Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Mart 1986 Cuma, Yapım Yılı : 1986
Türü                : Drama,Spor
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  TaliaFilm II Productions
Yönetmen       : Hal Needham (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Sam Bernard (IMDB)(ekşi),Geoffrey Edwards (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Bill Allen (IMDB)(ekşi), Lori Loughlin (IMDB)(ekşi), Talia Shire (IMDB), Ray Walston (IMDB)(ekşi), Alfie Wise (IMDB)(ekşi), Jack Weston (IMDB)(ekşi), Bart Conner (IMDB)(ekşi), Marta Kober (IMDB)(ekşi), Jamie Clarke (IMDB), Laura Jacoby (IMDB), H.B. Haggerty (IMDB), Chad Hayes (IMDB), Carey Hayes (IMDB), Kellie McQuiggin (IMDB), Beverley Hendry (IMDB), Shawna Burnett (IMDB), Graeme Davies (IMDB), Logan T. Wotton (IMDB), Jeff Kress (IMDB), Gordon Signer (IMDB), Nancy MacDonald (IMDB), Rick McNair (IMDB), Pat Pearson (IMDB), Maureen Thomas (IMDB), Bill Berry (IMDB), Georgie Collins (IMDB), Darlene Bradley (IMDB), Ashley Bristowe (IMDB), G.A. Dahlseide (IMDB), Norman Edwards (IMDB), Jack Goth (IMDB), Pat Kirst (IMDB), Laird Mackintosh (IMDB), Roberta Mauer-Phillips (IMDB), Danny McDonogh (IMDB), Tara McHugh (IMDB), Barry Onody (IMDB), Rod Padmos (IMDB), Mary Siegel (IMDB), Benita von Sass (IMDB) >>devamı>>

Rad (~ Hell Track) ' Filminin Konusu :
Taş insanları Hew ve Kew kendi dağın tepesinde onlar için sonsuz hayatında bir çok gördük. Bu nedenle sadece hafif aşağıdaki vadide ongoings hayran konum, onlar ile başa çıkmak için kendi küçük sorunları var - Ama ani, İnsanoğlu tüm keşfetmek ve icat etmek yerine, sadece woozeling ve bu yeni davranış başlar Hew Kullanıcı ve Kew en sabırlı peacefullness tehdit ...


  • "almanca tekerlek. ayrıca (bkz: fahrrad) (bkz: motorrad)"
  • "henüz üretilmemiş ürünlerin satılıp bir an önce yazılma durumu."
  • "ks. rapid application development.. oyle i$in gudik ayrintilariyla kasmayip yapmak istediginiz programi en cabuk yapmanizi saglayan tool'lara verilen isim.. (bkz: delphi) (bkz: visual basic)"
  • "surenin 15. ayeti secde ayetlerindendir. okunduğunda ve duyulduğunda hanefi mezhebine göre secde etmek vacip, diğer mezheplere göre sünnettir."
  • "ks. requirement analysis document(bkz: basbelasi)"
  • "5/8 lik kastilla dansı."
  • "50 kilometrelik bir menzile sahip iran tarafından geliştirilen uçaksavar füze sistemi. 75 bin feet yükseklikteki uçan hedefleri vurabiliyor."
  • "amerikalıların cool kelimesinin bir üst seviyesi olarak kullandıkları kelime. cool yerine ise you got swag kullanıyorlar."
  • "amerikalıların hoş, cool anlamında kullandıkları kelime.*"
  • "(bkz: rad-away)"
  • "amerikanca olanı iğrenç bir kelime."
  • "1/100 gray yapar. (bkz: 40 yapar)(bkz: gray/#805096)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ks. rational application developer.

    websphere uzerinde uygulama geli$tirmek icin kullanilan ibm urunu. eclipse tabanli olan ve pluginler uzerinden cali$an bu yazilim, ayni zamanda grafik arayuz* secenekleri bakimindan da zengindir. ancak microsoftun denk urunu visual studiosu ile kiyaslandiginda, kullanimi biraz daha zor olan ve uzerinde cali$an kodun hem derlenmesi hem de cali$tirilmasi sabir isteyen bir uygulama geli$tirme aracidir.

    zaman zaman, geli$tirdiginiz projenin icinde yer alan bazi jarlari goremez olur, ta ki, rad'i kapatip yeniden acincaya kadar. rad, deployment sonucunda projenize bazi classlar ekler, ama kimi zaman da, kodu derlemek istediginizde, kendi urettigi bu deployment kodlari icinde bir yerlerde hata vermeye ba$lar, "la havle" deyip onlari temizlemeye ba$larsiniz ve kodu yeniden, once deploy edersiniz, sonra da derlersiniz. ha bir de, rad icinde yazdiginiz kodu websphere application server uzerinde cali$tirmak istersiniz ki, asil $enlik o zaman ba$lar: sunucunun ayaga kalkmasi, projeniz biraz yukluyse epey zaman alir. sunucunun konfigurasyonu da zordur, sayfalar dolusu bir konfigurasyon konsolu vardir, icinde bircok ince ayar barindirir.


    (nick the chopper - 23 Aralık 2006 23:48)

  • comment image

    "gökleri, görülebilir herhangi bir destek, dayanak olmadan yükselten ve sonra da kudret ve hükümranlık tahtına (1) kurulan allah'tır; her biri -[o'nun tarafından] belirlenmiş bir süre için- kendi seyrini sürdüren güneşi ve ayı [koyduğu yasalara] tâbi tutan o'dur; var olan her şeyi (yöneten), çekip çeviren de o. bütün bu mesajları açık açık dile getiriyor ki, [yargı günü'nde] rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten kesin bir biçimde inanasınız." *

    (1) "...bizce, yukarıdaki ayette kastedilen, içinde gezegen, yıldız, nebüla yahut galaksi türünden madde kümelenmelerinin, merkezkaç kuvvetlere ve karşılıklı kütlesel çekimlere dayanarak durmadan hareket eden bir sisteme bağlı olarak boşlukta "asılıymışcasına" yer tuttuğu kozmik ya da uzaysal evrendir." *

    http://www.kuran.gen.tr/…n&y=s_middle&kid=31&sid=13


    (non sequitur - 17 Mart 2007 16:42)

  • comment image

    islamiyete gore, bulutlarin sevk ve idaresinden sorumlu olan melege verilen isimdir. rad melegi, sahip oldugu ihali bir kirbac sayesinde, bulutlara yon vermektedir. bilimsel olarak bulutlar arasi etkilesim ile aciga cikan elektriklenme sonucu olustugu aciklanan simsek ve sonrasinda meydana gelen ses olan gok gurultusu, islam ogretisine gore, rad meleginin bulutlara yon vermek icin kirbacini kullanmasi sonucu olusmaktadir.


    (korkmam yalandan yilandan kadar - 28 Aralık 2008 16:12)

  • comment image

    iş için ve çok başka bir konu için yapılan bir google aramasında tesadüfen karşıma çıkan ve içimdeki isli sisli pis puslu havayı dağıtan sure *. ilgili ayet ise şöyle:

    onlar, inananlar ve kalpleri allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. biliniz ki, kalpler ancak allah'ı anmakla huzur bulur.ra'd, 13/28


    (dermovate - 3 Temmuz 2009 10:42)

  • comment image

    ks. rapid application development.. oyle i$in gudik ayrintilariyla kasmayip yapmak istediginiz programi en cabuk yapmanizi saglayan tool'lara verilen isim.. (bkz: delphi) (bkz: visual basic)


    (ssg - 11 Temmuz 1999 00:00)

  • comment image

    1980lerin sonlarina dogru cekilmis bir film. film bmx kullanan bir cocugun hayatindaki bir donemi anlatiyor. bu film o zamanin standartlarina gore oldukca fazla bmx sahnesi icermektedir ki benim gibi donemin bmx hastalari icin buyuk bir gaz kaynagi olmaktaydi. film orta halli bir ailenin cocugunun yeni bir kasabaya gelip orada gerceklesen bmx yarismalarina katilmasini anlatmaktadir. tabiki boyle bir senaryonun icine kotu bmxciler ve bir de guzel bir koyulmazsa olmazdi. esas oglan bir kiza asik olur ancak bu kiz kotu kalpli bir bmxcinin eski sevgilisidir ayni zamanda. filmin soundtracki de yine donemin sarkilarini yansitmaktadir ki bunlardan en akilda kalici olani tkaden send me an angeldir. bu sarkinin caldigi senkronize bmx hareketlerinin gerceklestigi disko sahnesi oldukca akilda kalicidir.


    (razorlines - 16 Eylül 2003 10:26)

  • comment image

    çok kaliteli network ve access cihazları üreten firma. nerdeyse dünyadaki her telekom firmasına en az bir cihazlarıyla girmeyi başarmışlardır. aynı zamanda çok değişik interfaceleri çok değişik interfacelere çevirir. nerdeyse v35'i kurufasulyeye bile çevirme imkanları vardır. e1 sıkıştırma cihazları ile aşmış ve kopmuşlardır. iletişim teknolojileri hususunda bu kadar iddialı bi firmanın israil menşeili olması ise en düşündürücü yanıdır. web sitesi www.rad.com dur


    (akkrep - 6 Kasım 2005 23:26)

  • comment image

    13-er-ra'd

    ra'd sûresi, 43 (kırküç) âyet olup mekke'de mi, medine'de mi indiği hakkında ihtilaf vardır. sûrenin muhtevası göz önüne alınırsa mekke'de indiğini söyleyenlerin görüşü biraz daha ağırlık kazanır. sûrenin onüçüncü âyetinde gök gürültüsü manasına gelen "er-ra'd" kelimesi zikredildiği için sûreye bu ad verilmiştir.

    rahmân ve rahîm (olan) allah'ın adıyla.

    1. elif. lâm. mîm. râ. bunlar, kitab'ın âyetleridir. sana rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar.

    2. görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra arş'a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren allah'tır. (bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. o, rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

    3. yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan o'dur. geceyi de gündüzün üzerine o örtüyor. şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır.

    4. yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. bunların hepsi bir su ile sulanır. (böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. işte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

    5. (resûlüm! kâfirlerin seni yalanlamalarına) şaşıyorsan, asıl şaşılacak şey onların: "biz toprak olduğumuz zaman yeniden mi yaratılacağız?" demeleridir. işte onlar, rablerini inkâr edenlerdir; işte onlar (kıyamet gününde) boyunlarında tasmalar bulunanlardır. ve onlar ateş ehlidir. onlar, orada ebedî kalacaklardır!

    6. (müşrikler) senden iyilikten önce kötülüğü çabucak istiyorlar. halbuki onlardan önce ibret alınacak nice azap örnekleri gelip geçmiştir. doğrusu insanlar kötülük ettikleri halde rabbin onlar için mağfiret sahibidir. (bununla beraber) rabbinin azabı da çok şiddetlidir.

    7. kâfirler diyorlar ki: ona rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır.

    8. her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini allah bilir. onun katında her şey ölçü iledir.

    9. o, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir.

    10. sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir.

    11. onun önünde ve arkasında allah'ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar allah, onlarda bulunanı değiştirmez. allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. onların allah'tan başka yardımcıları da yoktur.

    12. o, size korku ve ümit içinde şimşeği gösteren ve (yağmur dolu) ağır bulutları meydana getirendir.

    13. gök gürültüsü allah'ı hamd ile tesbih eder. melekler de o'nun heybetinden dolayı tesbih ederler. onlar, allah hakkında mücâdele edip dururken o, yıldırımlar gönderip onlarla dilediğini çarpar. ve o, azabı pek şiddetli olandır.

    14. el açıp yalvarmaya lâyık olan ancak o'dur. o'nun dışında el açıp dua ettikleri onların isteklerini hiçbir şeyle karşılamazlar. onlar ancak ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimse gibidir. halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. kâfirlerin duası kuşkusuz hedefini şaşırmıştır.

    15. göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece allah'a secde ederler.

    16. (resûlüm!) de ki: "göklerin ve yerin rabbi kimdir?" de ki: "allah'tır." o halde de ki: "o'nu bırakıp da kendilerine fayda ya da zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" de ki: "körle gören bir olur mu hiç? ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" yoksa o'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? de ki: allah her şeyi yaratandır. ve o, birdir, karşı durulamaz güç sahibidir.

    17. o, gökten su indirdi de vâdiler kendi hacimlerince sel olup aktı. bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. işte allah hak ile bâtıla böyle misal verir. köpük atılıp gider. insanlara fayda veren şeye gelince, o yeryüzünde kalır. işte allah böyle misaller getirir.

    18. işte rablerinin emrine uyanlar için en güzel (mükâfat) vardır. ona uymayanlara gelince, eğer yeryüzünde olanların tümü ile bunun yanında bir misli daha kendilerinin olsa, (kurtulmak için) onu mutlaka feda ederler. işte onlar var ya, hesabın en kötüsü onlaradır. varacakları yer de cehennemdir. o ne kötü yataktır!

    19. rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkâr eden) kör kimse gibi olur mu? (fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.

    20. onlar, allah'ın ahdini yerine getirenler ve verdikleri sözü bozmayanlardır.

    21. onlar allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.

    22. yine onlar, rablerinin rızasını isteyerek sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık olarak (allah yolunda) harcayan ve kötülüğü iyilikle savan kimselerdir. işte onlar var ya, dünya yurdunun (güzel) sonu sadece onlarındır.

    23. (o yurt) adn cennetleridir; oraya babalarından, eşlerinden ve çocuklarından sâlih olanlarla beraber girecekler, melekler de her kapıdan onların yanına varacaklardır.

    24. (melekler:) sabrettiğinize karşılık size selam olsun! dünya yurdunun sonu (cennet) ne güzeldir! (derler).

    25. allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.

    26. allah dilediğine rızkını bollaştırır da daraltır da. onlar dünya hayatıyla şımardılar. oysa ahiretin yanında dünya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.

    27. kâfir olanlar diyorlar ki: ona rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi? de ki: kuşkusuz allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de hidayete erdirir.

    28. bunlar, iman edenler ve gönülleri allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir. bilesiniz ki, kalpler ancak allah'ı anmakla huzur bulur.

    29. iman edip iyi işler yapanlara ne mutlu! varılacak güzel yurt da onlar içindir.

    30. (ey muhammed!) böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik ki, sana vahyettiğimizi onlara okuyasın. onlar rahman'ı inkâr ediyorlar. de ki: o benim rabbimdir. o'ndan başka tanrı yoktur. sadece o'na tevekkül ettim ve dönüş sadece o'nadır.

    31. eğer okunan bir kitapla dağlar yürütülseydi veya onunla yer parçalansaydı, yahut onunla ölüler konuşturulsaydı (o kitap yine bu kur'an olacaktı). fakat bütün işler allah'a aittir. iman edenler hâla bilmediler mi ki, allah dileseydi bütün insanları hidayete erdirirdi? allah'ın vâdi gelinceye kadar inkâr edenlere, yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecek. allah, vâdinden asla dönmez.

    32. andolsun, senden önceki peygamberlerle de alay edildi de ben inkâr edenlere mühlet verdim, sonra da onları yakaladım. (görseydin ki) azabım nasılmış!

    33. herkesin kazandığını gözetleyip muhafaza eden, (hiç böyle yapamayan gibi olur mu?). onlar allah'a ortaklar koştular. de ki: "onlara ad verin (onlar necidir?). yoksa siz allah'a yeryüzünde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? yahut boş laf mı ediyorsunuz?" doğrusu inkâr edenlere hileleri süslü gösterildi ve onlar doğru yoldan alıkonuldular. allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.

    34. dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. ahiret azabı ise daha şiddetlidir. onları allah'tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.

    35. takvâ sahiplerine vâdolunan cennetin özelliği (şudur): onun zemininden ırmaklar akar. yemişleri ve gölgesi süreklidir. işte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. kâfirlerin sonu ise ateştir.

    36. kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilene (kur'an'a) sevinirler. fakat (senin aleyhinde birleşen) guruplardan onun bir kısmını inkâr eden de vardır. de ki: "bana, sadece allah'a kulluk etmem ve o'na ortak koşmamam emrolundu. ben yalnız o'na çağırıyorum ve dönüş de yalnız o'nadır.

    37. ve böylece biz onu arapça bir hüküm (hikmetli bir söz) olarak indirdik. eğer sana gelen bu ilimden sonra, onların arzularına uyarsan, (işte o zaman) allah tarafından senin ne bir dostun ne de koruyucun vardır.

    38. andolsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik. allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber için mucize getirme imkânı yoktur. her müddetin (yazıldığı) bir kitap vardır.

    39. allah dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. bütün kitapların aslı onun yanındadır.

    40. biz, onlara vâdettiğimizin (azabın) bir kısmını sana göstersek de veya (ondan önce) seni öldürürsek de sana ancak (allah'ın emirlerini) tebliğ etmek düşer. hesap yalnız bize aittir.

    41. bizim, yeryüzüne gelip, onu uçlarından eksilttiğimizi görmediler mi? allah (dilediği gibi) hükmeder, o'nun hükmünü bozacak kimse yoktur. ve o hesabı çabuk görendir.

    42. onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı; halbuki bütün tuzaklar allah'a aittir. çünkü o, herkesin ne kazanacağını bilir. bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!

    43. kâfir olanlar: sen resûl olarak gönderilmiş bir kimse değilsin, derler. de ki: benimle sizin aranızda şahit olarak allah ve yanında kitab'ın bilgisi olan (peygamber) yeter.


    (huzursuz - 23 Kasım 2001 02:31)

Yorum Kaynak Link : rad