bir aşka, o aşkın imkansızlığına, ayrılığa, özleme ve en çok da gitmeye dair enfes bir film.

"türkiye'de daha önce çekilen bir filmin setinde tanışan iraklı kürt hama ali ile türk oyuncu ayça arasında bir aşk başlamıştır...

film çekimleri bitmiş, hama ali irak'a ayça ise istanbul da ki rutin yaşamına geri dönmüştür...

savaşın başlamasıyla beraber ayça ile hama ali arasındaki iletişim tamamen kesilir. ayça ona ulaşmak için önce telefon trafiği ile (konsolosluklar-dışişleri bakanlığı) sonrasında ise her şeyi göze alarak irak'a gitmeye karar verir... bu dönemde ailesiyle, tiyatro çevresiyle ve kendisiyle mücadele etmek zorunda kalır...

öyle bir an gelir ki ayça istanbul'da daha fazla durmanın anlamasız olduğunu fark eder. ya şimdi gidecektir yada ömrünce bu pişmanlıkla "yalnız" yaşamına devam edecektir.

hama ali bir savaş muhabirinin telefonuyla ayça'ya ulaşır. ayça'nın kesin kararlı olduğunu anlayan hama ali, irak'ta değil de daha güvenli bulduğu için iran'da bir sınır kasabasında onunla buluşmaya razı olur. "

filmin ilk gösterimi rotterdam film festivali'nde gerçekleşecekmiş. nisan 2008'de de memleketimin sinema salonlarında gösterime girecekmiş.
fragmanı bile kendi başına son derece etkili bir film.

bu da fragmanının linki: http://www.youtube.com/watch?v=ugqtbgbasoc

(muglak - 17 Ocak 2008 11:31)

fragmanını izleyerek, özetinin özetine ulaşılabilinecek film. kendisini bekliyoruz uzun haliyle.
şöyle diyor özette;

" kim uçurdu acaba kafamı? ben kafam olmadan da yaşarım. çünkü, elim, kolum, bacaklarım var sana ulaşmak için. ve bir de el bombası gibi fırlatıp, tüm kahrolası sınırları havaya uçuracak bir kalbim "

(tozlu raf - 20 Şubat 2008 19:19)

hüseyin karabey' in filmi.

(shalala - 25 Şubat 2008 01:27)

ayca damgaci'nin basindan gecen gercek bir olaydan yola cikarak çekilen film. senaryosunda da katkısı var... bugünü yanlızlığımızı ve istanbulun siradan genclerinin kapali, sikismis hayatini en güzel sekilde anlatan bir film... film karamsar... ama ayca'nin hayatinin bu kesitinden kacmadan hayatin ustune ustune giderek cesaretle yarattiklari cok güzel...

(mersinaki - 21 Nisan 2008 21:58)

hüseyin karabey'in new york tribece film festivali'nde en iyi yönetmen ödülü kazandığı ilk uzun metrajlı filmi. festivalde kaçırdık, merakla vizyona girmesini bekliyoruz.

(euphrates - 4 Mayıs 2008 21:24)

hüseyin karabey'in tribeca film festivali'inde en iyi yönetmen ödülü kazandığı merakla beklediğimiz filmi. ayrıca ingilizcesi ne alakaysa my marlon and brando'dur.

(vinny - 11 Mayıs 2008 22:38)

hüseyin karabey'in yirmi yedinci uluslararası istanbul film festivalinde de ulusal yarışma bölümünde katılan filmdir. filmin ingilizce adının my marlon and brando olmasının nedeni, başroldeki ayça'nın iraklı sinema oyuncusu sevgilisine yazdığı mektuplardan birini sevgilisine "you are my marlon and brando" diyerek bitirmesidir.

(cok calismam lazim coooook - 11 Mayıs 2008 22:58)

ermenistan altin kayisi uluslararasi film festivalinden biri fipresci biri ekumenik juri olmak uzere iki odulle donen huseyin karabey filmi...

(kediaman - 24 Temmuz 2008 01:03)

izlememiş insanlar tarafından sansürlenebilen filmdir. allah akıl fikir versin.

http://www.radikal.com.tr/…02.11.2008&categoryid=82

(tanya - 2 Kasım 2008 12:38)

"türk kızı, kürt çocuğa aşık olamaz" gerekçesiyle ve yaptıkları maddi desteği geri çekme tehditi ile kültür bakanlığı tarafından isviçre'deki "culterescapes" festivalinin programından çıkartılmış filmdir.
http://www.radikal.com.tr/…02.11.2008&categoryid=82

(damn - 2 Kasım 2008 17:15)