Süre                : 1 Saat 51 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Mayıs 2017 Perşembe, Yapım Yılı : 2017
Türü                : Komedi,Drama,Fantazi,Romantik
Ülke                : Hong Kong
Yapımcı          :  China 3D Digital Entertainment , Fox Networks Group
Yönetmen       : Kearen Pang (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Kearen Pang (IMDB)(ekşi),Kearen Pang (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Chrissie Chau (IMDB), Joyce Cheng (IMDB), Babyjohn Choi (IMDB), Benjamin Yeung (IMDB), Elaine Jin (IMDB), Jan Lamb (IMDB), Joey Leung (IMDB), Gregory Wong (IMDB), Eric Kot (IMDB), Lawrence Cheng (IMDB), Catherine Chau (IMDB), Kwok Keung Cheung (IMDB), Vivian Chan (IMDB), Aaron Chow (IMDB), Xianguang Huang (IMDB), Siuman Joanna Ko (IMDB), Winkie Lai (IMDB), Cheok Mei Leong (IMDB), Ka-Ki Sham (IMDB), Yee Tong (IMDB), Eda Wong (IMDB), Kawaii Wong (IMDB), Ben Yuen (IMDB)

29+1 (~ 29-sai mondai) ' Filminin Konusu :
29+1 is a movie starring Chrissie Chau, Joyce Cheng, and Babyjohn Choi. This is a story in 2005. Christy Lam is a typical city girl born and raised in Hong Kong. She is a month from turning 30, and has just begun to cope with the...

Ödüller      :

Hong Kong Film Awards:Best New Director


  • "benim 3 sene. üzülme.edit: bir de bu 1 yıldan az iş tecrübesi olan halim. sen düşün."
  • "formasyon yazmış adam; daha ne mesleği yazacak dedirten isyan. her ile en az 2 üniversite ve her üniversiteye en az 30 öğretmenlik bölümü açarak bu sorunların önüne geçebiliriz bence."
  • "(bkz: taştan ayda 2000 lira çıkarmak)"
  • "odtü mezunu 14 senelik iş tecrübesi olan bir mühendis olarak 10 ay işsizlikle geriden takip ettiğim kardeşimdir. seçimlere milat diyerek kendimizi avutuyoruz artık. dayan kardeşim."




Facebook Yorumları
  • comment image

    duyduğu zaman insanı üzen bir söylem... kardeş biraz daha sabret. daha dün ekonomi bakanımız söyledi. 2,5 milyon kişiyi işe alacaklarmış. ayrıca şubat ocaktan iyi. mart da şubattan iyi olacak. nisan üçünden iyi mayıs alayına haziran hepsine... sonra hepsi bize...


    (trendline - 26 Şubat 2019 13:58)

  • comment image

    formasyon yazmış adam; daha ne mesleği yazacak dedirten isyan. her ile en az 2 üniversite ve her üniversiteye en az 30 öğretmenlik bölümü açarak bu sorunların önüne geçebiliriz bence.


    (excelsior was here - 26 Şubat 2019 14:08)

  • comment image

    hala "iş beğenmeme de var ama..." diye eleştirilen arayış. istiyorlar ki, üniversite bitir, master yap, dil öğren sonra da git, asgari ücrete tezgahtarlık yap, pazarlarda limon sat, broşür dağıt vs. biz, donanımlı olup da bu işleri yapanlara ekmeğini taştan çıkaran değil; çaresizlikten, bir yerlerde çalışmak zorunda kalan sistem kurbanı diyoruz.

    adı üstünde, asgari ücreti, asgari yani minimum özelliklere sahip kişi alır. kimdir bu kişiler? ilköğretim, en fazla lise mezunu, herhangi bir özel yeteneği, dil bilgisi, uzmanlığı olmayan kişiler. bu saydıklarımın üstünde kendini geliştirmiş, üniversite okumuş, dil bilen, formasyon almış kişiler, asgari ücretin üstünde maaş alıp, kendi işlerini yaptıkları zaman, ancak iş bulmuş sayılırlar.

    zaten tüik de, istatistiklerine, "eğitimleriyle alakasız, asgari ücretle çalışanlar"ı ve "iş aramaktan çoktan vazgeçenler"i eklese, genç işsizlik oranı %20 değil %50 olur.


    (agluna - 26 Şubat 2019 14:21)

  • comment image

    adam haklı bir şekilde başlık açmış ama birileri de çıkıp demiş ki "millet iş beğenmiyor, çalışacak adam ekmeğini taştan çıkartır". adam 3 yıl iş tecrübem var yazmış oraya ama ona da iş beğenmiyor diyebilmişler. yani bu adamlara kızmak yersiz çünkü zaten koca ülke bu bakış açısıyla, bu zihniyetle yönetiliyor.

    zihniyete bak arkadaş. maksat her işte çalışmaktı zaten. insanlar o üniversiteleri boşuna okudular. 4 yıl belli bir alanda boşuna uzmanlaşmak istediler. ülkenin her yerinde üniversite olması zaten onların suçu, allah da onları kahretsin. iyi abi gidelim limon satalım, maksat para kazanmak sonuçta. utanmamız olmasa dilencilik de yapabiliriz o da para kazandırıyor, size göre ekmeği taştan çıkarmış olur muyuz öyle bilmiyorum ama sorun yok. ama işte iş beğenmiyoruz napalım, hepimizin götü kalkık, şımarığız. haftanın 5-6 günü, günde 9 saatimizi komik ücretlere çalışarak harcayalım. paranın 2/3'ünü kira ve faturalara veririz. 1/10'u ile soğan alır, 1/15'i ile de ekmek aldık mı oh be. ne güzel aç değiliz en azından diye şükrederiz. geriye kalan parayla da akbil doldururuz. haftada 2 gün de evde çay demlesek oldu işte. hayat diye işte buna derim ben.


    (artemio cruz - 26 Şubat 2019 14:32)

  • comment image

    işi olanların iş bulamayanları, çok maaşı olanın hiç maaşı olamayanı eleştirdiği bir sistemden bahsediyoruz. adam çalışsın veya çalışmasın sorunun kökeni olan "ülkenin işsizlik ve ekonomik sorunu" kısmına değineceğine "iş beğenmiyorsunuz ya ehe" diyebiliyor. ya kardeşim, arkadaşlarım kimse sizi çocukluğunuzdan beri çalıştığı için veya üst düzey başarılarınız için övmek zorunda değil. eleştirmiyoruz zaten aferin size ama işsizlik sorununa bile yanlış yönden bakıyorsunuz. ülkenin kalkınması için işsizlik minimum düzeye inmelidir ve bu devletin görevidir. entryleri okudukça inanamıyorum ağlamanın manası yok yazan bile var. tok, açın halinden anlamaz terimi bu yüzden vardır işte. gerçekten anlamıyor. anlamadığı gibi ağzından sıçıyor.

    iş yok olum iş. 2 üniversite + formasyon okumuş adam 2 bin tl'ye mahkum olmak istemiyor. istemediği için ömrünün her saniyesini okumaya ayırmış. her saniyesini, ailesiyle, sevdiceği ile geçireceği zamanını okula vermiş bugünleri görmemek için ama senin devletinin kibiri sayesinde oluşan atmosfer sonrası özel sektörün sana gerizekalı muamelesi yapıyor. evet vasıfların çok, müthişsin, aslansın ama para? para yok.

    umarım bir gün gerçek işsizliğin nolduğunu ve asıl sorunun birbirimizi aşağıya çekmek olduğunu anlarsınız.

    tanım: asıl sorunlara değinip çözüm arayacağımıza, türk milletinin yine birbirini yiyerek aşağıya çekip, aşağıladığı konuların en önemlisi.


    (gecegelencis91 - 26 Şubat 2019 14:39)

  • comment image

    odtü mezunu 14 senelik iş tecrübesi olan bir mühendis olarak 10 ay işsizlikle geriden takip ettiğim kardeşimdir. seçimlere milat diyerek kendimizi avutuyoruz artık. dayan kardeşim.


    (boganin bogazi - 26 Şubat 2019 14:45)

  • comment image

    yazılanların bir çoğunu hayretle okuduğum başlıktır. yok iş beğenmeme, yok askere giderken bize mi sordunlar, yok öğretmenlik okumasaydınlar. işsiz kalman senin kabahatin değil yazar arkadaş. ülkenin ekonomik durumu ortada, pazar iyice daralmış durumda. olan pazar da yandaşlara peşkeş çekiliyor zaten. askerlik desen zorunlu bir görev zaten, imkanı olmayan tecili biten herkes gidiyor. o yüzden askere gittiğin için sorunu kendinde arama. eğer üniversite mezunlarına yeteri kadar iş sağlanmıyorsa da bu senin hatan değil. eksiğe ihtiyaca bakmadan sırf popülist politikalar için adım başı üniversite açtılar. talep sabitken arz arttı. arz fazlalığı senin eksikliğin değil. depresyon gibi durumlardan uzak durmaya çalış. senin kabahatin olmayan bir şey yüzünden işsiz kaldın diye kendini yıpratma. bu ülkede gencecik öğretmen adayları, cebinde 3 kuruş parayla intihar etti. o yüzden depresyondan uzak dur, keyfinin kaçmasına izin verme. borç isteme konusunda da empati yap biraz. nasıl senin bir arkadaşının başı sıkışık olduğunda sen yardım edersen gerektiğinde onlar da sana yardım ederler. buradaki olumsuz yorumlara takılıp içine kapanma. kıytırık maç pozisyonuna bile on sayfa entry girilen yer burası. sen içinden gelenleri yaz, bir yazar destek olmasa bir başkası olur.

    not: bu entry iş arayan tüm yazarlara gelsin.


    (grdl4 - 26 Şubat 2019 14:46)

  • comment image

    şu başlıkta yığınla "iş beğenmiyorsunuz" temalı entry gördükçe ne diyeceğimi şaşırıyorum. evet, maalesef ki ben de zamanında böyle düşünen biriydim. ama gerçekten böyle değil.

    yolda, caddede yürüyorsunuz ve gördüğünüz her 3 dükkanın 1'inin camında "eleman aranıyor" yazıyor değil mi? siz de diyorsunuz "iş beğenmiyorlar, beğenseler şunlardan birine girerlerdi."

    ama inanın kazın ayağı öyle değil.

    geçtiğimiz yazdan beri 1000 yerden aşağı cv'mi dağıtmadıysam ne olayım. hani cv dağıtma merakımdan değil de, birkaç metrekarelik küçücük takı dükkanı bile "cv isterim" tavrında, o sebepten.

    fakat tüm bu yolda gördüğünüz "eleman aranıyor"cu dükkanların tamamı (yani tamamı diyorum ama ben hiç istisna görmedim, istisnayım diyen varsa affola), eleman falan aramıyor. halihazırda 1 senedir 2 senedir, bilemediniz en iyi ihtimalle 6 aydır tam kadro çalıştırıyor elemanları ve eğer hani olur da, hani bir şey olur işçilerden biri çıkar falan, o zaman bu cv'leri değerlendirmeye alıyor, o zaman belki arar oluyor. ihtimalin ihtimalinin ihtimali yani.

    isim vermekten çekinmeyeceğim, penti bile yazmıştı "bizimle çalışmak ister misiniz?" diye, size yemin ediyorum içeri cv ile girdiğimde, kasanın altından içi cv dolu bir koli çektiler (koli ya vallaha koli), onların arasına koyuverdiler benimkini. olur da hani çalışanlardan biri çıkarsa (tabii onun yerine gelecek olan, şube müdürünün bir tanıdığı ya da torpili vs. hiç katmıyoruz, tamamiyle adil sistem hayal ediyoruz), yerine o kolinin içindeki yüzlerce cv içerisinden belki sizi çağıracaklar o da görüşmeye. görüşmede hoşlarına gitmezseniz yine veda.

    geçtiğimiz yazdan beri hiçbir işe giremiyorum.
    bırakın en ufak bir ihtiyacı, akşam boğazımdan makarna geçsin bulgur geçsin diye sokaklarda su satıyorum. ayrıca saati 4 tl'den günde 2 saat broşür dağıtıyorum (daha fazla saat dağıtmak isterdim ama günde 2 saat dendi, fazla çalışırsam fazla vermiyorlar), bu da ayda bana 240 gibi bir tutara denk geliyor. yufkacıya girdim, adam bana "normalde 06:00-18:00 çalışırız ama sana ilk hafta 19:00'a dek müsaade edicem hedef sayıya ulaşman için" dedi ve ben ilk 2 gün buna rağmen hırs yapıp 17:00'de hedefime ulaştım. (hedef günde 400 paket çıkarmaktı)
    parasını gün sonunda veriyordu direkt, 50 tl olarak ve çok mutluydum.
    adam 2. günün sonunda "daha ucuza suriyeli çalışacak buldum, gelme yarın" dedi kestirip attı. olaya bak. oysa o zamana dek çalışmış en iyi çalışan olduğumu söylüyordu bir de.
    tabii ben ne yaptım, 100 liraya gittim ikinci el karyola aldım spotçudan, ki direkt zemin üstü battaniye koyup yatmayayım diye. çok afedersiniz aynı akşam üstüne çöpten bir sehpa ve eski lekeli bir koltuk buldum, sevgilimle birlikte zar zor soktum eve (birlikte yaşıyoruz, birlikte iş arayıp geçinmeye çalışıyoruz.) üstüne bir de koltuğum oldu diye seviniyorum hâlime.

    ve gelmiş şurada deniyor ki, "iş beğenmiyorsunuz".
    tekrar tekrar okuyorum, bir sürü kişi yazmış:
    "iş be ğen mi yor su nuz"

    gerçekten şok oldum.

    bilesiniz ki, yolda yürürken gördüğünüz tüm o "eleman aranıyor" ilanlarının alayı yalan. kariyer nette, facebook gruplarında, şurada burada paylaşılan duyurulara görüp gazlanmayın. alayı "kadromuz tam ama biri çıkarsa ararız" diyor ve aramıyor. yahu şok mağazalar duyuru yaptı, toplu görüşme yapılacak diye. bildiğimiz a101 ve bim rakibi olan şok. bir heyecan gittim. bilgilerimizi aldılar "bir eksik olursa değerlendirmeye alınabilirsiniz, aranabilirsiniz." dediler koydular kapı önüne. köfteci yusuf da aynısını yaptı. bir de bunlara profesyonel işyeri zinciri dersin, hayır, herkes "kadromu dolu tutayım ama çıkan olursa kapımda kuyruk olsun, o kuyruktan birini seçeyim" derdinde. kim bilir, çalışanlarına da "senin pozisyonunu bekleyen şu kadar kişi var" diye baskı bile yapıyorlardır kim bilir...

    bir cafe var adını anımsamıyorum, kapısında a4 kağıdı ve "eleman aranıyor" yazıyor, hâlâ yazıyor... girdim oraya, "ha elemanlarımız tam, unutmuşuz orada eleman aranıyor yazısını pardon" dedi... 3 gün sonra yazı oradaydı hâlâ, sordum, "ha kalmış öyle alıcaz" dedi... 1 hafta sonra yazı hâlâ oradaydı ve "ha orda mı kalmış haberim yoktu" dedi... meğer sonradan öğrendim, beyefendi tipe göre cv alıyormuş, tipi beğenmezse "yazı kalmış" diyormuş direkt. hiç meziyete, iş tecrübesine, şuna buna bakayım dediği yok... tabii karşıdakinin tipini beğenip aldığı cv'ler de nereye? evet bildiniz! çekmeceye! eleman eksilirse aralarından seçecek paşamız.

    siz de avm'lerde gezerken, caddede yürürken, 3 dükkanın 1'inin camında o "eleman aranıyor" yazılarını, "bizimle çalışmak ister misiniz" yazılarını görüyorsunuz ve "ah yeni nesil de iş beğenmiyor, bak ortalık iş dolu" diyorsunuz ya. hah... ben de diyordum. demeyin.


    (eksi was here - 26 Şubat 2019 16:16)

Yorum Kaynak Link : 1 seneden beri iş bulamamak