Süre                : 1 Saat 59 dakika
Çıkış Tarihi     : 24 Nisan 1943 Cumartesi, Yapım Yılı : 1943
Türü                : Drama,Savaş
Taglar             : Ayaklanma,Nazi,Norveç,balıkçı köyü,hain
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Warner Bros.
Yönetmen       : Lewis Milestone (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Robert Rossen (IMDB)(ekşi),William Woods (IMDB)
Oyuncular      : Errol Flynn (IMDB)(ekşi), Ann Sheridan (IMDB)(ekşi), Walter Huston (IMDB), Nancy Coleman (IMDB)(ekşi), Helmut Dantine (IMDB), Judith Anderson (IMDB)(ekşi), Ruth Gordon (IMDB), John Beal (IMDB), Morris Carnovsky (IMDB), Charles Dingle (IMDB), Roman Bohnen (IMDB), Richard Fraser (IMDB), Art Smith (IMDB), Louis V. Arco (IMDB), Monte Blue (IMDB), Henry Brandon (IMDB), Nora Bush (IMDB), Glen Cavender (IMDB), Albert Cavens (IMDB), Noble 'Kid' Chissel (IMDB), Virginia Christine (IMDB), Tom Coleman (IMDB), Victor Cox (IMDB), William Edmunds (IMDB), Tom Fadden (IMDB), Frederick Giermann (IMDB), Kit Guard (IMDB), Al Haskell (IMDB), Kurt Katch (IMDB), Kenner G. Kemp (IMDB), Kurt Kreuger (IMDB), Ann Kunde (IMDB), Walt La Rue (IMDB), Rolf Lindau (IMDB), Dudley Field Malone (IMDB), Torben Meyer (IMDB), Peter Michael (IMDB), Robert Milasch (IMDB), Ernesto Molinari (IMDB), Francis Pierlot (IMDB) >>devamı>>

Edge of Darkness (~ Narvik baskini) ' Filminin Konusu :
Edge of Darkness is a movie starring Errol Flynn, Ann Sheridan, and Walter Huston. After two years under German rule, a small Norwegian fishing village rises up and revolts against the occupying Nazis.


  • "uzun yıllardan beri beyaz perdede görmediğimiz mel gibson'dan esaslı bir geri dönüş beklerdim ama olmadı. film vasat yani izlemezseniz de bir şey kaybetmesiniz ama kötü olduğunu söyleyemem."
  • "(bkz: everything is illegal in massachusetts)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    uzun yıllardan beri beyaz perdede görmediğimiz mel gibson'dan esaslı bir geri dönüş beklerdim ama olmadı. film vasat yani izlemezseniz de bir şey kaybetmesiniz ama kötü olduğunu söyleyemem.


    (roger waters - 31 Ocak 2010 19:23)

  • comment image

    yeniden cevirelim de...

    "edge of darkness, ülkemizde - dile getirmek bile istemediğim kötü bir çeviriyle- “intikam peşinde” olarak gösterime girdi. pek tabii ki bakınız olarak bu filmi gözden kaçırmamız mümkün değildi. peki, niye?

    sebepler basit aslında. içinde mel gibson gibi her filmiyle en kötü ihtimal ortalama bir oyunculuk çıkartan aktör, martin campbell gibi aksiyonu aktarma yetisi yüksek bir yönetmen, william monahan namzetli şimdiye kadar hiç boş senaryo çıkartmamış bir senaristi bulunduruyordu. tüm bu alanında iyi kişileri bir araya getirdiğinizde en kötü ihtimal izlenir bir şey çıkacağı kesin. aslında bu bir bakıma doğru, hatta tamamen doğru; izlenir bir film çıkmış ortaya ama o kadar! daha fazlası kesinlikle yok.

    fragmandan da görülebilen konuyu tekrar etmek gerekirse; emma (bojana novakovic) uzun zamandır görmediği, sivil bir polis olan babası thomas craven’ı (mel gibson) ziyaret etmeye karar verir. baba-kız bardaktan boşanırcasına yağmur yanan bir günde evlerinde vakit geçirirlerken emma rahatsızlanır ve doktora gitmek üzere kapıdan çıktıkları esnada silahlı ve maskeli bir adam tarafından açılan ateş sonucu emma babasının kollarında can verir. herkes hedefte olanın thomas olduğuna emindir, eskiden bulaştığı suçlulardan birisi olabileceği ihtimali en kuvvetli ihtimaldir. craven, kızının katilini bulabilmek için pek de bilmediği kızının hayatını da içine alan bir soruşturma içine girer. craven, katili sonucunda birçok fedakârlık yapması gerekse bile bulabilecek midir?

    daha önce örnekleri çokça gördüğümüz öldürülen/saldırıya uğrayan bir tanıdığın ardından yapılan dedektiflik olayından çok farklı değil senaryo. zaten baştan söylemek gerekiyor önümüzdeki iş bir aksiyon filmi değil. her ne kadar fragman aksini gösteriyor olsa bile bana güvenin bu konuda. iş bu noktadan sonra dramın ve polisiyenin ele alınması gerekiyor. dayandığı iki nokta da bundan ibaret zira. işte sorun aslında biraz da burada başlıyor ama sadece burada bitmiyor."

    devami ve daha fazlasi icin: http://www.bakiniz.com/…ikam-pesinde-film-elestiri/


    (entrapmen - 1 Şubat 2010 03:14)

  • comment image

    konusu sıradan olsa da güzel bi film. özellikle ölüm sahneleri çok ani, hoş olmuş...

    --- spoiler ---

    filmin basında o nasıl bir egodur, "beni vurcaklardı beni vurcaklardı, kızmı vurdular yanlışlıkla" sanki kızının adı da craven değil.
    ayrıca o nasıl bir vurdumduymazlıktır, kızın koca şirketi almış karşısına, sen hamile misin diyosun.

    ---
    spoiler ---

    --- mantık hatası ---

    "benim çocuğum var, basımı yakma" diyen kadına o arabanın çarpma ihtimali yok, medyum olmak gerekir.
    duran arabayı o hıza getirmek en az 10 sn gerektirir, adam baktı kadın kapıya uzandı, çalıştırdı,tam kadın inerken çarpması gerekir, zamanlamayı tutturamaması çok daha olası.
    hele ki kadın kapıya uzanıp, sonra geri döndüğünü düşünürsek olasılıksız bi çarpışmaydı o.

    --- mantık hatası ---


    (blaine the mono - 8 Şubat 2010 17:15)

  • comment image

    --- spoiler ---
    son derece eğlenceli bir film. salondan tam bir tatmin olma haliyle çıkıyorsunuz. syriana kadar cesur değil ama devlet görevlilerinin, yöneticilerin, senatörlerin, en yakın arkadaşını üç kuruş menfaate satan polislerin, sadece devlete iş yapan kurumların pislikleri var. jedburgh'ün ölümcül hastalığı hakkında doktorla konuşurken sık sık babasının hayaliyle konuştuğunu söylemesi, kızının sesini duymaya başlayan craven'ın sonunu çok erken belli etmişti.
    ---
    spoiler ---

    clint eastwood sadece film çeksin ama mel gibson oyunculuğa da devam etsin mutlaka.


    (ellisboydredding - 9 Şubat 2010 08:48)

  • comment image

    --- spoiler ---

    amerikan film klişelerinin hepsini bulabileceğiniz filmdir. kilise hariç hepsi vardı diyebilirim( bayrak, üst düzey devlet görevlisi). çok olağan bir konusu olmasına rağmen, mel gibson'ın inanılmaz oyunculuğu filmi izlenir hale getirmiştir. fakat mel gibson'ın da artık yaşlandığını gece çiçeği'nin liderini tokatladığı sahnede görebiliriz. aynı sahnenin benzeri, vatansever isimli filmde arkasından koştuğu ingiliz askerini derede cheoreke baltasıyla öldürdüğü sahnede de vardı. ama o zamanki çevikliğinden eser kalmamış. göbek atarak gidiyor sanki mel gibson yuvarlanan adamın peşinden.

    ---
    spoiler ---


    (markasiz - 20 Şubat 2010 19:03)

  • comment image

    martin campbell'in gayet de güzel kotardığı, mel gibson'ın sevenlerini mutlu ettiği siyasi-gerilim. sadece filmin sonu fazla ilkel.

    aman aman bir film değil ama kötü film de değil. fakat oturup evde izlenecek türden olduğu da bir gerçek. dvd sini alın izleyin. ben öyle yaptım (ara: at yalanı).


    (seyuranto - 29 Mart 2010 13:49)

  • comment image

    "bu sefer şöyle siyasi ve dram ağırlıklı bir şey olsun. mel de yaşlandı zaten, çok koşturamaz" düşünceleriyle yazılmış ve yönetilmiş sanki. payback ayarında bir film beklerken, in the valley of elah'vari bir şey çıktı. kurguya, oyunculuklara falan laf etmiyorum ama "aksiyon" niyetiyle izleyen hayal kırıklığına uğrayabilir. aynı şekilde, çok başarılı bir "siyasi gerilim" örneği de sayılmaz.

    uyarlama senaryo** ile oscar alan senarist william monahan'ın olayı zaten body of lies'dan belliydi. martin campbell'in kıpırdak filmografisi açısından da çok parlak bir madde olmamış.


    (shangrilla - 12 Temmuz 2011 19:21)

  • comment image

    şu filmin senaryosunu beğenmeyen, hikayesine orijinal demeyen, kurgusunu basit bulan herkesin filmlere yorum yapma hakkını ellerinden almak lazım.

    komplo teorisi, casusluk ve intikam filmlerinin bir harmanı. anlatımı basit değil. oyunculuk iyi. daha ne istiyorsunuz?

    mel gibson'ın kızıyla birlikte tıraş olduğu sahnede baba olmak istedim. galiba yaş geldi, artık evlenmek lazım.


    (hiko seijuro - 28 Mayıs 2015 00:28)

Yorum Kaynak Link : edge of darkness