Süre                : 2 Saat 32 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Şubat 2009 Cuma, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Cinayet,Drama,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : Yok olma,gazeteci,Bilgisayar korsanı,Kadın hacker,Beğenilenler
Ülke                : İsveç,Danimarka,Almanya,Norveç
Yapımcı          :  Yellow Bird , ZDF Enterprises , Sveriges Television (SVT)
Yönetmen       : Niels Arden Oplev (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Nikolaj Arcel (IMDB),Rasmus Heisterberg (IMDB)(ekşi),Stieg Larsson (IMDB)
Oyuncular      : Michael Nyqvist (IMDB), Noomi Rapace (IMDB)(ekşi), Lena Endre (IMDB)(ekşi), Sven-Bertil Taube (IMDB), Peter Haber (IMDB)(ekşi), Peter Andersson (IMDB), Marika Lagercrantz (IMDB), Ingvar Hirdwall (IMDB), Björn Granath (IMDB), Ewa Fröling (IMDB), Michalis Koutsogiannakis (IMDB), Annika Hallin (IMDB), Sofia Ledarp (IMDB), Tomas Köhler (IMDB), David Dencik (IMDB), Stefan Sauk (IMDB), Gösta Bredefeldt (IMDB), Fredrik Ohlsson (IMDB), Jacob Ericksson (IMDB), Gunnel Lindblom (IMDB), Reuben Sallmander (IMDB), Yasmine Garbi (IMDB), Georgi Staykov (IMDB), Nina Norén (IMDB), Emil Almén (IMDB), Louise Ryme (IMDB), Pale Olofsson (IMDB), Mikael Rahm (IMDB), Lennart R. Svensson (IMDB), Karl Oscar Törnros (IMDB), Kalled Mustonen (IMDB), Henrik Knutsson (IMDB), Alexandra Pascalidou (IMDB), Tehilla Blad (IMDB), Julia Sporre (IMDB), Laura Lind (IMDB), Isabella Isacson (IMDB), Magnus Stenius (IMDB), Daniel Abreu (IMDB), Linn Björlund (IMDB) >>devamı>>

Män som hatar kvinnor (~ Ejderha dövmeli kiz) ' Filminin Konusu :
Mikael Blomkvist, iyi bir gazeteci olmasına karşın, bir tuzağa düşürülmüş ve yanlış bir haberle popüler bir işadamını suçlamıştır. Bunun ardından Mikael’in tüm kariyeri adeta alt üst olur. Gazetesi artık onunla çalışmak istememektedir. Tüm medya peşindedir ve artık tamamen yalnızdır. Elbette onu izleyen Lisbeth’in farkında da değildir; nam-ı diğer “Ejderha Dövmeli Kız”ın… Mikael, gazetecilik mesleğini bırakıp hapse girmek için adeta gün sayarken, hiç beklemediği bir fırsatla karşılaşır, başına adeta talih kuşu konar. Ünlü bir firma olan Vanger'in başındaki Henrik Vanger, Mikael’den yıllar önce kaybolan yeğeni Harriet’i bulmasını istemektedir.


  • "bittikten sonra abi biz kaç tane film izledik diye soruyorsunuz"
  • "84. oscar ödül töreninde en iyi kurgu ödülünü kapmış filmdir."
  • "iyi bir film. fakat o ejderha dövmeli kız... iyi falan değil, müthiş bir karakter olmuş."




Facebook Yorumları
  • comment image

    2011 versiyonunun nefes kestigi film. yapimcilar lisbeth rolune rooney mara'yi secmekle inanilmaz isabetli bir is yapmislar. bu muhtesem kadinin lisbeth rolu icin 2.5 ay suren deneme cekimleri, ekran testleriyle kapistigi diger oyunculardan en unluleri scarlet johansson (ki o memelerle nasil bi lisbeth olurdu hayal etmek bile istemiyorum) ve natalie portman (daha iyi bir alternatif ama asla rooney kadar mukemmel olamazdi) bu filmi fazlasiyla siradanlastirirlardi. filmdeki tek mantiksizlik bugune kadar topuklu ayakkabinin yanindan bile gecmemis gibi gorunen, en azindan gundelik hayatta topuklu ayakkabi kullanmayan lisbeth'in 10 santim ince topuklularla bu kadar profesyonelce yuruyebilmesiydi ki, o kadar kusur kadi kizinda da olur. film guzeldi, daniel craig iyiydi, hersey tamamdi ama rooney o kadar iyiydi ki, diger hersey, herkes ona kiyasla sonuk kaliyordu. gercek hayattaki o sirin, sevimli kiz o rolu nasil kotarabildi dusune dusune kafayi usutucem. bundan boyle hastasiyim.


    (regina phalange - 31 Aralık 2011 01:52)

  • comment image

    kitabı okumadım, filmi izlemeye giderken büyük motivasyonum david fincher idi. ki ben tatmin oldum.
    bi de tabi kişisel başka meraklar, "ufak tefek" bi kızın neler yapabildiğini merak ettim falan filan.

    http://www.youtube.com/watch?v=sy4f_83t_rw adresinde görülen başlangıç süper, bence literatürde bir klip olarak yerini alsın.

    --- spoiler ---

    martin "insanların başkasını kırmama güdüsü, hayatta kalma güdüsünden daha baskındır" gibisinden konuştu ya, filmin benim için en büyük repliği odur.

    ayrıca, lisbeth martin'in arabasına giderken araba patladı filan, biz lisbeth'in alevle aydınlanan yüzünü gördük ya. işte o sahneye tekrar bakın. o peruklardan topuklulardan önce de, bu kız aslında ne kadar güzel bir kız.

    bir de, mikael, tamam ben seni anlıyorum, kızla yatıp kalktın çünkü o an öyle istedin. ama güzel abim, bu kız senin benim gibi insan değil ki... sen bu kızın "nasıl biri" olduğunu, sabah elinde kahvaltıyla gayet rahat bir şekilde evine dalabilecek kadar anlayabilmişsin. öyle dımdızlak bırakılmayacağını, o kızcağızı bu bencilliklerin o hale getirdiğini göremedin mi? yakıştı mı?

    hadi yattın, oldu bi kere. e madem o zaman o sevecenlik nedir, elini tişörtün içine sokmalar, adeta bir gençlik, adeta bir heyecan?

    evet, o kadar olaylar olaylar, ama ben de filmin burasına taktım. ne var?

    ---
    spoiler ---


    (dagny taggart - 23 Ocak 2012 14:28)

  • comment image

    --- ağır spoiler içermekte ---

    görünen o ki david abimiz oldukça iyi iş çıkarmış. şaşırtıcı derecede iyi bir oyuncu yönetimi ilk bakışta göze çarpmakta. ben de filmi oyuncular üzerinden değerlendirmek istiyorum.

    belki de filmin parlayan ve en dikkat çekici performansını apple sergilemiş. katılırmısınız bilmem bir rita hayworth, bir audrey hepburn hatta yer yer brigitte bardot havası sezmedim değil. o nasıl bir oyunculuktur yarabbim, filmi baştan sona domine etti desem yeridir. giydiği macbook pro kostümüne ise diyecek hiçbir şey yok. filmin hemen başlarında gördüğümüz, yıllanmış yaşına rağmen hala ben buradayım diyen marlboro'ya değinmeden olmaz. filmin içinde her an var, eski günlerini hatırlatır bir performans. tabi ki yan rollerde de inanılmaz işler çıkmamış değil, özellikle de çoğu filmde gördüğümüz ancak kendisine hak ettiği değerin verilmediğine inandığım google, iyi ellerde nasıl bir iş çıkarabileceğini yüzümüze tokat gibi çarpmış. bu filmle kariyerine yeni bir başlangıç yapmış diyebiliriz. david abimizi takdir etmemek kendisine büyük haksızlık olur. filmde zaman ve mekana göre yapılmış oyuncu seçimlerinin de yerli yerinde olduğunu görüyoruz. bir nokia, bir sony ericsson, volvo, ikea ve belki de genç bir yetenek olarak burada ayrı bir parantez açılması gereken epson. genç yaşına ve yeni bir yüz olmasına rağmen, oyunculuğu inanılmaz derecede etkileyici, büründüğü karakteri öyle bir yansıtıyor ki, takdir etmemek mümkün değil. şimdiden kendisini uzun ve parlak bir kariyerin beklediğini söyleyebiliriz. üstünde durulması gereken belki de ayrı ayrı incelenmesi gereken performanslar mevcut. holy bible jr, mercedes-benz, land rover, sony, mcdonald's gibi ağır abilerin yanında wikipedia gibi genç yeteneklerle güzel bir harman yapılmış oyuncu kadrosu takdire şayan.

    diyeceğim o dur ki, senaryo ve kurgu tabi ki bir film için olmazsa olmaz. ancak bunlar olmasa dahi oyuncunun bir filmi nasıl kurtardığına defalarca şahit olduk. bu film özelinde ele alırsak, senaryo var, kurgu var, oyuncu da var... hepsi bir arada olunca ortaya muazzam bir masterpiece çıkmış. hepsinden öte mükemmel bir casting ve david fincher... daha ne olsun.

    --- ağır spoiler içermekte ---


    (esc - 28 Ocak 2012 16:58)

  • comment image

    allah belanızı versin bu nasıl bir açılıştır lan, dibim düştü resmen!

    daha ilk dakikadan itibaren seni avcunun içine alan, hiçbir şeyi kaçırmamak için gözlerini bile kırpmak istemediğin bla bla bla...güzel film işte kısacası.

    ama "kim kimdi, bu kimin nesiydi?" diye soyağacını bi kenara koyup gitmekte fayda var.

    --- spoiler ---

    lisbeth bebeğim, erkek diil mi, hepsi aynı kızım! salla.

    ---
    spoiler ---

    bu arada lisbeth ne güzel bir isimdir yahu!?!!?


    (kirlikedi - 31 Ocak 2012 14:17)

  • comment image

    izlenmesi gereken filmdir. keske fincher kitapta anlatilan bazi gercekleri de filme aktarabilseydi dedirten filmdir.

    ---spolier
    filmde tam olarak anlatilmayan gercegi özetleyebiliriz:
    kucuk kiz cocugu hergun okulda sisko erkek ögrencinin kendisine satasmalarina, tacizlerine dayanamayarak golf sopasiyla cocugun kafasina vurur. sonuc : kiz cocugunu problemli oldugu icin cocuk islahevine gönderirler. peki ona hergun satasan erkek cocuga ne olur ? hic. kiz cocugu yasami boyunca kendisine saldiran erkeklere karsi siddet uygular. burada aslinda yasalar birsey yapmadigi icin genckiz kendini savunmustur. peki o yasalar tacizci sapik erkeler icin ne yapmistir ? hic.
    cocuk islahevleri, genclik evleri ve hapishaneler kendini sapiklara karsi korumus olan kadinlarla doludur. o kadinlar ortacagda yakilan cadilar gibi cezalandirilmislardir. erkek saldirir tecavuz eder ona ceza yoktur ama kendini savunan kadini psikologlar psikiyatrisler hasta manyak diye etiketler iceri tikarlar.
    isvec'te bir kadin tecavuze ugradiginda adami yakalattirip mahkemeye cikartiginda adam delil yetersizliginden beraat eder ve kadin asil travmayi ozaman yasar. eger kadin erkegi kendi cezalandirir onu öldururse. tecavuzcu erkege islemeyen yasalar kadina gelince öyle bir isler ki katil cani damgasiyla iceri atilir.
    kitaba gelince: baba kizina ve ogluna tecavuz ediyor. kiz sonunda babanin kaza ile ölmesini sagliyor. tam manyaktan kurtuldum derken bu sefer erkek kardesi ona tecavuze basliyor ve ömur boyu takip ediyor. bu durumda kadinin iki secenegi vardir. ya yurtdisina kacip gizlenmek yada kendi elleriyle adami cezalandirmak.

    --- spoiler---

    sonucta ortacagdaki cadi avi gunumuzde de devam etmektedir. hoca nasreddin'in dedigi gibi sistemde " taslari baglamislar köpekleri salmislar" durumu kadinlar icin hala gecerlidir. isvec'te yapilan arastirmalara göre tecavuze ugrayan kadinlarin yuzde doksanikisi kendilerine yapilan son saldiriyi polise bildirmedikleri ortaya cikmistir. bakin buradaki son saldiri sözcugune dikkat edin.


    (sabahmavisi - 2 Şubat 2012 12:01)

  • comment image

    kitabı okumadan önce izlediğim için hafif bir pişmanlık yaşadığım filmlerden biridir. ayrıca, 90'lı yıllarda hakkında hiçbir şey bilmeden tesadüfen sinemada izlediğim leondan sonra beklentilerimin en fazla üstüne çıkmış yapım. imdb'de an itibariyle sahip olduğu 8.0'ı anasının ak sütü gibi hakettiğini düşünüyorum. gerisini okumayacak, filmi henüz izlememiş olanlar için özet geçiyim: david fincher bu alemde "aga"dır. akasya durağının bir bölümünü bile çekse oturur izlerim.

    --- spoiler ---

    filmle ilgili sevdiğim şeyler şunlar oldu:
    1- hollywood aksiyon sinemasının klasik tekrarlarından, çelimsiz göründüğü halde ağır siklet boksörlerini döven kız saçmalığına bulaşmamış.
    2- hikayenin, sonu itibariyle izleyeciye tam istediğini vermemesi hoşuma gitti.
    3- sanırım fincher'ın aslında ünlü bir, büyük bütçeli reklam yönetmeni olmasından mütevellit, çok uzun bir hikaye büyük başarıyla sıkıştırılıp anlatılmış.
    4- oyunculuk, christopher plummer usta da dahil ve başlarda olmak üzere, yan rollerde dahi ortalamanın çok üstünde.
    5- teknolojinin anlatımı (hacking, kamera sistemleri vs) öyle kolpa değil. inandırıcılık, benzeri yapımların çok ötesinde bir seviyede.

    bunlar da küçük aksaklıklar:
    1- ilginç şekilde ben rooney maranın oyunculuğunu, hemen herkesin aksine, çok da olağanüstü bulmadım. kimi noktalarda kendisini karakterin o soğuk havasına fazla kaptırdığını düşünüyorum. son sahnedeki bakıştan tutun, aksiyon sahnelerindeki heyecana kadar ara ara belli noktalarda karakterin duygularını yüzünde görebilmeliydik, seni de allah yarattı.
    2- herkes gibi ben de tecavüz sahnesinin böyle uzun uzun ağdalı ağdalı işlenmesini, zaten 2 saatin üstünde süren ve buna rağmen hızlı hızlı anlatılan bir hikaye için anlamsız buldum.

    ---
    spoiler ---


    (manech - 23 Mayıs 2012 10:13)

Yorum Kaynak Link : the girl with the dragon tattoo