Süre                : 1 Saat 42 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Kasım 2006 Çarşamba, Yapım Yılı : 2006
Türü                : Macera,Cinayet,Drama,Fantazi,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : oğlan,Moğolistan,cinayet,Bilim insanı,Sibirya
Ülke                : Fransa,Italy,Almanya
Yapımcı          :  UGC YM , Integral Film , Rai Cinema
Yönetmen       : Guillaume Nicloux (IMDB)
Senarist          : Stéphane Cabel (IMDB)(ekşi),Jean-Christophe Grangé (IMDB)(ekşi),Guillaume Nicloux (IMDB)
Oyuncular      : Monica Bellucci (IMDB)(ekşi), Catherine Deneuve (IMDB), Moritz Bleibtreu (IMDB), Sami Bouajila (IMDB)(ekşi), Elsa Zylberstein (IMDB)(ekşi), Nicolas Thau (IMDB), Lorenzo Balducci (IMDB)(ekşi), Nicolas Jouhet (IMDB), Peter Bonke (IMDB), Tubtchine Bayaertu (IMDB), Laurent Grévill (IMDB), Jerzy Rogulski (IMDB), Yoshi Oida (IMDB), Nikolai Boldaev (IMDB), Simona Maicanescu (IMDB), Pascal Bongard (IMDB), Eva Saint-Paul (IMDB), Valentine Herrenschmidt (IMDB), Bayaset Manjikoff (IMDB), Yves Marmion (IMDB), Éric Caravaca (IMDB), Elina Löwensohn (IMDB), Erdenetsog Batoa (IMDB), Dinara Drukarova (IMDB), Borchuluun Lkhamjav (IMDB), Gaëlle Loizic (IMDB), Gefko Mikhail (IMDB), Galina Nikolaevna Karpova (IMDB), Claire Rotheuss (IMDB), Andrey Shklyar (IMDB), Clément Thomas (IMDB), Tumurbaatar Tseomed (IMDB), Astou Vedel (IMDB)

Le concile de pierre (~ Tas meclisi) ' Filminin Konusu :
Evlatlık oğlu Liu-San’ın neredeyse hayatını kaybetmesine neden olacak bir kaza geçirmesinden sonra Diane, aklını kaçıracak noktaya gelir. Günlerce korkunç kabus ve halusinasyonların etkisi altında kalır. Çocuğun bir mucize sonucu kurtulması ve iyileşmesi Diane’i tuhaf düşüncelere iter. Gerçekten Liu-San kimdir? Nereden gelmiştir? Göğsündeki tuhaf izin anlamı nedir? Evlatlık olarak verilmesinde Asko Vakfı’nın rolü nedir? Sergeï isimli bir Rus gencin yardımıyla Diane bu sırrı araştırmaay başlar. Araştırma onu, “Tsevens” isminde esrarengiz bir Moğol kabilesine ve onların Taş Meclisi’ne götürür. Diane’nin etrafında tuhaf ölümler gerçekleşirken Liu-San yedinci yaş gününde kaçırılır. Oğlunun nereye kaçırıldığını tahmin eden Diane, kendini Doğu Moğolistan’ın ücra bölgelerinde bulur. Oğlunun kaderinin yazılı olduğu, unutulmuş ve vahşi dünyasında bir yolculuğa çıkar. Anne şefkatinin her şeyden güçlü bir duygu olduğunun anlatıldığı film, Fransız kara film ve korku öğelerini mükemmel şekilde bir araya getiriyor.


  • "türkçeye taş meclisi olarak çevrilmiş, monica bellucci taşı oynuyor meclisi bilmiyorum."
  • "alışılmış jean christophe grange tarzının dışında doğaüstü öğeler barındıran ilk sayfalarında bağlandığınız ama sonuyla hüsrana uğratan yazarın okuduğum en kötü romanı"
  • "butun kitap super bir kurgudan olsurken super toparlayici bir son beklerken kitabin bu kadar basit bitirilmesine anlam veremedim. ayrica (bkz: kizil nehirler)"
  • "kitap fena değil ama sevmedim. tercih edilesi değil. filmi de bir o kadar rezalettir."
  • "sıralı yada sırasız okumanızın birşey farkettirmeyeceği, genel olarak değerlendirdiğinizde eserlerinin en vasatı olarak değerlendirilecek olan, jean christophe grange kitabı."
  • "grange amca yine çok güzel yazmış olayları çok iyi karıştırmış ama bu sefer olayı kızılnehirlerdeki kadar başarıyla bağlayamamış .. daha çarpıcı bir sonu olmasını beklediğim roman ..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    okuduğum en güzel kitaplardan birinin izlediğim en boktan filmlerden birine dönü$mü$ hali. yemin ederim film esnasında yok artık, uydursaydınız ke$ke demekten, monica bellucci'nin canlandırdığı; kitaptaki sert, güçlü kadın karakterin tam aksine uyuz, zır zır her halta ağlayan, iki sahnenin birinde aaeeeaayyy diye çığlık atan sinir bozucu karaktere sinirlenmekten, karanlık ve ani hareketlerle elde edilmi$ kitabın felsefesine son derece uzak kalan gerilimden daraldım. film tutarsızlıklar üzerine kurulu ve hiçbir $ekilde kitabın hakkını vermiyor ancak bir cumartesi ak$amını ne yaparak mahvedebilirsiniz sorusunun yanıtı olabiliyor. en sevdiğim hikayelerden birinden tiksinmemi sağlamış oyuncu ve yönetmenleri aristoya havale ediyorum.


    (inner silence - 3 Aralık 2006 15:01)

  • comment image

    öncelikle; bir başlık, bir marka, bir adlandırma olarak muhteşem bir seçim.

    le concile de pierre
    the stone council
    taş meclisi

    kitabı okumamış veya film izlememiş herhangi biri bile taş meclisi dendiğinde, ortada mistik bir şeylerin var olduğunu tahmin edebilir.

    kitabı okumayanlardan biri olarak; filmi böylesine mistik bir duygu ve öylesine felsefi bir merakla izlediğimi belirtmek isterim.

    film hakkındaki düşüncelerimi aktarmadan önce, olayın kitapla alakası olmadığını düşünenler için şunu açıklığa kavuşturmayı bir görev bilirim:

    filmin yönetmeni de*, senaristi de* eser bazında kitabı esas alsalar da, işleyiş açısından farklı bir açıyı ön plana çıkardıklarını itiraf etmektedilerler. ön plana çıkardıkları bu farklı açı da; bir annenin, oğlu için kendini nasıl feda edebileceği gerçeğidir. dolayısıyla duygu yoğunluğunun boyutu kitaba göre ters orantılı şekilde gelişmiş görünüyor. fakat konu itibariyle, 'okumamış' olmama rağmen, kitabın filmden daha sarsıcı bir akış içerdiği fikrine kapıldım.

    1.5 saat boyunca canımı sıkan en rahatsız edici faktör; diyalogların bir buğu içerisinde gelişmesiydi. guillaume nicloux bunu kasten yaptığını ve tarzının bu olduğunu belirtse de, replikler arasındaki lag silsilesi, bir an için gerçek kesit izliyormuşum hissi uyandırdı içimde. yine de ekibi tebrik etmek lazım. dudaklarına baktığımız monica bellucci olunca, istediği kadar lag yapsın, yine de razı oluyor insan.

    --- spoiler ---
    son ana kadar sergei moskov'un da bekçiye karşı olduğunu sanmam dışında, ne final ne de diğer unsurlar şaşırtıcıydı. her şey olması gerektiği gibi gelişti.
    ---
    spoiler ---

    konudaki en etkileyici kısmın taş meclisi töreni olduğunu ve filmde bunun üzerinde hiç durulmadığını düşünürsek, vasat bir çalışma ortaya çıktığını kabul edebiliriz.

    tabii madalyon ters çevrilip, mistik bakış açısı bir kenara bırakılır ve film yalnızca duygusal bazda irdelenirse, gerilimden çok, ağlamaklı bir 90 dakika geçirilmesi muhtemeldir.

    yine de, uzakdoğu ve uzakdoğu felsefesiyle ilgillenenlerin hem kitaba hem de filme bir göz atması gerektiğine inanıyorum..


    (tek ihtimali olan insanlarin hikayesi - 11 Aralık 2007 16:11)

  • comment image

    grangé başlamak isteyenlerin ilk önce okumaması gereken kitap. gözümde bütün fransızları bilim adamı, paraspsikolog ve cevval canlandırma nedenim. kitabın arka kapağını okuyunca, bölümlerdeki miniltilmiş sürprizlerinde bir anlamı kalmıyor. kadına yüklenen gücü bazı yerlerde tuhaf bulsam da "ölmek ve yaşamak" kavramlarını kaybetmiş insanlardan beklemediğim bir hareket yapmadı. bu kadar övülen bir yazarın gözümde basit mertebesine indiren, "anne" kelimesine zerre kadar şaşırmadığım kitaptır aynı zamanda.

    insanın geyiklere binesi, taygalarda dörtnala gidesi, şaman ayinlerinde dümbelek çalası gelmiyor değil. içimizde bir yerlerde bastırılmış ve bir güç tarafından tetiklenmeyi bekleyen bozkır ruhu olduğunu düşündürüyor. (bkz: bence)


    (en kendini bilmez yasam formu - 10 Temmuz 2004 17:07)

  • comment image

    grange amca yine çok güzel yazmış olayları çok iyi karıştırmış ama bu sefer olayı kızılnehirlerdeki kadar başarıyla bağlayamamış .. daha çarpıcı bir sonu olmasını beklediğim roman ...


    (sebze - 24 Ekim 2001 22:47)

Yorum Kaynak Link : le concile de pierre