Süre                : 1 Saat 50 dakika
Çıkış Tarihi     : 02 Şubat 1939 Perşembe, Yapım Yılı : 1939
Türü                : Drama
Ülke                : İtalya
Yapımcı          :  Grandi Film Storici , Italia Film
Yönetmen       : Carmine Gallone (IMDB)
Senarist          : Lucio D'Ambra (IMDB)(ekşi),Lucio D'Ambra (IMDB)(ekşi),Carmine Gallone (IMDB),Carmine Gallone (IMDB)

Ödüller      :

Venedik Film Festivali:Fascist Party Cup-Best Italian Film


  • "o kadar sevilmiştir ki adına futbol kulübü kurulmuştur. bakmayın siz şimdi, o takıma şimdi parmadediğimize..."
  • "evil under the sun filmindeki karakterlerden birinin hercule poirot'ya söylediğine göre, ingiliz olmuş olsa adı joe green olacak olan adam. iyi ki italyanmış!"
  • "yavsak lise esprilerimize konu olmayi hic de haketmeyen guzel abi."
  • "(bkz: verdi italyan)"
  • "yapitlari hakkinda kaleme alinmis ender sayidaki turkce kaynaktan birisi ve yazari icin :(bkz: koronun babası verdi)(bkz: sabri şatır)"
  • "(bkz: #31218112)2013 yılında 200. doğum yıldönümü olan ölümsüz fani."
  • "2013 yilinda dogumunun 200. yildonumu idrak edilen ancak 41. istanbul muzik festivali tarafindan gormezden gelinmis besteci.(bkz: #31971867)"
  • "decca tarafindan butun yapitlarinin ses kayitlari piyasaya surulmustur.en az bunun kadar onemlisi butun operalarinin goruntu kayitlarinin piyasa surumunun yapilmis olmasidir."
  • "sırf la forza del destino üvertürü için bile tapılası bir opera bestecisidir."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yokluklardan yetişmiş, rahiplere dini müesseselere kıl olmuş, ustası rossini gibi paris e gitmiş şov yapmış zaman zaman rezil olup
    "suçlu ben miyim, sanatçılar mı? tarih gösterecek" diyen süpper insan.
    rossini öldükten sonra bir ağıt yazmış, adam gibi çalınamadığından iyice sinirlenmiştir.
    hayatı uktelerle sinri harpleriyle doludur.
    ama anlamlı, melodik ariosoları süpperdir.
    çok eş değiştirmiştir ama bu barda anlatılsa ne kadar ilgi çeker bilinememektedir.


    (otisabi - 17 Nisan 2000 17:47)

  • comment image

    o kadar sevilmiştir ki adına futbol kulübü kurulmuştur. bakmayın siz şimdi, o takıma şimdi parmadediğimize...


    (arvo - 7 Aralık 2008 11:45)

  • comment image

    il lombardi diye bilinen operasi i lombardi alla prima crociata - bu da kabaca ilk hacli seferindeki lombardlar gibi bir$ey.

    opera'yi verdi yaziyor ama $iir tommaso grossi'nin ve kisaca onbirinci yuzyilda milano civari toplanip kudus'e akan hevesli garda$larimizin muaceralarini allah kitap car$i ucgeninde anlatiyor. karakafa selcuklularla kapi$malara pek deginilmiyor ama. placido domingo veya nurlar icinde yatsin pavarotti ve dahil soylemeyen yok. ben de soyluyorum ama sadece du$tan sonra vucut losyonu surerken.


    (viggen - 12 Ağustos 2009 16:24)

  • comment image

    gelmis gecmis en buyuk muzisyenlerden. insanliga kazandirdigi muazzam operalarin yaninda 1868 de olen ‘grand old man’ rossini’nin anisina italyanin onde gelen kilise muzisyenleri ile bir requiem bestelenmesini onermis ve kendisi de requiemin son bolumu “libera me”yi yazmistir. butun parcalar planlandigi gibi yazildigi ve bestelendigi halde hic bir zaman sahnelenmemistir (uzun hikaye). verdi’nin rossini’nin anisina yazdigi “libera me” nin mukemmel otesi "requiem"e donusmesi ise alessandro manzoni’nin (asmis roman ‘the betrothed’in yazari) olumune rastlar. manzoni bir liberal katoliktir verdi ise safkan ateist. yinede bu iki insani birbirine baglayan ruhsal benzerlik muazzamdir. dinsel inanclari bu derece farkli oldugu halde yasam felsefeleri, yurtseverlik ile individualizmi baglastirma meziyetleri birbirine cok benzer bu da karsilikli sevgi ve saygiyi iki insan arasinda pekistirir. derecesi verdi’nin manzoni’nin olumunden sonra onun uzerine yazdiklarini okumakla kolaylikla anlasilabilir. neyse yine duygulandim.

    velhasili kelam, verdi manzoni’nin birinci olum yil donumume 19. yuz yilin dini muziginin doruk noktasi olan (burada bazi kimseler “hayir bu beethoven’nin missa solemnis’i diye itraz edebilir. onlari siddetle kiniyorum ve allah’in keskin kilicina havale ediyorum) requiem’i yetistirir. ve requiem sahnelenir. akabinde yer yerinden oynar.

    nur icinde yatsin.


    (minotaurus - 10 Kasım 2002 08:25)

  • comment image

    farkli versiyonlari ile birlikte 37 tane operasi vardir.

    yapitlari ayni ludwig van beethoven'in yapitlari icin yapildigi gibi (ilk - orta - son dönem) kisimlara ayrilabilir. boylesi bir ayrim icin herkes farkli bir yol tercih edecek, bestecinin verimini farkli sayilarda donemlere ayirip ele alacaklardir. kisisel bir denemem asagidaki gibidir :

    bestecinin yapitlarinin beethoven orneginde oldugu gibi 3 donem altinda incelenebilecegini dusunuyorum. bu donemleri yine ilk, orta ve son olarak isimlendirebiliriz. ayrim esnasinda ayrac olarak kullanicak yapitlar sadece operalar ve meshur requiem olacaktir.

    1) ilk dönem :

    bestecinin son 4 operasi **** haric geri kalan operalarini icerir. farkli versiyonlar dahil toplam 37 opera varken boylesi bir ilk donem ayrimi garip (dengesiz) gozukecektir lakin bu sekilde yapilacak bir ayrimin arkasinda bir mantik vardir, soyle ki :

    * besteci ilk operasi oberto'yu 1839 tarihinde bestelemistir.

    * bu tarihten itibaren 1862'ye kadar (1862 dahil) 24 tane opera bestelemistir (versiyonlar haric). 1862'de la forza del destino'yu yazmistir.

    * bu iki tarih arasinda (1839 ve 1862 dahil) 24 sene vardir. yani bir acidan bakildiginda 24 senede 24 opera bestelemistir.

    * bu 24 sene zarfinda opera bestelemedigi yillar oldugu gibi 1'den cok sayida opera besteledigi yillar da olmustur. ancak bu 24 yillik surec icerisinde opera bestelemedigi ardisik yil sayisi 2'yi gecmemistir ve 2 yillik bir opera orucunu sadece bir kere, 1860 ve 1861 yillari suresince, tutmustur. bunun disinda 1 yili asan bir opera orucu olmamistir.

    orta donemi ilk donemden ayiran tarih araligi tam burada karsimiza cikar. verdi 1862 yilindan itibaren 1867 yilina kadar, 4 sene boyunca opera bestelememistir (araligin bas ve son senesi sayilmadan). bu daha once vermedigi kadar uzun bir aradir. dolayisiyla operasiz gecen bu 4 yill bestecinin ilk donemini ile orta donemi arasina bir cizgi cekmek icin uygun gozuken bir araligi teskil ederler.

    soz konusu olan kirilma sadece tarihsel bazda degildir. bu 4 senelik araligin basindaki opera la forza del destino'dur. araligin sonunda ise karsimiza don carlo(s) cikar. bu son yapit bestecinin daha onceki 24 veriminden farkli bir dile sahiptir. daha onceki 24 yapitin tumunu ayni tutuyor degiliz ancak burada muzikal guc, ifade, anlatim, konu islenisi, dramatik akis gibi ogeler acisindan bakildiginda ilk 24 operadan don carlo'ya adeta bir sicrama yasanmistir.

    ozetle hem opera bestelemeye ara verdigi surec hem de bu aradan once ve sonraki dili acisindan bakildiginda bestecinin kariyerinin yeni bir evresinin \ doneminin (orta doneminin) basladigini soyleyebiliriz.

    kimi muzik severler bestecinin ilk 24 operasi icerisinde bulunan kimi cok unlu yapitlarin (cok unlu olmayi hakeden saheserlerin) * * * * * * * * * birer ilk donem yapiti olarak adlandirilmasindan rahatsizlik duyabilir. bundan rahatsiz olmaya gerek yoktur zira ilk donem yapiti olmalari kotu yahut yetersiz olmalari anlamina gelmemektedir. ayni baslik altinda ele alinmalarinin nedeni belli bir tarihsel aralik icerisinde hemen hic ara verilmeden ardarda bestelenmis olmalari ve dramatik niteliklerinin, daha sonra kaleme aldigi yapilara nazaran daha cok benzerlik gostermeleridir. ozetle ; ortak paydalari daha coktur.

    alti cizilmelidir ki bu 24 operadan bazilarinin digerlerinden cok daha unlu olmasi (hatta cekinmeden bu kelimeyi kullanalim : daha güzel olmalari) bunlarin yazi dillerinin birbirinden gercekten farkli oldugu anlamina gelmemektedir. acik bir farklilik 24. opera olan la forza del destino ile 25. opera olan don carlo(s) arasinda gozlemlenmektedir.

    2) orta dönem :

    orta donemin ilk yapiti olan don carlo(s)'yu 3 yillik bir opera orucundan sonra aida takip eder. bu yapiti takip eden en onemli yapit ise (kimilerine gore bestecinin en buyuk ses yapiti olan) verdi requiem'dir.

    3) son dönem :

    bestecinin son donemi tarihsel olarak cok net bir sekilde kendini onceki donemden ayirir. aida'yi takip eden opera otello'dur ve aida ile arasinda operasiz gecmis tam 15 yil vardir. bu surecte besteci ununun doruguna cikmis ve daha onceki yapitlarindan elde ettigi gelirle bir daha calismasini gerektirmeyecek kadar zengin bir toprak sahibi olmustur. dolayisiyla kariyeri kimi ufak yapitlar disinda askiya alinmistir. otello kimilerince onun en buyuk sahne yapiti olarak degerlendirilir. ayni zamanda wagneryen bir konu isleme ve dramatik sureklilige en yaklastigi yapittir.

    son operasi falstaff ile otello arasinda operasiz gecen 5 yil vardir. bu iki yapit bestecinin son donemini teskil ederler.

    konuyala alakasiz olmakla birlikte not dusmus olmak bakimindan : falstaff bestecinin tum sahne verimi icerisindeki 2 komik operadan 2.sidir. 28 operasindan sadece 2 tanesinin komik opera tarzinda kaleme alinmis olmasi akla richard wagner'i getirir. onun da 13 operasindan sadece 2 tanesi komik operadir. (die meistersinger von nurnberg & das liebesverbot [ki bu son opera bestecisinin 2. operasidir])

    özet :

    ilk donem : ilk 24 opera ; 1839 (oberto) - 1862 (la forza del destino)

    orta donem : takip eden 2 opera ; 1867 (don carlo) - 1871 (aida) [+ 1874 (verdi requiem)]

    son donem : son 2 opera ; 1887 (otello) - 1893 (falstaff)


    (osuruktan teyyarenin kabin amiri - 26 Ağustos 2011 03:27)

  • comment image

    istanbul devlet opera ve balesi dün geceki sezon açılış konserini, doğumunun 200. yılı şerefine* tamamen verdi'nin eserlerine ayırdı.

    insan sağda solda dinleyince farketmiyor bütünü, fakat adamın hakikaten opera kültürüne katkısı çok çok büyük. operayı tam anlamıyla sevemeyen benim bile neredeyse ezberlediğim belki 8-10 ariası var. uvertürleri zaten muhteşem.

    la forza del destino sanırım bu haftamın tonu olacak.


    (kafam kadar gulsah - 30 Eylül 2012 23:26)

  • comment image

    son dört operasını (bkz: aida) (bkz: don carlos) (bkz: otello) (bkz: falstaff) wagner ile sidik yarıştırmak için yazdığı rivayet edilen besteci.

    operalarında ne puccini'nin yarısı kadar dramaturji, ne de tchaikovsky'nin yarısı kadar müzik vardır ama anlamsızca "tutar" bütün eserleri giuseppe amcanın. kaba tabirle, "operanın serdar ortaç'ı" demek istiyorum kendisine. (bkz: taşlarlar adamı) insanları derinden bir yerlerden yakalayacak, akılda kalan bir melodi buluyor ve bütün bir operayı o melodi üzerinden götürebiliyor. ama gariptir işte; başarılı oluyor. brindisi temizlik ürünü reklamlarında bile kullanılıyor. hem de öyle kullanılmakla kalmıyor, insanların kulağında yer ediyor. bak, kemal kükrer'in nar ekşisi reklamlarında porgi amor çaldı haftalarca, operayla alakası olmayıp da hatırlayan var mı nasıl bir şey olduğunu? sonra vay efendim bu çocuk mozart'a neden sallıyor!

    savımı desteklemek adına >>>

    rivayet odur ki; rigoletto'nun prömiyer gününe kadar rafaelle mirate'ye (bkz: tenor) (bkz: il duca di mantova) (bkz: la donna e mobile) (bkz: questa o quella) notaları vermemiş temsile kadar milletin diline düşer melodiler diye. mirate'yi de "rahat ol, zaten çalışmana gerek kalmayacak, duyar duymaz aklında kalacak melodiler" diyerek ikna etmiş.


    (shitbreak18 - 23 Ekim 2014 22:07)

  • comment image

    bahsi gecen konservatuvar, parmak pozisyonlari yanlis diyerekten kabul etmemistir verdi yi.. (bu red cevabi olumunden sonra verdi nin notlari arasinda bulunur)

    ama tabi gelecekte ayni konservatuvar, verdi nin ismini okula vermek istemis midir?

    evet...

    peki verdi nin cevabi ne olmustur?

    hayir, gencligimde beni almayan okul yasliligimda hic alamaz.

    (bkz: ayar vermek)


    (la traviata - 5 Aralık 2004 20:28)

  • comment image

    verdi, guiseppe - (1813-1900) besteci. italya'da le roncole kasabasında doğdu. geçen yüzyılın büyük italyan operalarınınönemli isimlerinden biridir. verdi, sahne müziğine birçok yenilikler getirmiştir. bir köy otelcisinin oğlu olarak doğmuştur. çok küçük yaşta müziğe başlamış ve ilk bilgilerini doğduğu kasabanın okulundan almıştır. ayrıca milano'ya gönderilmiş, la s çala operasının orkestra şefi vincenzo lavigna yanında öğrenime devam etmiştir. çünkü milano konservatuvarı kendisinde gelecek görmediği için okula kabul edilmemişti. milano'daki dört yıllık ilk ikameti sırasında iki senfoni ve bir kantat yazmıştır. ayrıca ülkesine dönmüş ve burada dört yıl orkestra şefliği yapmıştır. 1836'da antonio barezzi adlı bir adamın kızıyla evlenmiş ve tekrar milano'ya gitmiştir. burada opera yazmaya başlamış, bu arada oynanan ikinci eseri "il finti stanislao" büyük bir başarısızlığa uğramış tır. daha sonra sürekli başanlı eserlere imza atmaya başladı. verdi 1850'den sonra çok sayıda opera yazdı. hepsi birer müzik anıtı olan bu eserler italya'da oynanır oynanmaz bütün avrupa'ya yayıldı. 1871'de kahire için en büyük eseri "aida". operasını besteledi ve yüz bin frank aldı. bundan sonra bir süre opera türünü terketti ve büyük şair manzoni'nin anısına ünlü "manzoni requiem"ini yazdı. 1887'de tekrar operaya döndü, son iki operası "othello" ve "falstaff'i verdi. seksen sekiz yaşındayken milano'da öldü. verdi'nin eserlerinin en güzel örneklerini şunlar oluşturur: "i vespri siciliani" (1855), "simon boccanegra" (1857), "la forza del destino" (1862), "don carlos" (1867) ve "aida" (1871). sonuncu eser bir tarihsel konuyu, lirik, romantik ve melodik unsurlan ile özellikle verdi sanatının en yüksek noktasını ifade eder.
    verdi bu eserlerden sonra çalgısal müzik denemeleri de yapmıştır. bu arada bir yaylı kuarteti ve şair manzoni'nin anısına bir requiem bestelemiştir. altmış yaşından sonra arkadaşı besteci ve metin şairi boito'nun ısrarları üzerine tekrar opera türüne dönmüştür. baito onun için iki opera metni yazmıştır: bunlardan birincisi shakespeare'in "othello"su olup 1887 yılında ilk defa la scala'da sahnelenmiştir. diğeri yine büyük ingiliz şairinin "windsor'un şen kadınları" adlı eseridir ki bunu verdi seksen yaşındayken bestelemiş, eser 1893'de oynanmıştır. "falstaff, onun son eseri olup nefis bir komik operadır. her iki eserin dramatik unsurlarında mistik olmayan wagner etkisi göze çarpar. buna karşın bu eserler yine tipik italyan müziği ile bezenmişlerdir. verdi operalan, opera repertuvarlanmn en sevilen eserleridir.


    (fearofthedark - 14 Mart 2005 14:18)

  • comment image

    italyan birliğinin sağlanması* sırasında, bourbonculara ve avusturyalılara karşı savaşan gönüllüler* tarafından adı "kutsal" kabul edilmiştir. her fırsatta sokakta "viva verdi" şeklinde haykırılmaktadır. bunun sebebi, sadece, verdi'nin romantik milliyetçiliğinden kaynaklanmamaktadır. "viva verdi" bir akronimdir: viva vittorio emanuele re d'ıtalia. yaşasın italya kralı vittorio emanuele(ii) anlamına gelir. sardinia&piedmont kralının bütün italya'yı birleştirmesi özleminin yansımasıdır.


    (protector - 2 Aralık 2014 21:09)

Yorum Kaynak Link : giuseppe verdi