stadlardaki kadar haşmetli olmasa da şehirlerarası otobüslerde de vuku bulan bir dalgalanmadır.

ön koltuklarda oturan meraklı yolculukların aydınlatma ve klima düğmelerini bızıklaması sonucu tüm otobüs yolcularının benzer tepkiyi vermesiyle kısa süreli bir meksika dalgası yaşanır.

(slackwax - 13 Kasım 2008 13:14)

(bkz: haydi şimdi bütün eller havaya)

(winsome - 26 Ağustos 2002 19:29)

(bkz: meksika dalgası)

ilkin 86 meksika dünya kupasında görüldüğü için -en azından tüm dünyada aynı anda- bu adla anılır, ortaya çıkış öyküsü nescafe reklamına konu olmuştur ama inanmayın tabii, reklam neticede.

(reincarnative lizard - 27 Ağustos 2002 05:46)

kuzey yarım küredeki stadyumlarda saat yönünde, güney yarım kürede ise ters yönde dönen dalgalanmadır.^*
(bkz: girdabın dönüş yönü)

(agrali miles - 24 Şubat 2011 22:07)

meksikadaki adı ise sadece "dalga"dır, ne kadar mantıklı değil mi?

(camelludo - 20 Mayıs 2004 03:07)

ispanyolca "la ola" diye adlandirilir. "dalga hareketinin matematiksel olarak modellenmesi" ya da "toplumsal davranislarin incelenmesi" gibi basliklarla degisik bilim dallarinda makalelere konu olmustur. uluslararasi platformda ilk olarak meksika'da gerceklesen 1968 olimpiyatlarinda 114,600 seyirci kapasiteli "estadio azteca" stadinda gorulmustur.

(sisyphus - 21 Mayıs 2004 12:42)

en büyüğü tartışmam sabah ereksiyonudur.

bak dalga'nın büyüklüğünü söylemiyorum, öyle olsa berbat bir espri olurdu.
tüm dünyadaki erkeklerin çoğu güneşin doğuşu ile beraber sabah ereksiyonunu yaşamıyorlar mı?
bu kısa süren ereksiyon sönmeye başladığında güneşin doğduğu başka yerlerde yaraklar kalkmıyor mu af edersin!
onu diyom işte...
tam bir meksika dalgalanması.

devri daim bir meksika dalgalanması oolm, yüzyıllardır süregelen bir dalgalanma...

bu keşfimle dünya barışına katkıda bulunmadıysam bana da nobel vermesinle amk...

(no where now here - 5 Nisan 2015 14:39)

insanlar dalgalanirken ses cikarma zorunlulugu hissettigi icun stadyum anlamsiz bir $ekilde ne$elenmeye, sesler yankilanmaya ba$lar bir anda. millet birbirine bakip siritmaya ba$lar. sessizce yapilamayan bi$ey olsa gerek.

(hemingway - 5 Eylül 2004 08:06)

hatırladığım ilk meksika dalgası "haydi istanbul vapurunu seç" kampanyasının tartışıldığı -milletçe birlik ve beraberliğe son derece muhtaç olduğumuz- şu günlerle fevkalâde ilişkili olarak eminönü-kadıköy vapurunda karşıma çıkmıştı. bu girişten meksika dalgasının denizde görüldüğünü düşünecek kadar cahil olduğum çıkarımını yapanlara teessüflerimi sunuyor, bir sonraki paragraftan devam etmelerini salık veriyorum.

altı yaşlarımda anneannemle eminönü mü kadıköy mü emin olamadığım bir istikamette vapurumuzun alt balkonlarından birinde yolculuk yapmaktaydık. pekçok gezmemizde olduğu üzere cırım cırım cırlayarak anneanneme bir uçan balon daha aldırmıştım. tıpkı diğerleri gibi çingene pembesi olan bu balonun uçan bir balon olduğu üzerindeki mor boyalarla tasdiklenmişti. baloncu amca -bir bildiği olsa gerek ki- balonumu kaçırmayayım diye bileğime bağlamıştı. ama her daim inatçı ve isyankâr ruhlu bir velet olan bendeniz, vapur yolculuğumuz esnasında balonu bileğimden çıkarıp, tutuş gücümü ve nesnelere olan hakimiyetimi ispatlamak istercesine, elimde evirip çevirmeye başladım. ne gereği vardı bağlamanın? ben gayet aklı başında bir çocuktum. bir balona mı sahip çıkamayacaktım?!

kabiliyetimi farketmiş olmanın getirdiği mutluluk sarhoşluğu içerisinde, bir anlık dikkatsizliğimle balonu elimden kaçırdım. o an her ne kadar bir uçan balonu bileğinden çıkarmak için en yanlış yerlerden birinin bir vapur balkonu olduğunu idrak etsem de, bunun için çok geçti. balon rüzgâr istikametiyle sağ tarafa doğru süzülmeye başladı. tam bu esnada hemen sağımdaki amca balonu yakalayabilmek için ayaklandı ve fakat başarısız oldu. derken onun sağındaki, sonra diğeri.. balkonun son kuyruğuna kadar istisnasız tüm yolcular, adeta bir vazife addetmişçesine bu hareketi tekrarladılar. son derece keyifle izlediğim bu dans, eğer muvaffakiyetle neticelenseydi çok daha mutlu olurdum tabii ki. ancak en sondaki amca ile birlikte bu umudum da yitip gitti ve balonum vapurun yörüngesinden çıkmasıyla birlikte doğası gereği gökyüzüne doğru süzülmeye başladı. her ne kadar o zamanlar bundan bihaber olsam da, bu imece çalışması benim gördüğüm ilk meksika dalgasıydı.

bu abuk hikâyeden çıkarabileceğimiz ufacık bir hisse varsa o da nedir efenim: uçmayan balona balon, alt balkonsuz vapura da vapur denmez. oylarınızı bu hissiyatla kullanmanızı dilerken, durduk yerde böyle anlamsız bir propaganda malzemesi üretmenin vermiş olduğu hayretle gözlerinizden öperim.

(gosalyn mallard - 27 Nisan 2006 15:23)

aslında bu olayın ilk hali şu şekilde gercekleşmiştir ^* . 1986 dünya kupasında iki meksikalı arkadas mac seyrederken sıkılmışlardır ve degisik bir sey uydurmak için pipilerini çıkartıp sallamaya baslamışlardır.stattaki diger seyirciler de buna ayak uydurunca o muhtesem görüntü ortaya cıkmıştır.dalga kelimesi burdan gelmektedir zamanla bu hareketin her yerde yapılamayacagı anlaşıldıgından bugunkü hale getirilmiştir.tabi olayın ortaya cıkış seklini ögrenince afrika'da niye dunya kupası dzüenlenmedigi kolayca anlasılıyor. ^{* *}

(franz ferdinand - 10 Haziran 2006 17:48)