp biten hikayelere bolca rastlanır. ancak naruto'da bu şekilde bir bölüm bile yok ve sekseninci bölümdeki hikayenin altyapısı taa onuncu bölümden başlayabiliyor. inanılmaz.

    naruto'nun yaşadığı dünya nasıl bir dünya? geniş ormanlarla kaplı bir dünyanın içine serpilmiş köy ve kasabalardan kurulu. konumuz bu kasabalardan biri olan kum kasabasında geçiyor. bu dünyada alabildiğine fazla ve çeşitli ninjalar bulunuyor. ninjalıkla ustalaşmış zeki çevik ahlaklı ve master yoda karizmasındaki insanlar tarafından yönetiliyor bu kasabalar. kasabalarda ninja okulları önemli bir yer tutuyor çünkü asayiş eğitim gibi hizmetler buradan mezun olan ve anbu adı verilen ninja grupları aracılığıyla yapılıyor. ninjaların kademeleri var, genin-chunin gibi. ki ilk bölümde naruto genin bile değildir. konunun geçtiği zaman ise günümüz zamanı sayılabilir. telefon-elektrik-televizyon gibi aletlerin bulunması buna delil ancak bu tür şeylerin üzerinde pek durulmuyor. yani şu ana kadar ne elinde bir tabanca olan ne de arabaya binen birini gördüm. bu arada evet hiç araba yok bu memleketlerde. millet paso yürüyor.

    ayrıca bu dünyada çeşitli ve köklü ninja aileleri var. ninja yeteneklerini kuşaktan kuşağa aktaran bu klanlar konuyu zenginleştiriyor. her ninjanın kendine özgü ve genelde doğumda veya çocuklukta edindikleri dövüş stili ve ninja yetenekleri var.

    kahramanımız uzimaki naruto ise 13 yaşına kadar ailesiz, kendisine belediyenin baktığı bir yetim. ancak onu baş aktör yapacak olan büyük bir özelliği var. o doğmadan önce konoha kasabasına musallat olan 9 kuyruklu devasa tilki canavarı öldürülemediği için yeni doğan bu çocuğun içine hapsediliyor. ancak bu yaratıkla mücadele eden köyün ileri gelenleri (ki kendilerine hokage deniliyor) bu mücadele sonrasında ölüyorlar. 4 hokageden üçü ölüyor ancak üçüncü hokage hayatta kalarak köye bilgelik aşılamaya devam ediyor. naruto köydeki birçok insana ölümler veren ve bir çoğunu acılar içinde bırakan içindeki bu canavardan ötürü devamlı dışlanan bir tip. bundan ötürü kendini kanıtlama çabasına girmiş ve bu azimi bütün seri boyunca naruto'nun nasıl geliştiğini görmemizi sağlıyor. karizma yoksunu saf tipli, tembel ama azimli bu çocuğun içindeki şeytanın gücünü nasıl kullandığını görünce gözlerinize inanamıyacak, nefesinizi tutarak koltuğa yapışacaksınız.

    animasyon: anime deyince akla gelen ilk şey animasyon tabiiki. ilk 3-4 özürlü bölümü atlarsak naruto'nun animasyonu mükemmel. bazı bölümler anime filmleriyle bile yarışacak derecede ancak bu bölümler hokagelerin dövüşü gibi çok özel sahnelere tanık olduğumuz zaman ortaya çıkıyor. naruto'nun standart animasyonunun tam olarak 17. bölümde başladığını söyleyebilirim. genel itibariyle parlak ve canlı renklerin kullanılmasının yanısıra renk uyumu çok iyi kullanılıyor. harika karakter tasarımları da cabası.

    müzik:(böyle başlıklara parçalamak daha güzelmiş) naruto'nun birinci başlangıç(rocks) ve ikinci bitiş müziğini atlarsak açılış ve kapanış müziklerinin mükemmel olduğunu söyleyebilirim. pop'dan rap'e kadar çok çeşitli müzikler var ki "cultivate your hunger" diye başlayan ve japon abimizin karnından söyleyerek yaptığı ingilizce müzik yorumunu sağda solda söyler oldum. ikinci açılış müziği ise aşırı gaz. ben böyle gaz giriş görmedim valla. soundtracklere değinmeyeceğim zira adamlar sırf bir dövüş için bile soundtrack bestelemişler.

    seride flashbackler önemli bir yer tutuyor ve oldukça fazla kullanılıyor. gizemli karakterlerin kişilikleri ve geçmişleri hakkında bilgi edindiğimiz bu flashbacklerin bazen 3 saniyelik bir yumruk arasında 10 dakika boyunca sürenleri var, yıllar önce tsubasa ile tanıştığımız bu tekniğin ne kadar geliştiğini gözler önüne seriyor. bu flashbackler dövüşü biraz uzatıyor ancak şunu da söyleyeyim hiç bir dövüşün 3 bölümden fazla sürdüğünü görmedim. konunun sürekli olmasından ötürü 8 hatta 15 bölüm süren hikayeler var tabi ancak 10 bölüm süren süpastik uçuk dövüşlerin bulunduğu, bir yumrukla bir adanın yerle bir edildiği dragolball z ile karşılaştırmanın saçma olduğunu düşünüyorum. spincrus gibi bir eksperin böyle bir şey yapmayacağını biliyorum ancak sayesinde böyle insanların varlığını da öğrenmiş olduk.

    serinin beni en sinir eden tarafı ise sakura denen şabalak mizaçlı kıza aşk-duygusallık teması yüklenmesi ve aşk üçgeninin geniş açılı köşesine konulması. envai ninja yeteneğinden yoksun olan ve narutonun yazıldığı kız olmasa figüran olmaktan öte gidemeyecek olan ve her ortaya çıktığında hareketleri ile beni fitil eden bu kızın saçlarını kökünden yolasım geliyordu, şu an biraz rahatım*. narutoyu izlerken bazen gülmekten bazen hüzünlenmekten gözlerimden yaşlar geldi ancak bunda asla sakura dangalağının rolü olmadı. (spoiler vermemek için neye hüzünlendiğimi söylemiyeceğim ama zabuza olmadığını belirteyim)

    serinin en hoş yanlarından biri de karakter zenginliği. yine spoiler olmasın diye çoğu karakteri atlayacağım ama bu zenginlikten bir tadım alalım:

    naruto: biraz önce bolca bahsettik ancak ek olarak naruto kendini dünyaya kanıtlamak için hokage olmayı hedeflemiş, neşeli mizaçlı hiç bir şeyi kafasına takmayan baş karakter.

    sasuke: naruto'nun grup arkadaşı. bu arada gruplardan bahsedelim biraz. ninja okulunda genin olmaya hak kazananlar üçlü gruplar altında toplanarak başlarına anbu grubundan yetenekli bir sensei verilir. bu sensei grup elemanlarının yeteneklerini geliştirmekle görevlidirler. sasuke ise naruto grubunun en yetenekli, en cool elemanıdır. kızlar peşinde dolanır ama o yüz vermez. naruto'dan her zaman daha iyidir ve devamlı münakaşa içindedirler. hayatını bir kişiyi öldürmek için adamıştır.

    sakura: osuruk beyinli kıl tipli ve hiçbir yeteneği olmamasına karşın naruto'yu sürekli paylayan bir tip. olmasa daha iyiydi diyesim geliyor. narutonun aşık olduğu kızdır ancak naruto'ya yüz vermez. kendisi sasuke hastasıdır.

    kakashi: karizmanın diğer adı. vurdumduymaz hareketleriyle dikkat çeken ancak etrafındaki her hareketi en ince ayrıntısına kadar hesaplayan , naruto-sasuke-sakura üçlüsünün sensei'si. sol gözü ve ağzı devamlı kapalıdır. sol gözünün kapalı olma sebebini öğrendik ancak ağzı neden kapalı hala merak içindeyim. sol gözündeki sharingan ile bütün teknikleri kopyalayabilen hatta bunu rakibiyle aynı anda yapabilen bu yüzden kopya ninja olarak adlandırılan kişi. mük-kem-mel bir tipleme.

    shino: böcek çocuk. içindeki chakrayı böceklerle yem olarak paylaşmasına karşılık böceklerin yardımını almaktadır. vücudunun içinde böcekler besleyerek bunlarla inanılmaz teknikler uygulamaktadır.

    rock lee: rokku rii.. anadolunun bağrından kopup gelen muazzam kütle. bağrı yanık ninja. kalın kaşlarına zeytin gözlerine yandığım dövüşcü. sensei'sine "neden benim hiç özel yeteneğim yok" diye sorduğunda "senin özel yeteneğin azimle zçmak duvarı delmek" cevabını alan kişi. tipi kayık karizma. ben sana hiçbişey demiyorum.

    gaara: bir animede bu kadar çok karizma olur mu ya. kaşsız bir insan düşünün. ve ne kadar komik olacağını. ama gaara bunun tam tersini ispatlayacaktır size. gözlerinin etrafındaki siyahlığın içinden şeytanice bakacaktır size. alnındaki kanji aşk manasına gelir ve bu sadece kendini sevdiğinden ötürüdür. sırtındaki devasa balkabağındaki kumlarlı istediği şekle sokabilme yeteneğine sahiptir.

    size neji'yi hinata'yı iruka'yı zabuza'yı haku'yu gai'yi jiraiya'yı orochimaru'yu da tanıtmak isterdim ama en iyisi izleyerek tanımanız. naruto ilk bölülerdeki yavaş temposuyla sizi aldatmasın, ileriki bölümlerde hızına ayak bile uyduramayacaksınız. an azından bir 30 bölüm izleyin derim. aslında 80 e kadar izlemeden narutoyu tam olarak tanımlayamazsınız ama neyse. en sevdiğim animeler listesine tüm zamanların en yüksek yeni girişini yapan bu serinin her yeni bölümünü merakla bekler oldum. şu anda elimde 44 bölüme kadar fma var, biraz kendime geldikten sonra hemen başlayacağım, bakalım narutonun arkasına nasıl gidecek.


    (battuta - 22 Ağustos 2003 01:25)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bu kadar güçlendikten sonra madara'nın sonunun kendi kibiri olacağı, shounen tanrıları tarafından belirlenmişti zaten. ama bunu gidip madara'ya, rikudou sennin'in eşyalarını "ptüf" diye tükürterek yapmasaydın iyi olurdu be kishimoto.

    ---
    spoiler ---

    hayır bi' de bitircem diyor seriyi. yahu madara'yı godmode'a soktun. kendin itiraf ediyorsun, nasıl yeneceklerini ben bile bilmiyorum diye. gel bu madara, tsuki no me'yi yapsın. bizimkilerin bu genjutsu'dan kurtulmasını konu alan bir arc daha çiz. hatta beri gel:

    ---spoiler---

    madara abimiz hayvani genjutsusunu yapmış olsun. tam o sırada sasuke ve naruto da ölümden kurtarılmış olsun. hatta sasuke'yi kurtaranı gizli tut, böyle "shinobi dünyasının kaderi senin ellerinde" minvalinde açıklamalarla canından can versin. neden? çünkü meğersem sasuke'mizde eternal mangekyou sharingan olduğu'çün genjutsudan etkilenmiyormuş bi de çünkü abisi onu her şeyden çok sevmiş zamanında ve de vay efendim gözleri nasıl da karaymış... bir bahane bul işte. hal böyle olunca bu sasuke'miz de kaçak ninja olarak shinobi dünyasını kurtarmak için badass bir role kavuşsun. o ergenliği bi indirsin önce. naruto kardeşini bulsun "güç senin içinde naruto, sen seçilmiş kişisin" desin. narutocuğumuz başta bunları takmasın. neden? çünkü genjutsu-rüyalar aleminde hokage çocuğu, şımarıklık almış yürümüş. konoha'da kaldırmadığı kunoichi kalmamış olsun. azcık bi' gün yüzü görsün lan bu çocuk! öhöm, sakinim.

    neyse gel zaman git zaman sasuke'ciğimiz bir yandan madara'yı alt edecek yollar ararken bir yandan da kaçak göçek bir şekilde naruto'yu ikna etmeye çalışsın. mesela naruto orgy'den sıkılıp balkona çıktığında yakalasın, "follow the white rabbit" desin . tam naruto "sen de kimsin" diye sorduğunda ptuff! kaybolsun, anbu gelsin "naruto-sama, iyi misiniz", içerden hinata "hadi naruto-kun, nutella soğuyor" diye seslensin. naruto da yıllardır* içindeki boşluğun sebebini bu gizemli ninjada bulmaya çalışsın. narusasuke yaoicilerine de gün doğsun.

    naruto, arkadaşlık ve sevgi gibi öeh kavramlarla will of fire'ı bulsun, shounen çok yaşasın. azcık da yıllar geçsin, savaş esnasında power-up almak yerine çalışıp güçlensinler. ninjalığın tüm sırlarına vakıf olup vatanına milletine faydalı birer delikanlı olsunlar. bıktım naruto'nun kadın tarafından seslendirilmesinden. bu sırada madara da yaptığı hayvani genjutsu nedeniyle azcık güçten düşsün, şartlar eşitlenmiş olsun. naruto ve sasuke de kardeş kardeş yensinler madara abimizi. bozsunlar genjutsuyu, gerçek hayata dönsünler, arka planda da sad but true çalsın.

    bi de hani sasuke'yi kurtaran gizemli abimiz vardı ya, kendini feda edip. o da babasının space-time jutsularını ilerletmiş, gelecekten gelen naruto-kun'umuzdan başkası olmasın. aslında shinobi dünyasını o kurtarmış gibi olsun, paradokslarda kaybolalım. bu hareketiyle de yeni nesil legendary sannin'lerden biri olarak hokagelik hayalini panpası sasuke'ye bıraksın, bizi gözyaşlarına boğsun. çünkü bütün bunlar zamanında madara uchiha'yı hokage yapmadılar diye oldu. zırlak uchiha'lar...

    ---
    spoiler---

    sonunda bana fan-fiction da yazdırmış mangadır efenim.


    (safsatr - 14 Şubat 2014 03:17)

  • comment image

    bu hafta sonu 9 aylık yeğenime izlettim bunun bir bölümünü. sevdi velet: introda başını salladı, naruto'ya güldü, sasuke'yi sevmedi, sakura'ya bir tepki göremedim, kakashi'yi anlamaya çalıştı bayağı.

    tamamdır bu iş hanımlar beyler! anasının babasının haberinin bile olmadığı bu animeleri ben izleticem ona. patates suratlı pepee ile büyümeyecek bu çocuk! önce naruto ile başlarız 10-12 gibi. az daha büyüyünce kenshin death note derken...

    oldu bu iş!


    (in pyjamas - 7 Nisan 2014 13:55)

  • comment image

    --- spoiler ---

    en sonunda yıllardır beklediğimiz naruto-sasuke dövüşü gelmiş bulunuyor.
    beline kuvvet sarı oğlan! ağzını yüzünü güzelce sik ergenlikten çıkamayan orospu çocuğunun.

    ---
    spoiler ---


    (matheas - 10 Eylül 2014 14:35)

  • comment image

    --- naruto 692 spoiler ---

    sasuke'nin akıllanmış görüntüsünün hepsi, kishi'nin sasuke'ye power up verebilmesi için bir bahaneydi. bu vesile ile sasuke'yi naruto ile dövüşebilecek güç seviyesine getirdi ki sonunda bizler dişe diş bir naruto vs sasuke karşılaşması izleyelim.

    yalnız böyle şeylere hiç gerek yoktu. naruto sasuke'yi yerden yere vurup, dağdan dağa çarparak da eze eze dövebilirdi. hiç itirazımız olmazdı, zaten bizim istediğimiz de tam böyle bir dayaktı. böyle saçma bahaneler ile sasuke piçine güç verilmesi gereksiz oldu.

    ben tam 10 senedir naruto okuyorum. daha az değil, 10 seneyi bile geçti. ama geçen bu süre zarfında sasuke hâlen daha ergenlikten çıkamadı.

    --- naruto 692 spoiler ---


    (hiko seijuro - 10 Eylül 2014 21:15)

  • comment image

    --- spoiler ---

    naruto, yahiko bedenli pain'i babadan kalma rasenganla yenmeden önce "give up to trying make me give up!" cinsinden bir cümle kurmuştu. sasuke denen ergen/emo'ya da aynısını yapsın istiyorum. fuuton rasenshuriken fırlatsın, ne bileyim "alo oda servisi mi oodama rasengan ahahaha!" diyerek chou oodama rasengan vursun kafasına. her hücresine ayrı ayrı eziyet etsin istiyorum. ama bu kadar gore bir insan olmadığını bildiğimden telefonun başında çaresiz bekliyorum; ama çalmayacak biliyorum...

    ulan allahın yok mu senin sasuke!

    ---
    spoiler ---


    (delimanyaa - 13 Eylül 2014 09:31)

  • comment image

    ya bu amk kishimoto'su bir ciğerimizi soğutamadı ya sinirden kendimi sikicem.

    --- spoiler ---

    ulan biz naruto sasuke'yi haldır huldur dövsün diye bekledik yıllarca lan! ağzını yüzünü şöyle doyasıya siksin, sen gene happy ending yapıyosan ondan sonra yap diye bekledik. naruto'nun mağlubiyetiyle biten ilk dövüşte bile sasuke'ye ağız burun daldığı bi bölüm vardı. orgazm olmuştuk resmen orada. şimdi yıllardır beklediğimiz dövüş gelmiş, sürekli birbirine denk jutsular atıyolar birbirlerine. çakralar bitiyor birbirine denk dövüşüyorlar, bir de üstüne ara ara sasuke üstünlüğü ele geçiriyor. şimdi bir şekilde naruto bu dövüşü kazansa bile tatmin etmeyecek artık beni. senin ben sıfatını, sasuke aşkını sikeyim kishimoto. 28 yaşında adamım, manga için bu kadar sinirlendirebiliyorsun beni!
    ---
    spoiler ---


    (matheas - 23 Ekim 2014 16:10)

  • comment image

    ---------------------------------

    ilk göz ağrım. işsizlik dönemimde "manga okusam ya ben!" diye gelen aydınlanmada ilk seçtiğim seri naruto. o dönem internette kısa bir araştırma yapmış, hangi mangaların popüler olduğunu öğrenmiştim. kolay bir başlangıç olsun, sonra diğerlerini de okurum demiştim. bleach, one piece ve naruto çıkmıştı karşıma. one piece'e, neden bilmiyorum, hiç ilgi göstermedim; bleach'i iki volume kadar okuyup bıraktım; naruto'yu çok ama çok sevdim. ilk bölümden bağrıma bastım sarı veledi -ki ben başladığımda ilk kısım bitmiş ikinciye başlanmıştı çoktan. nasıl sevdiysem, güncel sayılara yetişicem diye gece gündüz demeden bilgisayarın başında naruto okumuştum. yemek ve tuvalet dışında odamdan çıkmadığım, sürekli bilgisayar ekranına baktığım için bir süre sonra her ayağa kalktığımda baş dönmesi, göz kararması yaşamıştım.

    basit bir oyalanma fikri olarak aklıma gelen şeyin beni bu kadar etkileyebileceğini hiç düşünmemiştim açıkçası. kendisi hakkında aslında oldukça eleştirel düşüncelelerimi hala devam ettirmekle beraber (buraya yazdığımda zamanın ötesine giden tek naruto entry'im o olmuştu zamanaında. çok net hatırlıyorum), bence verdiği olumlu mesajlar, yaşama sevinci, sevme isteği gibi nedenlerin okumak için daha ağır bastığı bir manga . aynı zamanda "shounen manga nasıl olmalı?" sorusunun en net cevabı. ben, hep ilerde yeğenimle ya da olursa çocuğumla beraber okumaya devam ederim diyordum. o kadar bitmeyeceğine inanmıştım ve erken ergenlik dönemi karakter gelişimi için "a must" olduğunu düşünüyordum. hala da öyle düşünüyorum. ilerde çocuğum olursa açar beraber okuruz artık -ki o zamana kadar beklemeye gerek yok, bence şimdiden bir klasik olarak literatürde yerini aldı. o günleri hayal edince şimdiden heyecanlanıyorum ne yalan söyleyim.

    yani... 7-8 yıldır bilfiil okuduğum, üzerine tartışmalar yaptığım, hayaller kurduğum, yazılar yazdığım, her hafta bir günü iple çekmeme neden olan bir şeyin bitmesine tanık olmak zor geldi kısacası. son iki sayı yayınlandığında buraya yazamayacak kadar üzgündüm. bi tarafım kopmuş, en sevdiğim arkadaşım benden uzağa gitmiş, bu sabahların bir anlamı olmalı diye iple çektiğim release günleri artık anlamsız kalmış gibi hissediyordum -ki hala aşağı yukarı öyle hissediyorum; üç haftadır günler çok tatsız geçiyor günler. oysa ki çoğu kişinin hemfikir olduğu gibi finali aceleye getirilmiş bir "mutlu son"du. he! shounen manga'ya yakışır bi son muydu? evet, ama yetersizdi. bu bakımdan kendimi yeteri kadar saygı görmemiş hissediyorum ne yalan söyleyeyim.

    bir insanın hayal gücüyle yaratılan bir karaktere benim bu kadar önem atfetmem belki çok sağlıklı değil. ama seviyordum o sarı veledi; hatake kakashi denen sensei'sini nikahıma alacaktım; jiraiya için bir bitişiğinde onsen olan bir türbe düşünmüştüm, mezarında bile kadınlardan ayrılmasın diye; tsunade ile raikage'yi evlendirecektim; itachi'yi ikinci kez diriltip sasuke'nin başına koyacaktım "sen soktun sen çıkar" diyecektim; gaara'nın saçları benim dönemimde asla erwin smith modeli olmazdı, yedirmezdim o çocuğu. kısmet değilmiş; konohamaru'yu sınır dışı edecektim vs vs...

    yine de kazanımlarım yok değil. bunlardan en güzeli de burada yazmaktı; dört yıldır sözlük yazarıyım ve yazarlığımın benim için en anlam ifade eden yeri bu başlık oldu şimdiye kadar. bu başlığa yazmak, yazılanları okumak, bazen konuşmak bana şimdiye kadar pek çok badi bir de dost kazandırdı (zaten çevremde manga okuyan, anime izleyen ilaç için bir kişi bile yok. o nedenle, bu başlığa yazan herkes bir bakıma tanıdık bir çevrenin önemli kişileri benim için). sanıyorum hitap ettiği yaş aralığında olmasak da bu bakımdan amacına ulaşmış olduğunu var sayabiliriz*. bunun dışında yazmak hep sevdiğim bir şey olmuştur, naruto hakkında yazmak daha da çok sevdiğim bir meşgale. şu an yazdığımı bitiremeyişimden belli oluyor olması lazım aslında*.

    kısa ve acısız conclusion: okuması, izlemesi, hakkında yazması, müziklerini dinlemesi, tartışması güze/eğlenceli/heyecanlıl bir seriydi. bitti. yıllardır bu sayede bir şekilde yolumun değdiği herkese teşekkür ederim.

    sevgiler.

    picamas


    (in pyjamas - 20 Kasım 2014 10:22)

  • comment image

    serideki bütün karakterlerin, isimlerin, jutsuların ve olayların shintoism'den alıntı veya kurma olduğunu söylemekte yarar var. örneğin sıkça kullanılan amaterasu, tsukuyomi ve susano'o veya az kullanılsa da izanagi ve izanami gibi jutsular, shinto'dan gelmektedir. açıklayacak olursam; japon mitolojisinde, amaterasu, güneş tanrıçasıdır ve susano'o (fırtına tanrısı) ve tsukuyomi (ay tanrısı) adında iki kardeşi vardır.

    amaterasu, susano'o ve tsukuyomi; izanagi, izanami'yi yeraltı dünyasından (yomi) kurtarmaya çalıştıktan sonra*, kendini arındırırken dünyaya gelmiştirler. izanagi sol gözünü yıkadığında amaterasu, sağ gözünü yıkadığında tsukuyomi ve burnunu yıkadığında susano'o doğmuştur.

    benim gözlemlerimden biri, sağ/sol göz olayının jutsu kullanımında da yer etmesi. örneğin itachi ve sasuke amaterasu kullanırken gözleri kanıyor. sasuke'de sol göz kanarken, itachi'de sağ göz kanıyor. gözümden kaçmadı, hmm.

    tsukuyomi konusunda, itachi'nin kullandığı bir jutsu ve sol gözüne büyük stres koyuyor. japon mitolojisinde, amaterasu (izanagi'nin sol gözünden doğma), tsukuyomi'yi (izanagi'nin sağ gözünden doğma) kötü bir tanrı olarak gördüğü için ondan büyük acılar çekerek uzak durduğu söylenir. belki de itachi'nin tsukuyomi kullanırken sol gözüne stres uygulanması bu yüzdendir. ayrıca, tsukuyomi, zamanın geçişini kontrol ile de ilişkilendirilebilir ve bu da tsukuyomi gibi bir genjutsunun üstünde uygulanan kişinin zaman geçişini algılama yetisini nasıl kontrol edebildiğine dair bir ipucu olabilir.

    başka bir örnek ise, tobirama ve 4. hokage'nin kullandığı flying "raijin" jutsu, raijin'e yapılan bir göndermedir. raijin, izanagi ve izanami'den doğma, yıldırım ve fırtına tanrısıdır.

    izanagi ve izanami doujutsuları* da shinto kökenlidir. izanami, izanagi'nin karısıdır. ateş tanrısını (kagu-tsuchi) doğururken ölmüş ve yeraltı dünyasına nakledilmiştir. bu duruma katlanamayan izanagi, izanami'yi kurtarmak için yeraltı dünyasına gitmiştir. fakat oradayken karısının kurtlarla kaplı suratıyla karşılaşır çünkü karısı yeraltı dünyasında ona sunulan yemeği yemiş ve yeraltı dünyasından çıkamayacak hale gelmiştir. izanagi, izanami'yi kurtaramayacağını anlayınca ve karısının da o halini görünce, yeraltı dünyasından koşa koşa çıkmış. izanami ağlayarak raijin'e, izanagi'yi geri getirmesini ve eğer izanagi yeraltı dünyasına gelmezse, her gün "1000 kişiyi öldüreceğini" söylemiş. izanagi de haliyle sinirlenmiş ve o da her gün "1500 yaşam vereceğini" söylemiş.

    örneklerimiz bununla da bitmiyor. itachi'nin sasuke'yi orochimaru'nun curse'ünden kurtarmak için ölmeden kullandığı totsuka blade, izanagi'nin veya susano'o'nun kılıcı aslında.* neden "veya"? çünkü birçok deity bu tür bir kılıcı bulunduruyor. naruto ile ilgili olarak, totsuka blade, susano'o ile amaterasu arasındaki bir yemine işaret eder. amaterasu, kılıcı susano'o'dan alır ve 3 parçaya böler. bölünen parçalardan 3 tane tanrıça yaratılır.* diğer bir totsuka blade, izanagi'ye aittir ve onu oğlu kagu-tsuchi'yi* öldürmek için kullanır, çünkü kagu-tsuchi'nin doğumu, annesi izanami'nin ölümüne sebebiyet vermiştir. kagu-tsuchi, bilindiği üzere sasuke'nin amaterasu/alev-kontrol tekniğidir.

    son olarak, sasuke'nin kılıcı "sword of kusanagi" (grass-cutter sword), susano'o'nundur ve o kılıçla kushinada-hime'yi, yamata-no-orochi'den* kurtarmış ve kushinada-hime ile evlenmiştir. ekstra ekleyeceğim yorum da, mikoto ve kushina benzeri isimlerin kesinlikle bir şekilde shintoism ile bağlantılı olduğunu düşünmemdir.

    kısacası, söylenebilecek bir sürü şey daha var ama shintoism ve/veya naruto ile ilgili sorularınız varsa sorun, seve seve cevaplarım. eğer naruto'yu sevdiyseniz, shintoismle bağlantılarını görmek sizi daha da şaşırtabilir. ben şaşırdım doğrusu.

    kishimoto'dan ne kadar nefret etsem de storyline is very strong with this one (except for character development and conclusion, tabii).

    not: sasuke ve naruto'nun elindeki güneş ve ay şekilleri bir tür yin-yang sembolizasyonudur. özellikle evli çiftlerde, evli çiftlerin birbirinin zıt versiyonları olduğuna ve aynı zamanda da birbirlerini tamamladıklarına inanılır. yani, bu inanca göre, sasuke ve naruto evliler. naruto'nun son chapter'ı (700. chapter) bunun için bana göre storyline'a ve fujoshi'lere tamamen ihanet ve hakarettir, para kazanmak için yapılmış ucuz bir harekettir.

    not2: naruto'nun budizm'den de rahatça etkilendiğini söyleyebilirim çünkü naruto 700 chapter sürdü, naruto 7. hokage oldu. budizm'de "7" sayısı yaşamdan ölüme geçişi simgeler, yani tamamlanmayı.

    mindblown, huh?


    (moshimoshisena - 17 Şubat 2015 22:27)

Yorum Kaynak Link : naruto