El coronel no tiene quien le escriba (~ Az ezredes úrnak nincs, aki írjon) ' Filminin Konusu : El coronel no tiene quien le escriba is a movie starring Fernando Luján, Marisa Paredes, and Salma Hayek. Every Friday, the Colonel puts on his only suit and goes to the dock to await a letter announcing the arrival of his pension....
Principio y fin(1994)(8,0-335)
El castillo de la pureza(1973)(7,7-1058)
El lugar sin límites(1978)(7,7-854)
Profundo carmesí(1996)(7,3-1440)
El imperio de la fortuna(1986)(7,2-256)
La viuda negra(1983)(7,1-105)
El santo oficio(1975)(7,0-70)
La mujer del puerto(1996)(7,0-170)
Follow Me Home(1997)(6,6-149)
Así es la vida...(2001)(6,6-287)
El evangelio de las maravillas(1998)(6,5-220)
La gran vida(2000)(6,1-1156)
kitap, adını kitapta yer alan ilk öyküden almıştır. g.g marquez'in kısa hikayelerinin yer aldığı bir kitaptır. kısa hikayeler başka yaşamlara açtığı farklı pencereler sayesinde okuyucuyu gerçekten etkiler. kitaba ismini veren öyküde ise savaştan dönmüş, oğlunu yitirmiş olan yaşlı bir albay'ın karısı, horozu ve kasaba halkı çerçevesinde dönün ilginç bir umutsuzluk hikayesini anlatır. albay, her gün -beş yıl süreyle- postaneye uğrar ve beklediği emekli maaşının bağlanıp bağlanmadığını sorar, nitekim hiçbir zaman cevap alamaz. velhasıl umudunu bir horoza bağlayan albay'ın trajikomik hikayesidir. kitaptaki hikayeler; (bkz: albaya mektup yazan kimse yok)(bkz: salı günü siesta)(bkz: günlerden bir gün)(bkz: bu kasabada hırsız olmaz)(bkz: balthazar'ın harikulade öğle sonrası)(bkz: montiel'in dul eşi)(bkz: yapma güller)(bkz: koca ana'nın cenaze töreni)
(patisinde marifet - 4 Kasım 2007 22:07)
kitabın son cümlesinde albayın hayatı çözdüğü romandır.(bkz: elinin körü)
(missgeriden - 2 Eylül 2008 23:11)
"kötü bir durumun en kötü yanı bize yalan söyletmesidir"(bkz: yalnızlık)
(corsan - 29 Ekim 2008 02:56)
50 yıldır bitmeyen bir umudun ve sonunda her şeye "elinin körü" diyebilerek umarsızca hayata devam edebilmenin öyküsü.
(denizini arayan marti - 22 Haziran 2009 23:43)
astor piazzolla ve gustavo santaolalla eşliğinde okuması pek keyifli uzun bir hikaye.ülkesine yarar sağlamış sözde emekli bir askerin, karısıyla birlikte senelerce emekli maaşını beklemelerini ve iaşelerini sağlamak için ölen evlatlarından kalan dövüş horozunun akıbetini 66 sayfaya sığdırmış yazar.
(edgenabby - 25 Şubat 2010 16:35)
gabriel garcia marquez'in iki saate okunabilen kitabı. albay, horoz ve karısı. .."elinin körü"(bkz: did you get pears)
(torikaeshi - 8 Ekim 2010 03:28)
---- spoiler ----vatanı için savaşmış bir albayın yıllarca bağlanmayan emekli maaşı peşinde koşuşunu anlatır. albay'ın oğlu albayın hayatının anlatılan bölümünden yaklaşık bir yıl önce öldürülmüştür. horoz dövüşü işine karıştığı için. geçinebilmek için ev eşyalarını satan albay aldığı para ile kendisini değil oğlundan kalan horozu besler bir sonraki horoz dövüşü dönemine kadar. halk da o horoza bel bağlamıştır. albayın aldığı şeylere horoz dövüşlerinden sonrası için fatura keserler. emekli bir albay ve sefil hayatı anlatılır kitapta. ama albayın umudu ve yaşama sevinci vurgulanır özellikle. kitap dönemin kolombiyasını; yönetici ve asker sınıfının halka baskısını anlatır. kitaptan hoşuma giden bir kaç cümleyi yazarak bitirelim entryi."hayat şimdiye dek icat edilen en güzel şey.""kesinlikle gelen tek şey ölümdür. ""insanlık bir bedel ödemeden ilerlemiyor. ""canlı canlı çürüyoruz. ""kötü bir durumun en kötü yanı bize yalan söyletmesidir. ""umut karın doyurmaz, dedi kadın. karın doyurmaz ama ayakta tutar, diye yanıtladı albay.---- spoiler ----
(maddisli - 24 Ekim 2010 01:20)
can yayinlarindan cikan, cevirisini handan sarac'in yaptigi, ozgun adi el coronel no tiene quien le escriba olan gabriel garcia marquezun eseri.
(valeriane - 16 Ocak 2003 03:23)
uzun yıllar "alba'ya mektup yazan kimse yok" diye algılayaraktan alba'nın bir karakter olduğunu düşündüğüm ve fekat şu an kendimi çok salak hissetmeme yol açan bir marquez kitabı
(zibic - 16 Ocak 2003 09:12)
bir marquez şaheseri.
(qaragiyim - 27 Nisan 2012 12:34)
kırmızı pazartesiyi yazana kadar marquezin "en iyi eserim" * diyerek sevdigi kitap.
(jud - 23 Mayıs 2003 09:50)
'albaya mektup yok' hatalı ismiyle can yayınlarından çıkanını okuduğum uzun öykü. zorda kalınan olaylara alaycılıkla yaklaşma, olayı ele alma ve karşılama konusunda gabriel garcia marquez'in, yaşadığı coğrafyanın insanı hakkında verdiği detaylı bir fikir gibi bu kitap. ne sırf trajedi ve hüzün ne de zorlukları küçümseme var. iki saatte tadına varılacak sade latin amerika edebiyatı.--- spoiler ---- "haberlerde ne var?" diye sordu albay. doktor ona birkaç gazete verdi.- "hiç kimse bilmiyor," dedi. "sansürcülerin basılmasına izin verdiği satırların aralarını okumak zor."- sansür konduğundan beri gazeteler yalnız avrupa'dan söz eder oldu. en iyisi avrupalılar buraya gelsin, biz de oraya gidelim. böylelikle herkes kendi ülkesinde neler olup bittiğini öğrenebilir.- avrupalılar için güney amerika bıyıklı, gitarlı ve tüfekli bir adam.--- spoiler ---
(mas o menos - 5 Mart 2013 22:43)
can yayınları'ndan olanını az önce bitirdiğim, bana pek de bir şey katmayan öykü. çok havada kalmış.edit: adamakıllı eserler okumuşlara da pek bir şey katmayacağını düşündüğüm öykü.
(dedi palyaco - 20 Nisan 2013 05:07)
albaya mektup yazan kimse yok'un orjinal ismi.
(psycho killer - 11 Aralık 2003 23:54)
yüzyıllık yalnızlıktan sonra okunması sünnet olan kitap. okunması yüzyıllık yalnızlık kadar farz olmayan kitap. nobelli marquezin yüzyıllık yalnızlık üzerine okunduğunda yarıda bırakılabilen kitap. garip ama esasında çok kısa sayılır.
(rasyonel kupaj 145 - 12 Aralık 2003 00:03)
tam nuri bilge ceylan için yazılmış gibi geldi bana. hemen uyarlama senaryosunu yazıp, filmini çekse olayların türkiye'de geçtiğine insanları rahatlıkla inandırabilir. doktor, albay ve sabas karakterleri gözlerimde canlandı bile. belki de bir zamanlar anadolu'da isimli filminden çok etkilendim, emin değilim. kısalığı sayesinde içinizi baymadan g.g.marquez'e başlamak için ideal olabilecek kitap.
(sadun - 13 Kasım 2013 12:19)
ilk olarak 1961 yilinda yayinlanmis olup, her ne kadar yuzyillik yalnizlik tadi vermese de marquez stilinin iyi orneklerinde biridir. ayrica 1999 'da "toplama romanlari"nin oldugu kitapta ,yaprak firtinasi ve kolera gunlerinde ask ile birlikte tekrar yayinlanmistir ki yastikalti, basucu edilesi bir toplamadir.
(blacklotus - 3 Haziran 2004 11:30)
gabriel garcia marquez'in dedesi mejia marquez'den esinlenerek yazdığı kitap.aynı zamanda albay olan mejia marquez bir pansiyon odasında yıllarca ona ulaşılmasını beklemiş.ayrıca yazarın "en iyi kısa öyküm" dediği salı uykusu da bu kitapta yer almakta.
(copycat - 17 Haziran 2004 14:54)
"albaya kimseden mektup yok". benim elimdeki cem yayınevi'nden çıkan beril eyuboğlu çevirisidir. ayrıca kitabın, başka bir yayınevinin kitaptaki hikayelerden biri olan 'balthazar'ın olağanüstü öğlesi' adında çıkarttığı başka bir baskısı daha vardır. çeviri dili açısından birincisinin ikincisinden kat be kat üstün olduğunu söyleyebilirim. hikayelere gelince: kitaba adını veren uzun öykü oldukça gerçekçi bir dille işlenmiş, sarsıcı bir sonu olan harikulade bir yazın örneğidir. kitaptaki hikayelerin pek çoğunda yazarın daha önce yazdığı kişilerin ve mekanların yeniden canlanışına tanık oluyoruz fakat yazık ki, marquez amca bu sefer kendi kültürüne çok fazla gönderme yapmış, bu yüzden çoğu şeyi ancak sezebildim fakat hakkıyla kavrayamadım. "bu kasabada hırsız olmaz" ise benim kitapta en beğendiğim öykü.
(zifir - 22 Eylül 2004 01:06)
(bkz: albaya mektup yazan kimse yok)
(dulcinea - 17 Eylül 2005 21:12)
Yorum Kaynak Link : el coronel no tiene quien le escriba