shoujo tarzı 16 volume süren manga. ilk önce live actionı ardından animesi çıkmıştır. iyi shoujo bulmakta zorlanan bendenize ilaç gibi gelmiş seridir bu efenim.
live actionı bir live actiona göre fena değildir. ama animesinin sevimliliğini gördükten sonra keseceğini sanmıyorum. mangasının çizimleri nettir, güzeldir, olaylar anlaşılırdır, ayrıca karakterlerin farklı kıyafetler giydiği çizimler pek şekerdir.
lovely complex adı gibi sevimlidir, öyle dünyayı ilgilendiren büyük meseleler yoktur belki ama türünde iyi bir animedir. izlerken aslında önemsiz şeyleri ne kadar taktığımızı, kimsenin umurunda olmaması gereken görsel zorlamaların nasıl şebeği olduğumuzu görürsünüz. çok komik bir animedir ayrıca, durdurup gülersiniz bazen.

konusuna gelecek olursak: risa koizumi 170 küsür boyuyla (japonya standartlarında) cidden uzun liseli bir kızımızdır, çıkacak erkek bulmakta zorlanan, pek feminen olmayan kızımız zaten hafiften de video game otakusudur. atsushi otani ise 150 küsür boyuyla (japonya standartlarında bile) cidden kısadır. risa'nın sınıf arkadaşıdır, ultra sevimlidir, ama boyuna rağmen iyi bir basketbol oyuncusudur, boyuyla ilgili bir şey söylenince delirir, tam bir "chibi"dir kısacası. ikilinin stand up showa dönüşen atışmalarıyla başlayan lovely complex her şeye rağmen koizumi ve otani arasında oluşan çekimle devam eder.

(aphrael - 2 Temmuz 2007 07:33)

dozu cok iyi tutturulmus, romantik komedi havasinda nefis bir anime. son kısmına geçişte birazcık acelecilik hissetmiş olsam da her şey çok dozunda çok başarılı. tum olaylar risa'nın bakış açısından anlatılıyor; hasta olmamak elde değil hanım kızımıza o kadar obsesyonuna, arızalığına rağmen ziyadesiyle şirine.

(sepulchrave - 26 Şubat 2008 12:18)

lovecom kısa adıyla da bilinir. shounen seven insanların bile izleyebileceği türden bir animedir çünkü shoujo özellikleri öyle çok önde değildir. sıkıcı türde bir romantizmi yoktur ayrıca komedi olarak da gerçekten iyidir.

ola ki animesi yetmezse: http://www.mangafox.com/…series/174/lovely_complex/ adresinden mangası okunabilir.

(lare - 17 Kasım 2008 22:28)

bunun içinde yaşamak istiyorum yahu ben dedirten sevimli anime.
fakat tüm animenin risa'nın bakış açısından verilmesi biraz eksi puan kazandırmıştır.

--- spoiler ---

gönül isterdi ki, zavallı kızcağız 12 bölüm onun peşinden koşacağına, ikisi birbirine olan aşklarını kademeli olarak simultane fark etsinler, ah ama heyhat, şu caponlar takmışlar bir kere kızların erkeklerin peşinden koşma temasına.

--- spoiler ---

(mesgul ve huzursuz - 23 Aralık 2008 17:59)

şeker mi şeker bir anda içinizi ısıtabilen bir shoujo anime. koizumi adlı karaktere çok üzülüp otani'ye de çok sövdüğüm olmuştur ama nihayetinde animesi mutlu sonla bitti. mangasının animesinden sonra devamı vardır. ikinci açılış ve kapanış şarkıları da çok iyidir kanımca. shoujoya ilk başta önyargıyla yaklaşan bana bile hiç bıktırmadan izletmiştir kendini.

keyif yerine getirici kısaca.

(ozeyjan - 6 Ocak 2009 22:42)

kisa oglanin begenmemezliklerini dusundukce beni sinir krizlerine sokabilecek sicacik anime.
sen kisasin, bir de senden kisa biriyle evlenirsen cocuklarin daha da chibi olur. genetik dusun biraz, mantikli ol adam.

(gildareon - 5 Haziran 2009 18:23)

animesi oldukça hoş ve sürükleyici. risa ve otani ve aralarındaki ilişki bir yana seride bir isim var ki ben seriyi izlerken risa ve otani' nin sevgileri ve tepkileri neticesinde gerçek olduğuna inanmaya ve yaratılan bu etkiye istinaden yolda "umibozuuuuu !!!!!!!!! " diyerek yolumu keseceğine inanmaya başladım, tabii ki kendisi umibozu'dur.

serideki favori karakterim olan nobuko, kararlılığı, hisleri ve sağduyusu ile kalpleri fethetmektedir ayrıca aşk travmaları yaşayan risa' ya dayanabilmekte kolay değil hani. haruka fukagawa , serinin hem sinir bozucu hem de koparan elemanı olabilmeyi başarabilmekle birlikte serinin en fantastik ve bilge karakteri olarakta seiko kotobuki' yi ilan ettim. olaylara bakış açısı, enerjisi ve pozitifliği kayda değerdir kendisinin.

24 bölüm içerisinde çok eğlendim, koptuğum yerler oldu ara ara gerildim hadi itiraf edeyim az da olsa zaman zaman sıkıldım yine de tadında tuzunda kalmış bir seri olmakla birlikte insanda beyin devrelerini yakan bir konu var ki o da otani kardeşimizin büyük beyinsizliği ve algılamadaki özürüdür. yani koşul ve durumlar itibariyle bir yere kadar da... ben bu tarz insanlar tanıyorum kimse onların eline su dökemez derdim yanılmışım. otani bu klasmanda bir numaraya yerleşmiştir, kesinlikle kendisini tebrik ediyorum. bu arada risa' nın depresyon döneminde iyice kendini verdiği bilgisayar oyununda yer alan cain - sama' nın da yeri ayrıdır ve annesinin bu durum karşısındaki acısını kalbimde hissetim.

(mound - 25 Mayıs 2010 15:45)

cidden içinde yaşamak istediğim animedir.öyle bi tatlılar,yaşamları öyle bi güzel.her şey o kadar masum ki...aşk konulu anime diye geçer ama izlemek farzdır.hayatınızın monotonluğundan sıyırıp kendi dünyasına çeker.

(the angel who sold heaven - 26 Temmuz 2012 00:10)

bu günlerde çok özlediğimden tekrar başlayıp, an itibariyle 12. bölümde olduğum anime.

18. bölümde olan olacak, bunlar bile ezberimde çünkü bu seriyi 4. izleyişim. anime dünyasına girdim gireli bunun yerine hiçbir animeyi koyamıyorum. bir bu bir de death note. ama tabi ki 1. sıra lovely complex'in.

boy uzunluğundan dolayı kouzimi ile yaşadıklarımızın benzemesi mi, komedi ve aşk öğelerinin bu kadar iyi harmanlanması mı, yoksa o şahane müzikleri mi bilemeyeceğim ama bu kadar gülüp-ağladığım başka bir anime bilmiyorum. (sözlükçülere selam olsun)

ilk sezon giriş ve bitiş müziğine taptığım için 2. sezon müzikleri çok yapay geliyor. hiç yakıştıramıyorum dizinin ve çiftimizin ruhuna. evin için de nandiyane, ahoo, ahoka diye gezmeme sebebiyet veren efsanem, senden aldığım keyfi paylaşacak bir arkadaşım olmaması ne acı. (bkz: kafa dengi arkadaş edinememek)

gaza gelen edit : bundan daha güzel bir giriş müziği olabilir mi? [http://www.youtube.com/watch?v=o8gz4ut_1v8 http://www.youtube.com/watch?v=o8gz4ut_1v8]

(servis kaldir - 15 Mayıs 2013 23:44)

an itibariyle ikinciye izlediğim bana kahkaha attırmayı başarmış tek anime. özellikle 7. bölümün tam bir efsane olduğunu düşünüyorum ki konuyla alakası olmayan kardeşimin bile hoşuna gitti. benim bu animeyle ilgili en çok sevdiğim şey ise karakterlerin 7-24 aynı saç ve giysiyle takılmıyor olması. sevgili baş kahramanımız her normal genç kız gibi okula farklı günlerde farklı saç modelleriyle geliyor ve okul dışında gayet güzel normal giysilerle takılıyor. diğer bütün karakterler de böyle. bu gerçek dünya için gayet normal bir şey tabii ama anime evreninde biz buna pek alışkın değiliz. misal sailor moon'un 100 küsür bölümünde ben usagi'nin saçını sadece bir kez açık görmüşümdür. bundan ve başka diğer sebeplerden dolayı bence anime tarihinin en başarılı şoujo animesi budur.

(gri balikcil - 3 Ağustos 2013 14:07)