• "paul auster'ın diğer romanlarını düşününce gayet vasat olan romanı. ama baya sürükleyicidir. elinizden bırakamıyorsunuz, çat diye okuyuveriyorsunuz."
  • "yine bizi bir sürü cevapsız soruyla bıraktın ipne auster diye inleten romandır..."
  • "filminin sonunda austerin kendisinin de oynayarak bizi şaşırttığı eseridir."
  • "birine bu romanın nasıl bir şeye benzediğini söylemem icap etseydi, şöyle derdim muhtemelen: "sabit bir oranda küçülen parabol eğrileri düşün.""
  • "pozzi'nin flower ve stone ile oynadığı kısım ace of spades ile iyi gider."
  • "aklıma duvarı getiren kitap"
  • "duvar örmekle hayatı anlama yolundaki ilerleyis"
  • "nashe ve pozzi'nin yollarının kesişmesi ile içiçe daralar çemberler oluşmaya başlıyor. taa ki küçücük bir nokta kalana kadar. okurken ritmik şekillerde artan daralmaları kesinlikle hissettiriyor."
  • "(bkz: seçkin selvi/#15763517)"
  • "çok güzel bi roman."
  • "her ne kadar filmini izlemesek de, dimağda film gibi yer ettiğinden book of illusionsla beraber en cok hatırlanan auster romanı."




Facebook Yorumları
  • comment image

    paul auster'ın diğer romanlarını düşününce gayet vasat olan romanı. ama baya sürükleyicidir. elinizden bırakamıyorsunuz, çat diye okuyuveriyorsunuz.


    (fenriz - 28 Mart 2007 14:15)

  • comment image

    paul auster'ın en başarılı romanlarından birisidir. bir günde okunabilir.
    filmi çekilir de karakterlerden genç olanını brad pitt oynarsa pek bi şahane olur.
    hatta yönetmeni de haneke olursa daha bi vurucu olabilir.
    evet evet olur!


    (damaged - 16 Ağustos 2002 16:21)

  • comment image

    3 parça halinde incelenebilecek kitap.

    ilk bölüm kusursuz bir yol hikayesi tadında. chroma key'in dead air for radios albümü eşliğinde okunmalı. ipleri koparmak, özgür olmak, sonunu düşünmemek gibi şeyleri dibine kadar hissettiriyor.

    ikinci kısım hayatın yüze vuran gerçekleri ve tesadüf/şans kavramı üzerine yükseliyor.

    kitabın ciddi kısmını oluşturan son kısım ise psikolojik gerilim tadını damaklarda bırakıyor. okudukça boğuyor, merakı körüklüyor.

    --- ağır spoiler ---

    pozzi'nin ölüp ölmediği meçhul. kitabı bitirdiğimde ölmemiş olmasına inanmak istedim.

    --- ağır spoiler ---


    (there is nothing left for me - 20 Temmuz 2009 01:19)

  • comment image

    birine bu romanın nasıl bir şeye benzediğini söylemem icap etseydi, şöyle derdim muhtemelen: "sabit bir oranda küçülen parabol eğrileri düşün."


    (meth - 8 Mart 2010 01:47)

  • comment image

    nashe ve pozzi'nin tamamen rastlantı sonucu tanışmaları ve iki profesyonel kumarbaza karşı oynadıkları oyun sonucu kötü kaderlerine teslim olmalarını konu alan paul auster romanı. can yayınlarından çıkmıştır. yol, şiddet, rastlantı ve müzik gibi temalar büyük bir kısır döngü ve gerilim atmosferi içinde işlenmiştir. iki talihsiz kahraman ile sisifos arasındaki büyük paralleliğin yanında godotyu beklerkendeki köle-efendi ilişkisine yapılan göndermeler de romanın belkemiğini oluşturur. romanın olay örgüsü yavaş ilerlemesine rağmen varoluşculuktan postmodernizme, nihilizmden yapısalcılığa kadar bir çok önemli akım çerçevesinde incelenmesi olasıdır. kanımca, açık sonun en çok yakıştığı romanlardan birisidir.


    (ironick - 23 Ocak 2003 09:07)

  • comment image

    kitabın ortalarına kadar "ahanda parayı bulacaklar, voliyi vurcaklar, `paul auster` abimiz bu sefer çerez roman olayına dalmış" deyiverdiğim, akabinde olaylar gelişince oha lan bu kadar mı olur diye şaşırdığım roman.


    (fortuneteller 657 - 23 Ocak 2003 09:39)

  • comment image

    paul auster'in pokeri de içine kattığı, bol soru işaretli romanı.

    --- spoiler ---

    kitabın ana karakterlerinden jim nashe 30 yaşlarında boston'lı bir itfaiyecidir , yakın zamanda karısı tarafından terkedilmiştir. bir kızı vardır ve karısı thérése'nin evi terketmesinden sonra iki yaşındaki kızıyla başbaşa kalmıştır.

    hikaye tam olarak burada başlıyor. jim nashe , kızına bakması için bir bakıcı tutabileceğini düşünüyor fakat daha sonra parası olmadığı , zaten parası olsaydı karısı tarafından terkedilmeyeceği aklına geliyor. kızını , kızkardeşi donna'ya bırakıyor.

    çocukluğundan beri görmediği babasından yüklü bir miktar miras kalıyor.(babasının bu parayı miras olarak çocuklarına bırakmasının nedeni geçmişte yaptığı hatalar için en azından bir af dilemek) jim nashe bu parayla kızının adına bir banka hesabı açtırıyor ve büyüdüğünde kızının elinin altında bir para olmasını amaçlıyor. kendisine son model bir araba alıyor.(saab) aldığı arabasıyla bir yıl boyunca amerika'da gitmediği yer kalmıyor. doğu , batı , kuzey , güney demeden heryeri dolaşıyor. araba kullanmanın kendisini rahatlattığını düşünüyor.

    günün birinde ıssız bir kasabada yol kenarında birisini görüyor. yanına yaklaştığında adamın yaralı olduğunu görüyor ve hemen arabasına alıyor. genç adam kendine geldiğinde nashe adamın adının jack pozzi olduğunu öğreniyor. jack pozzi kendisini poker ustası olarak tanıtıyor. bu hale gelmesinin sebebinin de yine poker olduğunu söylüyor ve kendi hikayesini anlatıyor.

    *jack pozzi liseyi bitirdikten sonra kendisini bağlayıcı işleri yapamacağını anlar ve pokere merak salar.
    *yaralandığı gece kendisini poker partisine davet ettirir amacı buradan kazanağı parayla daha önce de poker oynadığı sonradan görme milyonerlerin parasını almaktır.
    *pozzi davet edildiği partide parasını katlamaktayken yüzü maskeli soyguncular oyun oynadıkları odaya girer ve bütün parayı alıp kaçarlar. masadaki insanlar kendini adeta zorla davet ettiren pozzi'nin soyguncularla işbirliği yaptığını düşünürler ve pozzi'yi nashe'in bulduğu an ki haline getirirler.

    nashe bir yıldır hiçbir iş yapmadan amerika'yı uçtan uca dolanıyor fakat hazıra dağ dayanmayacağının farkında. nashe , pozzi'nin anlattığı hikayeden etkileniyor ve kafasında bazı planlar kuruyor. birlikte yol alırlarken nashe bir arkadaşı olduğunu ve pozzi'nin milyonerlerle oynaması için 10 bin dolar bulabileceğini söylüyor. pozzi bahsedilen arkadaşın nashe olduğunu anlıyor.

    nashe'in amerika gezilerinden geriye 14 bin dolar kalıyor ve kendisini poker ustası olarak tanımlayan bu gence parasını yatırırsa fazlasıyla geri alabileceğini düşünüyor. nashe , pozzi'yi bir plazada ağırlıyor ve onu teste tabi tutuyor. testin sonucunda onun ne kadar iyi bir poker oyuncusu olduğunu görüyor. birlikte piyango milyonerleriyle poker oynamak için milyonerlerin malikanesine gidiyorlar.

    milyonerlerin isimleri stone ve flower. stone sessiz , sakin , sıska , 50 yaşlarında bir adam. flower ise tam tersine geveze , huysuz , şişman ve yine 50 yaşlarında bir adam. milyonerler nashe ve pozzi'yi gayet iyi ağırlıyorlar ve evlerini gezdiriyorlar. flower'ın eski zaman insanlarının kullandıkları aletlerin bulunduğu bir koleksiyona sahip olduğunu görüyorlar. stone'un ise maket halinde kendi hayalinde olması gereken dünyayı inşa ettiğini görüyorlar. stone ve flower irlanda'da gördükleri bir şatodan söz ediyorlar. daha sonradan bu şatoyu satın aldıklarını ve taşlarının gemiler aracılığıyla bu malikaneye kadar geldiğini söylüyorlar. amaçlarının şatoyu buraya taşımak olmadığını sadece bu şatonun taşlarından oluşan bir duvara sahip olmak istediklerini belirtiyorlar.

    ve oyun başlıyor. pozzi başlarda rakiplerini tartıyor , fazla riske girmeden oynuyor. bir ara parasını üçe katlıyor fakat sonuçta oyunu kaybediyor. fişlerin tükendiği sırada nashe cebidenki son para olan 2 küsür bin dolarla da fiş alıyor. bu para da tükenirken nashe arabasını ortaya koyuyor ve 5 bin dolarlık fiş alıyor. sonuçta pozzi kaybediyor. nashe ve pozzi buradan eve bu şekilde gidemeyeceklerini biliyorlar ve nashe'in aklına bir fikir geliyor. karşılıklı kağıt çekmeyi kazanırsa arabayı almayı , kaybederse 10 bin dolar borçlu olmayı teklif ediyor ve yine kaybeden taraf nash-pozzi oluyor.

    stone ve flower , nashe ve pozzi'nin evden dışarı çıktıkları anda borçlarını ödemeyeceklerini düşünüyorlar ve planladıkları duvar işinin nashe-pozzi tarafından yapılmasını istiyolar.(günlüğü 20 dolardan 50 gün çalışacaklar her istedikleri yerine getirilecek ve işin sonunda herkes kendi yoluna gidecek) nashe'e teklif cazip geliyor.(parası , arabası , gidecek yeri yok) pozzi ise ilk başta kabul etmese de sonuçta kabul ediyor.

    malikane'nin kalfası murks, nashe ve pozzi'yi duvarı yapacakları çayıra götürüyor.

    murks , flower ve stone'un sözünden çıkmayan , emirleri yerine getiren bir adam. her gün saat yedide nash ve pozzi'nin kaldığı treylerin kapısını çalarak duvarı yapmaları için harekete geçmelerini sağlıyor. nash ve pozzi ilk başta alışmakta zorlanıyorlar , başlarında hiçbirşey yapmayan sadece emirler yağdıran bir adamın olmasını kabullenemiyorlar. ilerleyen günlerde pozzi murks'a sinirlenip yumruk atıyor , murks buna karşılık sonraki gün belinde bir silahla geliyor. 50. günün sonuna geldiklerinde nash ve pozzi bir eğlence düzenlemek istiyorlar. eğlence için bir alışveriş listesi hazırlıyorlar , pozzi bu gece için bir fahişe çağırma teklifinde bulunuyor. flower ve stone'un istekleri yerine getirme garantisini göz önüne alarak fahişeyi de çağırıyolar. tiffany(fahişe) eve geliyor. birlikte yiyip içiyorlar. gece yarısına yaklaşırken nashe odasına çekiliyor ve pozzi'yle tiffany'i yalnız bırakıyor.

    50 günü bu şekilde tamamlıyorlar fakat ceplerinde hiç para olmadığı akıllarına geliyor. duvar da henüz bitmediği için biraz daha çalışmak durumunda kalıyorlar. bundan sonra çalıştıklarını saatin parasının ceplerine gireceğini düşünüyorlar fakat bir gün murks çayıra geliyor ve nashe'e bir kağıt uzatıyor. kağıtta 50 gün boyunca nash ve pozzi'nin bütün harcamalarının olduğunu görüyorlar. (son gece gelen fahişenin parası + fahişenin getirildiği limuzinin parası) bu harcamaların toplam tutarının 3000 dolar civarında olduğu görülüyor. nashe başlarına geleni anlıyor.(flower ve stone bütün isteklerinin yerine getirileceğini söyleyerek sadece isteklerinin yerine getireleceğinden bahsetmişler , ceplerinden ödeyeceklerini kastetmemişler) nash , pozzi'yi durumdan haberdar ediyor. pozzi bu hapishaneden kaçıp gitme planları yapıyor ve bir gece kazdıkları tünelden kaçıyor. nashe sabah uyanıp , treylerin kapısını açtığında kapının önünde kanlar içinde yerde yatan pozzi'yi görüyor ve hemen içeri taşıyor. sonraki saatlerde murks ve damadı floyd'da eve geliyor. pozzi'yi hastaneye götürmek için ciple yola çıkıyorlar. tabi nashe'i yanlarına almıyorlar. murks çayıra geri döndüğünde pozzi'yi bir hastaneye yatırdıklarını söylüyor. nashe ise artık onun öldüğünü düşünüyor fakat murks'u sıkıştırıp kuşkulandığını göstermek istemiyor.

    nashe çalışmaya devam ediyor. murks ertesi gün çayırlık alana geldiğinde yanında torununu da getiriyor. torunu nashe'e hiç yabancı gelmiyor. pozzi'nin kaçtığı gece yoldan geçen arabanın içinde nashe ve pozzi'ye el sallayan çocuk olduğunu farkediyor. pozzi'nin yakalamasının nedeninin bu çocuk olabileceği aklına geliyor.(çocuk arabayı süren babası floyd'a haber verir , yan koltukta oturan murks'la beraber pozzi'nin peşine düşerler ve pozzi'yi öldüresiye döverler) kafasında çocuğu öldürme planları kuruyor. fakat sonunda bundan vazgeçiyor. 3 bin dolarlık esaretin son günlerine geldiğinde pozzi'nin gerçekten hastanede olup olmadığını öğrenmek için aklına bir fikir geliyor. murks'a son gece bir alem yapmak istediğini , pozzi'yle beraber çağırdıkları fahişenin tekrar çağırılıp çağırılmayacağını soruyor. murks , önce duruma şaşırıyor fakat sonunda kabul ediyor. tiffany treylera geliyor. nashe pozzi'nin durumundan bahsediyor ve kızdan hastaneyi arayıp pozzi diye bir hastanın kalıp kalmadığını öğrenmesi için söz alıyor.

    ilerleyen günlerde ne kadar beklediyse de mektup gelmiyor. nashe mektupların murks tarafından kendisine verilmediğini düşünüyor.

    nashe borçlarını sıfırladığı günün akşamı murks tarafından içki içmek için bir bara davet ediliyor. ilk başta kabul etmese de uzun zamandır dışarı çıkmadığı aklına geliyor. dışarı çıkmadan önce son bir kez yanına gelen floyd ve murks'la beraber dışarı çıkıyor. bara gidecekleri arabanın flower ve stone'a karşı kumarda kaybettiği saab'ı olduğunu görüyor ve bir an derin düşüncelere dalıyor. arka koltuğa oturuyor ve hiçbirşey söylemiyor. bir bara gidip oturuyorlar. bar önce nashe'e çok gürültülü geliyor fakat sonradan sese alışıyor. barda oturup sohbet ediyorlar. ayrılma vakti geldiğinde nashe dönüş yolunda eski arabası saab'ı kullanmak istediğini belirtiyor. murks , nashe'in bu isteğini geri çevirmiyor. nashe arabayı sürerken eski günler aklına geliyor. sonunda yine arabanın sürücü koltuğunda olduğunu görüyor. o sırada teypten bir müzik çalıyor. nashe , büyük bir süratle ilerliyor. karşıdan gelen arabaların farları gözünü alıyor. murks arabayı yavaşlatması gerektiğini söylüyor. nashe artık yavaşlasa da kurtuluş olmadığını görüyor ve daha çok gaza basıyor. nashe müziği susturuyor. ve sonra gözünün alan far ışıklarının yoğunlaşmasıyla beraber gözlerini kapatıyor.

    roman bu şekilde sona eriyor. bakıldığında cevaplanmayan bir çok soru olduğunu görebiliyoruz. pozzi gerçekten öldü mü? , pozzi'yi kaçtığı gece kim dövdü? , tiffany mektup yazdı mı? flower ve stone poker oynarken gerçekten hile yaptılar mı?(pozzi böyle düşünüyordu)

    ---
    spoiler ---

    romanın sonunda cevaplanmayan sorular var. bu soruları her okuyucu kafasında farklı şekilde cevaplandırabilir. bu okuyucu için iyi midir yoksa okuyucu ne olduğunu yazarın kaleminden mi bilmek ister? bu da ayrı bir soru.


    (scoand - 12 Mart 2011 22:40)

  • comment image

    --- spoiler ---

    nashe ve pozzi'nin yollarının kesişmesi ile içiçe daralar çemberler oluşmaya başlıyor. taa ki küçücük bir nokta kalana kadar. okurken ritmik şekillerde artan daralmaları kesinlikle hissettiriyor.

    ---
    spoiler ---


    (orange appeal - 27 Şubat 2012 19:46)

  • comment image

    eğer bir romanın nasıl bittiği, romanın tamamı kadar önemliyse bu kitap ancak yarım bir beğeniyi hakeder.

    serüvenin başlangıcı, sürüklenme, kendini arayış ve hayatın akışında öğrenilenler iyi bir kitap yapıyor bunu.

    ama ben olsam öyle bitirmezdim. öyle bir son, ne bileyim işte, çaresiz, anlamsız.


    (deliberator - 27 Nisan 2012 20:42)

  • comment image

    karakterlerin yasadigi bunalimi okura aktarabilen, okuru catlatan romanlardandir.

    yanlis anlasilmasin; asla can sikici bir kitap degildir. olay orgusu icinde karakterler yogun bir stres altindadirlar ve acayip bunalmaktadirlar. ve yazar o kadar basarildir ki bunu size aynen yansitabilmektedir.

    bu da paul auster in sanatidir.


    (comandante behzat c - 26 Ağustos 2012 01:51)

  • comment image

    nashe'nin yollarla birlikte akan parası bir şansın ürünüdür, sonra pozzi ile tanışması, kumar masasına gitmeleri, oyunu kaybetmeleri, iki psikopat şanslının getirttiği tarihi bir kalıntıyı duvar haline getirmeleri ve bu süreç içinde nashe'nin düşünme ve şansı izleme fırsatı. şans, kumar,loto ve para göndermelerinin altında saklı olan, aslında hayatın bir tesadüfler zinciri, bir şans oyunu olduğu mesajını veren bir roman.pozzi'nin sonunun bilinmemesi, şansının hangi yönde olduğunun gizli bırakılması hikayenin doğası gereği auster'in klasik tutumu. şehir maketinin maketini yapmaksa; deliliğin ve ayrıntının dibine vurmak. mikrokosmosun mikrokosmosu. o alemden nashe'nin söküp aldığı maketler, o evrene hükmetmeye devam ediyor. şansın sonuçları hakim oluyor bir süre sonra hikayeye. şans bestesinin karar perdesi, notaların kendi içindeki tesadüfi dizilişi. ya da şans bir müzik ve hiç bitmiyor bestesi.


    (darkpoe - 13 Haziran 2013 14:54)

  • comment image

    belki bir paul auster romanı. belki bir tuvalet veya yol kitabı ama iste iddalı bir ozgurlugun getirdigi ve bu ozgur adamın kabullendigi ozgurlugu birkac saat icinde poker masasına yatırısı ile degisen gercek. yarım nitelikli oldugunu dusunsemde okunası bir kitap.
    not: kimse pozzi'ye guvenmesin derim ben de kim takar salatalık kralını.(?)


    (koala - 1 Kasım 2005 00:30)

Yorum Kaynak Link : the music of chance