Süre                : 19 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 2012 Pazar, Yapım Yılı : 2012
Türü                : Kısa Film,Biyografi
Ülke                : Kanada
Yapımcı          :  Endstop and Elsewhere , Microclimat Films
Yönetmen       : deco dawson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : deco dawson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Brock MacGregor (IMDB), Brent Neale (IMDB)(ekşi)

Ne crâne pas sois modeste (~ Keep a Modest Head) ' Filminin Konusu :
Ne crâne pas sois modeste is a short starring Brock MacGregor and Brent Neale. Deco Dawson uses rare audio recording and film footage taken from Jean Benoit's studio in Paris to whimsically illustrate the life of the last official...

Ödüller      :

Toronto International Film Festival:Best Canadian Short Film


  • "çok samimi cümlelerle yazılmış bir roman. "babamdan o kadar korkuyorduk ki, ondan nefret edemiyorduk."(sayfa 224)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    ''utanc verici zaferimizi, meyvertigo icerek kutladik. bizde vicdan da, mide de yoktu. allah affetsindi...''

    kitap okurken simdiye dek en fazla birkac defa gulebilmis bana, bes dakika filan kahkaha attirdi. cunku boyle kitap da, yazar da yoktu. allah bize bagislasindi...


    (nicomedian - 29 Mart 2009 16:24)

  • comment image

    --- spoiler ---

    kitabın en sonunda parantez içerisinde yazılan "devamı 121. sayfada" kısmı hariç kafama takılan hiç bir şey yok bu kitapta. 121. sayfayı açıp okuduğumda (ibrahim kurban'ın şeyh ile konuşmasının olduğu bölüm) konuyla alakalı bir şey bulamadım. acaba herkes anladı da ben mi anlamadım merak ediyorum.

    edit: şakaymış, öylesineymiş. bilgilendirme için furkanabi ve coffee and cigarettes'e teşekkürler.

    ---
    spoiler ---


    (tedi - 16 Mart 2010 17:34)

  • comment image

    içinde bir genel kültür yatan kitap. insana katacakları bitmek tükenmek bilmez.işte naçizane örnekleri. bilmeyenlerin araştırıp öğrenebileceği şeyler.

    dead can dance yulunga
    azize katherina’nın çalınan dili
    xanadu
    darkman
    andre antoine
    lope de vega
    marlowe
    ibsen
    konstantin stanislavski
    sammy davis jr-keep your eyes on the sparrow
    tony baretta
    leon boy
    hayat kavgası
    metropoldeki sufi
    jüri
    doktorun dilemması
    intolerance attention deficit hyper
    adam phillips
    baharın uyanışı
    hayalet süvari
    charles bronson
    dr.jüpiter majestik
    things to do in denver when you re dead
    binbir balkan büyüsü
    şempanze dalışı
    ray bradbury
    borges
    adolfo bioy casares
    iştah açıcı suçlar
    pedro macao
    whitcomb judson
    modest mussorgsky
    bir sergiden tablolar
    giovanni papini
    başkasının yerine intihar etmek
    nueve reinas
    salakların savaşı ve budalaların barışı
    leonard cohen
    3 days of the condor
    mavi tuna
    gustave flaubert
    kurt vonnegut cat’s cradle
    gencölmek
    sarhoş gibiyim
    çapkın kız
    abdülhak ebi reyda
    hafız hamza el hayati
    avantadan lavanta
    mansur mervan
    kahraman terzi
    turgut özatay
    ibn hazm-el kurtubi
    güvercin gerdanlığı
    tutunamayanlar
    üsame ibn münkız
    ibretler kitabı
    şeyh rıdvan el-icazi
    mülemma dilemma
    johannes vermeer
    saki
    sam peckinpah
    john carpenter
    roy lichtenstein
    h.p lovecraft
    uzak ihtimal
    dante
    erich fromm
    malcolm x
    oscar wilde
    martin mystere
    jean baudrillard
    wittengstein
    adorno
    cioran
    ivan illich
    canetti
    şeyh abdülaziz azami
    final fısıltıları
    ziya bin ziyad
    çalıntı uzay
    çakal carlos
    çanlar kimin için çalıyor
    ernest henley
    umberto eco
    gene hackman
    enemy of state
    conversation
    i’will meet you at midnight
    dodo donor
    can çekişmenin icapları
    cyrano
    mark twain
    cennete dair ifritvari mülahazalar
    yolları çatallanan bahçe
    elias canetti
    spencer holst
    hector hugh munro
    saki,kaderin tazıları
    artur schopenhauer
    chamfort
    zsa zsa gabor
    isaac hayes-shaft
    bargain body-kainatın külleri
    haruki murakami


    (hssktr - 23 Aralık 2011 14:17)

  • comment image

    onlarca cümlesinin altını çizdiğim roman. okumayı henüz bitirmedim ama şimdiden geriye dönüp dönüp okuduğum cümleler var. özellikle de edebi göndermelerini çok sevdim.

    --- spoiler ---

    "kaç yaşındasınız?"
    "onsekiz."
    "hımmm, onsekiz... dilimizdeki en güzel kelime."
    "insanlarla hep böyle mi konuşursunuz?"
    "evet. biri shakespeare'le aynı gezegende yaşadığımızı hatırlamalı."

    (sayfa 71)

    şimdilik favorim bu. shakespeare için bundan daha övgü dolu bir cümle yok aklımda.

    ---
    spoiler ---


    (a spectre haunting in europe - 17 Nisan 2012 23:29)

  • comment image

    [70. sayfaya kadar okumusken] ilk izlenimler: bir kere gayet siki kitap. eglendiriyor. gayet siki bir roman mi, degil. bu teknik bir sorun, yazinin, yazilanin organizasyonla ilgili bir sorun bence. siki bir roman olmamasi okuma zevkini sekteye ugratiyor mu? hayir. yazarin islamic donanimi alttan alta, fondan fona çok lezzet katmis. bir tesbih manyakligi var. (benzetme çilginligi diyerek türkçesini de yazayim, tane tane tesbihle karismasin)

    en begendigim tesbihli cümleyi paylasayim: "araba, kafasi kesik bir kugu gibi akarak sessizce durdu." (vay be dedim)

    [166. sayfa biterken edit] : çok da sıkı romanmış. bu da bana girsin. [toplam sayfa sayısı: 263]

    [kitabı bitirmişken edit] : (tamamen özel nedenlerle) bu cümleyi şimdi değil de örneğin bir 80. sayfada ya da belki 165. sayfadayken kurmak isterdim: dublörün dilemması, türkiye'de son dönemin (son yirmi yıl diyelim) en iyi romanlarından biri. hem akışı sayesinde, okurla nefes nefese bir ilişki kuruyor; hem de dil ve söz gücüyle bu ilişkiyi kalıcı kılıyor. yani hem yüksek debi, hem pırıl pırıl sular.

    ha beni yanardöner, bir dediği diğerini tutmaz, şorolo, taocu bir sözlük yazarı gibi gösterdi editlerimle, o ayrı.

    [yine sürecek]


    (novacaine - 27 Nisan 2005 15:52)

  • comment image

    d&r'da aşağıdaki diyaloğa sebep olmuş kitap;
    - iyi günler, "dublörün dilemması" var mı?
    + ne??? dublörün ????
    - dublörün dilemması, murat menteş'in..
    + dublörün dil elması ??
    - hayır, dublörün di-lem-ma-sı !!!
    + ...................
    + allah allah ne garip bir kitap
    - yeni çıktı, raflarda göremedim de...
    + bi saniye bakayım, boksörün nesi demiştiniz???
    - dub-lö-rün !!!!! di-lem-ma-sı!!!

    yani raflarda göremiyorsanız alması zor bir kitap... ya da benim telaffuzum çok kötü, bilemedim...


    (bozkirin kalbini hizlandiran mizrak - 13 Mayıs 2005 14:45)

  • comment image

    ... "yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar." ve yanağımı öpüyor.
    "bir gözlük almalısın geranimo." (geronimo: hacer ceren'in lakabı.)
    "neden?"
    "her defasında dudaklarımı ıskalıyorsun."...


    (keskedunyayionlaryonetse - 3 Haziran 2005 02:06)

  • comment image

    bu yıl faytona binme ihtimaliniz 450'de 1.
    birisinin sizi sevebilme ihtimalini sevme ihtimaliniz 4'te 1.
    dilinizi burnunuza değdirebilme ihtimaliniz 7'de 1.
    b.kunuzda boncuk bulma ihtimaliniz 275 binde 1.
    bugün dilinizi burnunuza değdirmeye çalışmış olma ihtimaniz 1 de 1.
    gülmeyi seven birisi olarak bu kitabı sevmeme ihtimaliniz 6 milyarda 1.

    bir okurun hayatında şüpheyle başladığı bir kitabın bir müddet sonra tiryakisi olacağını farkettiği bazı anlar vardır. işte o anlardan yaşattıran bir kitap bu. çay suyunun kaynayıp kaynamadığını kontrol etmeye giderken bile okumaya devam ettirebilecek enteresanlık, merak uyandırıcılık ve keyif vericilikte bir kitap. dublörün dilemması bütün kitap marketlerde. dublörün dilemması. dublorün dilemması.

    yan komşum yaniye'nin de belirttiği gibi: kitap, bitirdiğinizde çay bardağına kelimeler akıtan bir çaydanlığa dönüşüp keyif vermeye devam ediyor.


    (eyco - 29 Haziran 2005 23:35)

Yorum Kaynak Link : dublörün dilemması