• "chumbawamba'nin tubthumping isimli parcasinin acilisinda bu filmden bir diyalog yer alir. pete postlethwaite'in canlandirdigi karakterin finalde odul alirken yaptigi konusmadan bir bolumdur bu."
  • "1998'de cesar ödüllerinde en iyi yabancı film ödülünü alan, ülkemizde vizyona girmeyen ama "bozuk bando" ismiyle 4. uluslararası işçi filmleri festivalinde gösterimi yapılmış olan film."
  • "(bkz: the grimethorpe colliery band)"
  • "pete postlethwaite, tara fitzgerald ve ewan mcgregor'in ba$rolunde oynadiklari 1996 yapimi romantik komedi.."
  • "(bkz: borunu öttür)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kapanmanın eşiğinde olan bir kömür madeninin madensel üflemeli çalgılar orkestrasını* odağına alan 1996 yapımı ingiliz filmi. pete postlethwaite yönetimindeki orkestra ulusal yarışmada birinciliği amaçlamaktadır. ewan mcgregor orkestra üyesi genç bir işçidir. tara fitzgerald ise rahmetli bir orkestra üyesinin kızını canlandırmaktadır, uzun yıllar büyük şehirde yaşadıktan sonra madenin kapanıp kapanmaması hakkında verilecek karar için bir rapor hazırlamak göreviyle kasabaya dönmüş aynı zamanda orkestraya da katılmıştır. ikilinin arasında bir aşkın gelişmesi kaçınılmazdır.

    sosyal içerikli, karşıt duygulardan yararlanarak mesajını veren, izlenirken eğlendiren, eğlendirirken düşündüren* bir filmdir.


    (forklift - 31 Mayıs 2002 01:46)

  • comment image

    1998'de cesar ödüllerinde en iyi yabancı film ödülünü alan, ülkemizde vizyona girmeyen ama "bozuk bando" ismiyle 4. uluslararası işçi filmleri festivalinde gösterimi yapılmış olan film.


    (slot - 28 Ağustos 2009 10:24)

  • comment image

    halis muhlis işçi filmidir.

    ingiltere'nin kuzeyindeki yorkshire bölgesinde geçen film, 19. yüzyılın ortasından beri çalışan bir madenin, bu madende çalışan işçilerin ve bu maden işçilerinin birlikte çaldığı, madenle aynı ismi taşıyan bandonun akibetini anlatıyor.

    --- spoiler ---
    "the miners, united, will never be defeated!" sloganı ile başlayan ancak maalesef öyle bitmeyen, 80'li yıllarda ingiltere'deki maden işçilerinin kıran kırana verdikleri ancak yenilgiye uğradıkları hazin mücadelelerine "neşeli" bir ağıttır.

    filmdeki esas adam olmasa da, esas çelişkiyi yaşayan adam olarak phil'in palyaço kılığında, tanrı'yı isa'ya çekiştirdiği anlar da görülmeye değerdir:
    "[about god]
    phil: [as mr. chuckles] what's he doing? he can take john lennon. he can take those three young lads down at ainsley pit. he's even thinking of taking my old man. and margaret bloody thatcher lives! what's he sodding playing at, eh?"
    ---
    spoiler ---

    1984'te madenlerin kapatılmasına karşı verilen mücadeleye ve ingiltere maden işçileri grevine dair kapsamlı bir yazı için:

    http://www.kozonline.org/arsiv/pdk20/pdk20_39.htm


    (lumpenproleter - 31 Ocak 2012 12:00)

  • comment image

    izlediğim en esaslı işçi filmi. la classe operaia va in paradiso* gibi yorucu bir film değil. şahsen onu izlerken kimi yerlerde başıma ağrılar girmişti. fakat brassed off'un tek bir sahnesinde sıkıldığımı hatırlamıyorum. film boyunca en etkilendiğim sahne phil'in palyaço kılığında muhafazakar parti'ye giydirdiği sahne oldu.

    --- spoiler ---
    phil, ek iş olarak palyaçoluk yapan bir maden işçisidir. bir gün yine iş icabı küçük bir çocuğun doğum günü partisine gider. günün teması da hasat festivalidir ve çocuklara bunun hakkında öğretici bilgiler vermesi gerekir.

    phil: hasat festivali... işin aslı hasat festivali hakkında bir şey bilmiyorum. ama tanrı ile ilgili bir hikaye biliyorum. tanrı adem'i yaratmış. küçük yardımcısı yanına gelmiş ve demiş ki: "elimizde bir sürü vücut var ama yeterli sayıda beyin, kalp ve ses teli yok". tanrı da: "siktir et. hepsini öylece gönderin. yüzlerinde aptal bir gülümseme olsun ve götlerinden konuşsunlar!"

    bu sırada çocuklar phil'in yüksek sesle ve öfkeli konuşmasından korkmaya, ağlamaya başlar ve anneler phil'i kolundan tutup dışarı çıkarmaya çalışırken phil'in ağzından çıkan söz "ve tanrı, muhafazakar parti'yi yarattı!!" olur. ve kanımca ingiliz muhafazakar partisi'ne verilebilecek en orijinal ayarı verir. phil kapı dışarı edilirken tam o sırada;

    kadınlardan biri: tanrı seni affetsin!
    phil: tanrı mı? ah tabi, şu yukarıdaki. tanrı ne yapıyor ki ? john lennon'ın canını alıyor, ainsley madenindeki üç gencin canını alıyor, babamın bile canını almayı düşünürken, orospu margaret thatcher hala yaşıyor!! ne oyunu oynuyor?
    ---
    spoiler ---

    ayrıca filmin bir bölümünde concierto de aranjuez, nam-ı diğer rodrigo'nun gitar konçertosu da muhteşem bir şekilde* çalınır. hipnotize olmuş bir şekilde izlenirken birden akıllara son isteği bu şarkıyı dinlemek olan gencecik bir fidan düşer, ağlanır, ağlanır.


    (richie tenenbaum - 11 Ağustos 2013 21:30)

  • comment image

    dün izleyip darmaduman olduğum, izlemeyen sinemaseverler adına ayrıca kahrolduğum, temasında müzik, emek ve hayat olan film. her karesi bi ayrı değerli bu filmin ama arkadaş şu beni darmaduman etti ya...
    hani bi başlık vardı zamanında, hayatın fon müziği diye...

    ekleyelim: top hadisesi.

    bu, dany'nin bahtsız oğlunun boş, terk edilmiş evindeki top. birkaç saniye sürüyor.

    bu da trainspotting filmindeki bahtsız zavallı tommy'nin viran evindeki o meşhur sahne. birkaç saniye sürüyor, hareketlenme var kamerada bu sahnede.

    bir trainspotting fanatiği olarak bu benzerliği fark ettiğim anda yok artık dany boyle??? dedim, değilmiş. iki film arasındaki tek ortak nokta ewan mcgregor. belki önemsiz bi şey ama kafama takıldı hani.


    (bakerstreet - 12 Haziran 2014 09:19)

  • comment image

    --- spoiler ---

    birçok şey var içinde ama, en çok phil'in hikayesi. insanın içini buruş buruş eden hikayesi. bi kere bile gerçek anlamda yanında görmediğimiz karısı bize bi insana nasıl eş olunamaz, nasıl yoldaş olunamaz onu anlatıyor. bütün filmin önüne geçiyor bu sinir bozucu durum. sadece işler yolunda gittiğinde yanında olmak, ortak bi acı çekilirken sadece senin çektiğin acıyı acıdan saymak, dünyada bi sen yaşıyorsun gibi davranmak, bir hayatı paylaşmak şöyle dursun daha bi zorlu günü bile paylaşamamak, içinde eşya olmayınca o evi evden saymamak, şüphesiz ki sevmek böyle bir şey değil.

    ---
    spoiler ---


    (yalnizligin muthis saltanati - 9 Ağustos 2014 16:43)

  • comment image

    hüngür hüngür ağlatan esaslı film. belkide ülkeme de uyarladığım sahneleri olduğu için, belkide bağzı şerefsizler her yerde şerefsiz olduğu için.
    --- spoiler ---
    filmin son sahnesinde işsiz kalan madencinin müziğe aşık hasta babasının yarışmada birinci olup kupayı kabul etmediği konuşma en çok sevdiğim sahnesidir.
    ''önemli olan insanlardır.bu kupayı kazanmamız birçok insana bir şey ifade etmeyecek.ama bu kupayı reddetmek bizi haber yapacak,değil mi?
    böylelikle kendimiz çalıp kendimiz oynamayacağız.geçtiğimiz on yıl içinde bu hükümet düzenli bir şekilde bir sanayiyi yok etti,bizim sanayimizi.sadece bizim sanayimizi değil.toplumumuzu,evlerimizi,yaşamlarımızı da mahvetti.hepsi kalkınma zırvalıkları adına.binlerce insan işsiz kaldı.kaybettikleri sadece bu değildi.çoğu bir süre önce kazanma hırslarını yitirmişlerdi.bazıları savaşma gayelerini bile kaybetti.fakat iş yaşam gayesini,nefes alma nedenini kaybetmeye gelince demek istediğim eğer bu işçi sınıfı deniz aslanlarından veya balinalardan oluşsaydı, herkes ayaklanırdı.''
    ---
    spoiler ---


    (vitamin eksikligi - 21 Eylül 2014 00:32)

  • comment image

    günün anlam ve önemine uygun olup, tesadüfen bugün keşfettiğim ve seyrettiğim, giriş ve gelişme kısımları sevimli, sonu etkileyici, insana "hayatın hakkında düşün" diyen film. belki de bunu sadece bana söylemiştir, başkasına söyleyecek başka şeyleri vardır.


    (bb - 1 Mayıs 2015 21:58)

Yorum Kaynak Link : brassed off