Süre                : 18 dakika
Çıkış Tarihi     : 30 Temmuz 2014 Çarşamba, Yapım Yılı : 2014
Türü                : Döküman,Kısa Film
Ülke                : ABD,Fransa
Yapımcı          :  Ciné Tamaris
Yönetmen       : Agnès Varda (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Agnès Varda (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jean Varda (IMDB), Tom Luddy (IMDB), Agnès Varda (IMDB)(ekşi), Rosalie Varda (IMDB)(ekşi)

Oncle Yanco (~ Uncle Yanco) ' Filminin Konusu :
Filmdeki Arpel çifti, Marie-France gibi dergilerin tavsiye edebileceği türden bir sosyal başarıyı simgeliyor. Adam ciddi bir işadamıdır, kadınsa kusursuz bir  ev kadını. Mülklerindeki her şey yenidir: ev, geometrik bahçe, çakıl döşeme. Bu işlevsel evrende eksik olansa yaşama zevki ve israf edilmiş alanlar, baştan savmacılık ruhu ve okuldan kaçmalardır. Küçük Arpel bu ruhu ancak ‘ailenin yüzkarası’ olan dayısı Bay Hulot'yla keşfeder. Bay Hulot mutludur; St. Maur'da, herkesin birbirini tanıdığı, insanların çok basit bir kural, yani kibarlık çerçevesinde hareket ettiği küçük bir mahallede yaşar. Bay Hulot'nun Arpellerin evine gelişi (bu ev herhangi bir yerde olabilirdi) çeşitli felaketlere yol açar. Sadece evin küçük oğlu, suç ortağı ve dostu olarak dayısına elini uzatır. Filmimin herhangi bir mesajı yok. Buna karşın modern dünyanın kayıtsızlığının beni çok sarstığını söyleyebilirim. Artık kimse kimseyi tanımazsa, el emeği binalar yıkılıp yerlerine beton dikilirse, sohbet etmek isteyeceğiniz insanlara rastlayacağınız küçük restoranlar yerine vitrinlere oturup yemek yerseniz; bakkal dükkânı eczaneye benzerse, sırf canınız farklı kırmızı ışıklar ya da yeni kapı kolları istedi diye otomobilinizi değiştirirseniz başarı, konfor ve ilerlemenin ne anlamı kalır? (...) Bence iki tür yönetmen vardır: Ticari filmler yapanlar (ki bu bazıları için gereklidir) ve bilinmeyenin derinliklerine dalmak zorunda olan diğer grup. -Jacques Tati


Oyuncular
  • "guy ritchie'nin daha önceki işlerine bakarak soundtrackinin yine muhteşem olacağını rahatlıkla söyleyebileceğimiz film."
  • "ing. a.m.c.a.m.gillerin oradaki adam."
  • "guy ritchie standartlarının çok çok altında, standart holywood filmlerinin biraz üstünde, benim tanımın budur..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    soyle olsaydi boyle olsaydi falan demeye gerek yok, guy ritchie filmi iste. adami taniyorsaniz zaten bi basyapit beklentisiyle gitmezsiniz. bu adamin aksiyon ve eglence tarzini seviyorum, o yuzden bu filmi de tabi ki begendim. bu sefer casuslu falan degisik bi konu islemis ama guzel de olmus. muzikleri her zamanki gibi cok iyi.

    ha sonunda da biz turk sinemaseverleri unutmamis sagolsun, su duyguyu yasatti yine: http://i.imgur.com/m9t4a.jpg


    (dmxx - 24 Ağustos 2015 11:03)

  • comment image

    guy ritchie adından dolayı izlediğim, ilk imax deneyimimi yaşatan filmdir. guy ritchie sevenler için diyebileceğim, başından sonuna kadar her saniyesinde gerek görsel gerek işitsel olarak guy ritchie'i yaşıyor insan. zaten filmin hemen başında duyulan o caz müzikle başlıyor zat-ı alilerinin dokunuşunu hissetmek, hemen ısınıyor insan izleyeceği şeye. sıradan bir casusluk filminden farklı olarak biraz daha az ciddiyet ve biraz daha fazla şapşallık ekleniyor karakterlerimize, e haliyle yönetmen guy ritchie olunca olması gereken ve beklenen de bu. oyunculukları çok beğendim, yönetmenlik konusunda zaten diyecek kelimem yok, guy ritchie başlığında kendisini uzun uzun övmüştüm. keza müzikler de çok yerinde, her zamanki gibi. senaryo? daha iyi olabilirdi ama kötü değil, özellikle ilk yarı biraz vasat üstü geçti ama ikinci yarı fazlasıyla toparladı. yine de bir sherlock holmes ya da snatch, lock stock senaryosu kadar başından sonuna değin muhteşem değildi. her guy ritchie filmi gibi sıkılmadan defalarca izlenebilir, 10 üzerinden 8,5 veriyorum kendisine. dizi faslını izlemediğim için nasıl bir uyarlama olmuş fikir belirtemiyorum.

    --- spoiler ---

    ruslar duygusal insanlar oluyor vesselam. duygusal bir kgb ajanı, profesyonel bir cıa ajanı ve ne idüğü pek belirli olmayan bir mi6 ajanı. kgb ajanı karakterimiz güçlü, fazlasıyla dövüş eğitimi sahibi, satranç ustası ve.. mesleğe duygusallığı karıştırabilen biri, bizden biri gibi. cıa ajanımız ise işinde tam bir profesyonel, geçmiş mesleğinden edindiği tecrübeler ile çok başarılı bir hırsız, tam bir salon erkeği. genellikle bilgisayar oyunlarında gördüğümüz, abd'nin daha kıvrak, sovyetler'in daha güçlü olması klişesi gibi biraz.

    film çok güzel başladı, hatunun olaya balıklama atlaması kafamda soru işareti yaratmış olsa da nasıl bağlandığını görmek bu konuda ferahlatıcı oldu. özellikle "rus öpücüğü" ve ayakkabısını kontrol etmek isterken yanlışlıkla elektrik verdiği sahnelerde kahkaha atmıştım. genel itibari ile çok güldürdü zaten, beklediğim gibi. beklediğim gibi abd'yi daha çok gömdü ve filmin sonunda diski yok ettiler.

    hatun biraz daha hafif kalıyordu diğer iki karaktere göre, biraz da rolünden dolayı sanırım. filmin sonunda anladığımıza göre ekibimiz bir sonraki filmde istanbul'da olacak. insan merak ediyor tabi soğuk savaş dönemi türkiye'de hangi konunun işleneceğini.

    bu harika eser için guy ritchie'ye teşekkür eder, başarılarının devamını dört gözle beklerim.
    ---
    spoiler ---


    (kiwi kraze - 29 Ağustos 2015 21:37)

  • comment image

    müzikleri muhteşem film. başlangıçtan belli müziklerin müthiş gideceği. arada üflemeliler, ritm... hatta bi ara komşu kişisi benim yaptığım müziklerden sanarak kıvırarak eşlik ederek ziyarette bulundu. sona doğru bi müthiş nina simone...

    sıralı ost tam liste (parantezler tamamen kendime tez olup, sakın ola yorum yapıp yormayasın kendini sözlük):

    01 roberta flack - compared to what (super bir film geliyor der gibi)
    02 daniel pemberton - out of the garage (heyecan kattı işe, üflemeliler, bağlamayı andıran telli tonlar, ritmin artışı, accayip!)
    03 daniel pemberton - his name is napoleon solo (tan dun gibi bitirdi emme, acık hüzün) (bundan gayrısını harman kardon'a teslim ettik ost'in. keyf alarak dinlemek lazım tabii)
    04 daniel pemberton - escape from east berlin (üflemeyenin gözü çıksın der gibi. zıp zıp zıplamanıza sebep olabiliyor)
    05 tom ze & valdez - jimmy, renda se (bu ritme ne demeli bilemedim, bum çiki çiki) (1970'ten kalma bir müzikmiş. unutmayıp bi yerlerde kullanmalıyım bu çiki)
    06 daniel pemberton - mission; rome (ayol burada da türk müziği gibi bir his doğuruyor, ritmi değiştirip üfleye üfleye ton açıyor pembeton)
    07 daniel pemberton - the vinciguerra affair (utanmasa pembe panter'i yeniden yazdım diyecek pembo)
    08 daniel pemberton - bugs, beats and bowties (üç telliyle dansa kaldırırım milleti diyor pembik)
    09 solomon burke - cry to me (diyecek lafım yok hakim bey)
    10 louis prima - five months, two weeks, two days (diyecek lafım yok hakim bey)
    11 daniel pemberton - signori toileto italiano (pembe bey işi biliyor, çizme dolaylarına vardık gibi hissettik kendimizi)
    12 daniel pemberton - breaking ın (searching the factory) (gene üflüyoruz, ritmimiz yepyerinde...)
    13 daniel pemberton - breaking out (the cowboy escapes) (boğa güreşine hazırız)
    14 peppino gagliardi - che vuole questa musica stasera (söyleyecek lafım yok hakim bey)
    15 daniel pemberton - ınto the lair (betrayal part ı) (pemboy, istersem orkestral da takılırım diyor, ucunu üflemeye bağlıyor)
    16 daniel pemberton - laced drinks (betrayal part ıı)(çok kasarsam arabesk bile çıkarabilirim bak, diyor bestegar)
    17 luigi tenco - il mio regno (rahmetli olmuş ay bunu söyleyen, dalida evlenme teklifini reddettiğinden... yazık len)
    18 daniel pemberton - circular story (pemberton gözümde iyice ton alıyor, çocuk şarkısı gibi başlar galeyana getiririm hepinizi der gibi gibi)
    19 daniel pemberton - the drums of war (sank davul hiç duyulmayacakmış gibi başlayıp devam eden bir şarkı. sonra sonra insanın içini güpletiyor, o ayrı)
    20 daniel pemberton - take you down (birazdan yamyamların arasına düşeceksiniz der gibi bu müzik)
    21 daniel pemberton - we have location (ingiliz yerel enstrumanı yine devrede, flüt forever. lakin az kalmış goldeneye karizmasına.)
    22 daniel pemberton - a last drink (son bir johnny walker içelim, öyle git gideceksen...)
    23 nina simone - take care of business (buna allah denir sözlük, daha ne diycez?)
    24 daniel pemberton - the unfinished kiss (evet, bir sentezleyici var)
    25 daniel pemberton - the red mist (ilginç bir şekilde, kulağa yakın gelen ama yeni besteler... allah allah)
    26 daniel pemberton - the switch (çok kalın bi boru bu fülüdünki. yalnız birazdan yakari başlayabilir)
    27 daniel pemberton - warhead (ya nası oluyo, böyle mırıl mırıl başlayıp böyle kıpır kıpır devam edip arada bir durup nasıl bitirilebiliyo müzik)
    28 daniel pemberton - fists (yumruklar mı tokuşuyor, bu durumu mu anlatıyor bu müzik? oha yalnız, bu kadar ritm nası bi arada ya? pem bi ton, ton bi ton)

    şimdi şahsi bir beğeni listesi yapmam lazım, yapmazsam çatlarım, 24 numara bende bir numara, 5 numara bende iki numara, 26 numara bende üç numara. müziklerin tamamı başlı başına on numara.

    lakin imdb müzik sayfasında pembertonun pembesine rastlayamadık sözlük: http://www.imdb.com/…355/soundtrack?ref_=tt_trv_snd

    flüt olayının ayrıntısı (english horn, bam bam bam) şöyle: http://www.filmmusicsociety.org/…s/2015/080315.html

    berlinde geçmeye başlayan bi film nasıl kötü olabilir ki?

    önemsiz ayrıntı gibi sona kalan oyunculardan baş rol daşını da allah sahibine bağışlasın sözlük. büst gibi adam ay. (henry cavill, meğer tristan+isolde, stardust gibi filmlerde mevcudiyetini gösterip zihnimizde yer işgal etmemiş. allah allah!)

    o değil de sözlük, filmde bi fransızca eksik kalmış. çok yadırgadım.

    bi de sözlük, o katlanan saati arayıp bulmuşlar da, devrin o döneminde her yanı camlı helikopteri nası kullanmışlar, biraz çelişti sanki...


    (daphne - 31 Ekim 2015 23:48)

  • comment image

    neredeyse film kısırlığı çektiğimiz 2015 yılında, ilaç gibi gelmiş filmdir.

    --- spoiler ---

    filmin sonunda devamının da geleceği ve hatta istanbul'da çekileceğinin sinyali verilmiştir. fakat guy abi biraz daha dikkatli olman lazım, zira 1960lı yıllar türkiye'sinde hatta istanbul'unda kırmızı fes artık tarih olmuştur. lütfen.
    ---
    spoiler ---


    (hem okur hem yazar - 20 Kasım 2015 23:31)

Yorum Kaynak Link : the man from u.n.c.l.e.