Süre                : 1 Saat 50 dakika
Çıkış Tarihi     : 24 Mart 2011 Perşembe, Yapım Yılı : 2011
Türü                : Aksiyon,Macera,Fantazi
Taglar             : Upskirt,short skirt,eye candy,miniskirt
Ülke                : ABD,Kanada
Yapımcı          :  Warner Bros. , Legendary Entertainment , Cruel & Unusual Films
Yönetmen       : Zack Snyder (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Zack Snyder (IMDB)(ekşi),Steve Shibuya (IMDB)(ekşi),Zack Snyder (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Emily Browning (IMDB)(ekşi), Abbie Cornish (IMDB)(ekşi), Jena Malone (IMDB)(ekşi), Vanessa Hudgens (IMDB), Jamie Chung (IMDB)(ekşi), Carla Gugino (IMDB)(ekşi), Oscar Isaac (IMDB)(ekşi), Jon Hamm (IMDB), Scott Glenn (IMDB), Richard Cetrone (IMDB), Gerard Plunkett (IMDB), Malcolm Scott (IMDB), Ron Selmour (IMDB), Alan C. Peterson (IMDB), Revard Dufresne (IMDB), Kelora Clingwall (IMDB), Frederique De Raucourt (IMDB), Monique Ganderton (IMDB), Lee Tomaschefski (IMDB), Eli Snyder (IMDB), Cainan Wiebe (IMDB), Danny Bristol (IMDB), Brad Kelly (IMDB), Peter Bryant (IMDB), Patrick Sabongui (IMDB), John R. Taylor (IMDB), Chris Nowland (IMDB), Christine Willes (IMDB), Gina Garenkooper (IMDB), Michael Adamthwaite (IMDB), Phillip Mitchell (IMDB), Ian Tracey (IMDB), Sean Campbell (IMDB), Arassay Reyes (IMDB), Danielle Benton (IMDB), Caitlin Goguen (IMDB), Maiko Miyauchi (IMDB), Paula Giroday (IMDB), Louise Hradsky (IMDB), Juliana Semenova (IMDB) >>devamı>>

Sucker Punch ' Filminin Konusu :
Babydoll, isteği dışında bir yere kilitlensede hayatta kalmalıdır. Özgürlüğü için savaşmaya kararlı bir şekilde, dört kızı birleşmeye ve onları tutsak tutan Blue, Madam Gorski ve Kumarbazdan kaçmaya ikna eder. Kızlar kendilerini fantastik bir savaşta bulurlar. Nelerden vaz geçeceklerine karar vermek zorundadırlar, eğer başarılı olurlarsa özgür olacaklardır.


  • "bu film de dandik çıkarsa bir daha fragman izleyeni siksinler."
  • "savaşçı liseli kız fantazisi olan bir adamın yazdığı bir film galiba. senarist merhaba, andropoz nasıl?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    trailerda gözüken şeyler deli gibi ilginizi çekiyorsa senaryosu boktan olsa da olur bi film. şu anki en yüksek oylu youtube yorumu da şu: "is it even? possible to make a bigger clusterfuck of nerd fantasies than this ?!" negatif bir yorum gibi de algılanabilir; ama tagline'ı bu olan bir filme kesin giderdim.


    (sombrefloe - 3 Ağustos 2010 01:10)

  • comment image

    youtube'da fragmanının altına yapılan yorumla gerçek erkeklerin bu film hakkında ne düşündüklerini alanen beyan etmiştir. işte o yorum:

    --- spoiler ---
    incredibly hot? women with guns and? swords? check. nazi zombies? check. dragon? check. robots? check. samurai warriors with mini-guns? check. gentlemen, you are busy on march 25, 2011. you are watching this fucking movie. if you do not, allow me to package your balls up into a little purse for you to carry around.

    ---
    spoiler ---


    (yan etkili antidepresan kisisi - 14 Kasım 2010 10:25)

  • comment image

    sadık sinema izleyicisi olan genç erkekleri sinemaya neyle toplarız diye kafa yoran senaristler, buldukları herşeyi alt alta toplamış; kocaman silahlar, okul kıyafetli güzel kızlar, samuraylar, post apokaliptik dünya, çok güzel kızlar,katanaya doğranan robotlar, artist bilge yaşlı sensei, acı çeken yardıma muhtaç güzel kızlar, retro füturistik ortamlarda yapılan hava savaşları , mini etekli askeri üniforma giyip necro nazilerle savaşan kızlar. ejderhada var tabii.
    sonra almışlar bütün bunları nasıl bir araya getirebiliriz diye düşünüp idare eder bir çözüm bulmuşlar; acı çeken, kendisi gibi genç kızların zorla tutulduğu bir yere hapsedilmiş bir kızın hayal dünyası.
    filmin özü şimdilik bu gibi duruyor. ama bunlara rağmen ben bu filme i-max de gider miyim, tabiki giderim. sırf 2 saat boyunca ortada bir konu bile olmadan katanayla samuray, ejderha , nazi kesen bir emily brown olsaydı gene giderdim.


    (sunger fidani - 26 Kasım 2010 23:13)

  • comment image

    kimse kusuru bakmasın ama sinemada gittiğim son zamanlardaki filmler arasında, vermiş olduğum ücreti sonuna kadar hakeden ender filmlerden biri oldu, sucker punch.

    daha film baştan ne vereceğini söylüyor ve bu konuda sözünü yerine getiriyor, benden tam puanı aldı. filme giden abilerim ablalarım ne bekliyordu da bulamadı, beğenmedi anlamış değilim. ben hur mu umdunuz da vermedi size. afişten belli zaten ''300 & watchman yönetmeninden'' dedikten sonra, bağımsız film festivallerindeki drama filmler mi umuyordunuz.
    dayamışlar ekşını, dayamışlar heavy metalı, dolby digital, dev ekran kombosu ile birlikte bolcana fetiş ablamızda bu karelere eşlik ediyor. daha ne olsun. sinemada gidilen her filmin bir başyapıt olması gerekmiyor. bunlardan da gerek ve tam gerektiği gibi de yapmışlar.

    beklentilerinizi bu eşiğe indirgerseniz çok hoşunuza gidecek. barış manço modunda sinemadan çıkarken 10 puan 10 puan 10 puan diye ayrıldım mekandan.

    unutmadan soundtarck'i de oldukça hoşuma gitti, eski parçaların cover'ları hoş olmuş, filme gitmiş. hatta daft punk'ın sponsorluğundaki tron soundtrack'i ile yarışır. ahan da bu kadar net konuşuyorum. (elbette where is my mind cover'ı dışındakileri)

    gelen mesajla üzerine edit: anlaşılan o ki herkes bir bronenosets potyomkin umut ederek gitmiş, yanlarına peçete almayı unutmuşlar. kısmet işte... sağlık olsun.


    (ne nick i lan - 17 Nisan 2011 00:24)

  • comment image

    trailerını izlemeden gittiğim ve defalarca nerdgasm geçirerek ayrıldığım film

    --- spoiler ---
    bir elinde desert eagle bir elinde katana ile dövüşen, lise üniforması giymiş, sarışın, taş bir hatunun başrol oynadığı film uzun uzadıya analiz edilmez, edilmemelidir. izleyin, eğlenin, hoşça vakit geçirin
    ---
    spoiler ---

    bu arada başroldeki hatunu jailbait sanan bir tek ben mi varım?


    (glmaster - 17 Nisan 2011 23:38)

  • comment image

    soylenilen her seye ragmen sunu belirteyim ki bu filmde bir erkegin isteyecegi her sey var.

    -guzel kizlar... checked
    -erotik kiyafet... checked
    -bol action... checked
    -guzel efektler... checked
    -guzel muzik... checked

    dragonlarin ucaklari kovaladigi bir filmde neyin kurgusu neyin hikayesi allasen ya? olmus iste film cok net. guzel guzel kizlar var ve surekli dovusuyorlar. kilic var, silah var, dragon var, guzel kiz var... bu guzel kizlarimiz herkesi dovuyor. bu dovusme sahneleri gayet iyi bir gorsellikte sunuluyor ve daha da onemlisi harika bir soundtrack eslik ediyor bu sahnelere... olmus iste.


    (mini mini bir nick konmustu - 18 Nisan 2011 00:13)

  • comment image

    izlemedim. ama bir filmde (fragmandan) hayvan gibi bi black dragon'a ikinci dünya savaşından summon olmuş bir uçaktan roket atılıyorsa, o film iyidir abi. iyiliğin bilimsel tanımı bu yani. net. o yüzden yok beğenmedim, yok ıvır zıvır. geçeceksin. kurgu falan, onu da geçeceksin. black dragon diyorum, roket diyorum. gatling gun'la dalan japon samurai robotu diyorum amına koyim. iyi yani. peer reviewed scientifically iyi.


    (stargazer - 18 Nisan 2011 10:09)

  • comment image

    baktım filmin konusu yok, baktım ekşi sözlük yazarıyım ve çoğu şeyi beğenmiyorum, yarısında çıktım. filmdeki görsellik aşırı güzeldi ama ben buna odaklanamayıp filmin konusundaki boşluklara, gösterilmemişliklere taktım.

    yok lan olur mu, gözlerim bayram etti bildiğin. son derece gaz gaz gaz bir filmdi. ay lav nays görsel, no konu.


    (irlyy - 18 Nisan 2011 23:06)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bana mı öyle geldi yoksa sadece ben mi öyle görmek istedim bilmiyorum ama filmdeki her bi dövüş sahnesi farklı konseptte yapılmıştı ve her biri de diğer modern klasiklerden esinlenilmişti. ilk girişteki savaşçılar son samuraydan kopmuş gibiydiler. keza ben robot, yüzüklerin efendisi (uruklar), er ryan ı kurtarmak benim dikkat ettiklerimdi. zaten filmin kahramanı da kill billden kopmuş gibiydi. başroldaki kahramanımızın hayal dünyası aslında bizi yönetmenin hayal dünyasına götürdü. bunun dışında zaten müziklerine görselliğine kimse laf edemez. karım , sevg,lim güzel olsun deyip güzel kızlarla bezenmiş filme bok atmak da ayrı bir tarz olsa gerek! sonuç olarak ben bu filmden doymuş bir şekilde çıktım ve beğendim. puanının imdb de 6.6 gözükmesi umrumda değil.

    ---
    spoiler ---


    (conquistador - 19 Nisan 2011 09:35)

  • comment image

    üzerinde daha çok düşünülmesi gereken ve bunu hakeden film. bu filmi basit bir cilalanmış aksiyon filmi olarak değerlendirenlerin basit düşünen insanlar olduğuna inanıyorum.

    -- dikkat spoiler!! --

    filmin sonunda sweet pea karakterinin babydoll karakterine söyledikleri bana şunu düşündürttü: asıl karakter her zaman sweet pea'ydi. diğer karakterler onun bulunduğu yerde hayatta kalmasını sağlayan hayali karakterler. en sonunda kaçabilmek için hayali babydoll karakterini yarattı ve kaçarken bütün karakterleri öldürdü kafasındaki...

    -- spoiler bitti --

    filmdeki kızların da cinselliktense grafik olarak ön plana çıktığına inanıyorum. müzik ve görsellik anlamında üzerinde çok çalışılmış hissi veriyor. filmin senaryosu ve oyunculuk konusunda ise sizin algınıza bağlı bence. filmde bir çok açıklık var, küçük ipuçlarından yola çıkarak varsayımlarla müthiş bir yapım da olabilir, basit bir aksiyon/psikoloji filmi de. size kalmış.

    filmin genel mesajı çok basit olsa da hepimizin günlük hayat içerisinde unuttuğu bir şey. ertesi gün işe veya ne yapıyorsanız yapmak için enerji veriyor. sinemanın vermesi gereken de günlük hayatın dışında başka bir dünyayı izletip, onun üzerinde düşündürüp sonra gerçek hayata sizi keyifli bir şekilde göndermesi bence.


    (makron - 20 Nisan 2011 10:39)

  • comment image

    hıncal uluç'un anlamını çok iyi deşifre ettiği filmdir. " sucker punch'a, bizimkiler yerli isim takmaya gerek görmemişler.. orijinal adı çevirirseniz "horoz şekeri punch"ı falan gibi bir şey oluyor.. tabii punchın içki anlamını alırsanız. konyak veya romun içine, çay, şeker, tarçın falan karıştırarak yapılan kokteyl.. ucuza mal olur.. "

    ulan bi de size yazar diyolar ya...

    http://www.sabah.com.tr/…charlienin-super-melekleri


    (my jekyll doesnt hide - 20 Nisan 2011 19:39)

  • comment image

    filmi yeni izledim. hakkında burada ve daha bir kaç yerde yazılan şeyleri okudum. bu film bir tek beni mi bu kadar gerdi, ben mi bir şeyleri yanlış anladım. ne?

    spoiler mpoiler diye uyarmıyorum, istemeyen okumasın.

    ben de bu filmi başlangıçta "nerd cennetinde bir gezinti" diye düşünmüştüm. ama film adı gibi, bana bir tane "ahmak yumruğu" geçirdi. öyle böyle değil. tamam, animevari minik kızlar, dev robotlar, keiserreich (nazi değil) askerleri, steampunk, samuraylar falan. eyvallah. ama filmin konusu bu değil ki. travmatize olmuş bir kızcağız, kim bilir nelere maruz kalırken, kim bilir hangi acıları çekerken bunları fantazlıyor. hani esaretin bedeli'nde diyordu ya eleman, o anda tek yapabileceğin şey zihninde başka bir yere gitmektir. bu filmde sizce cinsellikten (ensest, tecavüz, taciz, pedofili?) özenle neden bu kadar kaçınmışlar? böyle kıyı kıyı gitmişler de, bir dansı bile bizim teneşir paklayasıcalardan esirgemişler? cevabı satranç olan bir bilmecede kesinlikle geçmeyen kelime nedir? diye sorar borges.

    film, biz fantezi çocuklarına şeker diye bütün o unsurları vadedip tabiri caizse bizi inşaata götürüyor. sonra bize açıp gerçeği gösterince, işte o "ahmak yumruğu" tam yüzümüzde patlıyor. büyük çoğunluk gördüğüm kadarıyla filmin zahirine odaklanmış; kimi nerdsel elementlere odaklanıp salyalanmış, kimi genç testosteron fıçıları veya ihtiyar zamparalar (horoz şekeri punç diye zırvalayan cahil köşe yazarları) kızlara odaklanıp zevke gelmiş. kimi geçkince bünyeler veya realist züppeler de bu nasıl bir çocuk oyunu, ne bu kargaşa diyip de filmi beğenmemiş.

    işte bu yumruğu bir sürü kişi üstüne alınmamış, onların adına hepsini ben yedim.

    yediğim içtiğim benim olsun, gördüklerimi siz de gördünüz zaten. başkaca anlatacak bir şey yok. şimdi dağılın.


    (tsan chan - 20 Nisan 2011 21:25)

  • comment image

    ilk önce (bkz: underrated)

    ikinci olarak da, "rambo, boş aksiyon, göt meme, liseliler beğendi" kelimelerine bakarak sinema denen sanat dalı hakkında "horoz şekeri punch" kadar bilgiyle ahkam kesenleri bize gösterendir. hayatlarında 2 dklık kısa film bile çekebilecek kapasiteye sahip olmayanları bir kenara alıp, geri kalan arkadaşlarla oturup ağız suyu salgılamamıza yarayan film.

    zack'e tek teessüfüm aksiyon sahnelerinde sürekli yakın plandan çekimler yapmasıydı. bazen sahnelerdeki hareketlerin güzelliğini tam manasıyla görmekte zorlandık.

    filmden çıktıktan sonra avm'nin o kalabalığına adepte olmaya çalışma sürecimiz de ayrı bir dramdı.

    ve soundtrack aman soundtrack, canım soundtrack /bow /respect


    (karth vader - 23 Nisan 2011 17:01)

  • comment image

    mottosu eğitmek, öğretmek, derin mesajlar vermek olmayan, hayatın anlamını sorgulamayan bir film izlemek ise ama amaç kesinlikle doğru film. diyorsanız ki; ben bağımsız filmlerin hastasıyım, ekspresyonist vurgulardan haz ederim, fularımı takmadan iki kadeh 2007 patrick lesec les galets blonds chateauneuf du pape şarabımdan içmeden film izleyemeyen birisiyim, o zaman izlemeyin hiç. ne kendi sinirinizi bozun ne de benim gibi gayet 2 saat boyunca filmden zevk almış insanların sinirini bozun.

    --- spoiler ---

    güzel bir konu çok fazla derine inmeden, yeterince irdelenerek, çok güzel efektler harika müzikler eşliğinde işlenmmiş. konular ve kurgu çok fazla benzerlik göstermese de 300 tarzı devem ettirilmiş bu filmde de. sucker punch biraz daha gerçekçi diyebiliriz*
    white rabbit cuk oturmuş adeta. şarkıyı seçene puanım dokuz kanka.
    300' de kaslı adamlar izledik, bu filmde güzel kızlar izledik.
    bu arada şunu da demeden geçemeyeceğim; 20 yaşındaki bir kızın hayellerini izlemekteyiz, bir erkeğin fantezilerini değil. çılgın 31 fantazilerine konu olabilecek bir film de değil eğer saatli bomba yanında sevişmek, 3 metrelik samuray kılıcı ile etek traşı olmak çok değişik takıntılarınız yoksa. belki bi katı-sıvı aralığında bi ereksiyon başlangıcı, o da olsun zaten afedersiniz.

    ---
    spoiler ---


    (j2s3v - 30 Nisan 2011 19:00)

  • comment image

    sırf ekşi sözlük'te yerden yere vuruluyor diye izleyeceğim filmdir. eğer bir şey iyiyse, ekşi sözlük'te itin götüne sokulur arkadaş bu bir gerçek. bok atmak için sözlük yazarı olan insan modeli etrafta, her yerde...

    yönetmen belli. watchmen efsane olmuş. senaryoyu da hafif spoilerlerden kestirebiliyorsun. millet ekşın sahnelerine oha demiş. e bütçe ortada. daha ne ister insan.

    izleme sonrası edit: bu filmi beğenmeyen siktirsin gitsin twillight izlesin. fantastik sinemanın baş tacı edilesi, son yıllardaki en iyi filmlerden bir tanesi bence. klasik sonu belli filmlerden tutun da, fantazi diye iki sikindirik büyü, sözde büyücü olan filimlere kadar milletin ayıla bayıla izlediği onlarca filmi cebinden çıkarır.

    ayrıca, ergen filmi, am göt meme diyenler de bence gözleriyle değil de cinsel organlarıyla izliyor filmi. bu söylenenlere inanıp izleyecek varsa hemen küçük bi spoiler çakayım; "kızların alayı çirkin hacı! boşuna izleme!" git spartacus izle, game of thrones izle. orda daha çok var am göt meme. (yazar bu kısımda dizilere bok atmıyor, kıyaslamada bulunuyor. anlayana tabi.)

    velhasıl, izlenesi bir film. sürükleyici. ekşın kısımlarındaki "ööeeh" kısımlarını "fantezi" boyuntan bakabilirseniz, tadına doyamazsınız filmin. o derece.


    (liveforever - 20 Mayıs 2012 16:18)

  • comment image

    bu filmi sevmemek için, değerlendiren insanın beğeni ufkunun kapalı olması lazım. sadece belli başlı kalıplar içerisinde izlediği filmleri beğenebilme yetisine sahip insanlar beğenmeyebilir. çünkü sadece görsellikleri ile bile insanı etkileyebilir.
    beğenenler ise kendilerini farklı bir güruhtan saymamalılar. çünkü anına denk gelirse, öyle çok da derinlemesine incelemeden, 10 yaşındaki bir çocuk da sevebilir bu filmi.

    yalnız benim söyleyeceğim farklı; bu filmin öyle bir soundtrack'i var ki... sadece bunun için bile filme tabu diye tapılır.

    2. izlemeden sonra gelen not: yok arkadaş sadece soundtrack değil. bu film fantastik film konusunda master piece'lerden. tekrardan beğenmeyenlere sesleniyorum, hatta bakın (şimdilik)küfür falan da etmeden; birazcık gözü açık izleyin, lütfen, ara nağmeleri/inceleri kaçırmadan. hikayenin neyi anlattığını kavrayın önce, sonra da yönetmenin onu nasıl betimlediğini. eminim seveceksiniz, çünkü kim ne derse desin bu film absürd film değil.


    (one in one - 29 Mayıs 2012 11:37)

  • comment image

    --- spoiler koyayım da risk almayım ---

    güzel film.

    tabi ki 9/10 falan vermiyorum ama bir 7,5 hak eder bence.

    hikayesi basittir, fazlaca erotik ögeler kullanılmıştır vesaire orasında değilim. hikayesi basit, tahmin edilebilir olmasına rağmen neden bilmiyorum beni oldukça sarsmıştır. bence konu gayet güzel işlenmiştir. giriş, gelişme, sonuç güzeldir. babydoll hem içinde bulunduğu çevreyi kurgulamıştır, hem de bu kurgunun içerisinde bir de dans sahnelerindeki savaşları kurgulamıştır hasta beyninde. çok da güzel kurgulamışsın kızım, aferin. akıl hastanesi - burlesque theater & randevu evi karışımı yer - fantastik savaş sahneleri sırasıyla en gerçekten en hayale doğru akmaktadır.

    ha bu arada görsellik hiç gerçekçi değildi. fizik kurallarından bahsetmiyorum, ama cgi efektlerin hakikaten efekt olduğunun çok belli olduğundan, yapay olduğundan bahsediyorum. ayrıca bazı karakterlerin çok salak hareketleri vardı evet. mesela adamın teki tüfeği varken gidip bıçak kullanıyor falan. yine de gayet güzeldi, film değil de resmen oyun oynuyormuşum hissiyatı verdi. bir de varsın çok gerçekçi olmasın ne fark eder zaten savaş sahnelerinin hepsi birer hayal değil miydi?

    son ve en önemli özellik olarak, soundtrack konusunda aşmış üzeri aşmıştır. "soundtrack iyiyse git sadece müziğini dinle" anlayışı burada son derece anlamsız kalıyor gözümde. ben o nefis müzikleri sadece müzik olarak dinlesem de keyif alırım elbette ama müziğin ambiyansına uygun, görselliğin maksimize edildiği gaz sahnelerle uyumlu bir halde dinlerken aldığım zevkin çok daha fazla olduğu aşikar. çoğunun cover olduklarını bilmesek her birini orijinal şarkılar zannedebileceğimiz parçalar, resmen bu film için coverlanmış/bestelenmiş (resmen ne kelime zaten emily browning'in bizzat söylediği şarkılar da var). skunk anansie - search and destroy'u ejderha savaşı bölümü dışında dinlesem bu kadar zevk vermezdi. veya en sonda babydoll, kendisini bilerek lobotomiye teslim ederek sweet pea'yi kurtarmak gangsterlerin arasına dalıp adama tekme atarken orada yoav ve emily browning'in where is my mind coverından daha güzel bir şarkı kullanılamazdı. hatta o şarkının içerisinde de gidip o sahneye ve gerilime en çok yakışan kısmını kullanmışlar. senaryonun basitliğine rağmen filmin altyapısındaki karanlık ve duygusal atmosferi o kadar derinleştiriyor ki bu ayrıntı.

    ayrıca yine aynı sahneden sonra doktorlu sahneye geçiş sırasında jon hamm abimizle babydoll'un beraber oynadıkları başka bir sahne silinmiştir ki çok fena edilmiştir. adamlar resmen filmin sonuca bağlandığı sahneyi kesip atmışlar, anlam veremedim. sahne için:

    http://www.youtube.com/watch?v=zfmsr02ggx4

    spoiler içinde spoiler - anlamayanlar için sahnenin önemi:

    babydoll lobotomi doktorunu 1. level hayal dünyasında high roller ile özdeşleştirmiştir. babasının blue'ya verdiği rüşvet üzerine blue sürekli kendisine lobotomistin yakında geleceğini söylemektedir. babydoll bunu, gece klübü sahibinin sürekli high roller'ın geleceğinden bahsetmesi olarak algılar. dans ederken kurguladığı 2. level hayal dünyasına ilk defa daldığında ise bilge adam ona bu yolculuk için 5 adet şeye gereği olduğunu söyler. (yolculuk: gerçekte akıl hastanesinden, 1. level hayal dünyasında ise gece klübünden kaçıştır). bu 5 şey harita, çakmak, bıçak, anahar ve sonuncusunu sadece babydoll'un bileceği ve ancak kendisinin bulabileceği birşeydir.

    babasının zorlamasıyla lobotomiye kurban gitmek istemeyen babydoll, akıl hastanesinden/gece klübünden kaçmanın yollarını arar. sweet pea ile beraber bu arayışının sonunda geldiklerinde ise bilge adamın bahsettiği, ancak kendisinin bilebileceği 5. şeyin bizzat kendisi olduğunu anlamıştır. bu andan sweet pea'nin akıl hastanesinden kaçmasını sağlamak için kendisini ateşin içine atar. işte burada, aslında film boyunca "lobotomi doktoru = high roller" iken filmin en sonunda (sahnenin silinmiş olduğu orijinal versiyonda) "gangster = high roller" durumu ortaya çıkarak filmin bütünlüğünü bozmaktadır. bu sahnenin önemi ilk olarak bu hatayı kaldırmasıdır.

    kendi özgürleşmesinin bedenen değil ama zihnen olması gerektiğini anladığında lobotomi olmayı çözüm olarak gören babydoll, 1. level hayal dünyasında artık çareyi high roller'dan kaçmak yerine high roller ile yakınlaşmak olarak görmektedir. bu sahnede de bunu görmekteyiz. high roller kendisine bunu gerçekten isteyerek yapması gerektiğini söylemektedir. babydoll da bunu gerçekten istemektedir zaten. ve tam (aslen doktor, hayal dünyasında high roller olan) jon hamm abimiz işe başladığı anda seyirci bir anda gerçek dünyayı görmeye başlar; babydoll lobotomi olmuştur. ve doktor, vera gorski'ye "bu kızın gözlerinde çok değişik bir bakış vardı, sanki istiyor gibiydi, diğerlerinden çok farklıydı" gibi sözler söyler. işte orijinal versiyonda adamın lafları biraz havada ve yer yer gereksiz kalıyorken bu silinen sahne, bu sözlere de anlam yüklemiştir.

    ayrıca blue'nun vera gorski'nin imzasını taklit ederek lobotomiye önayak olduğu ortaya çıktığında ve blue polislere, bunu isteyenin babydoll'un hain babası olduğunu ifşa ettiğinde de babydoll'un suratında huzur ve biraz da mutluluk görürüz. yıllar boyunca akıl hastanesinde bedenen hapis kalacak olsa bile artık yaşadığı kötü olaylar hafızasından silinmiş ve babydoll zihninde özgürleşmiştir. kim bilir belki lobotomide sadece kötü olayları unutsa bile blue ve babasının cezalandırılması gerektiğini hala hatırlamış ve o yüzden huzur ve mutluluğa erişmiştir.

    ---
    spoiler ---


    (t rex - 12 Aralık 2012 21:42)

  • comment image

    anlam diye arattim baslik icinde , cikmadi
    yumruk diye arattim iki tane alakasiz entry verdi
    ulan yuzlerce entry icinde bu kadar amerikancinin oldugu yerde sucker punch'in gercek anlamini nasil kimse yazmaz. film cekilmeden once kimse entry yazmamis mi buraya?
    sucker punch karsindaki beklemiyorken atilan yumruga denir. gardini almamistir kavga modunda degildir o ara cakarsin. bir de birine guvenerek atilan yumruga da sucker punch denir, birisi ayirmaya calisirken sana ulasilamayacagini bildigin anda attigin yumruk mesela. ibrahim kutluay abimiz buyuklerine guvenerek cok atardi bundan bir donem.
    sonra bır gun (bkz: marcus haislip)


    (my jekyll doesnt hide - 20 Mayıs 2013 19:01)

Yorum Kaynak Link : sucker punch