• "çok çok yakışıklı adam. ama çok yani. öyle böyle değil."
  • "3 yıl önce tanışma fırsatı bulduğum yetenekli olduğu kadar mütevazi, mütevazi olduğundan çok yakışıklı oyuncu. fenerbahçe forması giyiyor olması her fenerbahçe taraftarına mutluluk veriyor olmalı."
  • "paris maçında 37 dakika oyunda kalmış ve 29 sayı, 4 ribaund, 2 top çalma, 9 asistlik bir istatistik yakalamış oyuncu. son dönemlerde inanılmaz oynuyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hazırlık turnuvası adidas cup'ın yeni zelanda maçında sakatlandı, aşil tendonunun koptuğu söylendi ilk anda ama, doğru olmadığı ümit edile.
    gözüm kaldı sanırım kendisinde, geç oyuna girdi, ne yapıyor nasıl diye ona en çok dikkat ederek izliyordum. çok kötü oldu be sözlük. dünya şampiyonasını kaçırmayacağını umduğum.

    edit: turkbasket en az 6 ay basket oynayamaz tandanslı bir haber geçmiş, yetkili biri açıklama yapana kadar umut var tabii. buyrun iç acıtan haber:
    http://www.turkbasket.com/…id=42:a-erkek&itemid=401

    edit 2: benim oturup ağlayasım geldi. takımın ona çok ihtiyacı olmasını geçtim, kendi evindeki yıllardır hazırlandığı dünya şampiyonasına katılamayacak olmak onu nasıl kahrediyordur tahmin edemiyorum. tanım yapmak gerekirse: maç sırası/sonrası izlenimlerimle çok sevdiğim adam. son olarak resmi açıklama:
    http://tbf.org.tr/…9a7c2257779003ca119?opendocument


    (oyle boyle - 7 Ağustos 2010 21:49)

  • comment image

    birkaç yaş büyük ağabeyi emre atsür, tenefüslerde / büyük tenefüslerde şort tişört soyunup saint benoit potalarında sprite üzerine sprite olup "lanet olsun dostum!" edasıyla okulun en popüler gençlerinden biri kimliğiyle dolaşırken; kendisi, basket aşkıyla yanıp tutuştuğu dönemlerde iştirak ettiği basket maçlarında ceketini bile zoraki çıkarır, hani en fazla gömlek üzeri hırkasıyla, kravatıyla top sektirir şut atardı.

    (bkz: sprite olmak)

    şimdi diyelim ki abisi o zaman 1.90 küsür boyuyla kızıl saçıyla dikkat çeken, ortamda espri üzerine espri patlatan "aaa ne örnek ağabey" diye hayranlıkla izlediğimiz biri... biz hazırlık bebesiyken, 6. 7. sınıftayken... peki engin atsür'ü nasıl tanıyoduk o zaman?.. hem de bizden 1 yaş küçükken?

    arkadaş adam bugün olduğu gibi yakışıklıydı ya!.. yakışıklı olmasından da öte, yine bugünkü gibi bi duruşu vardı. can bartu beyefendiliği vardı üzerinde. daha ufacık yaşlarda "acaba ibne miyim lan?!" diye düşünmeme sebep olmuştu. ama canı sağolsun. şu anda kız arkadaşımla birlikte kendisini "hayır o benim!" "hayır benim!" diye arada kavga ederek, restleşerek izliyoruz. oynayamadığı, pota arkasından "sivil kıyafetle" izlediği maçlarda gözümüz sahadan ona kayıyor. üzgün gibi görürsek bi fena oluyoruz. oha ya! adama resmen -marshall'la lily- gibi yapıştık.


    (horoz sekeri dunga git - 19 Ocak 2012 22:35)

  • comment image

    sadece son saniye basketini atmakla kalmamış, aynı zamanda neven spahija'nın kendisine attığı fırçayı savunmada kendisinin yaptığı hataya bağlayarak hocasını haklı görmüştür. keşke engin'in erdemi, spahja'ya oyuncuları övme/fırçalama noktasında adalet duygusu biçiminde yansısa. engin'e gözü kapalı sinirlenirken, gist'e benzer bir tavır sergiler miydi diye merak ediyorum


    (bim insani - 11 Mart 2012 19:31)

  • comment image

    koç tarafından "dışarı çık" diye bench'ten gönderilmesine rağmen o takımını yalnız bırakıp soyunma odasına gitmedi, dipteki sandalyede oturup bekledi.. ve son saniyede maçı getirerek karakterini bir kez daha ispatladı..


    (cybermika - 11 Mart 2012 19:33)

  • comment image

    3 yıl önce tanışma fırsatı bulduğum yetenekli olduğu kadar mütevazi, mütevazi olduğundan çok yakışıklı oyuncu. fenerbahçe forması giyiyor olması her fenerbahçe taraftarına mutluluk veriyor olmalı.


    (dedi annem - 12 Mart 2012 00:00)

  • comment image

    yorulduğu anlarda nefes almak için dizini tuttuğunda panik oluyorduk. 2 senedir basketbol oynamıyordu engin ve bu yıl kendisinin önüne çok hazır ve formda bir barış ermiş transferi yapıldı. birde ilk 5 için yabancı oyun kurucu takviyesi olacağını düşünürsek bu durumda kendisi alt yapıdan a takıma yeni çıkan ve 5-10 dakika süre alacak olan oyuncu durumuna düşecekti ki zaten 2 yıldır doğru düzgün basketbol oynamayan bir oyuncu için bu duruma düşmek neredeyse kariyerini bitirmek anlamına gelirdi.

    ergin ataman beşiktaş'a her ikisinin de kontratı biterken engin'i değil barış'ı istemişti; barış fenerbahçe'ye geldi, fenerbahçe kazandı. engin'in daha fazla süre alıp yeniden tam anlamıyla bir dönüş yapması gerekiyordu; aradığı süreyi bulabileceği gs'ı seçti, engin kazandı. engin'in takımda kalmasıyla rotasyona girme şansı kalmayacak olan erbil ve metecan gibi gençler vardı, türk basketbolu kazandı.

    barış transferi yapılmayıp kendisine güvenilebilir miydi? engin kusura bakmasın da 2 senedir basketbol oynamayan bir adamın ipiyle euroleague'e inilmezdi.


    (siraktan - 29 Haziran 2012 17:42)

  • comment image

    eğer galatasaray ile anlaştığı doğruysa gönül koyacağım oyuncudur, ayıp etmiştir. aslında sevmem böyle konuşmayı, sonuçta bu adamlar bu işten para kazanıyorlar ve kariyerleri açısından en doğru yere gitmek istemeleri normal. ama engin'in durumu farklı, fenerbahçe'ye transfer olduğu sezon daha formayı 1 kez giyememişken çok ağır bir sakatlık geçirdi, milli takımlayken aşil tendonu koptu. fenerbahçe kendisiyle sözleşmeyi feshedip hazır bir oyuncuya yönelebilirdi ama engine' yatırım yapmayı seçti, o da bir seneden fazla süren tedavisinden sonra anca geçen sezon ortalarında kendini bulmaya başladı. biraz fedakarlık beklerdim ben kendisinden ama olmadı, yolu açık olsun. sonuçta cefasını biz çekmiş olacağız, sefasını başkası sürecek bir nevi.


    (dulger baligi - 29 Haziran 2012 17:47)

  • comment image

    babamla 2006 dünya basketbol şampiyonası üçüncü maçını izlerken*, kendisi hakkında verdiği bilgi neticesinde ister istemez beni garip bir nostaljik buhran ve komplekse sürükleyen basketbolcu bıcırık. olayın iç yüzü için, bana bir iki dakika verirseniz size bir anımı anlatayım (söze ahmet çakar tendansıyla girmek):

    maç izlediğimiz esnada, oyuna engin atsür girdi. babam önce bana bu kim diye sordu tabii, ben de hasbel kader anlatım ncaa'de oynadığını, ilk kez milli olduğunu falan söyledim. bir kaç saniyelik sessizlikten sonra, ben daha ilkokula giderken, babamın çalıştığı yeri hatırlayıp hatırlamadığımı sordu babam, bulanık da olsa hatırlıyordum tabii, sonra da bi çetin* amca vardı, onu da bildin mi dedi. tam e yeter ama baba, burda ölüm kalım maçı var, sen hala çetin amcadasın, 15 sene öncesindesin diyecektim ki, demedim haliyle ve hatırladım dedim. işte o anda bi şeyler kımıl kımıl oldu zihnimde. o çetin amcanın oğulları vardı ya hani, arada getirirdi, bi tanesi senden 2 yaş küçüktü, oynardınız beraber dedi anda ise dank etti herşey birden. evet evet işte o çocuk, ensesine vurup lokmasını aldığım bıcırık çocuk engindi. şimdi karşısına geçsem, olm ben sana sataşırdım, aha da şu kadarcıktın desem, ne takar beni ama işte dünya böyle bir şey...

    (bkz: kişinin büyüdüğünü anladığı an)
    (bkz: sözlükte anılarini anlatmak)


    (quisalas - 25 Ağustos 2006 01:03)

Yorum Kaynak Link : engin atsür