Süre                : 10 dakika
Çıkış Tarihi     : 02 Ocak 2001 Salı, Yapım Yılı : 2001
Türü                : Animasyon,Kısa Film,Fantazi,Korku
Taglar             : Kum sandığı,hilal ay,öpücük,mum,hareketi durdurun
Ülke                : İngiltere
Yapımcı          :  Batty Berry Mackinnon Productions
Yönetmen       : Paul Berry (IMDB)
Senarist          : E.T.A. Hoffmann (IMDB)(ekşi)


  • "sandman ismini annie lenox'un soyledigi sarkidan hatirlarsiniz belki: "mr.sandman... send me a sweet dream". (yanlis hatirliyo olabilirim)"
  • ""somethings are so big to be seen; some emotions too huge to be felt" - sandman"
  • "tim burton tarafından filme çekilse ve dream'i johnny depp, death'i ben oynasam dediğim süper çizgiroman...` : mr sandman bring me a dream`"




Facebook Yorumları
  • comment image

    sandman ismini annie lenox'un soyledigi sarkidan hatirlarsiniz belki: "mr.sandman... send me a sweet dream". (yanlis hatirliyo olabilirim)


    (ravel - 23 Haziran 1999 00:00)

  • comment image

    neil gaiman'ın şaheseri, şu ana kadar okumuş yada okuyabilecek olduğum en iyi çizgi roman. mitolojinin, masalların, fantastik edebiyatın ve karanlık imgelerin harmanlanışı ancak neil gaiman gibi bir üstadın elinde bu kadar mükemmel olabilirdi sanırım.

    ufak bir alıntı daha iyi açıklayacak;

    (not; bu entry'nin devamını oluşturacak olan bölüm spoiler olarak kabul edilmemeli[zira bilmemizin hikayenin işleyişine zarar vereceği bir bölüm değildir], sadece okuma hevesini arttırmak amacı ile yazılmış bir alıntı olarak değerlendirilmelidir. ancak bazı okuyucular eğer sandman ile ilk kez tanışıyorlarsa, diyalogu süsleyen nacizane tasvirlerim yerine, neil gaiman'ın yarattığı atmosferi muhteşem şeklide yansıtan sam kieth, mike dringenberg ve malcolm jonesun çizimlerini tercih edebilir-şahsi gürüşüme göre etmelidir de-. bu esere dair hemen herşey ile ilk karşılaşmasının mükemmel olmasını isteyen, herhangi bir prewiev'den rahatsız olma ihtimali taşıyan okuyucunun entry'nin devamına bakmamasını tavsiye ederim.)

    <<...
    sandman uzun süre insanların elinde tutsak kalmıştır ve bir şekilde esaretten kurtulduğunda kralığına, rüyalar diyarına geri döner. rüyalar diyarında, yokluğu boyunca herşeyin zarar görmüş olduğuna tanık olur dream, ve daha da kötüsü armaları, gücü tasvirsiz eşyaları çalınmıştır. rüyalar diyarını tekrar kurmak üzere armalarının peşine düşer..

    yavaş yavaş tümünü toplar, sıra miğferine gelmiştir. ölmüş bir tanrının kemiklerinden kendi elleriyle yonttuğu rüya maskesi destiny'nin garip yollarının sonucu olarak belki, belki de sadece bir tesadüf eseri cehennemin zebanilerinden birinin eline geçmiştir. cehennemin üç kralından beelzebub'un albaylarından birinin eline...

    ve dream cehenneme gider, cehennemin üç kralından maskesini ister. umutları gerçekleşir ve miğferini alı koymuş zebaniyi yenerek armasını geri alır rüyalar kralı.

    -dream; "size teşekkür ediyorum. cehennemin krallarının ne kadar şerefli olduğunu hep hatırlayacağım."

    -lucifer; "şerefli mi? şaka yapıyor olmalısın.. çevrene bir bak morpheus..."
    -lucifer; "cehennemin milyonlarca lordu etrafini kuşatmiş durumda! söylesene... ayrılmana neden
    izin verelim ki?"
    -lucifer; "miğferli yada miğfersiz senin burada hiç gücün yok... hayallerin cehennemde ne gücü olabilir ki?"

    -dream; "gücüm olmadığını mı söylüyorsun? belki gerçekleri dile getiriyorsun."
    -dream; "ama burada hayallerin gücü yok diyorsun..."
    -dream; "söyle bana lucifer sabahyıldızı..."

    *bir elini cehennemin sonsuz ovalarındaki milyonlarca zebaninin üzerine uzatarak devam eder*

    -dream; "hepiniz.. kendinize sorun."
    -dream; "eğer buraya hapsedilenler, cenneti hayal edemeseydi... cehennemin gücü olabilir miydi?"

    *sessizlik cehennemin sonsuzluğa uzanan ovalarını kaplar*

    milyonlarca zebani yolundan çekilirken, hiç biri dream'e bakmıyordur; gözleriyle karşılaşmamak için. dream başı dik bir şekilde, gururla çıkar cehennem'den. umutları gerçekleşmiştir.

    ve onun arkasından lucifer mırıldanır; "bir gün kardeşlerim... bir gün onu yok edeceğim..."
    ..>>


    (rygard - 10 Kasım 2003 22:08)

  • comment image

    kirsty mcgeein yorumu olan harika sarkinin sozleri ise soyle; http://www.youtube.com/watch?v=guug1omtrug

    "
    right before the you close your eyes
    whispering your prayers
    when the sandman blows your eyes i ll be there

    when you wake up in the night
    sounds the second stair
    that creaks under the careless foot i ll be there

    gather roses while you may
    while the bloom is full
    for the blossom soon will fade
    and the bloom grow dull

    right before the morning light
    creeps soft upon the sill
    when the shadows chase the night i never will

    when your voice is softly heard
    singing in the morning air
    but the note does not ring true i ll be there

    right before you sleep at night
    closing up the blind
    in the window?s black embrace if you find

    the face of a lover long-forgot
    forgotten eyes, forgotten hair
    forgotten words that stretch like salt i ll be there"


    (laboheme - 31 Ağustos 2013 17:18)

  • comment image

    neil gaiman tarafindan yazilan ve dunyanin en unlu cizerleri tarafindan cizilen 10 ciltlik muhte$em cizgi roman. olay 7 ki$ilik endless ailesinin bir uyesi olan dream - morpheus etrafinda geli$ir. arada ailenin diger elemanlari da kar$imiza cikar. oyle ilgi gormu$tur ki sandman a tribute hikayeler yazilmi$ hatta cizilmi$tir (11. cilt olarak pitasaya cikmi$tir). ayrica kapak tasarimlarini yapan dave mckean in ayri bir kapak tasarimlari albumu de basilmi$tir. rivayete gore;
    sabahlari uyandigimizda gozlerimizdeki capaklarin sahibi sandman dir uykuya dalmadan once gelir ve ruya gormemiz icin gozlerimize buyulu bir kum serper. uyani$a dogru o buyulu zerrecikler capakla$ir.


    (castro - 2 Haziran 2001 17:09)

  • comment image

    filme uyarlandığında soyutluğu ve yarattığı bireysel duygulanımlar sebebiyle kesinlikle hiçbişeye benzemeyecektir.
    benzese de başka kategoride değerlendirilmesi gereken bişey olur.
    ayrıca ilk çizgi romanım. çok seviyorum çok öpüyorum kendisini.


    (01ginger - 19 Haziran 2015 15:47)

  • comment image

    yıllardır severek okunan çizgi romanlar kabak tadı vermeye başladığında, dünyayı kurtarıp duran bir yandan da hayatının dramatikliği içinde boğulan süper kahramanlara (bkz: x men) (bkz: spider man) alternatif aranırsa, anti-kahramanları okumak suretiyle alternatif buldum sanılırsa (bkz: spawn) (bkz: hulk) ve onlar da bir yerden sonra birbirinin aynı gibi gelirse, daha kitap benzeri, edebi dili fazlasıyla başarılı bir esere başvurmak gerekir ki bu da tabii ki sandman dir.


    (calaquendi - 29 Mart 2005 23:01)

  • comment image

    bu graphic novel serisi neil gaiman'ın karanlık hayal gücünün en başarılı örneğidir. bunun altında, gaiman'ın haddizatında çok başarılı bir yazar olmasının yanı sıra, kariyeri boyunca, kişisel gelişimini en olumlu şekilde etkileyecek ustaları örnek almış ve bu etkilenimleri büyük bir gururla dile getirebilecek kadar da vefalı bir insan olması yatar.

    yurtdışında sandman serisinin ciddi bir okur kitlesi var ve bu kitle, sıradan çizgi roman okurununkinden çoğu zaman daha farklı bir profil çiziyor. bunun ülkemize de yansıdığını, tüm kültürel farklılıklara ve özellikle batı inanışlarına ve mitolojilerine yaptığı göndermelere rağmen bizim okurumuz üzerinde de benzer bir etki oluşturabildiğini görmek güzel. nice değerli eser, erek ve kaynak kültürlerin frekanslarının uyuşmazlığına kurban gitmiş, ileride bir gün tekrar keşfedilmeyi beklemektedir zira.

    benim burada değinmek istediğim ise, en sevdiğim yazarlardan biri olan roger zelazny'nin doğrudan neil gaiman ve dolaylı olarak da sandman üzerindeki etkisi. zira her iki yazarın da eserlerini okumuş birinin aradaki benzerlikleri görmezlikten gelmesi mümkün değil. okumamış kimseler olabileceğini göz önüne alarak, buradan sonrasını spoiler uyarısıyla yazmak en iyisi.

    --- spoiler ---
    sandman, endless ya da ebedi denilen, türlü insanüstü güçlere sahip ve ölümsüz bir ailenin hikayelerini konu eder. zelazny'nin amber serisi de, "amberliler" adıyla bilinen, farklı güçlerle donatılmış, neredeyse ölümsüz bir ailenin öyküsüdür.

    - endless ailesinin her üyesinin kendine ait bir krallığı vardır. amber'de ise kardeşler zaten bir kraliyet ailesi oluşturmaktadırlar, ama tahtın sahibi bir kişi olabildiği için geçmişlerinde kendilerine ait krallıklar kurmayı yeğledikleri de olmuştur. bilhassa aile ilişkileri konusunda zelazny'den çok etkilenen gaiman, aile bireyleri arasındaki ilişkiyi ve ilkeler bütününü, neredeyse el sürmeden taşımıştır sandman'e: her kardeşin etki alanı farklıdır ve bir diğerinin bu alana girmesi nezaketsizlik, art niyetli olarak yapıldığında ise kardeşleri karşı karşıya getirebilecek bir hakaret sayılır.

    - endless'lar yedi kardeştir, amber ailesi ise kadınlar taht üzerinde doğrudan hak iddia edemediği için aslen dokuz erkek kardeşten oluşur ve bu yüzden ilk kitabın adı amber'de dokuz prens'tir.

    - amber'de her kardeşin, kendiyle özdeşleşmiş kıyafetleri ve renkleri vardır. ölümsüz kardeşler bir araya geldikleri vakit münasip şekilde giyinmek zorundadırlar. aynısını, sandman'in 4. cildinde de görebilirsiniz: hatta kızkardeşlerden death, bu şekilde giyinmeyince tepki görür ve uyarılır.

    - bireyler arasındaki iletişim birebir amber'den alınmıştır. amber'de kardeşler şu şekilde haberleşirler: kraliyet üyelerinin hepsi, bir diğer kardeşin resmini içeren tarot kartlarına sahiptir. bu resimli kartları elinde bulunduran, konsantre olup resimdeki kardeşi çağıran kişi onunla bağlantı kurabilir ve bu yöntemi aynı anda bir taşıma aracı olarak da kullanabilir. endless'lar ise çok benzer bir şekilde, kardeşlerinin sembolü olan işaretleri ellerinde tutup kardeşlerinin resimlerine bakıp onları çağırarak iletişim kurarlar ve bu da sadece iletişimi değil, kardeşlerin birbirlerinin yanına gidip gelmelerini olanaklı kılar.

    - kardeşler arasındaki ilişkilerde de benzerlik göze çarpar. söz gelimi, sandman'de başkişi olan dream ile kız kardeşi death diğer kardeşlere göre çok samimidirler. aynısı, amber'in baş kahramanı olan corwin ile kız kardeşi deirdre arasında da cereyan etmektedir: hatta zelazny'nin eserinde bu ilişkinin enseste kayan yanları da vardır.

    - amber'de gücün iki yaratıcı odağı sayılan desen ve kaos (düzen-düzensizlik) ilişkisi, sandman'de tümüyle yan bir hikaye de olsa, düzen-kaos adlı iki ilahi gücün çarpışması şeklinde yansıtılır.

    kahramanlar arası benzerliklere gelince, sandman'in dream'i ile amber'in corwin'i arasında benzemeyen yanlar elbette daha fazla, ama benzerlikleri göz ardı etmek için bu bir sebep teşkil etmiyor:

    - her iki kahraman da öyküsüne bir esaretten kurtularak başlar.
    - iki kahraman da güçlerini keşfedip yenileyerek kendilerine ait olan krallığı ele geçirmek zorundadır.
    - iki kahraman da bunu başarabilmek için tehlikeli yolculuklara çıkmak ve gücünü bütünleyecek olan nesneleri toplamak zorundadır. dream'in "güç nesnesi" ve aynı zamanda alameti farikası olan şey, ölü bir tanrının kemiklerinden yonttuğu miğferidir. corwin ise amber şehrinin gökteki yansıması olan gölge kent tir'na nogth'ta dövülmüş gece kılıcı 'grayswandir' ile tam gücüne erişmektedir.
    - iki kahraman da ailenin, ne yapacağı pek belli olmayan erkek çocuklarıdır.
    - iki kahramanın da ailesinde nereye gittiği bilinmeyen ve kardeşlerin bir yandan aramaya devam ettikleri "kayıp" erkek kardeşler vardır.
    - iki kahramanın da ortak gücü, etraflarındaki gerçekliği, kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmektir. dream'in gücü bunun elbette çok ötesinde başka olanaklar da sağlar, ama kendisinin "shaper" ya da "şekil veren" diye bilindiği bir gerçektir.
    - iki kahramanın da resmi kıyafeti ve ayırt edici rengi siyahtır.
    - iki kahraman da içlerinde çektikleri yalnızlığı, kendilerinden çok daha zayıf olan ölümlü insanların dostluğuyla bastırmaya çalışır ve bunu kendilerine itiraf etmekten çekinirler.

    ---
    spoiler ---

    bu listeyi elbette uzatmak mümkün. ancak dile getirmek istediğim şey, gaiman'ın sandman evreninin zelazny'nin amber'inden çalındığını ya da orijinallikten uzak olduğunu iddia etmek değil. bilakis, hikayenin içeriğinin değil, anlatılış biçiminin de eserin nihai kalıcılığı üzerinde son sözü söylediği bir gerçek; tıpkı çok az kişinin neil gaiman kadar iyi bir öykücü olabileceği gibi.

    kaldı ki, gaiman aradaki bu benzerlikleri kesinlikle inkar etmiyor, tam aksine, kendisini en çok etkileyen yazarın zelazny olduğunu her fırsatta dile getiriyor. 2001 nebula ödül törenindeki konuşmasında, on iki yaşındaki halinden bahsediyor ve şöyle diyor:

    "on iki yaşındaki neil gaiman, büyüdüğünde bilimkurgu yazarı olmak istiyor, hem de sıradan bir bilimkurgu yazarı değil. büyüdüğünde, insanların dünyaya bakışını değiştiren türden bilimkurgu eserleri yazmak istiyor. hugo ve nebula ödülleri arasındaki farkı biliyor ve bazı kitaplarını ikisini birden kazanmış olması hoşuna gidiyor. büyüdüğünde bir delany (samuel delany), zelazny (roger zelazny) ya da ellison (harlan ellison) olmak istiyor."

    kendi sitesinde, okurlardan gelen soruları yanıtlayan gaiman, endless'ların iletişim yönteminin amber yıllıkları'ndan etkilenip etkilenmediğini soran bir okurunaysa şöyle yanıt veriyor:

    "kesinlikle ondan etkilenmiştir, evet. zaten endless'lar birçok bakımdan, kendilerini tanrılaştıran insanları konu eden harikulade roger zelazny romanı lord of light (bkz: ışık tanrısı) üzerinde düşünüp taşınmamın, hikayeyi ters yüz etsem acaba nasıl olur, diye kafa yormamın sonucunda ortaya çıkmıştır."

    son noktayı koymadan önce, neil'in, başarılı romanı american gods'ı (bkz: amerikan tanrıları) merhum roger zelazny'ye ithaf ettiğini ve birçok eleştirmen tarafından da fazlasıyla "zelaznyvari" bir roman yazmakla suçlandığını belirtmek lazım. gaiman'ın yanıtı ise, günümüzün büyük bir ustasının, zamanından çok önce kaybettiğimiz bir diğer ustaya gösterdiği vefanın bir örneği olmalı:

    "kitabın bir kopyasını roger'ın ölümünden önceki birkaç sene hayatını paylaştığı jane lindskold'a gönderdim. bana yanıt yazdı ve 'biliyor musun, roger hayatta olsa bu kitabı severdi.' dedi. çok mutlu oldum. bu çok ilginç çünkü ben zelaznyvari bir kitap yazmayı hedeflememiştim. bence roger formundayken, 60'lı 70'li yılların en iyi bilimkurgu ve fantezi yazarıydı. aslında ona öykünmeye çalışmıyordum. sadece, onun sevebileceği türden bir kitap yazmaktı amacım."

    şimdi görevimizi görelim, sandman'in kökenlerini görmek isteyen ve yukarıdaki bakınızlara şimdiye kadar tıklamamış olanlar için topluca verelim ilgili bağlantıları:

    (bkz: roger zelazny)
    (bkz: ışık tanrısı)
    (bkz: amber yıllıkları)
    (bkz: bu ölümsüz)


    (jazzbass - 19 Haziran 2005 12:27)

Yorum Kaynak Link : sandman