Süre                : 14 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Aralık 2015 Pazar, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Animasyon,Kısa Film
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  1001 Inventions
Yönetmen       : Ahmed Salim (IMDB)
Senarist          : Ahmed Salim (IMDB),David Pope (IMDB),Rebecca Mileham (IMDB),Hani Kichi (IMDB),Michael Holden (IMDB),Samar Elsayed (IMDB)
Oyuncular      : Khalid Abdalla (IMDB)(ekşi), Ronald Bagnullo (IMDB), Shadia Bseiso (IMDB), Samir Chamas (IMDB), Macey Chipping (IMDB), Khaled El Sayed (IMDB), Ali Fakih (IMDB), Hassan Hamden (IMDB), Miltiadis Kyernitis (IMDB), Rania Mroueh (IMDB), Omar Sharif (IMDB)

1001 Inventions and the World of Ibn Al-Haytham ' Filminin Konusu :
1001 Inventions and the World of Ibn Al-Haytham is a short starring Khalid Abdalla, Ronald Bagnullo, and Shadia Bseiso. The fascinating story of a brave young scientist from 11th century Arabia. Ibn Al-Haytham embarks upon a quest...


  • "galilei'in teleskopu bulmasına sebep olan ilim adamı."
  • "adamın dibidir. instagramcılar, vine'cılar elini öpsün bu zatın."




Facebook Yorumları
  • comment image

    pek çok kaynak tarafından "ilk bilim adamı"* olarak ilan edilmiş, bugün kabul edilen bilimsel yöntemi tam anlamıyla uygulamış bir deha.
    yazdığı book of optics eseri bilim dünyasına etkileri açısından newton'un meşhur fizik kanunlarını da içeren "philosophiae naturalis principia mathematica" eseri ile eşdeğer kabul edilmiştir.


    (sturdy armor of jackal - 9 Kasım 2008 10:58)

  • comment image

    tüm dini önyargılar bir kenara bırakıldığında yeryüzünün gördüğü en önemli bilimcilerden biri olduğu ayan beyan ortada olan tarihi kişi. 965 - 1039 yılları arasında yaşamıştır.

    -"modern optiğin babası" olarak anılır. (verma, r. l. (august 1969), "al-hazen: father of modern optics")

    -ışık hızının sonlu olduğunu tanımlamıştır. (mackay, r. j.; oldford, r. w. (august 2000), "scientific method, statistical method and the speed of light")

    -ışığın doğrusal hareket ettiğini ve parçacıklardan oluştuğunu iddia etmiştir. (o'connor, j. j.; robertson, e. f. (august 2002), light through the ages: ancient greece to maxwell)

    -modern bilimsel metodun ve deneysel fiziğin ilk uygulayıcısı olarak kabul edilir. (agar, david (2001), essay two: arabic studies in physics and astronomy during 800–1400 ad) (gorini, rosanna (october 2003), "al-haytham the man of experience. first steps in the science of vision")

    -ilk bilim adamı olduğunu kabul edenler vardır. (steffens, bradley (2006), ibn al-haytham: first scientist, morgan reynolds publishing)

    -kütleler arasındaki çekimi tanımlamıştır ve yerçekiminin farkında olduğu düşünülür. (el-bizri, nader (2006), "ibn al-haytham or alhazen", in meri, josef w., medieval islamic civilization: an encyclopaedia, ii, new york & london: routledge, pp. 343–345)


    (eyke - 15 Nisan 2010 13:19)

  • comment image

    sir isaac newton 19unda aşık olur; bir eczacının kızına. isaac aynı zamanda 2 yıllık aradan sonra üniversiteye dönmüş bir bilim aşığıdır da. ancak kızın aşığını paylaşmaya pek niyeti yoktur. kaçar, gider; başkasıyla evlenir. biz de son 5 yüzyılın en büyük bilim adamına kavuşuruz.

    ibn-i heysem ise bağdat doğumludur ancak devrin fatimi hükümdarından nil ile ilgili bir proje alır. hükümdarı projenin önemine inandırır ve proje için ciddi destekler alır, uzun bir süre üzerinde çalışır. ancak gerçekleştiremez. sonrasında hükümdardan azcık tırsar ve inzivaya çekilir. kendini görmenin esaslarına, ışığa ve kırılmaya verir. çalışmaları başta newton, bir çok alime çıkış noktası olur. kontrollü deneyi bilimsel metot olarak yerleştirenin o olduğu iddia edilir.

    bazen küçük başarısızlar büyük başarılar getirebilir. canınızı sıkmayın o kadar.

    gerçi newton bir daha hiç evlenmemiş, yeltenmemiştir bile. "yemişim optiğini, soyum sopum devam edeydi de" diyor olabilir..


    (pepecura - 5 Mart 2012 22:11)

  • comment image

    onuncu ve on birinci yüzyıllarda yetişen müslüman fizik, matematik ve astronomi alimi. ismi, hasan bin hasan bin heysem, künyesi ebu ali'dir. batı ilim dünyasında alhazen adıyla tanındı. ibn-i heysem, 965 (h.354) senesinde basra şehrinde doğdu. 1038 (h.430)senesinde kahire'de vefat etti.

    tahsile basra'da başladı. zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, bağdat'a giderek bilhassa; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalürji gibi fen ilimlerini öğrenip, şöhrete kavuştu. öğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok gayret gösterdi. birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti. o zaman cehlin içinde bulunan ve karanlık günler yaşayan avrupa ile diğer yerlere islam âlemindeki ilim, kültür ve parlak medeniyet ışıklarını sunan binlerce âlimden biri de ibn-i heysem oldu.

    ibn-i heysem, gözde görme olayının mercekle meydana geldiğini, iki gözün birden aynı şeyi nasıl gördüğünü, ışığın küresel ve parabolik aynalarda yansımasını inceleyerek aydınlığa kavuşturmuştur.

    ibn-i heysem'in başarıları diğer memleket­lerde duyulunca, mısır'da hüküm süren, şii-fatımi devleti hükümdarlarından el-hâkim; kendisini mısır'a davet etti. ibn-i heysem, mısır'a gitmeden önce, nil nehri ile ilgili bir sulama projesi ve bilim teknik çalışmalarda bulunmuş, nil nehrinden nasıl istifade edilebileceğini araştırmıştı. projesini fatımi sultanı el-hâkim'e açıklayınca, sultan projesini gerçekleştirilmesi için ona her türlü yardımı yapacağını bildirdi. ibn-i heysem, nil nehri boyunca ilmi ve teknik incelemelerde bulundu. yaptığı projelerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi o günkü şartlarda mümkün olmadığını görünce, hükümdardan af diledi. ibn-i heysem, el­ hekim'in kendisi hakkında kanaatlerinin değişmesinden korkarak, gözden ırak bir yere çekilip hükümdardan uzak durmaya karar verdi. gizlice ilmi çalışmalarını sürdürerek birçok eser yazdı. ilim tarihçilerine göre; ibn-i heysem'in hayatının bu dönemi en verimli ve başarılı devri olmuştur. ibn-i heysem, biruni ve ibn-i sina ile çağdaştı.

    ibn-i heysem, çağının bütün ilimlerinde oto­riteydi. fevkalade keskin bir görüş, anlayış, muhakeme ve zekâya sahipti. aristo ve batlamyus'un fikirlerini inceleyerek hatalarını gösterdi. ;şunları inceleyerek arapçaya tercüme etti. ayrıca tıp ilminde de derinleşti. geometriyi mantığa uyguladı. euclid ve apellenius'un geometrik ve sayısal metotlarını geliştirdi ve pratik uygulama alanlarını işaret etti. geometri ve matematiğin inşaatçılık alanında uygulanmasında katkıda bulundu. eski medeniyetlerden intikal eden matematik, geometri ve astronomiyi tetkik ederek ilmi tenkitlerini ortaya koydu ve bu sahalarda kendi nazariyelerini geliştirerek ilim alemine sundu. mesela; aristo ve batlemyüste ait olan dünyanın, kâinatın merkezi olduğu şeklindeki görüşleri üzerindeki şüphe ve tereddütlerini ifade etti. dünya merkezli bir kâinat sisteminin kesin olmayacağını, uzayda daha başka sistemlerin de bulunabileceğini ve güneş sisteminin mevcut olduğunu söyledi. nitekim ibn-i heysem'den yüzlerce sene sonra önce, ibn-i şatır ve batruci sonra newton ve kepler, güneş sistemi nazariyesini kabullenmişler ve yer kürenin bu sistem içinde bulunduğunu söylemişlerdir.

    ibn-i heysem, optikte gölgenin nasıl meyda­na geldiğine dair bir teori ortaya attı. fotoğrafın ilk modelini ve karanlık odayı ilk defa o denedi. gökkuşağının nasıl teşekkül ettiğini ve bunda renklerin meydana gelişini gayet güzel bir şekilde izah etti. billur küre şeklindeki küçük su taneciklerinden güneş ışığının kırılıp yansıma prensiplerini açıkladı. özellikle ışığın yansıması konusunda fizik ve optiğe getirdiği yenilikler, altı asır boyunca dünya bilim çevrelerini etkilemiştir.

    ilmi incelemeler sonucu gözün görme olayını açıkladı. euclid ve batlemyüs'ten beri herkes görme işini, gözden çıkan ışınların eşyaya ulaşarak, gözün eşyayı algılaması olarak biliyordu. ibn-i heysem, ilk defa, bunun ilmi olmayıp, yanlış olduğunu savundu ve doğru olan kendi teorisini ortaya koydu. ibn-i heysem'e göre görme, eşyadan yansıyan ışınların göze gelmesi ve gözün arka odak noktasında birleşmesi üzerine gözün eşyayı görmesidir.

    işığın kürevi ve parabolik aynalarda yansımasını inceleyerek bu olayı açıklayan ibn-i heysem, konkav aynalar hakkında şöyle demektedir: "güneş ışıkları, güneşten doğru yolla yayılırlar ve her parlak cisimden eşit açılarla yansırlar. yani yansıyan ışık, yansıyan ışık alanı içinde bulunan ve parlak cisme ışığın geldiği noktada teğet olan bir doğru ile gelen ve yansıyan ışın iki eşit açı yapar. bundan şu netice çıkar: küresel yüzeye gelen ve yansıyan ışınla, ışık alanı içinde bu noktaya birleşen daire yarıçapıyla iki eşit açı teşkil ederler. parlak bir cisimden herhangi bir noktaya yansıyan her şua, o nokta üzerinde bir ısı üretir. eğer bir noktaya birçok şua gönderilse o noktada ısı, şua sayısıyla orantılı olarak artar. küresel iç­bükeyliği yarım daireden daha az olan ve ekseni güneş kütlesinde son bulacak şekilde güneşe karşı yerleştirilen her çukur aynada, güneşten aynanın eksenine paralel olarak gelen şualar, ayna yüzeyinden eksene doğru yansırlar ve eksen üzerinde yarıçapı iki eşit parçaya ayrılırlar. eğer küre yüzeyi içindeki bir çemberin çevresinden belli bir yönde gelen şualar, küresel içbükey bir aynanın ekseni üzerindeki bir noktaya doğru yansırlarsa, küre alanındaki başka şualar umumiyetle oraya doğru yansımazlar..."

    özellikle ışığın yansıması konusunda optiğe getirdiği yenilikler, batı bilim dünyasında alhazen problemi diye meşhur olmuştur. ibn-i heysem, ayrıca ışığın şeffaf cisimlerden geçmesi sırasında meydana gelen yansımayı da incelemiştir. ibn-i heysem bir müddet yer küreri kuşatan atmosfer tabakasını da inceledi. atmosfer kalınlığını hesaplamaya çalıştı. güneş ve ay'ın ufka yakınken daha büyük görünmelerinde atmosferin tesiri olduğunu fark etti. yaptığı rasatlarla astronomik tan'ın, güneş ufkun tam 19 derece altındayken başladığını veya bittiğini ve güneş ışınlarının bize atmosferik bir kırılma ve dağılma ile ulaştığını açıkladı. sabahleyin tam karanlıktan aydınlığa geçişin başladığı bu astronomik tan'a fecr-i sadık denir. ibn-i heysem, bu anda güneşin irtifaını -19° olarak hesaplamıştır.

    akşam güneş battıktan sonra ufukta sabah vaktindeki gibi bir hadise meydana gelir. şafak de­nen kızıllık, turuncu, sarı ve beyaz renklerden sonra yine aynı astronomik tan anında siyahlık çöker. atmosferin ağırlığı ve yoğunluğu ile bunların maddelerin ağırlığına tesir etmesi arasındaki münasebeti tahlil etti. havanın yoğunluğunun ışığın kırılması ile doğru orantılı olduğunu ve hava yoğunluğunun yükseklik ile değiştiğini keşfetti.

    eserleri:

    ibn-i heysem'in yüzü aşkın eserlerinin en meşhur ve geniş muhtevalı olanı kitab-ül-me­nazir'dir. eser, yedi bölümden meydana gelmiştir. birinci bölümde: görme olayının keyfiyeti, gözün özellikleri, ışık ve özellikleri, ışığın aydınlatmasının nasıl olduğu, göz ile ışık arasına giren nesneler, gözün anatomik yapısı, gözün faydaları; ikinci bölümde: görülebilen şeyler, görülmeyi sağlayan sebepler, görülmenin nasıl olduğu, gözün bu şeyleri birbirinden nasıl ayırt edebildiği; üçüncü bölümde: gözde veya gör­mede meydana gelen yanılmalar ve bunların sebepleri, gözün yanılmasıyla bilgide meydana gelen yanılmalar, düşünce ve araştırmalarda vaki olacak hatalar; dördüncü bölümde: parlak cisimlerden ışığın yansıması yoluyla gözün bunları görmesi, gözde bunların görüntülerinin meydana gelmesi; beşinci bölümde: görüntülerin, hayallerin yerleri; altıncı bölümde: ışıkların eşyadan göze yansıması yoluyla görmede meydana gelebilecek yanlışlık ve hatalar, bunların sebepleri düzlem aynalarda, küresel tümsek aynalarda, silindirik tümsek aynalarda, konik tümsek aynalarda, küresel çukur; aynalarda, silindirik çukur aynalarda ve konik çukur aynalarda ışıkların yansıması ve bütün bunlardan dolayı görmede meydana gelebilecek yanılmaları ve değişik görüntüleri; yedinci bölümde: işınların çeşitli şeffaf cisimlerden geçişi, ışık demetlerinin doğrusal yayılışı, şeffaf cisimlerin içindeki katı cisimlere tesadüf eden ışık huzmelerinin yani demetlerinin kırılıp yansımaları, kırılma olayının incelenmesi ve nasıl meydana geldiği, bundan meydana gelen hatalı görüntüler veya yanlış görme olayları anlatılmaktadır.

    ibn-i heysem'in bu meşhur eseri, ortaçağda beş defa latince'ye çevrilmiş olup, bütün avrupa üniversite ve ilim merkezlerinde tanınan, tek müracaat eseri durumundaydı. eser, 1572 senesinde risner tarafından optieue thesaurus alhazeni arabis libri ismiyle latince'ye çevrilerek ispanya'nın bale şehrinde bastırılmıştır. kemaleddin farisi isimli bir müslüman fen alimi bu eseri açıklayarak genişletmiş ve tenkih-ül-menazir adını vermiştir. kitab-ül-menazir, 1948 sene. sinde kemaleddin farisi'nin yaptığı şerhle bera­ber hindistan'ın haydarabad şehrinde basılmıştır.

    ibn-i heysem'in yazdığı diğer eserlerden bazıları şunlardır:

    1. kitabü'l-cami' fi usuli'l-hisab: matematiğin esasları ve metodolojisi ile ilgili bu eserinde, matematik, geometri, cebir, geometrik analiz gibi temel konuları izah etmiş, örnek çözümler ortaya koymuştur.

    2. el-muhtasar fi ilmi'l-hendese: euclid geometrisinin tetkik ve tenkidine dairdir.

    3. kitabun fihi rüdud alel_felasifeti'l-yunaniyye ve ulemai'l-kelam: eski yunan filozoflarına ve onlara uyan bazı kelam âlimlerine reddiye olarak yazılmıştır.

    4. kitabü'l-ezlal: ay ve güneş tutulmaları hakkındadır.

    5. risaletün fi keyfiyetü'l-ezlal: gölgenin meydana gelmesi incelenmiştir. eser, 1907 senesinde almancaya çevrilerek bastırılmıştır.

    6. kitabun fi ilmi'l-hendese ve'l-hisab ;matematik-geometri ile ilgilidir.

    7. kitabun fi'l-cebri ve'l-mukabele.

    8. makaletü'n f'i-stihracı semti'l-kıble fi cami-il-meskuneti bicedavilin: bütün dünyanın o zamanki yerleşim merkezlerinde kıblenin nasıl bulunacağının hesaplanması ve bunların cetvelleri ile ilgilidir.

    9. risaletün fi şerhi itticahi'l-kıble: kıblenin bulunması hakkındadır.

    10. kitabun fi hayati'l-alem: kainatın düzeni ve sistemi hakkındadır. eser, ispanyolca, latince ve ibraniciye çevrilmiştir.

    11. kitabu hey'eti'l-alem,

    12. risaletün amili'l-ayni vel-ibsar: gözün yapısı ve görme olayının incelenmesi hakkındadır.

    13. şerh-ü mecisti ve telhisihi,

    14. kitabün fi aletiz-zıl,

    15. kitabu't-tahlili vet- terkibi'l-hendesiyyin.

    bu eserlerinden başka, mutezile fırkasına, mantıkçılara ve diğer fen ve ilim erbabına cevaben bir çok reddiyeler ile kendisine sorulan fen sorularına verdiği cevapları bildiren risaleleri de vardır. ibn-i heysem'in fizik, astronomi, güneş ve ay sistemleriyle ilgili o kadar çok eseri vardır ki, bunların bir kısmımdan bastırılarak hazırlanan kitaplar hıristiyan ve yahudi aleminde ders kitabı olarak okutulmuştur. muhtelif ilim dallarında ortaya koyduğu terimler bugün hala kullanılmaktadır. astronomideki modern başarıların kaynağı, ibn-i heysem'in parlak görüş ve teorilerinden kaynaklanmaktadır. apollo ile ay'a inen ilk astronotlar, orada gördükleri muhteşem kraterlere önemli adlar verirken, bir tanesini de ibn­i heysem olarak isimlendirdiler.
    (yeni rehber ansiklopedisi; 9 / 278-281)

    ibn-i heysem fizik bilimine hangi bilgileri kazandırmıştır?

    fiziğin geniş bir dalı olan optik fizikte, temel kabul edilen bilgileri ilk defa keşfetmiştir. başka bir ifade ile optik fiziğin ilk kurucusudur. bugün modern fizik olarak ifade edilen tecrübî fiziğin de ilk önderidir.

    batı dünyasında, 13. yüzyıldan önce girmiş olan kitâb'ül menâzır adlı eser, günümüzün optik fiziğinin temel konularını ihtiva eden ilk eserdir.

    avrupa bilim dünyasında etkisini 700 yıl sürdüren bu eserdeki bilgileri maddeler halinde şu şekilde özetlemek mümkündür.

    ibn-i heysem; görme olayını, euclides ve batlamyos'dan zamanına kadar doğru olarak kabul edilen, “cisimlerin gözden yayılan ışınlarla görüldüğü” varsayımını temelden yıkanarak şu şekilde açıklamıştır:”göz; cisimlerden gelen ışınları merceği vasıtasıyla kırarak retina (sarı leke) üzerinde oluşturup gerçek görüntüyü verir.”

    heysem, optik fiziğin bu temel görüşü dışında;

    1-görme olayının ilk doğru açıklamasını yapmıştır.

    2-gözün fiziksel özellikleri.

    3-iki gözün aynı cismi tek olarak görme olayının açıklanması.

    4-küresel ve parabolik aynalar, küresel aberasyon, cisimlerin ağır­lık merkezi problemleri, izoperimetrl, trisseksiyon meselesi, diyoptri konuları.

    5-işığın; hava, su ve değişik ortamlardan geçerken kırılma olayları.

    6-kırılma açıları arasındaki oranın sabit olmadığı.

    7-işığın yansıma olayının açıklanması ve ışığın geliş açısı ile yansıma açısı arasındaki oran hakkında bilgiler.

    8-küçük açılar altında gelen ışınların kırılma kanunları (kepler'e atfedilir.)

    9-mercek, prizma, aynaların çeşitleri ve fiziksel özellikleri

    10-güneş ışınlarının fiziksel özellikleri.

    11-güneş ile ay'ın ufuk noktasına yaklaşınca daha büyük görülme nedenlerinin açıklanması.

    12-güneş'in, ufuk noktasında görülmeden önce ve battıktan sonra, ufuk düzleminin ancak 19 derece aşağıda bir noktaya gelince “alaca karanlığın” başladığını açıklamıştır. böylece tan olayı kavramına yeni boyutlar kazandırmıştır.

    13-küresel astronomi ile ilgili bilgiler.

    14-atmosfer basıncı ve bu basınç değerinin atmosfer yüksekliği ile değişimi.

    15-atmosfer basıncının yıldızlardan gelen ışınlar üzerine etkileri.

    16-atmosfer yoğunluğunun, ışığın kırılması ile doğru orantılı olduğu ve atmosfer yoğunluk değerinin yükseklik ile değişimi.

    17-yerküre (dünya) atmosfer tabakasının 15 km. civarında olabileceği.

    18-ay'ın hâle durumunun açıklanması.

    19-gökkuşağı (alâim-i semâ) olayının açıklanması.

    20-fizikte geniş uygulama alanı olan "karanlık oda" olayı ile ilgili bilgiler. (levi ben gerson'a '1288-1344' atfedilir.)

    21-ölçü geometrisi, elips ve daire terkibi.

    22-cebirle çözüldüğü vakit 4. dereceden bir problem haline dönüşe bilen “bilardo veya küresel ayna probleminin” geometrik olarak çözümü konularında temel bilgiler ilk defa açıklanmıştır.

    (bilim ve teknolojinin gelişimi ile islam bilginlerinin yeri, lütfi göker,92-94)


    (kahvekafka - 15 Temmuz 2012 03:05)

  • comment image

    kendisi, aristoteles'in içe akım kuramını fizyolojik ve matematiksel verilerle açıklamış olduğundan döneminin yüz akıdır desek yanılmış olmayız. papa v.clemens onun bilgilerinden etkilenmiş ancak islamiyet dünyasını övmek istemediğinden onun bilgilerini ismi olmaksızın kullanmıştır.


    (kalemdefter - 6 Nisan 2013 14:03)

  • comment image

    cosmos* s01e05'te hakkında bahsedilen bilimadamı. böylece kendisi ve islâm dünyasının bir zamanlar bilime ışık tutmuş olduğu gerçeğinin "oryantalist bir kendini avutma" olmadığı ispatlanmıştır kanımca.


    (dudagin kenarindaki egreti kivrim - 18 Nisan 2014 16:52)

Yorum Kaynak Link : ibn-i heysem