Süre                : 1 Saat 24 dakika
Çıkış Tarihi     : 17 Eylül 2014 Çarşamba, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Korku,Gizemli
Ülke                : Avustralya
Yönetmen       : Glenn Triggs (IMDB)
Senarist          : Glenn Triggs (IMDB),Glenn Triggs (IMDB)
Oyuncular      : Jane Elizabeth Barry (IMDB), David Macrae (IMDB), Geoff Pinfield (IMDB), Tom McCathie (IMDB), Rachel Torrance (IMDB), Ashleigh Gregory (IMDB), Zoe Imms (IMDB), Janice Paull (IMDB), Natalia Nespeca (IMDB), Donna Cleverley (IMDB), Nalini Vasudevan (IMDB), Felicity Steel (IMDB), Meghan Scerri (IMDB), Lauren Adams (IMDB), Cameron Box (IMDB), Frederique Fouche (IMDB), Chris Gibson (IMDB)

Apocalyptic (~ Apocalypse Cult) ' Filminin Konusu :
Avustralyalı bir gazeteci ve kameraman, iyileşme sürecinde olan bağımlılar hakkında bir belgesel çekmek üzere bir bağımlı toplantısına giderler. Toplantı oldukça sıkıcı geçmektedir, ta ki bağımlılardan biri kendi hikayesini, Avustralya'nın aktif tarikatlarından birinden kaçtığını anlatmaya başlayana kadar. Gazeteci kadın bu hikayeden bir haber çıkarabileceğini düşünür ve tarikatla iletişim kurup bir belgesel çekmek için izin ister ve kabul edilir. Ekip tarikatın yaşadığı yere gittiğinde bir dini törene şahit olurlar. Törendeki tek erkek, tarikat lideri Michael'dir. İlk bakışta grup oldukça mutlu görünür, şüphe çeken hiçbir şey yoktur. Belgesel çekimleri ilerledikçe Michael gerçek yüzünü gösterecek ve müritleri için planladıklarını ortaya koyacaktır


  • "(bkz: soylent green)(bkz: on the beach)(bkz: the omega man)(bkz: the day of the triffids)(bkz: logan's run)(bkz: silent running)"
  • "bu donemde gecen en iyi oyunlar fallout ve fallout 2 dir kanimca."
  • "oyun olsun, kitap film vs. olsun en sevdiğim settingdir. cyberpunk olayı da zaman zaman ayrı tatlar verir. britanya'yla alakam yoktur."




Facebook Yorumları
  • comment image

    bu türe ait neredeyse tüm eserler(gördüğüm kadarıyla) "ortalık pisllik hurdalık gibi olacak, hertaraf toz toprak böyle, çöl gibi. insanlar birbirini yiyecek bok gibi kaos, anarşi olacak" şeklinde, yani ezbere yazılmış şeyler. şimdi olmamış bir şey için niye böyle tanımlamalar getirip insanın canını sıkıyosunuz. hergün 5 km koşturup o günlere hazırlık yaptırıyosunuz, ayıp değil mi? illa kaos mu olacak, anarşi mi olacak. insanlar mesla yedikleri boklardan ders alıp daha düzgün bir sistemle yaşamaya başlayamazlar mı? bir tane eser yazılmaz mı konusu böyle olan?


    (mameth - 5 Mart 2010 18:11)

  • comment image

    bir film değil de zengin bir yapımcının elinden çıkacak olan bir dizi süper olacaktır. 16 yaşımdan beri hayal ediyorum bu dünyada geçen bir film. hee film kısa sürer, anlatmak istediklerini tam anlatamaz. bas çoraklığı, bas gaz maskesini olacak iş değil bu. konu post apocalyptic ise hakkını verecek. içinde gizem olacak, şehir efsaneleri olacak, mutasyon olacak, insanların aslında hayvanlardan daha fazla hayvan olduğunu gösterecek, insanların güç için neler yapabildiklerini gösterecek. 3 saatlik şey değil bunlar. işte bu yüzden 21 yaşımdan beri dizisinin yapılmasını bekliyorum. hee süper bir filme hayır demem. ama süper olacak. ötesi yok.

    ---- olsunlar ----

    para olmayacak. insanlar sadece takas edebilecek. elinde değerli bir şey yoksa bir şey alamazsın. ya da para yerine geçen değerli bir şey düşünülür.

    silahın ve cesaretin yoksa yaşama hakkın yok. bu yüzden küçük küçük kasabalar kuruluyor. güçsüz olanlar buraya yerleşir. ama tabi beleşe yaşamak yok. yaşamak için çalışman lazım. ava çıkarsın, neblim yakacak eşya ararsın, temizlik yaparsın, paran varsa ticarete atılırsın.

    mutasyon geçirmiş yaratıklar var. ama bunları bize göstermeyecekler. ilk 3 bölüm içerisinde gösterirler gizemi falan kalmaz o işin. dedikodusu dönecek, betimlemeleri kulaktan kulağa dolaşacak, esas oğlan dışarı çıktığında bu yaratıkların geride bıraktığı cesetleri görecek, ee bizde o cesedin parçalanış şekillerinden neler olduğunu tahmin etmeye çalışacağız. biz bunları zamanla göreceğiz.

    dünyayı bu hale getirenin ne olduğu bilinmeyecek. savaştır büyük ihtimal ama o savaşın kimler arasında olduğu neden çıktığı bilinmesin. konusu geçtiğinde bilge(!) adamlardan biri '' insanların kardeşlik - dostluk yerine güçü tercih ettiği için oldu bütün bunlar. görüyorsnun değişen bir şey yok. bu bizim doğamızda var. '' desin ve kestirip atsın.

    şehir efsanesi olsun. temiz suyun, bitkisel örtünün bozulmadığı yer. henüz çeteler tarafından keşfedilmeyen bir yer. 7 yaşındaki çocuktan 60 yaşındaki adama kadar herkesin hayali burası olsun. o boktan ortamı yaşanılası kılan tek şey umut olsun.

    devleti tekrar kurmaya çalışan adamlar olsun. ama bunu tek düşünen onlar olmasın. iyili kötülü 4-5 tane örgüt var ve bunlar birbiri halinde savaş halinde olsun.

    kahramanımız toy olsun. böyle 20 - 21 falan. toy olursa onun şaşırdığı şeylere biz de şaşırırız. o öğrendikçe biz de öğrenelim. bizim aklımızdaki soruları o sorsun. sorsun, biz öğrenelim.

    vahşi ve acımasız topraklarda küçük çocukların bile acımasızlığı görelim.

    kimsenin karışmadığı, onların da kimseye karışmadığı bir dini örgüt olsun. evet hala. esas toyumuz bunlara sorular sorsun. tanrı - din muhabbeti dönsün.

    savaşın üzerinden uzun yıllar geçtiği için radyasyon yok. var tabi ama havada değil. dağılmış. elbette yoğun olan yerler var. oralara korundamadan girilmiyor olsun.

    ----- olsunlar ----

    süper olur süper. tabi bunu yapabilecek kadar para bir steven spielberg'de var. o da içine bol amerikan propagandası koyar. hatta o bile yetmez biraz duygusallık katar amk. ölmeden önce bununla ilgili bir dizi - film artık ne olursa izlemek istiyorum. the road falan kesmiyor artık.


    (eazy - 18 Ağustos 2012 23:09)

  • comment image

    üstümüze çökmüş ve kendini tarihin sonu olarak ilan etmiş kibirli neo-liberal kapitalizm kabusuna karşı insanlığın ortak bilinçaltının kustuğu hayaller bütünü. kıyamet sonrası döneme ait kültür ürünlerinde gönlümüzü çelen, bize 7/24, medya başta tüm silahlarıyla vazgeçilmez olduğunu dayatan kapitalist üretim düzeninin yıkılışını görme arzumuz.

    zombiler, uzaylılar, nükleer kış, virüs salgınları, doğal felaketler... belki içimizden bir ses "yine de değer" diyor. yine de değer, her sabah istemediğimiz bir saatte uyanıp her gün düştüğümüz plaza yollarına düşmektense, dünyanın bir ucunda güvenli bir sığınak aramaya..ihtiyacımız olmayan onca tüketim eşyası için ömrümüzü tüketmektense ıssızın ortasında küçük bir kolonide kendi halinde bir lokma bir hırka yaşamaya..birbirimizi yemektense zombilere yem olmaya.

    belki bir yanımız cezalandırılmak istiyor. içine tükürdüğümüz dünyanın ağzımıza sıçmasını bekliyoruz. kendimizi durdurmayacağımızı bildiğimizden, kudurmuşluğumuzun cezasının yukardan gelmesini diliyoruz.

    belki biraz intikam istiyoruz, gökyüzünü delen kuleleriyle, ışıklı caddeleriyle, yalancı neşesiyle new york'un, las vegas'ın, los angeles'ın ortadoğu çöllerine dönüşmesini, tokluğun keyfini yaşayan joseph'lerle marry'lerin yusuflaşıp meryemleşmesini, dünyanın filistin olmasını istiyoruz.

    belki biraz korkuyoruz, gücünün altında yaşamaktan başka hayat bilmediğimiz kapitalizmi kaybetmekten, sarhoş ve dayakçı da olsa, babası ölürse aç açıkta kalmaktan korkan bir çocuğun korkusuyla korkuyoruz. onsuz bir hayat tasavurrunu ancak kıyametle, felaketle anlamlandırabiliyoruz.

    her ne sebeple olursa olsun, 19. yüzyılda başlayan, ıı. dünya savaşı ile artan ve soğuk savaş sonrası dünyada neredeyse takip edilemez şekilde hızlanan "kıyamet sonrası" (kül)tür üretimiyle dünya hasta yatağında sayıklıyor : "avrupa avrupa duy sesimizi, insanlık yeniden başlamak istiyor!!!"


    (cuthbertallgood - 28 Aralık 2012 22:20)

  • comment image

    bu donemin islendigi yapitlarin, anlatilarin ardi arkasi kesilmiyorsa fantastik degil, olasiligi her daim bulunan bir durum olmasindandir. bugun ihtiyaclarin kolayca karsilandigi dunya yarin bir tek olayla alt ust olabilir elbet. bu konunun revacta olmasinin diger bir nedeni de insanlarin, ozellikle orta yas oncesi kesimin buyuk bir kisminin bu donemi ariyor olmasidir. insanoglunun fabrika ayarlarinda karnin tok olmasi, soyunun devam etmesi ve hareket varken modern dunyanin bize sadece ciftlesmeyi birakmasi, aslinda dogamiza ters bir yasam bicimi sunmasi, insanlarin hayatin normlarina uyum saglamak adina kendini tanimadan, otomatiklesmis bir yasam surmesi bana gore post apokaliptik donemi aramamizin bir sebebidir. sefalet dolu bir dunya, aclikla, dogayla mucadele aslinda bir dibe cokus degil insanlarin modern dunyanin zincirlerinden salinmasi anlamina geliyor. bir anda yiyecek icin gunde sekiz saat calismak, toplumsal statu icin aslinda temel ihtiyaclara hitap etmeyen urunler ugruna cabalamak, insan hayati satin alan anlamsiz tas parcalari, hersey olmasi gerektigi gibi anlamsiz olacak. toplumsal dayatmalar, zoraki katlanmalar ortadan kalkacak. bu tam ozgurluk icin insanlar acligi, sefaleti, barinma sorunlarini ve cetin bir rekabeti goze almis coktan. seksen neslinden bu yana gittikce artan bu dusunce bicimine bakarsak ileride, cok ileride bu istek dogrultusunda modern dunya ve ozgur dunya arasinda ortak bir cizgi aranmaya da baslanabilir, neden olmasin?


    (taqster - 2 Ekim 2013 00:03)

  • comment image

    kurgusal bir donem.. dunyada her$eyi yikip nufusun yarisindan cogunu yokeden ve tum duzeni alt ust eden bir felaket olacagini ongorur.. bu felaketten sonra kalan kisitli kaynaklarla boka donmu$ ve "cogunlukla" surekli karanlik olan bu dunyada insanlar ya$am sava$i verir.. bu tarz donemlerden bahseden veya direk i$leyen filmlere ornek (bkz: mad max) (bkz: terminator 2) (bkz: matrix) olabilir..


    (ssg - 11 Kasım 1999 10:50)

Yorum Kaynak Link : post apocalyptic era