filmin en süper repliklerinden biri şudur:
mülayim işe yürürken karşı istikametten adamın biri gelir:
- merhaba mülayim abi.
+ merhaba canım...bu herifi de hiç sevmem.

bu repliğin en güzel kısmı, mülayim son lafı, adamın hemen 0.5 saniye kadar arkasından söyler ve kısık sesle falan değil, bağıra bağıra söylemektedir. kullanmak icin can atılan repliklere muazzam bir örnektir.

kemal sunal filmlerinde natuk baytan ekolünden en muhteşem film olma yolunda, korkusuz korkak, sakar şakir ile başabaş gider. ama 40 yıl yollara düşüp derviş bile olunsa, bu dönemin en iyi filmi hangisidir sorusunun cevabı bulunamaz.

(soup nazi - 19 Mayıs 2007 12:34)

filmle ilgili diğer detayler ise;

- mülayim'i saati yoktur. tren sesine göre hareket eder...
- mülayim sakat olduğunu sandığı dilenciden borç alır fakat yine kör olduğunu zannettiği dilenciye acıyarak parayı ona verir. böylesine de iyi bir insandır.
- 6 aylık ömrü kaldığını öğrendikten sonra doktordan çıkar ve yürümeye başlar. doğal olarak dalgındır, o sırada bir araba az daha ona çarpıyordur. şöfor çıkar, "öleceksin be öleceksin" diye bağırır. mülayim, "bu nerden biliyo ya" der ve bu sahne gerçekten çok komiktir.
- mülayim'in filmin başında mahallelilere yutturduğu mesela yanideki meşhur mehtap'ın adı hiçbir yerde geçmemektedir. filmin başında oyuncuların adı geçerken onun adı yazmaz. sinematürk'te de yazmıyor. ayrıca tam olarak "ulan mülayim otobüsün olayım" demişti.
- kiralık katil gaddar kerim, leon'daki jean reno'dan bile daha profesyoneldir. adamlığın kitabını yazmıştır. zaten ayı abbas da feci tırsmaktadır kendisinden.
- mülayim, ayı abbas'ın adamlarıyla konuşmasında sadece "ayı" demesine rağmen, abbas'ın adamı, "o pezevengi bohça gibi dörde katlarım" dedi der abbas'a. böyle bir gaza getiriş hayatımda görmedim.

(scugnizzi - 6 Aralık 2008 19:13)

sözlük'te yine epey beğeniliyor; ama ülke çapında değerinin anlaşıldığını söyleyemeyiz bu süper filmimizin. gerçi ben de çok farklı değilim ama en azından bir nickten yola çıkarak yaptığım yolculukta gecenin bir saatinde imdb'ye giriş yapıp filme 8 vererek kendimi bir parça affettirdiğimi zannediyorum. (keh keh!)

filmde neredeyse hiç bir ayrıntı atlanmamış gerçekten ve espriler akışın içinde kendiliğinden gelişiyor sanki. buna en güzel örnek favori sahnelerimden biri olan gerzek hamdi'nin analizidir herhâlde. ve hatırlatıyorum aşağıda vereceğim konuşma surlardaki suikast denemesinden 3-4 sahne sonrasında geçiyor:

abbas: bu savaşta çok zayiat verdik arkadaşlar; mülayim sandığımızdan da güçlüymüş.
ikinci adam pozlarındaki beyefendi: sanki etrafında çelikten bir duvar var abi! yanına bile yaklaşamıyoruz. mülayim'e en çok yaklaşan fedakâr arkadaşımız gerzek hamdi oldu.
hamdi: surların tepesinde kıstırmıştım, tam işini bitirirken sırtımdan vurdu beni. bana arkası dönükken beni nasıl sırtımdan vurdu hâlâ anlamadım?!
abbas: anlasan zaten adın gerzek hamdi olmazdı, deve!

(yazdur - 28 Aralık 2008 04:14)

p - sende iş ahlakı yok mu. herkes çalışıyor sen burda oturmuş tembel tembel kalemlerle oynuyosun
m - başka oynayacak bişe yok ki
p - seninle sonra görüşücez mülayim
m - olabilir

(achtundsiebzug - 6 Ağustos 2009 16:34)

hey gidi hey. bütün sözlük tayfası yardırmış, şöyle kült film, böyle süper film diye. alın size tanımın kralı:

çıktığı zaman sinemada izlediğim filmdir. yaaa...

rahmetli ablam, ısrarlarıma dayanamayıp götürmüştü beni, beşiktaş'taki mıstık sineması'na, orada izlemiştim. öyle cd'den falan değil olm, sinemada izledim ben bunu. 1980-81 gibiydi veya o yıllar işte. ilkokula yeni başlamıştım belki de.

edit: filmin yapım yılı 1979... demek ki verdiğim tarih doğru.

(elinherifi - 3 Temmuz 2012 14:35)

bu filmde,kemal sunal'ın hemşire hatunla yeşilköy rönepark'ta çay içtikleri ve yakınlaştıkları sahnenin arka planında, ufuk çizgisinde yanan bir tanker göze çarpmaktadır. (bkz: independenta)

(secret omen - 16 Haziran 2003 23:39)

büyük ikramiyeyi kazanan mülayim'in bu parayla neden umumi hela yaptırdığı sorusuna "ben zamansız gelen paranın anca üstüne sıçarım" cevabıyla yardığı film

(sitare durmus - 28 Haziran 2003 00:47)

bu filmde bi sahnede bombaci mülayim yine bomba bulur millet tirsar kacisir. sarisin bi kadinda olaylari takip etmektedir pencereden. oooh aman tanrim der. rita hayward gibi de hanfendi, aristokrat, karizma bir kadin izlenimi verir. derken mülayim bombayi bertaraf eder. mahallecek cok sevinilir bu olaya ve o aristokrat sarisin "aslanim mülayim be. otobusun olayim anam" der. bütün konseptin icine sicar. iste film orda kopar.

(aimar - 27 Kasım 2003 15:55)

filmin kendine özgü bir absürd mizah anlayışı vardır. babacan doktor muayenehanesinde ölen hasta için çöpe atın der. kiralık katilin sponsoru meslek ahlakından bahseder. bombacı mülayim kendi başına uçuk bir karakterdir zaten. senaryo yazarını hakikaten merak ettim bak şimdi. ben kerim hepinizi severim..

(mortello - 3 Ocak 2004 22:30)

mülayim yazı tura atar. yazı gelirse peşindeki kiralık katil, tura gelirse yine peşindeki mafya babası öldürecektir onu. dik gelirse de kurtulacaktır. parayı havaya atar, para dik gelir. bu sahne dünya komedi filmlerinin en komik ve en abzürd sahnelerinden biridir.

(mathias bones - 26 Aralık 2004 23:17)