One Two Three ' Filminin Konusu : One Two Three is a movie starring Tusshar Kapoor, Sunil Shetty, and Paresh Rawal. Three strangers with the same name, Laxminarayan, travel to Pondi with their tasks. Chaos ensues when they are mistaken for each other as they stay in...
Malamaal Weekly(2006)(6,9-4670)
Chup Chup Ke(2006)(6,7-6671)
Atithi Tum Kab Jaoge?(2010)(6,4-4377)
All the Best: Fun Begins(2009)(6,1-4873)
Kyaa Kool Hai Hum(2005)(6,1-2840)
Dhol(2007)(6,1-3918)
Apna Sapna Money Money(2006)(5,3-1615)
Kyaa Super Kool Hain Hum(2012)(5,0-3392)
Golmaal Returns(2008)(5,0-6146)
komünizm ve kapitalizmle, bu iki farklı gruba mensup insanların birbirine olan bakış açılarıyla dalga geçen bir filmdir. yönetmeni billy wilder idi.
(flut - 20 Şubat 2003 18:18)
arkasından foro gelir..
(parma maniac - 26 Mayıs 2012 08:46)
hakkında ne yazacağımı bilemediğim filmdir. bazı filmler öyledir. epey etkilerler, etkileri dakikalar, belki saatler sürer. o yüzden bazı filmler hakkında film biter bitmez ne yazılacağı kestirilemez. bu film de öyle oldu benim için. çok çok çok (istediğin kadar arttırıp azaltabilirsin çokları) eğlenceli, zeki, hınzır (yaramaz desek daha doğru olur sanki) bir film. wilder'in filmi olduğu o kadar belli oluyor ki. sadece diyaloglara bakıldığında "bunu yazsa yazsa wilder yazar" diyebiliyoruz. inanılmaz etkileyici diyalogları var. filmin en büyük artısı da bu. hikaye bilindik, çokça işlenen bir hikaye, basit. ama diyaloglar o kadar lezzetli, iğnelemeler o kadar başarılı ki hikayenin basit olması sorun olmuyor. olmamalı da. daha ne olsun! macnamara coca-cola'nın almanya şirketini yöneten birisi. bir gün amerika'daki patronu arayıp kızının almanya'ya geleceğini, ona göz kulak olmasını ister kendisinden. tabi ki macnamara kıza bakamaz ve kız kaşla göz arasında serseri bir gençle evlenir, çocuk da peydahlar. sonra amerika'daki patronu onu arar ve almanya'ya geleceğini söyler. adamı asimile etme çabaları (koskoca patronun karşısına pantolonu yırtık, saç baş dağınık bir şekilde çıkılmaz. hele o "devrimciyim" sözlerle hiç çıkılmaz), hem komünizme hem de kapitalizme, hem almanya'ya, hem rusya'ya, hem de amerika'ya eleştiri getiriliyor. bu eleştiriler o klişe sözle söylersek güldürdükçe düşündürüyor, düşündürdükçe güldürüyor. wilder tarzından ödün vermiyor. gene herkese verip veriştiriyor. finalde de spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoiler aileyi kutsuyor tekrardan, her filminde yaptığı gibi karakteri mutlu kılıyor. wilder'ın en başarılı komedisi bence. ve bu filmi sadece komedi diye nitelendirmek filme ayıp olur. dolu dolu bir film. bu kadar sağlam bir politik-komik-eleştirel bir film stanley kubrick'ten de çıkmıştı. usta yönetmenin dr. strangelove'ını akla getiriyor bu film.
(sherlock holmes 90 - 1 Ağustos 2012 02:33)
hiç durmadan devam eden, hiç susmadan konuşan insanların olduğu, bol konuşmalı, bol patırtılı, bol göndermeli, fellini fimleri gibi dönmedolap etkisi bırakan, nasıl bittiğini anlamayacağınız 2 saatlik billy wilder eseri. tam filmin çekildiği esnada, tam olarak film setinin kurulduğu noktadan berlin duvarının inşaasının başlaması ve sabah ortamdaki değişikliği farkeden ekibin çekimleri tamamlamak için seti münih'e kaydırması filmle ilgili ilginç bilgilerden.çok da güzel afişe sahip bir filmdir ayrıca.
(doktor hektor - 26 Ekim 2012 14:35)
ernst lubitsch talebesi billy wilder'in ninotchka cesitlemesi denebilir. veya ask hikayesi olmayan türünden, bol senlikli, fellini'yi aratmaz bir ninotschka. ayriyetten muhakkak bakmak lazim: james cagney
(caponsever - 18 Mayıs 2004 19:39)
60'lı yıllarda yapılmasını göz önüne alarak başta sevimsiz, sevimsiz başladığım ama ciddi ciddi güldüğüm filmdir.--- spoiler ---yukarıda da bahsedildiği gibi kapitalizm ile sosyalizm arasında bir kıyas yapılıyor. aslında böyle söylemek çok doğru değil, kapitalist insan ile sosyalist insan karşılaştırılıyor. film zaman zaman klişelere savrulsa da ve belirli bir objektif olma kıstası gütsede, sosyalizm adına çok fazla objektif olduğunu söylemek doğru olmaz. örneğin berlin'i o kadar yıkık göstermesi, stalin ve kruşev'e laf sokulması ama buna mükabil amerikalı liderlere laf sokulmaması örnek gösterilebilir. senaristin, kapitalistlere de "laf sokma" kaygısı nedeniyle, coca cola müdürü üzerinden bir kapitalist prototip çıkarması ama filmle birlikte bu karakterin tüm yalanlarının, sahtekarlıklarının "masum " gösterilmesi gözden kaçmamalı. en nihayetinde yazar, batı sistemin bir parçası birine bir vuruyorsa, diğerine iki kat vurmak zorunda. ve zaten kapitalist dünya, kendi alçaklıklarını hiçbir zaman gizleme kaygısı gütmedi, böyle bir ihtiyaç da hissetmediler. film de senaristin, sosyalist kadını ile kapitalist sistemde yaşayan kadın arasında bir kıyas yapması var ki, akıllara durgunluk getirecek cinsten. kendisi ortalama alman bir sekreter ile, rus kadınları kıyaslıyor. hayır lan, adam taş olur anasını satıyım, kendisi 60'lı yılların insanı, haliyle hiç rus kadın görmemiş olabilir de, dostoyevski de mi okumadın? aglaya ivanovya yapaçin? nastasya filipovna? senaristin burada entelektüel ufkunun ne denli dar olduğunu da görmüş oluyoruz. zaten kendisi, takılı, mini etekli "ahlaki kaygısı olmayan" para için, vücudunu metalaştııran kadınla, olmayan bir sosyalist kadının kıyaslamasını yapıyor, filmin en fazla çuvalladığı yer burası .aslında, gülelim diye yapılmış ve bu da bir nevi tuzak. evet ciddi anlamda gülüyorsun ama adam sana küfür ediyor bir bakıma ve satır aralarına, yalanlarını sıkıştırıyor. --- spoiler ---yine de komik ama bir o kadar da temelsiz bir film.edit, yeşilçam'dan bildiğimiz 60'lı ve 70'li yılların klişesi, makyaj, para ile değişen insan figürü bu filmde de tezahür ediyor. bir an gözümde, kenar mahalle kızı olan türkan şoray'ın, biraz makyaj, iyi kıyafetler, biraz "eklenen" kültür, biraz da para ile kendisine yüz vermeyen, onu aşağılayan ediz hun'u peşinden koşturduğu sahne aklıma geldi.hangi filmdi hatırlamadım ama türkan şoray, 1.60 boyu, 75 kilosu ile mankenlik yaparak, şirketi kurtarıyordu. bu arada yanlış anlaşılmasın, türkan şoray'ı severim, fatma girik kadar olmasa da.hey gidi yıllar.
(ustumdeki sehir - 6 Eylül 2014 23:04)
ilk çeyrekte şımarık amerikan züppesi kız karakteri ve karakteristik rus kafa yapısını yansıtan diyalog ve karakterleri ile amerikan –rus rekabetini dengeli bir şekilde ti’ye alan film yer yer sesli güldürmeyi başarır. ancak özellikle son yarısında tamamen zorlama bir şekilde amerikanın (cocal cola’nın) her şekilde rusyayı alt edebileceği vurgusu ve yine başrol oyuncusunun abartılı teyatral performansı filmin tüm samimiyetini kaybetmesine neden olur.
(dummycode - 20 Eylül 2014 20:24)
1961 yapımı komünizmle kapitalizmin kapışmasını izlediğimiz manyakımsı film. hem kapitalizme hem komünizme çeşitli ayarlar veriliyor. ben iki akımdan da hoşlanmadığım için izlerken çok güldüm. çok kaliteli espriler var. spoilere gerek yok çünkü alıntı yapacak çok yer var. komünizm ve kapitalizmin acınacak hallerine gülmek için önemli filmler listesine alınası film.
(pulcher - 6 Haziran 2016 00:51)
soğuk savaşın taraflarına göndermelerde bulunduran eğlenceli bir film. yaşanan aralıksız telaşa uygun sabre dance kullanılmış."bizde işler böyle. herkes herkese borçludur."
(alwayswithme alwayswithyou - 22 Temmuz 2016 00:11)
james cagney'nin inanlimaz bir teatral oyunculuk sergiledigi film. bir de oyle bir film ki, adeta cizgi film sirinligi ve absurtlugunde akip gidiyor. eserde gercek bir kotu karakterin olmamasinin da bunda katkisi yok degil. karsililikli atisma ve sacma yarismalari takip etmekten insan bitap dusuyor gerci ama billy wilder bu isi biliyor! *filmdeki sahane diyalog, dalga ve absurtlukten bir demet sunalim*:+ maybe we voted for the wrong man.- that couldn't happen in russia.+ they don't make mistakes.- they don't vote.+ they're staying at the grand hotel potemkin. you know where that is?- yes, sir. ıt used to be the great hotel goring, and before that, it was the great hotel bismarck.- ı'll pick you up at 6:30 sharp, because the 7:00 train for moscow leaves promptly at 8:15.+ would you take new automobile? 1961 moskvich hardtop convertible, two-tone.- you mean that russian hot rod parked outside?+ ıs wonderful car. ıs exact copy of 1937 nash.+ cigarette? cigar?- here, take one of these.+ thanks. hm, 'made in havana'.- we have trade agreement with cuba. they send us cigars, we send them rockets.+ good thinking.+ ınstead of dollars, you would accept three-week tour of bolshoi ballet?- please, no culture, just cash.+ the ugly american!+ have you ever made love to a revolutionary?- no, but ı once necked with a stevenson democrat.
(endless bliss - 30 Ekim 2017 11:06)
Yorum Kaynak Link : one two three