• "hoş bir filmdir fakat garip olan şudur ki; bu filmde kemal sunal'ın adı şaban değil, niyazi'dir."
  • "dolmuştaki dırdırcı kadın hep aynı dedikoduları yaptığı halde taklidini yapan abimizin her defasında yeni bir konuya girişmesi ölümcül yaran ayrıntılardandır."
  • "- son ayak nazlı.- şiki şiki nazlııı, haydi haydi nazlı..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yapımcılarının kostümlerden tasarruf ettiği kemal sunal'ın en harika filmlerinden biri. çoğu oyuncunun filmi tek bir kıyafetle bitirdiği görülebilir. ayrıyeten dinçer çekmez in film boyunca ağzından eksik etmediği purosunu yalnızca finalde yakmasını da tasarruf planı çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. *


    (godot yu hacklerken - 2 Aralık 2008 01:18)

  • comment image

    filmle ilgili diğer ayrıntılar;

    - filmin kahramanı niyazi tipik bir ortadirektir. karamelalar için beyit yazar. kıt kanaat geçinmektedir. 2 oğlu, karısı (nevra serezli) ve dırdırcı kaynanası ile birlikte yaşamaktadır. geçim sıkıntısı nedeniyle alacaklılar hep rüyasına girer.

    - her sabah aynı bayrampaşa-topkapı minibüsüne biner. minibüsün olmazsa olmazları vardır; şiki şiki baba kasedi, dedikoducu kaynana, her sabah iğrenç kokan yiyecekler taşıyan adam ve muavin.

    - işe geç kaldığında laf söyleyen genç sekretere söyledikleri çok komiktir niyazi'nin, ne kadar hazırcevap olduğunu gösterir. aşk yoksa paranın önemi yok diyen kıza, "kızım senin tuzun kuru, senin için para önemli mi? salla poponu, al paranın topunu" diyerek oynak kızlara da lafını sokar bu arada.

    - ay başı geldiğinde esnafa borcunu ödemeye çıktığında, hepsine de güzelce ayarı verir. kasabı kedi keserken yakalar, manav etiketleri çift taraflı yapmıştır, bakkal tartıyla oynamıştır, oduncuyu da odunları sularken yakalar.

    - filmin en komik sahnelerinden biri yine minibüste geçer. minibüste ayakta gitmek yasak olduğundan, muavin polisin yanından geçerken "çökün" der. niyazi tehlike geçtikten sonra ayaktakileri her defasında kekler.

    - başka bir entry'de belirtilmiş ama bu çok büyük hatayı tekrar etmezsem olmaz. bu harika filmde -korkusuz korkak ile birlikte yeri ayrıdır bende- nasıl böyle bir hataya dikkat edilmemiş anlayamıyorum. niyazi kırk yılın başında kahveye gittiğinde, kazım'ın adamları (kazım dinçer çekmez, kahveye gelen adamlar da turgut özatay ve metin çekmez) kahvedekilerden ganyan borçlarını toplamaya gelirler, vermeyenleri tehdit ederler ve döverler. halk kahramanımız niyazi, korkmadan gider adamın kıçına -turgut özatay'ın- tekmeyi geçirir ve adamın suratı boya dolu kovanın içine girer. niyazi üstüne üstlük "sen karı mısın yüzünü bu kadar boyuyosun lan" der. tam kazım'ın adamları niyazi'yi haşat edecekken, o sırada polis kahvenin önünden geçer ve niyazi kurtulur.

    hata ise, niyazi'nin bir daha hipodroma gidişiyle ortaya çıkar. daha önce kahvede kıçına tekme attığı kazım'ın adamı yani turgut özatay, onu hipodromda görür fakat tanımaz. imkansız tanıyamaması. tanıyamamasını geçtim, kazım'a "böyle böyle bütün yarışları bilen bir adam var" diye de tavsiye eder, sonrasında şiki şiki baba kasedini bile o arar.

    - arkadaşı kumarbaz halil'le (zihni göktay) hipodromda yarışları izledikten sonra iyice gaza gelir niyazi. bu sefer de rüyasında atları görmeye başlar. rüyasında, "hadi ayşe! hadi ayşe! hadi kızım, ayrıl gel! ayrıl gel ayşe! hadi kızım, hadi ayşe!" diye sayıklar. karısı da ayşe'yi niyazi'nin zamazingosu sanıp niyazi'yi bir güzel döver. bu sahneler unutulmayacak sahnelerdir.

    - niyazi hipodromda karısından kaçarken jokey kıyafeti giyip yarışmak zorunda kalır ve bu sahne de efsanedir çünkü at ters koşmaya başlar.

    - bana göre filmin en komik sahnesi tartışmasız dinçer çekmez'li, yüksel gözen'li minübüs sahnesidir. filmi geçtim, sinema tarihimizin en komik sahnelerinden biridir kesinlikle. bu sahnede sürahi nine'nin oğlu olarak sevdiğimiz erdoğan dikmen öyle bir sallanır ki, minibüste olsa öyle sallanamaz. yüksel gözen de kaynana rolünü öyle bir oynar ki, gerçekten kaynana olsa böyle kaynanalık yapamaz. ama kazım şarkıyı söylemeye başlayınca yine gülme krizine girer ve keline şaplağı yeniden yer.

    - filmin son bölümünde ise o nalet, dırdırcı kaynana, paraları görünce, "sen emret, ciğerimi bile keseyim" der. nevra serezli ise, "hadi saffet! hadi saffet! saffetçiğim, saffet! ayrıl da gel, ayrıl da gel!" diye sayıklar.


    (scugnizzi - 23 Mayıs 2010 18:21)

  • comment image

    dolmuştaki dırdırcı kadın hep aynı dedikoduları yaptığı halde taklidini yapan abimizin her defasında yeni bir konuya girişmesi ölümcül yaran ayrıntılardandır.


    (paspasanahtarinustunde - 2 Eylül 2011 11:17)

  • comment image

    --- röportaj spoiler ---
    - şaban daha ne kadar gidecek, kendinizde bir yenilik yapmayı düşünmüyor musunuz?

    - yener bey, bundan sonra filmlerde "şaban" adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. millet 'şaban' olarak biliyor. bu yıl, firma yanlışlık yaptı. film adım niyazi... adının "atla gel niyazi" olması lazım. afişler, lobiler hepsinde "atla gel şaban" oldu. seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın niyazi, afişte şaban, demedi. farkına bile varmadı... kemal sunal'ın adı, niyazi olsa ne olur, şaban olsa ne olur?
    --- röportaj spoiler ---


    (begegnungen - 24 Şubat 2013 08:04)

  • comment image

    bu filmde şiki şiki baba kasetini arayan kişi dört farklı kasetçiye girmiş gibi görünse de aslında her seferinde aynı kasetçiye girmektedir. kasetçiye girince iki defa soldaki, iki defa da sağdaki tezgahtara "şiki şiki baba kaseti var mı?" diye sorup, "hayır" yanıtını alır. tezgahtarlar değişir ama kasetçi hep aynı kasetçidir.


    (hoze - 3 Aralık 2003 21:56)

  • comment image

    bu filmde niyazi'nin tutturduğu altılı ganyanın tarihi 6 mayıs 1984. son ayağın tabelası: oymapınar, bodrum, erbatur ve bahadır. altılı o günün parası ile 225.545 tl vermiş.
    şimdi filme dramı veren bilgi. oymapınar bu filmden bir kaç ay sonra hastalanmış. sahibi de üzüntüsüne dayanamayarak oymapınar'dan iki yıl sonra vefat etmiş. iyi geceler


    (ich - 20 Ağustos 2015 22:58)

  • comment image

    altili oynamak icin hersey hazirdir ancak bir tek siki siki baba kaseti bulunamamistir. kemal sunal restini ceker:

    - siki siki baba yoksa bu is yatar.

    iste o an dincer cekmez'in adamlarina bir umutla "siki siki babayi bilen var mi?" diye sormasi, hepsinden "hayir" yanitini alinca caresiz bir halde, dislerini sikarak, allah kahretsin der gibi bir edayla "ben biliyorummmm" demesi cok süperdir. beni cok etkiler. bir mafya babasi, bir yandan at yarisindan gelecek tonla para, öte yandan adamlarinin önünde yerle bir olacak karizma. ne ikilem.


    (star is tired - 6 Ekim 2005 08:50)

Yorum Kaynak Link : atla gel şaban