filmin çekimleri 1976 yılında tamamlandı ama terrence mallick tarafından filmin kurgusu ancak 1978 yılında tamamlandı ve aynı yıl gösterime girdi. film, terrence malick tarafından usanmadan günbatımından önceki doğal gün ı$ığı yakalanarak çekildi. bu durum günlerce sürdü ve filmin çekim anlarında malick senaryonun aksine oyunculara bir serbestlik sağladı. hatta filmde diyaloglar çekim a$amasında olu$uyordu. malick oyuncuların tam olarak mizansenin bir parçası olmaları sağlıyordu ve diyalogları böyle ortaya atıyordu. diyaloglar doğaçlama olmuyor ama zamanı geldiği zaman oyuncuların ağzında dökülüyordu. filmde ikinci ba$rolunu oynayan richard gere ise hiç zaman bu filmdeki oyunculuğunun yanına yakla$amadı.

(ziverbey - 22 Aralık 2007 02:43)

uykusuzluğumun bana hediye etmiş olduğu film. arşivde bu gece için bekliyormuş demek. 1978 yapımı olduğuna güçlükle inanabildim. hikayeyi ve anlatımı geçtim, renkler ve tablo güzelliğindeki görüntüler o kadar muhteşemdi ki richard gere'in ve diğer abimizin^* şimdiki hallerini bilmesem bu yılın^* yapımı olduğuna pekala inanabilirim. hayranlıkla izlememek mümkün değil.

(kivanco - 9 Aralık 2008 03:53)

az önce izleyip bitirdim. muhteşem..... mallick üstadın 70 lerden gelen mükemmel filmi... hele filmin ortalarından itibaren bir şekspir oyununu hatırlatan çatışmalarıyla herkese tavsiye edilmesi gereken film....

(pam - 11 Aralık 2008 17:01)

(büyük spoiler geliyor! okumaya devam mı ediyosun yoksa? you nasty)

bu cümleyi kullanacağım için tiksiniyorum kendimden; ama insan doğasını çok iyi analiz eden ve buradan son derece etkileyici sonuçlara varan bi film olmuş. badlands'in finalinde james dean görünümlü martin sheen slx'in, tapılacak adam'dan asılacak adam olmasına ramak kala şapka alma isteğine 'sen çok kendine has bi insansın' yanıtını alması üzerine, 'cezada bunu gözönüne alırlar mı?' diye sorması gibi bu filmin finalinde de müthiş zekice bi yola sapmış malick. the call of the wild temasını çok severim ve birgün kafamdaki filmi gerçekleştirebilirsem çok işime yarayacak; bu filmde de vahşetin çağrısına hay hay diyor küçük kız. tabi lásky jedné plavovlásky referansı verilebilir mi? o biraz zorlama oldu bak, fortlamayalım lütfen.

baktığımızda burun farkıyla, fotofinişle badlands'ten daha iyi. her şeyden evvel muhteşem bi sinematografi ve görsel işçilik; nete, kael, ebert fln ne yazmış bakmadım ama ülke tarihine göndermeli sembolik ilişkiler yumağı ve o yumağı sonunda çözen dişi tekir kedimiz. hatuna da on üzerinden yedibuçuk verdim gitti bu arada. oyunculuklara baktığımızda; alınmaca darılmaca yok, sam shepard richard'ın eline tutturmuş. gerçi richard mimiksizlik tanrısı olduğundan şahin k'da o işi yapabilirdi ya kısfmet. neyse bu entry de kötü bi yere doğru gidiyor, rocco'yla başlayan bi entrinin başka bi şekilde sonlanması da hoş olmazdı pek tabi. son olarak yeri gelmişken de buradan; lexington, mandingo ve peter gibi emekçi kardeşlerimizi de saygıyla anıyorum. iyi bayramlar dostlar.

(monochrome - 27 Kasım 2009 19:23)

(bkz: nestor almendros)

(gnnvry - 27 Ağustos 2010 03:20)

holywood yapımı hanımın çiftliği, bereketli topraklar üzerinde ve faust karışımı bir senaryoya sahip görüntüleri aşmış ve bu dalda oscar almış film. faust olarak ruhunu şeytana satmayıp sevgilisini kardeşi olarak gösterip zengin çiftlik sahibi sam shepard a adeta satan richard gere başrollerde oynamaktadır. 1900 lü yılların başında gelişmekte olan teknolojinin insan hayatına etkileri görebildiğimiz bu filmde boş zamanların zengin çiftlik sahibi ve işçiler tarafından nasıl değerlendirildiğini izlediğimizde türk insanının amerikan halkı ile arasındaki fark ortaya çkar. görüntüler konusunda aşmış bir film olan days of heaven da aydınlatma için büyük gemici fenerleri kullanılmış ve konya ovası gibi ucu bucağı olmayan bir alanda nasıl görüntü yönetmenliği yapılır dersi vermiş bir filmdir. filmin finalinde de bonnie ve clyde tarzı kısa bir kovalamaca vardır.

(mdmbvry - 30 Mayıs 2011 21:26)

genel olarak iyi bir film. richard gere'in tıfıl hallerini görmek de hoş bir sürprizdi.

--- spoiler ---
filmin sonunda "oh iyi oldu sana pezevenk" dedirtmiştir.
--- spoiler ---

(kimya enginari - 19 Temmuz 2011 16:09)

peşinen söyleyeyim badlands'ten iyi falan değildir. yani fena film değildir ama bir badlands değildir benim gözümde.

terrence malick hep yaptığı sade ve saf anlatımıyla izleyicinin olayın akışı içerisinde filme bağlanmasını çok kararlı bir biçimde uyguluyor. mekan seçimleri ve konuya olan tutarlılığı cezbetse de malick, badlands'deki katı, yıkıcı etkisinden arındırmış filmi. zarif, kırılgan, duygusal karakterlere yer vermiş. bu bi nebze de olsa filmi romance'e kaymasına sebep oluyor. etkileyicilikten kasıt, hissedilen duygular, bill ve abby'nin yaşadığı tarifi namümkün hisler ise diyecek bir şeyim yok. konudan yola çıkarak söylüyorum, bu film daha derin bir hissiyat oluşturabilmeliydi. bende oluşturamadı. ama iyi bir kumaşın 'idare eder' kesimi diye nitelendirebilirim ben bu filmi. iyi bir kumaşın harika bir kesimi için şöyle buyurun:

(bkz: badlands/#25497712)

(tahrik olmusken objektif olamam - 26 Eylül 2011 18:10)

thin red line'da bile doğadan bir çok kareyi bizim gözümüze sokan yönetmenin mastürbasyonu gibi bir şey. bu kötü bir şey mi pek tabii ki değil. terrence mallick'in aşk fikrini doğayla birleşik bir şekilde vermesi filmi daha da güzelleştiren bir öge. bu tarz mastürbasyonlara uzak duran ben bile sevdiysem filmin hakkını vermek gerekir ve ona 10 üzerinden 7 puan verilir.

(megadave06 - 19 Ekim 2011 18:24)

her terins malik filmi gibi muhtesem otesi sublim bir goruntuye sahip her seyden once. filmdeki bir cok goruntuyu elde etmek icin koca ekibin 20 dakkasi falan vardi her gun (magic hour -mecik aur- dedigimiz hadise, gunesin yeni battigi ama gok yuzunun hala aydinlik oldugu o kutsal dakikalar). sirf bu sihirli goruntuleri yakalamak ugruna bir cok sahne dogaclama vari bir bicimde cekilmistir. he dogaclama bu filmde yalnizca mecik aur goruntulerinde mi kendini hissettirir? hayir, bilakis her sahnede bir spontaneite (fransizcadan direkt aktardim) hissedilebilir. malik ustanin belki en yallah tayzik modunda cektigi filmdir, oyle ki sirk ucaklarinin oldugu sahne icin kiralanan ucaklarin astronomik faturasina ragmen malik baba "ya ucaklar dursun bir kenarda, ben bugun araba cekmek istiyorum" demistir, gunluk kira masraflarini katlayarak.

netekim bu dogaclama cekim sureci filmde kendini hissettirir. izledigim butun malik filmleri icinde en "yarim kalmis" hissini veren budur (her ne kadar goruntu diyaloglarin yerini fersah fersah alsa da). filmdeki bazi sahneler cekimlerin tamamlanmasindan neredeyse 2 sene sonra cekilip montaja eklenmistir, cunku filmi montajda yaratmaya calisan malik (buyuk hata, bundan sonra dikkat etsin) dogaclama cektigi bazi sahnelerin yetersiz, bazilarinin ise cekilmemis oldugunun farkina varir. ufak kizin sesiyle voice over fikri de montaj sirasinda ortaya cikmistir misal, ve hemen ardindan filmden buyuk miktarda diyalog kesilmistir.

amma velakin gayet guzel filmdir, ricird giyir zengin olmak icin manitasini zengin adama satar, sonra is boka sarar pisman olur ama is isten gecmistir, bu sirada kiz (orospu) gonlunu zengine kaptirir. olan da ufacik yasta derdinden sigaraya baslayan ufak kiza olur. 30'una gelmeden cigerleri bildigin midye ici gibi olur o kizin, benden soylemesi.

(chuck schuldiner - 24 Ekim 2011 11:01)

sinematografisiyle terrence malick'e bir kere daha hayran bıraktıran 1978 yapımı çarpıcı film. richard gere'in gerçek bir oyuncu olarak görülebildiği nadir filmlerden biri olan yapımda malick'in doğaya olan hayranlığı her zamanki gibi büyüleyici boyutta. film bittikten sonra insanda e ne oldu şimdi etkisi bırakabiliyor lakin kanımca malick filmlerinin az ama öz bir kitleye hitap ediyor olmasının sebeplerinden birisi de bu, çoğu izleyici kafa yormak istemiyor bu tarz filmleri izlerken. malick filmlerinde is alabildiğine bir sorgulama ve insanı düşünmeye sevk etme hali mevcut. bu filmden sonra yirmi yıl boyunca malick'in ortadan yok olması bile insanın kafasına takılan bir soru işareti. nasıl bir insan bu malick, beyninden ne düşünceler geçiyor böyle destansı filmleri yaratırken cidden akıl erdirmek zor. sanırım o kendini en iyi yaptığı işlerle ifade edenlerden bu sebeplerle bu ortadan kaybolma halleri, kimselere tek kelime roportaj vermeme takıntısı onu izleyicinin gözünde daha değerli ve ulaşılmaz kılıyor elbet.

(smlsml - 10 Eylül 2012 15:40)

yönetmenliğini terrence malick'in yaptığı , başrollerde richard gereve sam shepard'in oynadığı film.

(marcelorios - 3 Mart 2004 22:46)

müziklerini ennio morricone yapmıştır
(bkz: http://www.youtube.com/…f7tqhdengaakekvecjjw6ppirzl)

(balta sapi - 20 Ocak 2014 22:43)

richard gerein gençliğinin görülebileceği, durgun bir hikaye olmasına rağmen öykünün geçtiği yerler çok güzel olan, abd nin doğuş yıllarına bir aşk hikayesinin gözünden bakan, izlenesi film

(canay - 13 Haziran 2004 17:45)

seyredilmediği için kaybedilecek tek şey;1978 yılındaki görüntü kalitesini bizim anca yakalamış olduğumuz gerçeğidir.

(jolokia - 21 Aralık 2014 01:22)

filmi izlerken akla gelebilecek serbest cagrisimlar icin:
andrew wyethin christina's world adli tablosu.

(black tormentor - 11 Şubat 2015 13:21)

ogretmenliginin, ciftciliginin, badlands mucizesinin ardindan terrence efendinin bekleneni verdigi yine son derece guzel,akip gidiveren 1978 tarihli filmi.
richard gere tarafindan canlandirilmis bulunan "bill" rolu dustin hoffman, al pacino, john travolta tarafindan reddedilmistir.
terrence mallick'in bu kadar sakin ve bu kadar guzel hikaye anlatabilme yetenegine sahipken bu filmin sonunda verdigi yirmi yillik molayi benim aklim almamaktadir.

(gaye topbas - 2 Nisan 2005 02:28)

terrence malick'in su gibi akıp gidiveren, görsel manada eşsiz bir ziyafet niteliğindeki 1978 yapımı bu filmi, cinematography'si ile de oscar kazanmıştır.

(neen - 28 Ağustos 2005 12:34)

35 mm pelikür üzerine yağlı boya çalışılmış bir eser. adamın tarzı bu sanırım. hikaye montaj nevinden.

--- spoiler ---
kız arkadaşını zengin ve kanserli çiftlik sahibine yamayan pezevenk rolünde başarılı bir richard gere.
--- spoiler ---

(mustafa mahir - 16 Aralık 2005 10:04)