veganın girişi bin tane şarkıya benzetilen şarkısı o bütün şarkılar da birbirine mi benziyor peki?

(narroth - 26 Mayıs 2010 17:43)

ks. canine.. (bkz: canine)

(ssg - 13 Mart 2003 16:20)

egitilmis kopeklere 'canine' dendigi icin filmdeki kopege de k9 denmis olabilir (bkz: ihtimal).

(zomzom - 22 Aralık 2000 00:33)

kendisi ve tüm köpekdaşları için narkotik köpeği başlığı altında defalarca anlatılmış olsa da, haklarında bitmek bilmeyen malum bir geyik mevcut. o yüzden bu ultra faydalı ve çok kral köpek hakkında ayrı bir açıklama yapasım geldi. bu arada sırf polis köpeği olarak değil; arkadaşlık, sevecenlik gibi birçok açıdan da süper bir hayvan. hakkını yemeyeyim. neyse.

direk bodoslama bir şekilde konuya gireyim: bu kadar ulvi bir amaçla kullanılan tüm k-9'lara (ve diğer köpeklere tabii ki); kokain, esrar, lsd falan verilmemektedir. bu maddeler, köpeğimizin "hem eğlenelim, hem öğrenelim" felsefesi çerçevesinde tabii tutulduğu eğitimde; plastik top, kemik falan gibi koşullayıcı oyuncakların içlerine konulmaktadır. amaç köpeğin bu maddelerin kokusuna alışmalarını sağlamaktır. yaa, naber ?

kısacası haldır huldur, koştura koştura uyuşturucu ararken, "lan! mal bulun bana! mal istiyorum.. hrfsss.." şeklinde gezmemektedirler. zaten öbür türlü malı bulduklarında plastik torbasını dişleriyle parçalayıp, "şlappp, şlappp" diye oracıkta içiverirlerdi (veya yalarlardı ne bileyim). öyle polis köpeği mi olur zaten mınakoyim. aynı mantıktan yola çıkarak patlayıcı ve diğer maddelere de geçebiliriz. e yani ısparta komando okulu gibi bir yerde el bombası talimi falan verilmiyor bunlara. silah kaçakçılarının gemilerine falan yapılan baskınlarda bu güzelim hayvanlar ortalığa atlayıp; "roket verin lan bana, patlatıcam burayı!" dememektedirler.

kısacası çok ciddi görüntülerinin ardında bu hayvancıkların o an tek istedikleri kokusunu aldıkları plastik top veya kemiğe ulaşmaktır. yazık aslında lan. bakmayın yazık dediğime, yolda görsem kimlik gösteririm öyle bir havası var hayvanın.

(jml - 9 Nisan 2014 21:29)

hafif müzik'te bizi karşılayan şarkıdır bu şarkı..

yüzüme ne kadar sert
yüzüme ne kadar tatlı
bakarsan bak dert
ya bakmazsan ?

geldim gördüm sen dediysen
zor dünyamın takdiriysen
şimdi sihrim sonra zehrim
olabilirsin

yüzüme ne kadar sert
yüzüme ne kadar tatlı
bakarsan bak dert
bakmazsan da

kötü,
yine sen gel sen olsan
bana bile bile şer olsan
dibe vursam dip olsam
dibe vura vura yorulsam
ben bu dertten yok ölmem ama
arada bir defa da
çek, çek, çek fişimi
fişimi, lütfen

elimi ne kadar sert
elimi ne kadar tatlı tutarsan tut dert
tutmazsan da kötü
yine sen gel sen olsan
bana bile bile şer olsan
dibe vursam dip olsam
dibe vura vura yorulsam
ben bu dertten yok ölmem ama
arada bir defa da
çek, çek, çek fişimi
fişimi, lütfen

(sebze - 28 Kasım 2005 13:14)

bir albumu bu kadar uzun sure beklememe degdiginin ilk 3.51 dakikalik kaniti.

(lucretia - 7 Aralık 2005 21:39)

aslında karaba$'ın kısaltmasıdır bu k-9.
''dedektif karaba$, officer down, officer down! viuuvv viiuvv''

(ich - 10 Aralık 2005 12:11)

"sert...tatlı" diyerek bir önceki albüme gönderme yaptıgını düşündüğüm grubun şarkısı

(bkz: tatlı sert)

(xeroquark - 13 Aralık 2005 22:50)

deniz özbey'in vegayadavega sitesinde bir soruya cevaben açıkladığına göre şarkı ismi şuradan gelmekte imiş:

"ikili ilişkilerde her iki taraf da 'ben senin beğenmediğim özelliklerini değiştiririm,hehe ' iç sesi ile birbirine merhaba der.bir eğitim seferberliği gibidir bir bakıma ilişki başlangıçta...ancak gerçek kazanç karşındakini olduğu gibi kabul edip sevmek ya da yıpranıp,yıpratmadan,saygıyı kaybetmeden yolu değiştirebilmek olur.bu şarkının sözlerini yazdığımda gözümün önüne tasmasının ucunda mükemmel eğitilmiş ancak genlerindeki vahşi :) özellikleri ifadesinden belli bir k-9 gelmişti .sahibine 'evet ben de seni seviyorum,birlikte çalışabiliriz ama yine de kuyruğumu çekmemeye gayret et,ne yapacağım belli olmaz,seviyorsan serbest bırak,seviyorsam dönerim' diyor
budur yani..."

(stanley weber - 7 Şubat 2006 20:22)

köpek ama öyle boş köpek değil, bilen köpek, komut alıyor, 5 basamaklı rakamlara kadar çarpabiliyor, çarpamassa bile bölüyor, olmadı özür diliyor. senin gibi benim gibi haywan bunlar, amarka önce piyasaya çıkardı, sonra dünyaya sattı, sonra bi sürü film çevirttiler haywanata, bi kokluyor, pireyi buluyor arkadaşım, alemet-i farika...

(cyrano - 31 Ocak 2000 13:15)