Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Eylül 2018 Cumartesi, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Cinayet,Drama
Taglar             : Neo noir
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Concrete Images , Nero-Films
Yönetmen       : Orson Oblowitz (IMDB)
Senarist          : Orson Oblowitz (IMDB)
Oyuncular      : Rosemary Hochschild (IMDB), Ana Mulvoy-Ten (IMDB)(ekşi), Roger Guenveur Smith (IMDB)(ekşi), Michael Parks (IMDB), Ella Thomas (IMDB), Jon Lindstrom (IMDB), Jon Sklaroff (IMDB), Orson Oblowitz (IMDB), Christa Lang (IMDB), Peter Lucas (IMDB), Carole Davis (IMDB), Matthew Berkowitz (IMDB), Ben Bjelajac (IMDB), Dianna Camacho (IMDB), Frank Cermak Jr. (IMDB), Samuel Kay Forrest (IMDB), Amy Guion (IMDB), Ashley Hayward (IMDB), Holly Heart (IMDB), Teddy Margas (IMDB), Asphyxia Noir (IMDB), Michael Oblowitz (IMDB), Rico Simonini (IMDB), Charlotte Stokely (IMDB)

The Queen of Hollywood Blvd ' Filminin Konusu :
The Queen of Hollywood Blvd is a movie starring Rosemary Hochschild, Ana Mulvoy Ten, and Roger Guenveur Smith. On her 60th birthday, the proud owner of a Los Angeles strip club, finds herself in hot water over a twenty-five year old...


  • "bu filmde aşk bu dedirten uşağın eski kocası çıkması yani olay budur"
  • "filmde bir detay da buster keaton'dır. bu aktör sessiz filmlerde oynamış ve yönetmiş ünlü bir yönetmendir ve filmdeki briç partisinde yer almaktadır."
  • ""seyirciler filmleri birinin oturup yazdığını bilmiyor.aktörlerin oynarken uydurduklarını dusunuyolar" repliği barındıran süper film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yuzyilin en iyi 100 amerikan filmi siralamasinda 12. secilmis 1949 yapimi billy wilder'in yonetmenligini yaptigi artik klasik otesi olmus muhtesem film..11 dalda oscara aday gosterilip 3unu kazanmisti..filmde gloria swanson ve william holden basrolleri oynuyordu..film artik yaslanmis ve yildizi sonmus ve geri donebilmek icin herseyi yapmaya hazir eski sessiz film oyuncusu norma desmond'un trajik hikayesini anlatir..filmin acilis sahnesi olan norma'nin evinde havuzda vurulmus ve kanlar icinde yuzen genc adamin (ki kendisi norma'nin buyuk umutlarla evinde besledigi sevgilisi yaptigi genc fakat basarisiz kendine bir cikis arayan senaristtir) cesedi artik film tarihindeki carpici klasik sahnelerden biridir..film hollywood'da donen sahne arkasi politikalarini ve kisisel trajedileri nefis sekilde anlatir..mutlaka seyredilesi..


    (cressida - 11 Mart 2000 13:09)

  • comment image

    --- spoiler ---
    eskiden eczanelerde sigara satıldığını gösteren film. işin daha da enteresan tarafı, norma desmond'un içtiği "kaliteli" sigaralar türk malıdır. öyle ki joe karakteri, norma'ya sigara almak için arabadan indiğinde eczacıya "bana şu türk sigaralarından ver. abdullah'lardan" der. abdullahlar nedir? ne sigarasıdır? nasıl oluyor da en kaliteli sigara abd'de 1950'de abdullahlar oluyor? 50 yılda nasıl bu kadar işler değişti? bu soruların yanıtını henüz bilemiyorum.

    edit: efendim, guru'ya göre abdullah diyerek muhtemelen deveyi yani camel'ı kastediyormuş. olabilir neden olmasın?
    edit 2: domno epotus tartışmaya son noktayı koydu. abdulla diye bir sigara gerçekten varmış, dolayısıyla bahsettiğim sahnede camel ima edilmemiş.
    http://www.cigarettespedia.com/…england_and_germany
    ---
    spoiler ---


    (martin edilen - 23 Aralık 2008 23:31)

  • comment image

    hollywood'daki film endüstrisine çok başarılı göndermeler yapan film. filmin repliklerini, karakterlerini ve o karakterlere can veren oyuncuları ayrı ayrı incelemek gerekir.

    --- spoiler ---
    ana karakterlerden olan joe gillis ve norma desmond'un karşılıklı şu konuşması film endüstrisine yapılmış en güzel göndermelerden biri olmaya adaydır.

    joe gillis: you're norma desmond. you used to be in silent pictures. you used to be big. (sen norma desmond'sun. eskiden sessiz filmlerdeydin. eskiden büyüktün.)
    norma desmond: i *am* big. it's the *pictures* that got small. (ben - halen - büyüğüm. küçülen filmler.)

    filmin oyuncu seçimi de mükemmeldir. 1920'lerdeki sessiz film furyasında çok ünlü bir oyuncu olan norma desmond'u canlandıran gloria swanson gerçekten de 1920'lerin sessiz filmlerinin ünlü bir oyuncusudur. film endüstrisinde bir türlü adını yeteri kadar duyuramamış senaryo yazarı joe gillis rolündeki wiliam holden ise, filmin çekildiği yıllarda kırka yakın film çevirmiş olmasına rağmen adını duyuramamış bir oyuncudur. en güzeli, belki de en trajik olanı da gloria swanson'ın uşağı ama gerçekte ilk kocası ve onu keşfedip filmlerini yönetmiş bir yönetmen olan max von mayerling'i canlandıran erich von stroheim'ın gerçekten de gloria swanson'ın 1920'lerde oynamış olduğu filmleri yönetmiş olan eski bir yönetmen olmasıdır.yani sanki her üç oyuncu da kendi hayatlarına çok benzer olan karakterleri canlandırmışlardır.
    ---
    spoiler ---


    (kafamkaristi - 7 Şubat 2010 00:03)

  • comment image

    bir erkeğin sevince ne yaptığına dair 2 farklı yaklaşımı içinde barındıran ve bu yönüyle düşündüren film.

    bu iki farklı yaklaşıma entry’nin sonlarında üç çizgiden (---) sonra geliyorum, dilerseniz direk oraya atlayabilirsiniz, çünkü ben öncesinde biraz bu filmden ve internette yaptığım araştırmalarda film hakkında öğrendiğim bazı ilginç detaylardan bahsetmek istiyorum.

    --- izlemeden okumanız tavsiye edilmez ---

    "there's the famous moment that louis b. mayer became absolutely incensed and went up to billy and said, how can you do this to your own people, to our industry? ... and billy had a famous retort that i cannot, uh, quote, but he said something like oh, you know, go something to yourself."

    bu sözler filmde betty karakterini canlandıran nancy olson’a ait. nancy olson’ın dile getiremediği billy wilder’ın cevabını ben yazıya dökeyim: “fuck yourself” diye karşılık vermiş mayer’in sözlerine!

    film, genel hatlarıyla hollywood’un kendi içine yönelik bir özeleştirisi olarak kabul ediliyor. zaten mgm patronlarından mayer’in hollywood’un iç yüzünün bu kadar gerçekçi bir şekilde gösterilmesine tahammül edemeyip wilder’a gösterdiği tepki de sanırım filmin (senaryonun) bu konudaki başarısının bir ispatıdır. mayer seyirciyi gerçeklerle yüzleştirmeye karşı. halkın gözündeki hollywood’un şaşaalı, şatafatlı “masallar ülkesi”, oyuncuların ise bu ülkenin “perileri” olduğu imajının bozulmasını istemiyor. ironik bir şekilde, bizzat filmin içinde joe gillis ile betty schaefer’in de senaryo üzerine tartıştıkları bir konu da seyircinin gerçeği isteyip istemediği idi:

    - (betty) maybe that's why it's good. it's true, it's moving. now why don't you use that character...
    - (gillis) who wants true? who wants moving?

    wilder bu sorunun cevabını net bir şekilde vermiş zaten. hollywood’un gerçeklerini bizzat hollywood’un gerçek hikâyelerine dayandırarak anlatıyor. bu hikâyelerin kahramanları betty, joe, norma, max...

    1. betty’nin hikâyesi biraz daha anonim aslında. özel bir kişiye dayandırılmamışsa da (en azından bilinen birine) yeterince gerçek. filmde joe zaten anlatıyor bize betty’nin hikâyesini:

    “ she was so like all us writers when we first hit hollywood, itching with ambition, panting to get your names up there: ‘screenplay by ...’ ‘original story by ...’ hmph! audiences don't know somebody sits down and writes a picture. they think the actors make it up as they go along…”

    2. joe karakteri ise gerçekte eugene walter adlı bir senaryo yazarından esinlenmiş. aşağıdaki yazı imdb’den alıntıdır:

    “eugene walter was a prolific hollywood screenwriter of the 1920s and 1930s. 6350 franklin avenue was the address of the alto nido apartments, where walter lived, sometimes worked, and, ultimately died in 1941. as sunset blvd. (1950) opens, william holden’s character joe gillis describes himself as a hollywood screenwriter "living in an apartment house above frankin avenue". as the camera cranes up into the apartment, we can see it's the alto nido.”

    3. gloria swanson’un hayat verdiği norma desmond karakteri’nin ise norma talmadge adlı sessiz film dönemi yıldızından esinlendiğini okudum bir iki yerde. norma talmadge’nin ruhî durumunu bilemeyecem ama o da filmdeki norma karakterinde olduğu gibi sessiz sinema döneminin büyük bir yıldızı iken aniden unutuluvermiş, eskilerde kalmış. onun da en azından çok para kazandığı ve doğru yatırımlarla en azından varlığından bişey kaybetmediğini ekleyebiliriz.

    gloria swanson’ın kendisi de aynı şekilde eskilerin sessiz sinema dönemi yıldızlarındanmış bu arada. filmde norma’nın evinde görülen bütün gençlik resimleri de tamamı ile swanson’ın kendi gençlik resimleriymiş.

    4. ancak bana filmde de gerçekte de max karakteri ile aktörü çok ilginç geldi. max karakterini canlandıran erich von stroheim gerçekten de sessiz film döneminin önemli yönetmenlerindenmiş. hatta ilginç bir bilgi de, filmde salonda norma desmond’ın eski filmlerinden birini izledikleri bir sahne vardır; işte o film gerçekte von stroheim’in yönetip gloria swanson’ın oynadığı 1929 tarihli queen kelly filmiymiş. hoş, stroheim swanson ile olan anlaşmazlıkları yüzünden filmi bitiremeden kovulmuş diye yazıyor kaynaklar; ki -durum gerçekten buysa- yıllar sonra bir filmde yeniden bir araya gel geçmişe atıfta bulunan bir sahnede gösterilen film seni kovduran filmin olsun, o da ayrı bir enteresan.

    bu arada erich von stroheim gerçekte araba kullanamıyormuş. filmdeki araba sürülen sahnelerde aslında önden başka bir araç çekicilik görevi yapıyormuş…

    5. yan karakterlerde de gerek kendini oynayanlar olsun (demille gibi) gerek göndermede bulunulanlar olsun; hatta mekânlarda da -yaşadıkları evlerden, takıldıkları kafe-eczaneye, ve de paramount tesislerine kadar hepsi- gerçeklere bağlı kalınmış.

    6. betty ile joe’nun üzerinde çalıştıkları “untitled love story” ise, billy wilder'ın 1960 yılında çekeceği the apartment filminin ilk senaryolaştırma denemeleridir.. (bkz: #22325819)

    ---

    entry girişinde bir erkeğin sevince ne yapacağına dair 2 farklı yaklaşımdan bahsetmiştim.

    max karakteri ile başlayalım. filmin başından itibaren bir garip buluyorsunuz zaten adamı. iyi bir uşak olmanın ötesinde işverenine hastalık derecesinde bağlı olduğunu fark ediyoruz önce. daha sonra norma’ya gelen hayran mektuplarının mütemadiyen onun tarafından gönderiliyor olduğunu öğrenmemiz tüm bu garip atmosfer içinde bize pek garip gelmese de, yine de max’in fedakâr ve norma’nın incinmesini kesinlikle istemeyen korumacı yönünü gösteriyor. bu arada norma’nın önceki evliliklerini öğrenip şimdiki ilişkisini izlemekteyiz. üstelik joe ile norma’nın ilişkisinde joe’nun norma’yı sevmediği, para için orada olduğu max’in gözünde bile her hâlinden bellidir. yine de asla bozuntuya vermez max, kıskançlık da yapmaz, zira norma joe’yu sevmektedir ve max’in payına düşen bu aşka hizmet etmektir.

    konunun yukarıda anlattığım şekilde gelişmesinden sonra izleyiciye yapılan asıl sürpriz max’in geçmişini öğrenmek olur. max von mayerling sessiz film döneminin önde gelen yönetmenlerinden biri iken norma’yı keşfetmiş, kariyerinin başında ilk filmlerini yönetmiş ve onunla evlenmiştir. ancak daha sonra evlilikleri bitmiş, aynı şekilde iş konusunda da norma başka yönetmenle (demille) çalışmaya başlamıştır. max nasıl norma’nın uşağı olduğunu joe’ya şu şekilde açıklar:

    - it was i who asked to come back, humiliating as it may seem. i could have gone on with my career, only i found everything unendurable after she divorced me. you see, i was her first husband.

    hani kulu köpeği olmak denir ya? düşünüyorum da kaç kişi max’in yaptığını yapardı? ha ne doğrudur, ne de yanlıştır demiyorum, diyemem. max için hayat norma’ydı; norma’nın hayatında olmanın tek yolu da belki de onun yardımcısı olacak bir işte yanında çalışmaktı. öte yandan norma’yı sürekli koruyup kollamak ve bunun için 7/24 norma’nın yakınında olmak için de tek yol uşağı olmaktı.

    filmdeki bir diğer erkek âşık ise joe idi. o da gitti, çok yakın arkadaşının nişanlısı betty’ye âşık oldu. daha fenası karşılık da buldu. ama joe bir kendini düşündü, işini-parasını-geleceğini, bir de betty’nin nişanlısına baktı; ve betty adına hangisinin daha iyi olduğuna karar verdi: artie!

    bir erkek, tüm hayatını bir kenara bırakıp, kendisinden hiçbir talepte bulunulmadığı ve üstelik hiçbir sevgi karşılığı olmadığı hâlde tamamen sevdiği kadının hayatına endeksliyor, o’nun için elinden gelen her şeyi yapıyor; diğer bir erkek ise sevgisini sevdiği kadının hayatından çıkarak gösteriyor, üstelik sevdiği kadının asıl istediği şey kendisi olduğu yani bunu yaparak sevdiği kadını üzeceğini bildiği hâlde...


    (juvares - 27 Şubat 2011 17:20)

  • comment image

    "seyirciler filmleri birinin oturup yazdığını bilmiyor.
    aktörlerin oynarken uydurduklarını dusunuyolar" repliği barındıran süper film.


    (musanelka - 28 Ekim 2012 15:52)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmin saklı bir yanı da aktristin yazarı öldürmesidir. sessiz sinema yıldızı, ondan bütün o rolleri çalan diyalogların yaratıcısı olan -temsili- yazarı vurur. bir nevi intikamını almış olur. üstelik yazarın ölümü kameraların tekrar ona dönmesini sağlamıştır.
    ---
    spoiler ---


    (jerrida - 17 Nisan 2013 16:40)

  • comment image

    şiirsele yakın ama yine de kulağa hiç sentetik gelmeyen diyaloglara sahip billy wilder filmi.(1950) gloria swanson norma desmond rolünde harikalar yaratıyor ve "i am ready for my close up" dedikten sonraki close up mimiklerinin aynı anda korkunç ve acınası olması hayranlık uyandırıyor. filmin senaryosu senaryo sınıflarında okutulup incelenmeye değecek bir ustalığa sahip. ölü bir anlatıcı, bir eve benzemekten çok evin hayaletini andıran malikhane, küçük maymun tabutu gibi gotik ayrıntılar içeren filmin bir diğer ilginçliği ise joe'nun ve betty'nin gizli gizli yazdığı senaryonun billy wilder tarafından 1960 yılında çekilen the appartment olması.


    (cocoon - 4 Şubat 2005 12:53)

Yorum Kaynak Link : sunset boulevard