alejandro amenabar'ın snuff olayını başaryla anlatan ve bunu yaparken germe işini hakkıla yerine getiren filmi. bütün kasları gerdikten sonra kişiyi -aşağı yukarı şu soruyla başbaşa bırakmıştır (filmin başarısının yarısı da kanımca burada yatar): "televizyonda -özellikle haberlerde- izlediğimiz şiddet olayları snuff değil midir?

(catharsis - 30 Aralık 2006 13:00)

thesis filminin orijinal^* adi.

(tramell - 13 Nisan 2002 11:24)

aslında bir gerilim filmi olmasına rağmen insanı iliklerine kadar korkudan donduran bir film. gerilim veya korku filmi olarak başarılı olmasının dışında günümüz insanının şiddet ile ilişkisi ve özellikle iletişim/medya üzerinden insanların şiddet ile ilişkisi üzerinde duruyor. korkmamız geçtikten sonra bunların üzerinde durabiliriz.

nasıl ki bir insan olarak doğamızda iyi ve kötü varsa, ve her an hareket ederken iyi ve kötü arasında bir seçim yapıyorsak, aynı şekilde şiddet de insanın doğasında var. kimimiz bunu açık olarak gösterirken, kimimiz de ise bastırılmış şekilde bir şiddet eğilimi var.

film boyunca hem bunların üzerinde duruyor hem de medya yolu ile şiddetin hergün hayatımızın içine sızdığını ve bunu artık kanımsadığımızı gösterirken filmde işlenen konu örnek üzere medya yoluyla şiddetin yayılmasının nasıl korkunç sonuçlara ulaşabileceği anlatılıyor.

--- spoiler ---
metroda yapılan anonslara rağmen angela belki meraktan belki de bir içgüdü ile ısrarla intihar etmiş adama bakmaya çalışmaktadır, aynı şekilde tez danışmanı hocası canı pahasına snuff filmini seyretmektedir, chema'nın kolleksiyonundaki filmleri angela yine itina ile seyreder, angela'nın kardeşi onun eve getirdiği kasedin peşindedir. filmin sonunda sanki hiç bir şey olmamış gibi şiddet görüntüleri halkın bilgi alma hakkı vardır yalanıyla rating uğruna yayınlanıyor, ve yine hastanedeki bütün insanlar gözlerini açmış büyük dikkatle seyretmektedir.
--- spoiler ---

meraktan öte şiddet ve şiddet görüntüleri belki de kabullendiğimiz, kanıksadığımız şeyler. belki genlerimize kadar işlemiş. geçmişte idamlar, cezalar halk önünde yapılırdı. şiddet gerek devletten gelsin gerekse bireysel olsun normal karşılanıyordu.

(mea maxima culpa - 22 Ocak 2008 22:07)

bu sene istanbul film fesivali'nde abre los ojos ile ard arda seyrettiğim nefis gerilim filmi.
alejandro amenabar sinema okurken hocalarıyla çıkan bazı anlaşmazlıklar nedeniyle ayrılmış. onu önemli bir dersten bırakan hocasının adı da castro imiş.

(solonielle - 10 Mayıs 2002 20:53)

--- spoiler ---

sınıfta chemanın ispanyol filmlerini kötülemesi, castro hocanın sinemanın endüstri haline gelemediği için abdye bağımlı kaldığından bahsetmesi ile yönetmenin kendi ülkesinin sinema yapımcılarına inceden verdiği ayarları da içeren film.

başroldeki hatunun şiddet konusunda davranış çizgisi çok acaiptir. en başta ısrarla snuff izlemek isterken, kendi eliyle getirdiği kasedi izlemekten çekinir ama chema bakma dediğinde de filme bakar - o esnada filmde kızın bağırsakları elektrikli testere ile kesilmektedir. filmin ilerleyen sahnelerinde bu ikili, iki kez farkında olmadan kendi snufflarını çekerler.

filmin sonunda herkesin yani castro'nun sürekli bahsettiği halkın o vahşet haberlerini ısrarla izlemek istemesi, snuff görüntüler ekrana gelecek diyen spikerin konuşmasını heyecanla beklemeleri de her iki yönden castroyu haklı çıkarır: şiddeti hemen kötülememek gerekir, ayrıca halka istediğini vermek de gerekir^*

korku ve gerilim sevmeyen biri olarak gayet sıkılmadan izlediğim bir film de olsa, ne yazıkki sadece "iyi filmdir". eğer ciddi ciddi vahşet görüntüleri az da olsa yeri geldiğinde gösterilmekten çekinilmeseydi, filmin sonunda her gerilim/korku filminde olduğu gibi ana karakterler kurtulmasaydı eminim "kült film" olabilirdi. ne yazıkki 24 yaşında da olsa alejandro kardeşimiz buna cesaret edememiş - belki de ülkesinde film endüstrisini destekleme konusundaki düşünceleri yüzünden de böyle olabilir; neticede film bir korku filmi ve doğal olarak da gişe yapması çok zor değil.
ne var ki, elde bu kadar iyi senaryo varken ve yönetmen bu kadar iyiyken, keşke biraz daha gerçekçi davranabilseydi. chema'nın okulun tünelindeki montaj atölyesinde tam kızın kafasına silah dayandığında bir anda fırlaması gibi hollywood klasiği ile bile yeterince zayıf noktalar içeriyor. belki ilk filmi olduğu için yönetmene çok yüklendiğim düşünülebilir ama diyebilirim ki kısıtlı sinema bilgimle, filmlerde tesadüflere yer vermeyen, klasik anlayışın dışında şeyler çıkartılabilineceğini düşünen iki adamdan^** ben bile haberdarsam, alejandro bunlardan çoktan haberdar olmuştur.

gereksiz bir detay olarak da, filmin sonundaki spikerin şirin payzın'ın latin versiyonu olduğu dikkatimi çekti^*

--- spoiler ---

(guzelmarmara - 25 Şubat 2009 16:25)

8 milimetre filminin seneryosunu esinlendigi film.

(illusionniste - 2 Kasım 2002 03:22)

gerilmek isteyenlerin kacirmamasi gerektigi, harika bir film

(x daemon - 9 Ocak 2003 10:10)

alejandro amenabarın insanı koltuga civileyen harika gerilim filmi. ozellikle filmin ikinci yarısı gerilmekten kalbime kramplar girdi. konusu da kısaca:
görsel ve i$itsel $iddet üzerine tez hazırlayan angela, chema ile tanı$ır. chema'nın elinde $iddet içeren filmlerden(özellikle porno ve snuff filmler) olu$an bir ar$iv vardır. bu sırada ellerine bir film gecer, bu film angela'nın tez danı$manının kalp krizi sonucu olmesine sebep olmu$tur. film bir snuffdır ve oldurulen kız iki yıl once angela ve chema'nın okulunda okuyan ve birdenbire kaybolan vanessa'dır.

(crowley - 13 Ocak 2003 15:02)

müthiş bir senaryo, kurgu ve yönetmenlik biraraya gelmiştir, sonuç mükemmeldir.
filmde pek çok sahnenin geçtiği ve özellikle kovalama sahnesinde her türlü ayrıntısıyla görüldüğü üzere madridteki bu sinema-tv binası, odtü mimarlık fakültesinin birebir kopyasıdır, hayret vericidir.

(plakatbau - 31 Mayıs 2003 23:16)

akp sözlüğüne göre faiz desteği, arazi tesviyesi ve birleştirmesi, tarihi surlardaki burç onarımı vb. bütün "marifetmiş gibi gösterilebilecek" işlerin tamamı.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25186314.asp

(kitarobit - 25 Kasım 2013 08:55)

bir kadının cinselliği keşfini, patriarka/kapitalizm bağlamı vesilesiyle, korku filmi formatına oturtmak tam bir usta işi olsa gerek. ve bunu 23 yaşında başaran amenabar'a helal olsun.

--- spoiler ---

film "bir erkeğin vahşi ölümü"nün duyurusuyla açılır, ancak erkeğin yaşadığı dehşeti "görmek" yasaktır. neticede de kahramanımız angela, yani melek, bu yasağı delmeye çalışsa da engellenir. şiddet görüntüsü içerse de gündelik hayatın bir parçası olan bu olay profesyonelce gözlerden uzak tutulabilirken, meleğimizi gerek arkadaşının odasında, gerekse de üniversite kütüphanesinde, "toplumun ihtiyaçlarına denk düştüğü" için "ticari olarak" dolaşımda bulunan koca bir fallosantrik (türkçesiyle -afedersiniz- sikmerkezli) porno arşivi beklemektedir.

meleğimizin; poster, heykel ve başka formlarda olmak üzere odasına kadar çoktan sızmış olan "erkek" ile reelde (cinsel muhatabı olarak) tanışmasına giden yol da işte bu "şiddet"le olan ilişkiyi nasıl kuracağını adım adım (önce ses, sonra görüntü ve nihayet deneyim ile) öğrenmekten geçmektedir. tam da bu nedenledir ki bir genç kadın; dikizci, şiddete meyyal erkeklerin dünyasında cinsel uyanışını bir paranoid olarak yaşamak; bir yandan da bu keşif sürecine henüz hazır olmayan kız kardeşini aynı paranoid histeriyle korumak durumundadır.

dolasıyla izleyicinin film boyunca yaşadığı korku aslında her kadının -az veya çok- yaşadığı bir deneyimle bir süre için özdeşleşmekten ibarettir. angela'nın filmin sonunda ona ne kadar yardımı dokunmuş olursa olsun şiddet dikizciliğinden saplantı derecesinde zevk alan adamla bir ilişkiye yelken açması ve eşzamanlı olarak ulusal bir kanalda şiddet pornosu yayınlanacağının yine bir kadının ağzından ilan edilmesiyle bireysel mücadeleden elde edil(emey)en sonucu da görmüş oluruz. korku izleyici için bitmiştir belki ama angela (ve kadınlar, kadınlarımız...^*) için aynısını söylemek o kadar kolay olmasa gerek.
--- spoiler ---

(sakarkral - 31 Aralık 2013 13:47)

gerim gerim geren ve kotu adamin kim oldugu konusunda insani ciddi suphelere dusuren film. tahmin ettiginizi saniyosunuz, sonra bu kadar tahmin edilebilir olamaz, heralde oyle diil boyledir diyip yaniliyosunuz, sonra bi daha ve bi daha yaniliyosunuz. ilahi amenabar.

(dem - 12 Nisan 2004 10:37)

cesur bir filmdir. sadece konusu itibariyle degil, görseli, diyalogları komple cesurdur bu filmin. yıllar sonra bir daha izledim birkaç detay daha buldum, hoşuma gitti bu durum. bir film ikinci kez izlendiginde yine bir şeyler verebiliyorsa o film önemlidir benim için.

şiddeti eleştiriyoruz, itip kakıyoruz. bunlar yorumlanırken hep böyle. ama şiddetten içten içe çogu insanın keyif aldıgı bir gerçek. bu konuya hiç girmeyecegim, sayfalarca tartışılır ve burası bunun yeri degil. ancak filme atıfta bulunalım, "snuff" filmlerin varlıgı bile başlı başına bunu gösteriyor. neden böylesine hastalıklı bir kategori var? .. talep. angela film boyunca şiddeti sevdigini deliler gibi reddetti ve şiddetin kucagına düştü. büyük bir nedeni kendi iradesiydi aslında.

--- spoiler ---

en sevdigim detay, angela ve chema'nın farkında olmadan kendi snufflarını çekmeleri. çok cinsti. ve bu 2 kez oldu. yıllar önce izledigim için aklımda tek bir sahne olarak kalmış.

--- spoiler ---

(love me to my death - 11 Ağustos 2014 21:37)

''bir zamanlar bir ulkenin sarayında kralın kızının canı çok sıkılıyormuş...sarayın içinde oylece dolaşan kıza babası acıyor ve ne yapacağını bilemiyormuş...saraydaki şaklabanların hiçbir muzipliği kızın canının sıkılmasın engellemiyormuş...en sonunda kral kızı için ormanda kısa boyu çirkin bir adam bulmuş...sadece bu adam kızı guldurebiliyormuş...kral bu duruma çok sevinmiş...artık o çirkin adamla kız hep beraber geçiriyormuş gunlerini...bir gun çirkin adam artık kızı guldurmekten yorulmuş ve bir koşeye çekilmiş...çirkin adam kızın onu sevdiğini ve onunla ormada gidip sonsuza kadar beraber olacaklarını sanıyormuş...o koşeye çekilince kızda suratını asıp saraydaki odalardan birine gitmiş...çirkin adam bu duruma çok uzulmuş ve tekrar onu aramaya çıkmış...odaları dolaşırken bir odada uzun kulaklı iğrenç suratlı gozleri kan çanağı gibi birini gormuş ve bunun aynadaki kendi goruntusu oldugunu anlayınca orada yere yığılmış...sonradan kralın kızı çıka gelmiş ve ''işte yine geldi tekrar beni guldurecek demiş''ama ne yapsa boş adam hiç hareket etmiyormuş...doktor çağırmışlar...doktor gelip muayene ettikten sonra kız yine heyecenla sormuş''iyileşicek dimi beni tekrar guldurebilecek?''doktor:hayır o sizi artık gulduremez çünkü onun kalbi çok kırılmış demiş...ve kızda cevabını vemiş:bundan sonra bu saraya kalbi olan giremez!!!''
filmde konu edilen hikaye nedense benim çok hoşuma gitti...

(chainreaction - 26 Haziran 2004 18:12)

yıllar önce yolda cd satan çocuğun biri elime tutuşturmuştu, al abi çok sağlam film diye. izledin mi diye sormuştum. yok ama öyle diyorlar abi dedi. hakkaten dediği gibi de çıktı. sağlam bir gerilim filmidir. bir kaç izlediğimi ve her seferinde bir öncekinden daha fazla gerildiğimi hatırlıyorum. film tam anlamıyla rahatsız edici. yönetmeninin alejandro amenábar olduğunu yıllar sonra öğrendim. adamın ilk uzun metrajlı filmiymiş bir de. vay babayın kemiğine.

(nickinin arasina saklanan korkak - 27 Nisan 2015 22:48)

alejandro amenabar'in urkunc ve bir o kadar da guzel filmi.
esas kiz kemerayi kimler almis acaba diye bilgisayarda listeye bakarken bir bakiyorsunuz bizim alejandro'nun adi da yukariya dogru kayiyor. omursun alejandro.

(deli palyaco - 20 Ekim 2004 09:46)

senaryosunda baştan savma bazı bölümleri olsa da görevini yapan, izleyende gerilim yaratan bir film. ancak bir hollywood klişesi olan güzel kız ve esprili oğlanın tüm olaylardan sıyrılıp hadiseyi aydınlığa çıkarmaları bu filmde de karşımıza çıkıyor, üzüyor. çok daha moral bozan, etkileyen bir film olabilecekken çeşitli nedenlerden ötürü "başarılı" bir gençlik filmi havasında. ama dediğim gibi, film görevini yapıyor ve geriyor. mükemmel değil ama iyi.

(sucuklarlapisirmekseniyumurtayapamazki - 5 Ocak 2005 20:56)

senaryosundaki kimi boşluklara rağmen amenabar'ın bir ilk filmden beklenmeyecek ustalıktaki yönetmenliği, yarattığı atmosfer ve şüphe duygusu ile yırtan film. amenabar,özellikle sonlara doğru birinden birinin katil olduğundan şüphelendiğimiz ama emin olamadığımız iki karakteri kapıştırarak hangi tarafı tutacağımızı, ne bok yiyeceğimizi düşündürtmüş, iyi de yapmıştır.

(gebura - 24 Ekim 2005 20:00)

alejandro amenabarın dünya çapındaki ilk filmi. snuff hakkında bir başyapıt. üniversitede şiddet konulu bir tez hazırlayan angela, bir genç kıza işkence yapıldığını gösteren bir video kaset bulur. işin ilginci kız daha önce angela'nın okulunda okumuş ve kaybolmuştur. amenabar'in gelecekte ne kadar parlayacağını bu filmden de anlayabilirmişiz, o yıllarda seyretseymişiz.

(usak - 31 Aralık 2001 16:35)

ilk başlarda klasik, klişelerle kaplı bir korku filmi gibi gözükse de, en azından gerilim severlerin beklentilerini karşıladığını tahmin ettiğim ve de iddaa yorumcuları gibi “bence katil bu” tahminciliğiyle film izleyenleri az çok oyalayacak, senaryosunda ciddi mantık noksanlıkları bulunan, yine de final sahnesiyle- filmin sonunu söylemek sayılmaz bu- tüm insanların pür dikkat snuff izlediği göze alındığında “sıradan” insanların içerisindeki “şiddet merakı”nı ve dolayısıyla snuffın “ciddi bir talep” oluşturduğunu mesele edinmiş vasat üstü film. bu “mesele”yi de korku filmi izleyen, halk arasında “psikopat lan bu” denilen bir adamın masumiyetiyle ve de eli yüzü düzgün genç ile “amerikan sineması hegemonyasına karşı koymalıyız” diyen bir profesörün vahşiliğle eklemlendirmek istemiş film. ispanyol sineması gözükse de, holywoodvari olduğu göz ardı edilmemeli. yine de genç yaşta bu film, iyi bir kariyerdir kanımca.

(ebucan - 8 Temmuz 2006 00:52)