Za zui zi (~ Chatterbox) ' Filminin Konusu : Za zui zi is a movie starring Cuifen Cao, Shaoxiong Guo, and Lei Li. Jixiang(which means "lucky" in Mandarin) village has a child called Min Sheng, because of his talkative, people call him "Chatterbox." His brother Qun Sheng grew...
Ödüller :
Venedik Film Festivali : "The President of the Italian Senate's Gold Medal"
"diksiyon sesin güzel çıkmasını ve sözlerin doğru seslendirilmesini amaçlayan sanatın adıdır. diksiyon bu yönüyle ses ve söz üzerinde odaklanmıştır. sözün içeriğinin kodlanması yani etkili iletişim diksiyon sanatının dışında kalan bir konudur. türkiye'de seslerin çıkarılmasında yörelere göre farklılık vardır. ancak güzel seslendirmede daha çok istanbul ağzı esas alınır. seslerin gerektiği gibi çıkarılabilmesi için ses aletlerinin- gırtlaktan başlayarak dil, dudaklar, çene ve buruna kadar tüm ses aletlerinin eğitilmesi gerekir."diksiyon - trt
(mistaki - 2 Nisan 2009 13:03)
"ünlülerakonuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (a) vardır. bunlardan biri (kalın a) diğeri de (ince a) dır. her iki (a) bazen uzun, bazen kısa okunabilir. bu iki (a) yı söylerken birbirinden ayırt etmek için (ince a) nın üzerine şu ( ^ ) işareti koyarak gösterelim.kalın aşu şekilde söylenir: dil doğal duruşunu değiştirerek ortaya doğru biraz yükselir, dudaklar hareketsiz, yanaklar gevşek ve çeneler açık. aaa aaaa aaaaelâlem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp aladanalanamadık. akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini. ağlarsa anam ağlar, kalanı yalan ağlar.ince a(kalın a) ya oranla daha ileriden söylenen bir ünlüdür. dilimize geçen yabancı kelimelerden gelmiştir. bu kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: lâla, lâstik, hâl. hâlbuki, lâf, lâkırdı, lâle, lâl, kâse, lâle, lânet, lâzım, kâzım, kâtip gibi.lâla lâtif lâleli lâmbasını lâcivert lâke lâvabodan nâzik, nâdide şefkâte verdi.uzun abunu da (â) şeklinde gösterelim :önek: nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, seyahât, sâdık, sâbit, kâtil, nâzik târih, mâvi, hâttâ, hârf, dikkât, şefkât, kabahât, sıhhât, nâmus, nâne, nâsihat,ekonuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (e) vardır. bunlardan biri (açık e) diğeri de (kapalı e) dir. bu iki (e) yi söylerken birbirinden ayırt etmek için (kapalı e) nin üzerine şu (´) işareti koyarak (açık e) den ayıralım. eee eeee eeeeaçık e(açık e) şu şekilde söylenir: çeneler (a) ünlüsünde olduğu gibi, dil ileri doğru yükselir. kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: eş, sen, sene- edebi edepsizden öğren: ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver: evlinin bir evi, evsizin bin evi var. - bir elin nesi var, iki elin sesi var. - sen dede ben dede bu atı kim tımar ede.kapalı e(kapalı e) şu şekilde söylenir: dudak kenarları kulaklara doğru biraz yaklaşıp çeneler hafifçe sıkılır.gece penceredeki benekli tekir kedi tenceresindeki eti yedi.işu şekilde söylenir: çıkış noktası damağın arka kısmındadır. dudakların köşesi kulaklara doğru açılır. dil damağın arkasına doğru toplanarak dar bir geçitten havayı bırakır. dilimizde (ı) ünlüsü kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: isı, ıslık, ılıcalı ıııı ııı ııııı- ihlamuru ısıt: tıkır tıkır: mırıl mırıl: şıkır şıkır. yığın yığın, kıpır kıpır, gıcır gıcır, ıslak ıslak, pırıl pırıl, fırıl fırıl, zırıl zırıl.işu şekilde söylenir: çıkış noktası damağın ön kısmındadır. dudakların köşesi kulaklara doğru açılır, dil damağın iki yanına dayanarak dar bir geçitten havayı bırakır. kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: iz, dil, izci iii iiiii iiiiiiki dinle bir söyle- iki el bir baş içindir.dilimizde süresi uzun olan (i) lere rastlanır:icat, biçare, bitap, bitaraf, veli, fenni, fiziki, cani, hayati, nihai, fuzuli, deruniokonuşma dilimizde kalın ve ince olmak üzere iki ayrı o vardır.kalın oçeneler açık, dudaklar birbirine yakındır ve ağız içi yuvarlaktır. kelime başlarında sık rastlanır. örnek: ot, ova, ocak, olmak, ordu, oda, orman, ortak, bando, banyo, biblo, bono, fiyasko, tango, solo, fono, foto, radyo, stüdyo, şato, tempo, vazo, olmaz olmaz deme, olmaz olmaz. oooo oooo oooince obiraz daha ileriden daha az yuvarlak yapılarak söylenir.lobutları loş locasında notalıyan normâl lort losyoncusunun lokantasında nohutları lokumlarla karıştırdı.öçeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. dudakların alt ve üst köşeleri birbirine yaklaşıp ağız küçük bir yuvarlak gibi olur. (ö) ünlüsü çoğunlukla kelime başında bulunur. ööö ööö ööööörnek: öbek, öc, ödenek, ödünç, ödeşmek, ödev, öfke, öğrenmek, öğrenim, öğretim, öğünmek, öğüt, ökçe, öksürük, örs- ölenle ölünmez. - ölüm kalım bizim için. - önce düşün. sonra söyle. - öfkeyle kalkan zararla oturur.ukonuşma dilimizde birbirinden ayrı söylenen iki (u) vardır. bunlardan biri (kalın u) diğeri de (ince u) dur.kalın uçeneler açık, dudaklar birbirine iyice yaklaşık ve ağız tam bir küçük yuvarlak olur. örnek: uç, ucuz, uçak, uçurum, uykucu, ulu uuu uuu uuuunkapanı uğradığı uğursuzluktan upuzun uzandı.ince u(kalın u) ya oranla daha ileriden söylenir. ünlüsü çoğunlukla yazıda (ü) ünlüsü ile gösterilir. örnek: rûya, rûzgâr, hûlya, gûya, lûzûm, lûtfen, lûgat, nûr, nûmara, nûri,gûya hûlya rûyasında lûtfi´ye nûmaralı nûtuk söyliyerek lûtfetmiş.üçeneler ve dil (açık e) ünlüsünde olduğu gibidir. dudakların alt ve üst köşeleri birbirine iyice yaklaşır ve büzülür. (ü) ünlüsüne dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda sık rastlanır. örnek: üç, üçgen, üçlü, üçüz, üflemek, ülker, ülkü, ün, ünlem, ünlü, üreme, ürkek ,ürpermek, üzüm, üstün, üşenmek, ütü üüü üüü- üzüm üzüme baka baka kararır. -ülker üzüntüden üzüm üzüm üzüldü. -ürümesini bilmeyen köpek, sürüye kurt getirir."diksiyon-trt
(mistaki - 2 Nisan 2009 22:04)
"ünsüzlerbdudakların birleşip açılmasıyla meydana gelir. kelimenin başında veya ortasında bulunur. kelime başında örnek: baş, boş, bıçak, biber kelime sonunda (p)ye dönüşür. örnek: kitap, kap, hesap, çorap. ancak kelime sonunda ünlü bulunursa eski konumuna döner: örnek: kitabı, dolabı, kabı, hesabıgerçekte (p) ile biten kelimeler ise değişmezler. örnek: sap-sapı, çöp-çöpü, top-topu, tüp-tüpü, küp-küpü, kulp-kulpu, hap-hapı,bi be ba bo bu bö bü bı bip bep bap bop bup böp büp bıpbil bel bal bol bul böl bül bıl bir ber bar bor bur bör bür bırbit bet bat bot but böt büt bıt bis bes bas bos bus bös büs bısbabasının benekli bıldırcını bitişik bostanda böceklerden bunalarak büzüldü.cdişler birbirine yaklaşık, dil ucu dizlerin ön kenarına yayılmış, alt çene aşağı düşerek çıkar. örnek: cam. caba, cacık, coşkun, cömert, cüce, cümle. kelime sonunda (ç) olur.ci ce ca co cu cö cü cı cip cep cap cop cup cöp cüp cıpcik cek cak cok cuk cök cük cık cit cet cat cot cut cöt cüt cıtcambaz cevat cılız cimri coşkunla cömertliğe cumbada cüret ettiler.çc harfinden biraz daha sert olarak çıkar. çıkış biçimi aynıdır.çi çe ça ço çu çö çü çı iç eç aç oç uç öç üç iççip çep çap çop çup çöp çüp çıp tiç teç taç toç tuç töç tüç tıç*** peç paç poç puç pöç puç püç pıç şiç şeç şaç şoç şuç şöç şuç şüç şıççardaklı çeşmedeki çırak, çiçekleri, çorbanın çöreğini ve çuvalları çürüttü.ddilin damağın ön kısmına üst diş köklerine dokunmasıyla çıkarılır.örnek: dam, dal, dar, dış, diş, dadı, dede, deney,-demir,kelime sonunda (t) olur. yalnız anlamlan ayrı olup söylenişleri benzeyen bir kaç kelimeyi birbirinden ayırmak için (d) olarak yazılır. örnek: ad (isim), at (hayvan), od (ateş), ot (bitki), had (derece), hat (çizgi)di de da do du dö dü dı dip dep dap dop dup döp düp dıpdik dek dak dok duk dök dük dık dit det dat dot dut döt düt dıtdir der dar dor dur dör dür dır diz dez daz doz duz döz düz dızdavulcu dede dışarlıklı dikişçiyi dolandırırken dönemecin duvarından düştü.füst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunup açılmasıyla çıkarılır. dilimizde çoğunlukla kelime başında, pek seyrek olarak da ortasında ve sonunda bulunur. örnek: fal, fil, fakat, falaka, falanca, faraş, felek, ferman, fasafiso, federasyon, felâket, felç, fevkalâde, frak, fitre, film?, fayans, fötr, fonojenik, futbol, füzefil fel fal fol ful föl fül fıl fit fet fat fot fut föt füt fıtfip fep fap fop fup föp füp fıp fif fef faf fof fuf föf füf fıfgdil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir. örnek: gaga, gagalamak, gam, galiba, gar, garaj, gargara, gazete, gelincik, göçmen, gölge, gönye, görev, güzellik.(g) ünsüzünün iki çıkış noktası vardır. ince ünlülerle damağın ön kısmından çıkar. örnek: gâh, gel, gör, git, gûya, güç. kalın ünlülerle damağın gerisinden çıkar. örnek: gar, gıcık, gocuk, guguk, gibi.gi ge ga go gu gö gü gı gik gek gak gok guk gök gük gıkgip gep gap gop gup göp güp gıp gif gef gaf gof guf göf güf gıfgil gel gal gol gul göl gül gıl gir ger gar gor gur gör gür gırgalip geyvede gır gır giden gocuklu göçmen gururluya güldü.ğdilimizde varlığını ancak kendinden evvel gelen ünlünün süresini uzatmakla hissettirir. kelime başında bulunmaz, iki ünlü arasında ise ikili ünlü meydana getirir. örnek: boğaz-boaz, doğal -doal, yoğurt - yourtkonuşma dilimizde bazan y ve v seslerine döner. örnek: eğer-eyer, diğer-diyer, soğuk-sovukği ğe ğa ğo ğu ğö ğü ğı ğir ğer ğar ğor ğur ğör ğür ğırğip ğep ğap ğop ğup ğöp ğüp ğıp ğil ğel ğal ğol ğul ğöl ğül ğılhbir soluk harfi olup ağzın (kalın a) ünlüsünü çıkardığı durumla meydana gelir. örnek: habbe, haberci, haber, hacamat, hacı, hacıyatmaz, hadde, hademe, hafız, hafif, hafta, hakiki, hakir, hâlbuki, hallac, hassâs, hece, hımhım, hipnotizma, hokkabaz, hulâsa, hulyalı, hüner, hücum, hücre, hüviyet,hi he ha ho hu hö hü hı hih heh hah hoh huh höh hüh hıhhip hep hap hop hup höp hüp hıp hit het hat hot hut höt hüt hıthil hel hal hol hul höl hül hıl hir her har hor hur hör hür hırhabeş hemşire hırkalı hizmetçi hoppa hödüğe hurmaları hürmetle sundu.jdişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır, havanın dil ortasından sızmasından meydana gelir. örnek: jale, japon, jandarma, jambon, jelâtin, jeoloji, jeolog, j jest, jilet, jübile, jüri.halk arasında (j) ünsüzünün (c) olduğu görülür. örnek:japon- capon, jandarma - candarma, panjur = pancur, jurnalcı = curnalcı,ji je ja jo ju jö jü ji jij jej jaj joj juj jöj jüj jıjjir jer jar jor jur jör jür jır jil jel jal jol jul jöl jül jıljip jep jap jop jup jöp jüp jıp jis jes jas jos jus jös jüs jısjapon jeolog jiletini jurnalıyle jüriye verdi.kdil sırtının damağın gerisini, bir de damağın daha ön kısmını kapatmasıyla meydana gelir. ince ünlülerle damağın ön kısmından kalın ünsüzlerle ise arka kısmından çıkar. örnek1: kel, kir, kör, kâtip kâhya, örnek2: kaba, kaya, kaçak, kadastro, kadın kadife, kalp, kalki ke ka ko ku kö kü kı kik kek kak kok kuk kök kük kıkkil kel kal kol kul köl kül kıl kir ker kar kor kur kör kür kırkip kep kap kop kup köp küp kıp kit ket kat kot kut köt küt kıtkara ketenlik külahlı kuş kara kediyi yedildil ucu damağın ön kısmına(lale), bir de daha gerisine(olay) dayanır, hava dilin yanlarını titreterek sızar. örnek: lâbirent, lâboratuvar; lâcivert; lâçka, lâdes, lâf, lâkap, lâhana, leylâk, leziz, limon, lise, litografya, liyakat, löca, lödos, lökanta, lokma, lökomotif, lösyon, löş,li le la lo lu lö lü lı lil lel lal lol lul löl lül lıllir ler lar lor lur lör lür lır lip lep lap lop lup löp lüp lıplit let lat lot lut löt lüt lıt lin len lan lon lun lön lün lın(l) ünsüzü bazı kelime ortalarında ve sonlarında kaybolur, örnek: nası şey = nasıl şey, kak ordan = kalk ordan, adi konuşmada (r) ünsüzünün (l) olduğuna sık rastlanır. buna (leleşme) denir.önek: birader-bilâder, berber-belber, servi - selvi, serbest = selbes, bâri = bâli, diye= diyelek, kerli ferli = kelli felli, zemberek -zembelek, merhem - melhem, terlik = tellik, amerikan = amelikanmdudakların birleşip açılması ve damağın hafif alçalmasıyla meydana gelir. dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: maalesef, macera, maç, madalya, maalmemnuniye, maarif, modern, mücevher, madenî, manzume, müzakere, mütemmimmi me ma mo mu mö mü mı mip mep map mop mup möp müp mıpmir mer mar mor mur mör mür mır mil mel mal mol mul möl mül mılmin men man mon mun mön mün mın mim mem mam mom mum möm müm mımmuhallebici melankolik mısırlı mirza modern mösyöyle muradiyede müzik dinledindilin damağın ön kısmına, diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir: dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: nasır, nadan, nadide, nafaka, nafile, naftalin, nakil, nakit , nal nalbant, namaz, namus, nankör, narin, narkoz, nâsihat, nâzım, nazik, nesir, nezaket, nilüfer, nisanni ne na no nu nö nü nı nip nep nap nop nup nöp nüp nıpnil nel nal nol nul nöl nül nıl nir ner nar nor nur nör nür nırnim nem nam nom num nöm nüm nım nin nen nan non nun nön nün nınnamlı nane nini nini naneleri numaraladıpdudakların birleşip açılmasıyla ve açılma sırasında dışarıya hava fırlamasıyla meydana gelir. dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: paça, paçavra, paket, pala, palamut, panorama, pansiyon, pantolon, papatya, paragraf, paramparça, paraşüt, paratoner, parazit, patinaj, pedagoji, plak, plaka, plan, planör, politika, porselen, porsiyon, program, projeksiyon, protesto, psikoloji,pi pe pa po pu pö pü pı pip pep pap pop pup pöp püp pıppil pel pal pol pul pöl pül pıl pir per par por pur pör pür pırpit pet pat pot put pöt püt pıt pis pas pos pus pös püs pıspalavracı peltek pısırık pişkin poturlu porsuk pulcu püskürdü.rdil ucunun yukarıdaki kesici dişlere yakın noktayla meydana getirdiği kapağın bir çok defa açılıp kapanmasıyla meydana gelir. kelime başında bulunan (r) kolay söylenir. fakat kelime sonlarındaki (r) ünsüzlerine önem verilmezse anlaşılması güç olur. örnek: rabıta, radyatör, radyografi, rahat, roket, raket, ramazan, randevu raptiye, rol, reçete, rehber, rehin, rejisör, rakip, reklâm, rekor, repertuvar, reverans, rezonans, riyakâr, romatizma, rota, rozet, röportaj, rûya, rûzgâr,ri re ra ro ru rö rü rı ir er ar or ur ör ür irrir rer rar ror rur rör rür rır tir ter tar tor tur tör tür tırfri fre fra fro fru frö frü frı gri gre gra gro gru grö grü grıradyolu ressam ramis rasimin romanıyla röportaj yaptısdudaklar açıktır, dilin ucu alt diş köklerine yaklaşır ve hava dilin arasından tonsuz olarak sızar. dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: sap, saat, sabah, sabotaj, saman, servis sıska, seksek senaryo, stüdyo, spiker, smokin, hassas, kasa gibi…si se sa so su sö sü sı sil sel sal sol sul söl sül sılsir ser sar sor sur sör sür sır sis ses sas sos sus sös süs sıssiş seş saş soş suş söş suş sış isi ese asa oso usu ösö üsü isısandıklıda sepetleri sıralı simitçi sofrada sökülen sucukları süpürdüşdişler birbirine, dil sırtı da katı damağa yaklaşır, hava dilin ortasından çıkar. örnek: şantaj, şantiye, şafak, şahin, şakşakçı, şimendifer, şimşek, şarapnel, şarjör, şifre, şövale, şüphe, şölen,şi şe şa şo şu şö şü şı şil şel şal şol şul şöl şül şılşir şer şar şor şur şör şür şır şis şes şas şos şus şös şüs şısşiş şeş şaş şoş şuş şöş şüş şış şiz şez şaz şoz şuz şöz şüz şızşamlı şemsek şimşir şafak şakşaklandıtdilin damağın ön kısmına diş köklerine dayanıp açılmasıyla meydana gelir:. dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: tabak, taban, tabela, tablet, tablo, talih, tarih, tapu, tatil, teklif, tekzip, telefon, teleskop, televizyon, telgraf, temenni, tempo, temsil, tentene, tepki, terlik, termos, testere, transatlantik, transformatör, trapez, titiz, tiyatro, tren, tribün, turp, turnike, tünel,ti te ta to tu tö tü tı tik tek tak tok tuk tök tük tıktir ter tar tor tur tör tür tır tit tet tat tot tut töt tüt tıttis tes tas tos tus tös tüs tıs tiş teş taş toş tuş töş tüş tıştatar tepsici tıknaz titiz tosun tömbekici tulumbacıyla tütün tüttürdü.vüst kesici dişler alt dudağın üstüne dokunur. dilimizde kelime başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek: vade, vadi, vagon, vahşi, vakit, vantilâtör, vapur, varil, varis, vasiyet, velvele, vergi, vestiyer, vesvese,vi ve va vo vu vö vü vı viv vev vav vov vuv vöv vüv vıvvil vel val vol vul völ vül vıl vir ver var vor vur vör vür vırvis ves vas vos vus vös vüs vıs viş veş vaş voş vuş vöş vüş vışvelveleli vasi vesvese vadide vagon verdiydil ortasıyla ön damak arasından çıkar. dilimizde kelime başında ortasında ve sonunda bulunur. örnek: yaba, yaban, yağmur, yalan, yamyam, yankı, yan, yarış, yaz, yaş, yangın, yayan, toy, çayyi ye ya yo yu yö yü yı yiy yey yay yoy yuy yöy yüy yıyyil yel yal yol yul yöl yül yıl yir yer yar yor yur yör yür yıryis yes yas yos yus yös yüs yıs yiz yez yaz yoz yuz yöz yüz yızyalvaçlı yelpazeli yıldız yirmi yoksul yörükle yumurtalarını yükledi.zdilin ucu alt diş köklerine yaklaşır, hava dilin arasından tonlu olarak çıkar. kelimelerin başında, ortasında ve sonunda bulunur. örnek; zafer, zahire, zahmet, zakkum, zalim, zaman, zambak, zamk, zar, zarar, zarf, zemzem, zenci, zerdali,zi ze za zo zu zö zü zı zip zep zap zop zup zöp züp zıpzil zel zal zol zul zöl zül zıl zir zer zar zor zur zör zür zırizi eze aza ozo uzu özö üzü izı ziş zeş zaş zoş zuş zöş züş zış"diksiyon-trt
(mistaki - 2 Nisan 2009 22:05)
ciddi eğitim ve tekrar gerektiren, zor öğrenilen kurallardır.şu üç tekerlemeyi doğru söylemeye başladığınızda mesafe kat etmişsinizdir.* "penceredeki tekir kedi tenceredeki eti yedi." (açık "e", kapalı "e" çalışması)* "ikametgahım hakkari'dir" (ince "a", kalın "a" çalışması)* "kabil'i şaka kabilinden bombalamak kabil değil" (ilk "kabil"-afganistan'ın başkenti, ikincisi "gibi, türünden, çeşidinden" ve üçüncüsü "olanaklı" anlamında. tabii hepsi farklı okunur)
(somethingstupid - 26 Aralık 2012 00:08)
konuşma dilinde, yazma dilindeki eklerin bazıları kullanılmaz, kelimeleri uzatmamak gerekir.misal "okuyacağım" denmez konuşurken, "okicam" denir.
(chavez s venezuela - 8 Aralık 2013 22:33)
Yorum Kaynak Link : diksiyon kuralları