vcd-dvd satan dükkanların "komedi" bölümünde yer almasına rağmen, insanın buruk tebessüm etmesine neden olan güzel bir film. farklı mekanlarda, diyalog olmadan konu, gerçekten güzel anlatılmış. ayrıca bobby karakteri de "gerçek aşk"ın ne olduğunu izleyiciye çok güzel açıklıyor.

(raquelle - 21 Kasım 2006 22:49)

ruhsuz muyum, duyarsız mıyım neyim izlerken pek sıkıldığım filmdir kendisi ama film bir yana patricia clarkson'ın oyunculuğu bir yana, filmi izleyecekseniz sadece patricia clarkson'ı bile izleyebilirsiniz.

(kudra - 28 Şubat 2007 13:39)

türkçeye annemler yemeğe geliyor şeklinde çevrilmiş olması ve başrolünde sevimsiz bir lolita imajıyla hafızalarımızda yer eden katie holmesun bulunması nedeniyle canım ülkemizde gerektiği ilgiyi görememiş olduğuna kanaat getirdiğim güzeller güzeli film.

--- spoiler ---
april sevilmeyen evlat olarak ailesinden uzakta yaşamayı seçmiştir. new york'un ghettosunda ona deli gibi aşık olan sevgilisi bobby (bkz: derek luke) ile yaşamaktadır. annesinin (bkz: patricia clarkson) ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendiğinde ailesini şükran günü yemeği için evine davet eder. örnek davranışlarlarıyla sinir bozucu bir karakter olan kız kardeşi, bunak büyükanne, anne baba ve erkek kardeş arabaya doluşup yola çıkarlar, april'le tekrar karşılaşacak olmaktan dolayı endişelidirler. april ise tekrar ailesinin sevgisini kazanmaya kararlıdır. bunun için hindi pişirmeyi dahi göze almıştır.
--- spoiler ---

birkaç sene önce izlediğim ve tamamen hafızamdan çıkıp gitmiş olan bu filme, bir süre önce tekrar tesadüf ettim ve bu kez başka bir vizyonla izleme şansım oldu. amerikan sinemasında aileyi ve muhafazakar değerleri kutsamaya çalışırken iyicene sevimsizleşmek gibi ciddi bir sorun varken, pieces of april böyle hilebazlıklar yapmadan aile bağlarına inancımızı gerçekten yeniliyor. hiç bir saniyesinde ne komedinin ne dramın vıcık vıcıklığına düşmüyor, salya sümük ağlatmıyor, kahkahalarla güldürmüyor.

--- spoiler ---
ama işte çok çok güzel şeyler gösteriyor: bobby april'i ne çok seviyor, ne güzel uyandırıyor, yemeğe girişmeden sevişiyorlar. anne mola verdiklerinde tuvalette oğluyla ot içiyor ve yol boyunca arabada nasıl gülüyor, şarkı söylüyor. april'in komşuları orta yaşlı zenci çift mutfakta nasıl tatlı tatlı kavga ediyorlar. vietnamlı olduklarını tahmin ettiğim aile hindinin kopan budunu meyveyle ne güzel dolduruyorlar. april çirkin binanın koridorlarını süslüyor, ailenin her ferdi için tebrik kartı hazırlıyor..
arabada kilise şarkıları söyleyen antipatik kız kardeşi, fırınına aşık olduğunu tahmin ettiğim sapık üst komşu wayne, april'in elleri kırılasıca eski erkek arkadaşı gibi manyaklar da var hikayede tabii. bizim hikayelerimizde olduğu gibi...
--- spoiler ---

(keine ahnung - 29 Aralık 2008 01:57)

çok sıkıcı ? kızlar kendini özlestirmis sanirsam katie holmes'la erkekler de katie holmes'u sirin bulduklari için izlemistir muhtemelen. ayrca afiş de eskiden kanal d'de oynayan bir pembe dizi vardı kizil sacli bi kiz oynuyodu, rosalinda olmayan. ona benziyor. bunu izliceğime onu izlerim. the magnetic fields şarkıları çalıyor bir de alakasız, ne gerek varsa.

http://content9.flixster.com/…34/03/9834039_det.jpg
vahşi güzel'miş dizinin adı. o kıza benziyor.

(career girl - 4 Mart 2009 23:15)

katie holmes var basrolunde bu filmin april olarak

(ekikiki - 10 Kasım 2003 09:20)

vamp hatun olarak cikacak katie holmes karsimiza, ve daginik ailesini thanksgivingde yemege cagirarak toparlamaya calisacak. gecen senenin sundance filmlerinden, pek azinin gosterime girdigi dusunulurse iyi olmasini bekliyorum. gerci katie holmes asla joeylikten kurtulamiyor, degisik ne yapmaya calissa siritiyor, yakismiyor gibi geliyor ama, bakalim gorucez.

(dem - 10 Kasım 2003 09:25)

hos bir film. fazla birsey beklenmezse seyirciyi gayet memnun edebilen cinsten. hatta o kadar memnun etmis ki bazi seyircileri, sundance'te seyirci odulu almis. patricia clarkson basta, tum kadro cok iyi oturmus, inandirici falan da olmus. beth gibi kizim olsa doverim mesela.

(tramell - 15 Nisan 2004 14:20)

beth'in arabada aria söylerken en tiz notada göz kapaklarını pır pır hareket ettirdiği sahne için bile izlenebilecek, aslında başka bir sürü sebep yüzünden de izlenebilecek eğlenceli, hüzünlü, başarılı film. patricia clarkson'un peruğunun islandığındaki aynaya bakışına şiir yazmak üzere ayrılıyorum...

(cocoon - 28 Temmuz 2004 17:36)

istanbul film festivalinin iyi filmlerinden biriydi. katie holmes iyi performansiyla ben de dahil filmi izlemeye gelenleri sasirtmisti. tuhaf bir gulumseme vardi insanlarin yuzunde.

(gilda - 3 Eylül 2004 11:15)

bukadar düşük bir bütçeyle yapılabilecek en iyi film.filmin bazı yerlerinde cidden güzel tadlar alıyorsunuz,bazı yerlerinde cidden hüzünleniyorsunuz ama bazı bölümleri gerçekten sıkıcı olabiliyor.

(teardrop - 5 Eylül 2004 01:02)

istanbul dışında hiçbir ilde gösterime girmeyen film.. sağlam bi küfür basmak geçiyor içimden bu işi yapanlara ya, neyse..
insan değiliz çünkü biz, sevmiyoruz sinema sakın götürmeyin bu tip filmleri istanbul dışına..

(parma maniac - 5 Eylül 2004 01:15)

izlemesi keyifli bir film... beth süper...

(joe nethunder - 5 Eylül 2004 16:31)

hakkında hiç bi backgrounda sahip olmadan sadece adı ("annemler yemeğe geliyor") ve türü (komediymiş) baz alınarak hoş vakit geçirmek için girildiğinde (ki ben öle yaptım), daha ilk sahnesinden, çekiminden "aaa festival filmiymiş" dedirten film.. ilk şoku atlatıp festival filmi izlemeye hazır hissedilince keyif veren, komik diyemiycem ama şirin bi dram (o da neyse)...

(mirimax - 6 Eylül 2004 08:37)

dun aksam izledigim hos bir film. bu tur filmler izleyince neden turkiyede en azindan boyle bir film yapilamiyor diyoruz.

(catherine dervis - 7 Eylül 2004 13:09)

"filmi salla katie holmes'un hastasıyım" tagline'ına sahip olsa 110 metreden engelli koşacağım film.

(quisalas - 10 Eylül 2004 08:50)

yüksek bütçeli bi yapım olmasa da, kanaatimce içindeki samimiyeti, sıcaklığı seyirciye hissettirebilen, zaman zaman güldürüp zaman zaman ağlatabilen; ama bir filmden çok şey bekleyenlerin hayalkırıklığına uğrayacağını düşündüğüm tatlıcana film. filmi izlerken bazen sıkıcı olduğunu düşündürtüp, "neden hala izliyorum?" sorusu akla gelse de içine çeken bişiyler olduğu da aşikar, belki de bi beklenti^*...

(istanbullshit - 12 Eylül 2004 19:02)

16. ankara film festivali kapsamında gösterilmiş eğlencelik bir film. gülümseyerek insanı sinemadan çıkartan cinsten. merdivelerden çıkan aprilin ayaklarının ardından merdivene düşen kıruncu^*** kurdele american beauty deki rüzgarda uçan torbayı anımsatıyor.

(passiflora - 8 Mart 2005 22:56)

insanın aklına ister istemez spencer tracy, katharine hepburn ve sidney poitier'li guess who's coming to dinner'ı getiren (ama bu sefer kız ailesi zenci damatlarının evine yemeğe gidiyor), patricia clarkson'ın varlığıyla beraber onun yer aldığı tüm sahnelerde gözümü kırpmadan ekrana kilitlenmeme neden olan, gayet sürükleyici ve eli yüzü düzgün bir film. patricia clarkson'ın canlandırdığı karakterin benzinliğin tuvaletinde joint içerken oğluna "next time roll it tighter" demesine hasta oldum, yerlerde yuvarlandım. arabadaki, tuvaletteki, ayna karşısındaki, evdeki, kısacası bilumum mekanlardaki o bezgin, buruk ve acılı bakışlarından ise bahsetmeye belki de hiç gerek bile yok. bu rol için patricia'dan daha iyi bir seçim olamazmış...

(arsonist - 30 Mart 2005 08:45)

"every day life" hakkinda yapilmis olan en guzel filmlerden biri. ayrica hissettirdikleri acisindan (bkz: garden state)

(quaid - 18 Aralık 2005 22:11)

april isimli kizimizin, 5d'de oturan wayne karakterinin "you are a very bad girl" demesi uzerine kendi kendine "no, i'm not" dedigi sahnenin odak noktasi olabilecegi film.

april, film boyunca, muhtemelen filme yansimamis hayati boyunca da, "kotu kiz" olmakla suclanmaktadir. daha bebekken bile kotu tohum misali onaylanmayan davranislarda bulunmustur. simdi, aslinda oyle olmadigini gostermek istemektedir.

(hakiki fare - 13 Ocak 2006 19:53)