dream theater'ın scenes from a memory albümüne enfes bir giriştir bu parça... ''hello victoria so glad to see you my friend'' sözleriyle beraber sanki bir kapı açılır önünüzde ve dalarsınız hikayenin içine...

(minik sincap - 16 Mayıs 2007 10:04)

psikoloji biliminde, bireyin bir sebepten gelişiminin daha evvelki safhalarından birine (anal, oral bilmemne) geri dönüşünü anlatan terim. bu bilimdeki türkçe karşılığı regresyon'dur. ciddiyim...

(bkz: gerileme/#10523420)

(days - 2 Eylül 2007 00:43)

cocuklukta atesler icinde hasta yatarken baba basimiza geliyor kontrol ediyorduysa atesimizi, hadi ic su portakal suyunu iyileseceksin, bak sabaha birseyin kalmayacak diyerek. ayaklarimizi belki on kere yikadiysa atesimiz du$sun diye....... seneler sonra dunyanin obur ucunda olunsa bile atesli hastalanildiginda baba aranip nerede benim portakal suyum diye agladiginda acidan, atesten, hasretten, onun o ruh haline regression deniliyor psikoloji dilinde.

(faralya - 23 Şubat 2008 09:35)

sourberry'nin çiçeği burnunda progressive müzik yayan programı.
dj flame of feanor yayında!

(bkz: http://www.sourberry.org/programlar/401)

(clavelander - 24 Eylül 2012 01:01)

(bkz: progression)

(theone - 14 Temmuz 2003 16:22)

yavaş yavaş giren gitar ve arkasından gelen vokalle insanı bir anda kendine çeken scenes from a memory hazırlık şarkısı. etkisiyle hipnoz olmamak elde değil.

(uyumayan prens - 14 Ağustos 2013 09:07)

alejandro amenabar'ın çekimlerine 2014 baharında başlayacağı vizyon tarihi ağustos 2015 olarak görünen yeni projesi. başrolde ethan hawke'un yer alması söz konusuymuş.

(14 - 25 Kasım 2013 21:22)

ethan hawke dışında emma watson'ın da rol alacağı gerilim filmi.

(zeddicus zu l zorander - 5 Şubat 2014 20:15)

alejandro amenábar'ın halihazırda yapmakta olduğu film. diğer bütün eserleri gibi sıra dışı bir yapım bizi bekliyor, heyecan duyuyorum açıkçası. emma watson içinde iyi bir yükseliş olacak diye umuyorum tıpkı penelope gibi.

(the beyond - 5 Mart 2014 18:05)

bir babanın işlediğini hatırlamadığı cinayet suçuyla suçlanmasını konu alan, başrollerinde emma watson ile ethan hawke'ın yer aldığı film.

(cam kavanoz - 9 Ekim 2014 01:28)

fragmanı düşen alejandro amenábar filmi.

https://www.youtube.com/watch?v=tdtvt6q0zvu

(zeddicus zu l zorander - 10 Haziran 2015 16:45)

--- spoiler ---

bana göre olayın çözülme anını çok erken verdikleri film. angela'nın telefon sahnesini göstermeseler ben angela'dan hiç şüphe duymayacaktım mesela. belki polisin arabada söylediklerini ima etmesiyle acaba diyip, not defterinde hiçbir şey yazmamasıyla da dumur olacaktım. böyle insanı şoktan şoka sokmadı yani filmin sonu, belki de onu amaçlayan bir film de değildi daha çok belgesel tadında olması hedeflenmişti ondan ama insan yine de korku, gerilim türü filmler izleyince şaşırmayı nedense bekliyor. hele bir de amenabar olunca ters köşeyi daha da ağır yaşamayı bekliyorsun. bu açıdan tatmin edemedi ama yine de başarılıydı.

--- spoiler ---

(rainbower - 12 Ekim 2015 14:38)

çakma ogelerle dolu bi gerilim filmi. hikaye gerçek hayattan alintidir falan tarzinda basinda sonunda yazilar çikiyor. benim siçmamin filmi ne kadar gerçek hayattan alintiysa bu da o kadar alinti.

film 100 dakika kadar suruyor filmin bir artisi. sikmiyor. ama bunu izliyiceginize gidin identity, in the mouth of madness'i falan tekrar izleyin daha iyi.

boyle bir turk filmi olsa olumlu karsilardim ama çitasi ust ligdeki bu filmi itin gotune sokuyorum.

(isin asli - 29 Ekim 2015 02:46)

guzel film, izletiyor kendini, merak uyandiriyor ve zaman zaman geriyor ancak sonu olmamış; baglanamamis, film boyunca olusan beklentiyi tatmin edemiyor.

(nerevar - 23 Ocak 2016 21:39)

filmin sonunun genel olarak beğenilmemesi filmin işlediği konunun ta kendisi aslında.

--- spoiler ---

çünkü seyirci de filmdeki insanlar gibi istiyor ki bunlar gerçek olsun bir yerlerde insanlar sapık satanistik ayinler yapsın, aklımızın almadığı korkunç seyler olsun bu ayinlerde. seyircinin hoşuna gidenler bunlar, gerçekler değil. amenabar bunu yüzümüze vuruyor, bu da seyircinin hoşuna gitmiyor. ama benim hoşuma gitti. tamam ben de korku filmlerinde bu sapkın tarikat konusunu seviyorum, dehşete düşüyorum, bu da korku filmi izleme sebebimiz zaten. ama bunların çok gerçekçi olmadığının farkındayım, bebek yemeler falan. işte seyirci de korku filminde gerçekçilik istemiyor pek. amenabar'ın sikinde mi peki? değil tabii, adam koskoca amenabar sizi mi düşünecekti?^*

bu gerçekçi finale rağmen daha önce hiçbir filmde görmediğimiz kadar çarpıcı ve güzel yansıtıyor bu satanistik tarikat konusunu amenabar. yani biz korkuseverleri de tatmin ediyor bununla. o şeytani gülüşlü boyalı suratlar uzun süre akıldan çıkacak gibi değil. korku-gerilim yönünden de tam puan alıyor film bence.

bir de işin oyunculuk kısmı var. son zamanlarda korku filmlerinde iyi oyunculuklar görmeye başladık. insidious, sinister, the conjuring, the gift bunun bazı örnekleri. bu film de bu konuda en iyi örneklerden biri. ethan hawke sinister'da olduğu gibi bu filmi de tek başına bi kademe yukarı taşıyor. filmin kaliteli olmasının en önemli sebeplerinden biri de oyunculuklar.

--- spoiler ---

film bence son yıllardaki en iyi korku filmlerinden biri. 2015'in ise en iyisi. amenabar yapıyor boru mu? kaçırılmaz diyorum ve 21. yüzyılın en iyi korku filmleri listeme ekliyorum.

(born to sleep - 24 Ocak 2016 21:19)

""""""ekleme: fena spoyler olabilir. """"""

abi ben iki saat boyunca izlediklerimin aslında akıl sağlığı yerinde olmayanların götlerinden uydurduğu şeyler olduğunu öğrenince gerçekten kendimi enayi yerine konmuş hissediyorum ve hem zamanıma acıyorum hem de kendimden filmden iğreniyorum.

bak bunun aynısını bi de leonardonun zindan adası filminde yaşamıştım.

iki saat otur izle geril merak et ama sonunda taa taaaa!!!!!

aslında iki saattir izlediklerin bir delinin uydurdukları.

kısaca hassiktirin demek istiyorum.

(seferoglu suphi - 22 Mart 2016 00:14)

film yönetmeninden beklenmeyecek kadar kötü. filmin en büyük sorunu da filmde herkesin inandığı kurgunun izleyiciye inandırıcı gelmemesi. böyle bi saçmalık çıkacağını en baştan anlıyoruz. aslında yaş itibarıyla cillop gibi olması gerekirken yamulan aktör ethan hawk'un oynadığı, pek inançlı olmayan dedektifin kanıt toplamada büyük sıkıntısı var. bi de yanına ateist profesörü koymuşlar. bu adamların bilimi temsilen daha detaya inmeleri lazım ama üfürükten bi hipnozla ortalığı birbirine katıyolar.

--- spoiler ---

en basitinden öldürülen bebeklerle ilgili nerden gelmiş bu bebekler bakiim, öyle kolay mıymış milletin bebesini alıp yemek, kayıp, ölü doğan bebek var mı bi soralım diye bi araştırma bile yapılmıyo.

filme ismini veren yöntemin uygulayıcısı olmasına rağmen profesörün hiçbi ağırlığı da yok ayrıca hikayede.

--- spoiler ---

bi de şu yeteneksiz ve de çirkin kız neden her izlemek istediğim filmden çıkıyo anlamış değilim. her overrated tipe uyuz olduğum gibi buna da uyuzum. filme 6 vereceksem 5 verdim onun yüzünden.

aslında konu güzel ve süper bi ters köşe yapılabilirmiş bizi de inandırabilselermiş.

(tanrei - 27 Mart 2016 15:30)

amenabar ismi çok önemlidir benim için. the others'ı seyredip salondan çıkarken yazmıştım ilk bu adı aklıma. alejandro amenabar, alejandro amenabar... şiir gibi ismi vardı zaten. unutmazdım ama unutsam bile "pedro almodovar ise, alejandro amenabar akıllım... ihi!" şeklinde bir hatırlama yöntemim de vardı.

hemen sonrasında, bu ulvi filmin çekilmesine vesile olan, yönetmenin bir önceki filmi abre los ojos'u izlemiştim. vesile olan diyorum çünkü; tom cruise abre los ojos'un uyarlama hakkını, ancak the others'a yapımcı olmak ve o zamanki eşi nicole'u oynatmak karşılığında alabilmiştir. haliyle, işin doğası gereği aynı zamanda vanilla sky'ın da çekilmesine vesile olmuştur.

bir süre sonra da tesis'i izlemiştim. tesisi'i bulmam oldukça zor olmuştu. bulduğumda da overnet'te haftalarca inmesini beklediğimi hatırlarım. amenabar'ın sonraki filmleri de hiç mahcup etmemiştir beni (birazdan geçireceğimi tahmin etmişsinizdir yavaş yavaş). buna diğer filmlerine oranla pek tutulmayan agora da dahil. "agora da dahil" derken, o da fena bir filmdi demiyorum, o da harika bir filmdi diyorum. pek sevilmiyorsa şayet, bunun sebebi hristiyanlık çerçevesinde din olgusuna fevkalade bir şekilde sağlı sollu gömmesidir.

hani bazı filmler hakkında şöyle yorumlar vardır. "bu filmi başkası çekmiş olsa kimse yüzüne bakmaz." veya "yönetmenin adı olmasa bu kadar sevilmez." denir. ki ben bu tür yorumları kendi içinde pek tutarlı bulmam.

bu filmdeki durum ise tam olarak şöyle:

bu film; tam da o koskoca, o şiir gibi alejandro amenabar ismi nedeniyle "dayanılmaz" bir film halini alıyor. izlemek işkenceye dönüşüyor. yani amenabar ismine rağmen değil, bizatihi o isimden dolayı izlenemez hale geliyor. sıradan bir yönetmenin elinden çıkmış olsa hiç bu kadar rahatsızlık vermez, hatta keyifle bile izlenebilirdi. lakin bu filmin başında "bir alejandro amenabar filmi" yazıyor işte. ve ben o ibareyi bu filme hiç ama hiç yakıştıramadım. sebeplerine de girecek değilim. unuttum ben bu filmi.

(ronesans adami - 22 Mayıs 2016 23:15)

hint: 99 eylül, satanist cinayeti sonrası türk toplumu.
film: gözlemlediğim sevilmeme nedenleri yönetmenin çıtayı düşürmüş oluşundan, filmin sonunda yaşanan hissiyata kadar geniş bir alana yayılsa da o son hissiyatı ve kocaman boşluğu ben gayet sevdim. neden mi? bilmeyenler belki bakar, unutanlar hatırlar diye yazıyorum. çünkü bu filmdeki cehalet parçaları sizi çok tanıdık yerlere götürüyor.

--- spoiler ---
eylül 1999'da istanbul'un göbeğinde satanist olduğunu söyleyen kişiler tarafından işlenen cinayeti bilmeyebilirsiniz. o cinayetin ardından gazetesine yazacak şey bulamadığı için dönüp dolaşıp "satanistler ne dinliyor?, satanistler ne içiyor?, satanistler nerede kalıyor? satanistler nasıl ayin yapıyor? satanistler kedi kesiyor..." gibi ardı arkası kesilmeyen haber bombardımanı yapan, öyle ki sabah kuşağından tutun, akşam ana haber bültenine kadar satanistleri konu eden bir toplumun neferlerisiniz. bunlardan haberiniz olmasa bile temel taşlarınız bu toplumun içine gömülü arkadaşlar. türk medyasının reytingi öğrendiği dönemi, insanların korkutularak nasıl kitlesel histeri vaziyeti yaratılabildiğini, oluşturulan ruh halinin din adamları tarafından yorumlandığı, muhafazakar propaganda ile yoğurulduğu bir dönem hayal edin. filmde yansıtılan o dönem ve sondaki o büyük boşluk, hiçbir yere çıkmayış, bu boktan teist kurgusuna, cehalete ve esas olan boşluğa sessiz bir gönderme.
bu olay döngülerinden medyadan tutun din adamlarına kadar herkes faydalandı, faydalanmaya da en ufak bir kıvılcımda devam etmeye hazırlar emin olun. belki abd'de bu duvarlar artık bizimki gibi kalın olmayabilir ancak türkiye'de bu hikayeler halen satılıp, toplumsal histeri yaratabilecek silahlar durumunda. cahiliz ve gericiyiz. malzeme için gereken tek şey zaten budur. film her ne kadar anlatım ve sürükleyicilik açısından sizi içine çekmese de çok ince yerlere temas ediliyor. baba figürü, cahil, pişman ve tipik bir sonradan olma yobaz karakter. karakterini yontmak için din dışında başka çıkış yolu bulamayan bir adam. çevrenize baktığınızda gördükleriniz ne sanıyorsunuz peki? bütün bu çocukça akıl seviyesine yönelik peri masalları ve onları saatlerce tv'den satıp insanları bunlara inandıran ucuz adamlar? bu kadar insan nereden ekmek yiyor? ekmeği de geçtik sanırım, biz ülkenin anahtarını bunlara verecek seviyedeyiz.
neyse.

filmde ethan hawke'ın düştüğü anlık boşluğa ya da tamirci babanın kendine bulduğu çıkış yoluna her gün milyonlarca insan beynini kurban veriyoruz.
o boşluk bu boşluk arkadaşlar, sizinde içine düştüğünüz ve filmde beğenmediğiniz o boşluk aslında şu an türkiye'de dönen sirk gibi ruh halinin de içine düştüğü boşluk.

bugün yine dünyanın her yerinde peri masallarının peşinden koşan cahil insanlar, hiç kanıt olmayan absürt saçmalıklar için ölüyor, öldürüyor ve medya bu durumu toplumsal histeriye dönüştürerek dünyaya şekil veriyor.

--- spoiler ---

(thormenthor - 3 Kasım 2016 15:23)

(bkz: dream theater)

album girisi olarak kullanilan 1 sarki..
amaci sizi hipnoz etmektir..
albumun sonunda ise uyandirilacaksiniz..
sakin olun ve zevkini cikartin..

(lhurgoyf - 19 Kasım 2001 13:09)