virgülün yeri açısından yanlış anlaşılabilen edip akbayram şarkısı.
doğrusu -hep sanıldığı gibi-
"eşkiya, dünyaya hükümdar olmaz" değil;
"eşkiya dünyaya, hükümdar olmaz" şeklindedir.

(aernath - 26 Şubat 2002 08:51)

1960li yillarin sonunda bazi muzik ogretmelerinin siniflarinda calmalari nedeni ile meslekten uzaklastirildiklari sarki.

(satine - 26 Şubat 2002 09:48)

türküde "mevsime uydum" kısmı aslında "nefsime uydum" şeklindedir. bir nevi "şeytana uydum" gibi ama tam aynı şey değil.

"katil defteri" dediği de "kâtil defteri" değil "katl defteri" yani "cinayet defteri". failin adı cinayet kayıtlarına işlenmiştir zira.

sonra olarak: türkü rize'den çıkan bir eşkiyanın trabzon valisine verdiği, yenilgiyle sonuçlanan mücadeleyi anlatır.

şive içermediği için karadeniz türküsü olduğu pek akla gelmez, bilinmez.

bir de tarih notu düşmek istiyorum:

yanlış önermedir.

mesela nadir şah tarih sahnesine hırsız olarak çıkmış, sonra eşkiya olmuş, hükümdar muhafızı olmuş, iran hükümdarı olmuş, hızını alamayıp hindistan'ı bile almıştır. öylesi de var yani. tabii sanayi devriminden sonra karşımıza bu tür örnek pek çıkmıyor.

(matarama su ko - 25 Haziran 2012 22:27)

gözlerin memati, şahin ağa, hazır arka sokaklar bitmişken baron^*, kılıç ve tabi ki aslan akbey'i aradığı kurtlar vadisi'nin yeni veliahtı. ne yazık ki tutmayacaktır çünkü kurtlar vadisi'nin şu anki hali bile efsane ilk sezonların yerini tutmuyor, taklidi hiç tutmaz. keşke bu dizi yerine aynı karakterlerle kurtlar vadisi'nin öncesini çekselerdi, star wars gibi. ali candan'ın sefirlik yıllarını, duran emmi'nin kabadayılık zamanlarını, baron ve aslan akbey'in kıbrıs'taki ortaklıklarını, iran-ırak savaşında baron oluşunu, süleyman çakır'ın mahpusluk yıllarını veya pala'nın abdülhey ile dağda terörist kovalamasını görseydik, şansı daha fazla olurdu.

(i - 27 Temmuz 2015 22:45)

--- spoiler ---
çakır ölüyor, necati şaşmaz yapımcının kardeşi kontenjanından çakırın yerine geliyor.
--- spoiler ---

(rhan - 14 Ağustos 2015 07:38)

aslansan avini yersin,
kurtsan duseni yersin,
cakalsan artiklari yersin,
boceksen her bir halti yersin.

peki sen hangisisin? diye sordu.

insanim, yesem yesem kendimi yerim dedim.

bu anlamli lafin gectigi dizi.

(hickimse - 8 Eylül 2015 22:04)

oktay kaynarca'nın rolüyle hayal kırıklığı yaratan dizi.

mafyavari olaylar, kız çocuğunun çantasına harçlık niyetine sıkıştırılan tomarla para, telefonu duvara fırlatıp "git bana yeni telefon al" deme artistliği, eşini aldatıp "oldu bi kere, kısa kes" tarzında pişkin sözler söylemeler falan.

nedir bu aile yapısını hedef alan yapım merakı. midem bulanıyor midem.

(bkz: iğrençliği normalleştiren diziler)

(phi fenomen - 12 Eylül 2015 02:22)

ilk bölümü yayınlandığı günün reytinglerinde 1. olmuş dizi.

bunun 4 sebebi var bana göre.

1. pazarlama. raci şaşmaz bu işi iyi yapıyor. nasıl ki kurtlar vadisi ilk çıkacağı zaman 2002 senesinde 3 ay öncesinden televizyonda tanıtımları döndüyse, edho'da aynı şekilde 3 ay önceden tv ve sosyal medya reklamları döndürerek ortamı hazırladılar. bunu ilk bölümde oyuncuların kazakla gezmesinden anlayabiliyorsunuz zaten.

2. oktay kaynarca. nam-ı değer süleyman çakır. bu adam 2002 senesinde o kadar güzel rol yaptı ki herkes hayran kaldı. adeta yaşadı o rolü. çoğu kişi hatta kendi dahil tekrar böyle bir rolde oynamayı istiyordu, zaten katıldığı bir programda da bunu belirtmişti.

3. kadınlar. evet bu unsur bana göre reytinglerde 1. gelmesinin en temel sebebi. çünkü kadınların televizyon üzerinde ki etkisini biliyoruz, bu yüzden kadınlara hitap eden dizinin/senaryonun reytingsiz kalması imkansız. buna en iyi örneği muhteşem yüzyıldan verebiliriz ; konusu itibariyle kavga/dövüş/savaş/tarih gibi unsurları barındırması gerekirken tamamen bunların dışında kalıp kadınlara hitap ederek ilk sezon büyük bir izleyici kitlesi yakalamıştı bildiginiz gibi.

4. senaristler. benim de dahil olduğum azınlık bir grup bu diziyi bahadır özdener ve raci şaşmazın senaristliğine güvenerek izliyor. çünkü geçmişte yaptıkları deli yürek, ekmek teknesi, kurtlar vadisi onlara bu krediyi fazlasıyla veriyor.

şimdi gelelim dizide olan sıkıntılara.

1. oktay kaynarca. maalesef yaşlanmış. eski performansı yok. sanki yayından kalkacak dizinin son bölümlerinde ki oyuncu gibi bezmiş bir şekilde oynuyor bunu hissedebiliyorsunuz. eskiden oynadığı rolü yaşardı, şimdi ise geçiştiriyor.

2. senaryo. çok net olarak söyleyebilirim ki beğenmedim. 2 bölüm izledik ne oldu? hiçbir şey. boş boş ekrana baktık. biraz çocuklar duymasın havasında anne-baba kavgaları, biraz adana tiplemesinde çıkışlar yapan oktay kaynarca izledik. hiçbir özgünlük yok. tamamen oktay kaynarcaya atmışlar topu. çakırın annesi hariç tüm yan karakterler çok zayıf, buna tarık ünlüoğlu ve yüksel arıcı dahil. yan karakterlerde bir derinlik yok. ezel dizisini örnek verirsek, bir ana karakterin etrafında toplanmış yan karakterler vardı ama hepsinin kendine özgü hikayesi, derinliği vardı. burada ana karakterin yancıları var. yüksel arıcı gibi bir karakter bile sindirilmiş çok enteresan bir şekilde. ha biz ilerde haluk bilginer, şevket çoruh gibi insanlarla çalışacağız diyorsanız sıkıntı yokta bugünkü kadroda böyle bir adamın pasif kalması çok garip.

3. senaristler. öncelikle söylemek isterim ki bahadır özdeneri severim. yaptığı işler olsun, kişiliği, efendiliği olsun hep iyi yerlere gelir inşallah. sosyal medyayı da aktif olarak kullandığını biliyorum. burayı da okuyordur muhakkak ama hiç kusura bakmasın olmamış bu senaryo. tamam 2 bölüm izledik belki eleştirmek pek doğru değil ama senaryonun boş olduğunu şurdan anlayabiliyoruz zaten koskaca 2 bölümde 4 saatin 2 saatinde karı-koca kavgası, 1 saatinde aile içi dedikodu, 1 saati de boş boş bakışmalarla birlikte kurtlar vadisinden kalma bir iki aforizma izledik. ne var yani aileye - kadına bu kadar ağırlık verilemez mi? diyenler olabilir, verilebilir pek tabii. o zaman dizinin adını hızır çakırbeylinin yolu koyarsın yada ne bileyim beyaz gül koyarsın, fragmanı, kalıbı ona göre ayarlarsın kimsenin bir itirazı olmaz. ama sen ilk fragmanı silah/tank/tüfekli yapıp yılda şu kadar silah satılıyor şu kadar kaçakçılığa ayrılıyor deyip yazdığın 4 saatin 3 saati aile içi entrikaları konu edersen o senaryoya başarılı diyemem kusura bakma. kurtlar vadisinin ekmeğini yiyor derim.
yahu senaryo o kadar boş ki, boşluktan ne olacağını kestiremiyorsunuz. normal şartlarda bir dizinin 1. bölümünü bilemedin 2. bölümünü izlersen ne olacağını, gidişatı vs bilirsin. o gidişatta karakterlerin karşılaşacağı engeller izleyici için sürpriz olur.
örnek vereyim;
aşağıdaki dizilerin sadece 1. bölümünü izlemiş olalım ve fikir edinelim..
ezel: ana karekter hapisten kaçacak intikam almak için uğraşacak.
behzat ç: ana karakter kızının katilini bulmaya çalışacak.
karadayı: ana karakter babasını hapisten kurtarmaya çalışacak.
vs. örnekleri çoğaltmak mümkün.
edho: ana karakter silah kaçakçısı. evet. başka? ana karakterin metresi var işte karısı var bi tarafta devlet var bi tarafta kötüler var filan. ha ana karakterin metresi var yine? söylemiştim dimi pardon. bu kadar işte. boş boş gülen kötü adamlar filan var.

yahu bu kadar basit senaryo olamaz, olmamalı.
eskiden pana film forumlarında senaryo bölümünde millet çakır ölümünden sonra çakırın diziye girebilmesi sayfa sayfa senaryolar yazmıştı onların içinde bile daha güzelleri var.

ben senarist değilim. en iyisini bahadır ve raci bey bilir ama bir izleyici olarak görüşlerimi yazmak istedim.
umarım senaryo bundan sonra iyiye gider ve beni mahçup eder, bu entry de ibreti alem için burada kalır.

şunu da belirtmek isterim ki çoğu yerde, yapımcı/senarist aynı olunca bu dizi ile kurtlar vadisi karşılaştırması yapılıyor ama kurtlar vadisi bu yolun sonudur. yeni bir kurtlar vadisi yapamazsınız. 1-97 bölümleri türkiye'de bugüne kadar çekilmiş diziler arasında en iyisidir. yayınlandığı gün egm raporları ile suç oranlarının düştüğü sabittir. gelinen son noktadır. efsanedir.
efsanelerin benzeri olur, özentisi olur, kopyası olur. ama efsanenin aynısından bir tane daha yapamazsınız.

bakalım bu dizi yeni bir efsane mi olacak, yoksa efsanenin gölgesinden mi faydalanacak.

tüm bunların dışında değinmek istediğim bir konu var ki oda deniz çakır.
kendisinin güzelliği allah c.c. varlığının ispatıdır.. böyle bir güzellik tek başına ortaya çıkamaz.

(glore - 22 Eylül 2015 19:27)

bir kadin dusunun ki kocasinin metresini biliyo ve buna ragmen seviyorum sevmesem giderim ezikligini yasiyo. ve bir erkek dusunun ki delikanliliktan sundan bundan dizi boyunca bahsediyo fakat karisini aldatip bir de metresinden cocuk peydahliyo. bu da yetmezmis gibi karisinin yanina gidince aglamakli seni seviyorum demeler metresinin yanina gidince seni seviyorum demeler. godos delikanlilik bu heralde.

(tarihintozu - 7 Aralık 2015 12:13)

hızır ne zaman iki kadin arasinda kalsa hemen felsefeye bagliyo. pismanmis gibi bi tripler, dertli dertli bakislar.. bi siktir git be hızır.

(pazarda adam agzi gormus - 19 Ocak 2016 21:18)