dunyadaki parti kavramini bastan asagi degistiren aktivite. david mancuso nun icat ettigi davetiyesi olmayanin giremeyecegi parti cesidir. 60 larin sonunda nyc den baslayan bu salgin zamanla tum dunyaya yayilir. tabii ki amerikada ki posta hizmetlerinin hizindan ve guvenirliliginden de yararlanilmis olucak ki, 50 dolari postayla yolladiginiz zaman size partinin yeri ve zamani yine postayla gelmekteydi, misal simdi son dakika smsleri bu yuku cekmekte. tabi ki bu party serisi gunumuzun olmazsa olmazi dj lik muessesinide yaratmistir. ozel ses sistemleri, sirf bu partiler icin tasarlanmis kolonlar, en pahalli turntablelar... su an 60li yaslarda olan mancuso tip olarak bildigin pavorottiye benzesede zamanin boogie krali oldugunun sinyallerini hala vermektedir. daha sonrada o yillara selam ederek ayni isimde 2 adet toplama albumde yayinlanmistir.

(la grande - 9 Temmuz 2010 22:39)

altta kalınca hakarete başvuran yazarlardan sadece bir tanesi.

(kucukbirkedipipimiyedi - 15 Temmuz 2014 15:33)

hoş bir bayram sürprizi ayarlamış mekan. allah sürprizlerine zeval vermesin:

http://www.youtube.com/…zs03mrkxo0&feature=youtu.be

(jesus vs mohammed - 25 Temmuz 2014 20:26)

önemli bir konuda (#48870556) (#48877160) bilgisini herkesle paylaşma duyarlılığını gösteren; yardımsever, güzel kalpli bir yazar. teşekkür ve takdir edilesi.

(minnoklokumcuk - 2 Şubat 2015 09:39)

eksitter konusunda sözlük yönetiminin yapmak zorunda olduğu pek çok şeyi tek başına yaptı adam, helal olsun. ssg'nin falan umrunda değil, kanzukla beraber dürümlerine gömülmüşlerdir muhtemelen. "aböö yaa, sol fröyme de reklam koyalım yöaaa, şu ketçap fıçısını uzatsana bi".

gerçi ssg çıkar 3 vakte kadar "bizim bu konuda sorumluluğumuz yok, bizi ilgilendirmez" der. tanıdık bir söyle değil mi, "bizim sorumluğumuz yok, vicdanımız rahat".

(arnatuile - 2 Şubat 2015 12:57)

yardımsever ve duyarlı bir yazar. adam gibi adam.

(kuntz 31 - 2 Şubat 2015 13:52)

inanılmaz yardımsever yazar.

(fberkpsg - 14 Mart 2015 16:29)

görüp görebileceğiniz en yardımsever ve ilgili yazar. böyleleri az bulunur azizim.

(m materazzi - 14 Mart 2015 17:20)

basrollerinde karl urban, james marsden, wentworth miller, eric stonestreet, matthias schoenaerts 'ın oynadigi 2014 yapimi, 2015'te vizyona giren film. ımdb puani 6,3 , izlerken cok sikmayan, filmin sonuna kadar neyin ne oldugunu yani --- spoiler--- katili ------ tahmin edemeyebileceginiz izlenmelik guzel bir film. bugune kadar hakkinda hic bir entry girilmemis olmasina da sasirdigim film olmustur. entrikali, sonu ilginc sayilir, tavsiye edebilecegim bir film.

(farley - 21 Mart 2015 09:27)

dün akşam izlediğim ve izlediğime pişman olmadığım film. herkes furious 7 izlediğinden midir, kocan kadar konuş bilmemne aşk filmlerine gittiğinden midir bilmem ama biz panora cinemaximum'da filmi 6 kişi izledik. korku ve cinsel içerikli dediklerine bakmayın, rahatsız edici sahne yok diyebilirim.

filmin konusu 5 evli arkadaş eşlerinden habersiz bir daire alıyor. eh tahmin edersiniz ki daireyi karı kız için kullanıyorlar. ama birgün daireye geldiklerinde yatakta bir kadın cesediyle karşılaşıyorlar. son 10 dakkaya kadar katilin kim olduğu konusunda fikriniz sık sık değişecek, sizi içine çekecek.

minik bir not: prison break'ten tanıdığımız wentworth miller'ı bu tipte görünce şaşırdım.

(kedizekali - 13 Nisan 2015 16:47)

benim bildiğim 3. versiyonu olan film.

ilk belçika versiyonu çekildi. 2008 yılında ve sadece "loft" orjinal adı ile yayına girdi. şahanedir, izleyin ki 2014 versiyonu da aynı yönetmen tarafından çekildi. (bkz: erik van looy)

2010 versiyonu antoinette beumer tarafından çekildi. kadın yönetmen gözüyle mevzuyu tekrar izledik, biraz daha aydınlıktı bu versiyonu. ama ben bunu da begenmiştim.

2014 versiyonu ise dediğim gibi ilk versiyonunun elinden çıkıyor. tam bir amerikan filmi. daha modern olmuş ancak mevzu aynı. hele ilk versiyonu izlediyseniz az biraz kabak tadı verebilir.

hafızam yanıltmıyorsa 2009 yılında da mni dizisini yapmıştı belçikalılar bunun.

sonuç : bence iyi filmdir.

(yuzbinbaloncuklu - 16 Nisan 2015 12:51)

bu akşam tavsiye üzerine gidip izlediğim ve uzun zamandan sonra ilk defa bir filmden pişman olmadan ve tatmin olarak çıktığım sinema filmidir. şimdi okudum da daha önceden değişik versiyonları da çekilmiş. meraktan sanırım onları da izlerim.

film tamı tamına günümüz ilişkilerini, sadakati, arkadaşlıkları, evlilikleri ve dostluk kavramlarını anlatan bir film olmuş. entrikalarla dolu bir konu. sonuna kadar hiçbir şeyi tahmin edemediğiniz gibi sonunda da yine bir tereddüte düşüyorsunuz "yoksaaa" diye ister istemez. oyuncular ve oyunculuklar desen gayet güzel ve başarılı; keza yönetmen güzel bakış açıları ve teknik kullanmış flashback'lerle.

yalan, güven, sevgi, ihanet, aşk, seks ve de hayat çok güzel bir hikayeyle anlatılmış. hatta yüzümüze vurmuş bir tokat gibi. insanoğlu diyorsun neler yapmaya muktedirdir böyle . heyecanlı, maceralı ve düşündürücü bir yapıt olmuş görselliğinin yanında. tam da sinemada izlenecek film o derece.

(yine tek mactan yatan adam - 16 Nisan 2015 23:38)

duzeni bozuk dunyada kendi gibi olan birkac guzel insandan biridir, canimdir. uzecek olan karsisinda beni bulur.

(stuven - 27 Nisan 2015 17:22)

kendisine şiir yazdığım yazar;

kendisidir loft kot ustası
kendisidir loft lord of the heart*
işte bu dediğinde
karşına çıkacak ovi
hiç bilmediğin gecelerin
hiç görmediğin gündüzlerin
yüzü suyu sahili hürmetine

odur sana şiirler yazan
odur sana güzellikleri fısıldayan
ya doğrudur ya yalan
ademoğludur elması ile gezen

bitti teşekkür ederim.

(larlus - 12 Haziran 2015 00:09)

kesinlikle çok beğendiğim film. ama filmi izledikten sonra düşündüğüm bir şey var:

--- spoiler ---

luke, başından beri vincent'a aşık olduğunu düşündüğüm için beni art arda iki defa ters köşeye yatıran luke, sarah'yı seviyor, tamam. peki, vincent'a tuzak kurmadan sarah'yı elde edebilir miydi, o akşam kızı teselli ederken? "teselliler konusunda kendimi çok geliştirdim" tarzındaki lafına bakarsak, bence kadını elde edebilirdi. peki, uğruna karısı tarafından terk edildiği kadını elde etme şansı varken, neden onu öldürüp vincent'a tuzak kurdu? kız onu o akşam reddetmemişti.

ayrıca vincent'a tuzak kurmak için illa onu polise teslim etmesi gerekmiyordu. kamera kayıtlarını diğer üç arkadaşa gösterip arkadaşlarını vincent'ın üzerine salabilirdi. o sırada kendisi de sarah'yla birlikte san diego'da mojito'larını yudumluyor olabilirdi. veya ne bileyim, zenginler daha pahalı bir şey içiyorlarsa onu içerlerdi. fakirim ben, mojito'dan yukarısını bilmiyorum. (ama mojito'nun "mohito" diye okunduğunu biliyorum, heheyt.)

hadi yine de sarah onu o akşam reddetti diyelim, öyle varsayalım. yine de bu, sevdiği kadını öldürüp (veya buna teşebbüs edip) arkadaşını polise teslim etmek için geçerli bir sebep olur muydu? olsaydı, sarah onu ilk reddettiğinde yapardı bunu luke. o zaman da, tekrarlıyorum, sarah'yı öldürmek yerine kamera kayıtlarını arkadaşlarıyla paylaşırdı.

özetle, luke'un "motive"i, nereden tutsak elimizde kalıyor.

--- spoiler ---

ama şu da var... yazarlık hocam (evet, en dandiğinden ve en amatöründen de olsa senaristim, heheyt.) şunu der: iyi bir yapıt, açıklarını eser sergileniyorken vermez. yani demem o ki (veya hocamın demesi o ki) bunu film sırasında değil, filmden sonra düşünmüş olmam eserin iyi bir yapıt olduğunu değiştirmiyor.

(barisunver - 14 Haziran 2015 04:51)

gerilim türü olarak başarılı bulduğum film. karakterler ve oyuncu secimleri de uyumluydu baya.

--- spoiler ---

aklıma şu geldi izlerken: "arkadasını soyle sana kim olduğunu soyleyeyim." hepsi birbirinden fucked up haldeydi hiçbiri de masum değildi. zaten kendileri bu kadar güvenilmezken birbirlerine karsı sadık olabileceklerini nasıl da güzel düsünebiliyo insanlar ortak bi suçu paylaştıklarında bi de hayal kırıklıgına ugruyolar sasırıyolar falan sinirleniyolar:) o yuzden sadece bi tane günah keçisi olması saçma benim adalet anlayışıma göre. sonu bu kadar klişe bitmeyeydi daha iyiydi. o kadar seyin üstüne oglan kızı kötü yoldan cıkardı sonsuza dek mutlu oldular teması vasattı.

--- spoiler ---

(sinarda - 3 Temmuz 2015 17:28)

film kendisini izlettiriyor. geçişler profesyonelce ve sonuna kadar izlenmeden suçu işleyen kişinin bulunması pek kolay değil, ama imkansız da değil.

--- spoiler ---

filmde genel itibariyle özellikle başrol oyuncuları oldukça başarılı.

film gizlilik gerektiren ya da özel hayatı ilgilendiren hassas bir mevzuda en yakın arkadaşınız dahil hiç kimseye güvenmemeniz gerektiğini anlatmaya çalışmış. ayrıca filme göre kadınlar kolay kandırılabilir, bazı şeyleri farketse de bir şekilde yine de kolayca ikna edilebilir şeklinde gösterilmiş, ki bu çok sağlıklı bir bakış açısı değil.

bir arkadaşımızın da bahsettiği gibi filmin sonuyla ilgili de şöyle bir problem var:

eğer luke sarah'a aşık ise, sarah'ın vincent'tan ayrılması, luke için aslında güzel bir fırsattı. her ne kadar sarah luke'e karşı bir şey hissetmese de, o geceden itibaren aralarında bir şeyler olabilirdi. böyle bir durumda sırf vincent'ı ortadan kaldırmak için sevdiği kadını ilaç vererek öldürmeye çalışması çok saçmaydı aslında.

ikinci saçma olan şey ise, kadının öldüğüne kesin olarak emin olmadan neden vincent'e karşı böyle bir plan yaptılar. son hamleden önce en azından kalp atışını ya da nabzını test edebilirlerdi.

bir de dikkat edilirse filmdeki philip karakterini oynayan matthias schoenaerts karakter filmin 2008 orjinal belçika versiyonunda da yine aynı karakteri oynamıştı.

--- spoiler ---

(hiburak - 26 Eylül 2015 11:53)

imdb'deki puanı hak ettiğinin çok çok altında olan gizem ve gerilim filmi. cast çok iyi seçilmiş. hem kadın hem erkek oyuncular fazlasıyla iyi. wentworth miller var bir kere. ayrıca yine prison break'ten bildiğimiz lechero var. ikisini aynı sahnede görünce bir duygulandım. neyse, film fazlasıyla sürükleyici, heyecanlı, gerilimli. üstüne romantizm ve seks de serpiştirmişler.

--- spoiler ---

filmde yine ilişkilerdeki 21. yüzyıl gerçeklerinden olan "doyumsuz olma" durumu çok güzel anlatılıyor. hepsi evli ama hiçbiri aşık olmadığını düşünüp sadece seks peşinde koşuyor. bir kadının "hiç aldatmam" diyebilen erkekleri nasıl kolayca ayarttığı ve neler yaptırabileceği, en iyi arkadaşların yine "seks" uğruna neler yapabileceği, alkollüyken yine "seks" uğruna nelerin döneceği yavaş yavaş ısıta ısıta gösteriyor. güzel vücutlar, güzel yataklar, şehvetler ve sonuçları.

--- spoiler ---

(siyahliadam - 12 Ekim 2015 20:51)

yeminle arkadaşımın senaryosuydu lan bu. her fırsatta anlatıyordu aynı hikayeyi aynı şekilde ve aynı işleyişle. bu kadar olur amk. şimdi de konuşmuyoruz ki söyleyeyim kendisine.

ulan aslında tam da fırsatı he. "senin filmi çekmişler amk salağı sen hala otur" diye mesaj mı atsam sldaşkljfhjd yok be yazık. bi gün elbet izleyecek ve kendi kendine kahrolacak...

(jigsawer - 3 Ocak 2016 01:02)

surprizli senaryoları sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. arkadaşlıkların ve ilişkilerin nasıl yalanlar üzerine kurulabileceğini de göstermiştir. sonuna kadar kimin ne olduğunu tahmin edemyeceksiniz.

7.8/10 veriyoruk.

(hayalmuhendisi - 4 Ocak 2016 18:25)