• "1997 yapımı, bir alain berliner filmi. 7 yaşındaki ludovic'in, erkek bedenindeki kız ruhunu anlatan, anlatmaya çalışan samimi film."
  • "hanna fabre: boys cannot marry other boys.ludovic fabre: i know that."
  • "sometimes you just have to be yourself şeklinde taglineı olan,ludovic'in dramını anlatan başarılı bir film*."
  • "(bkz: la vie en rose)"
  • "1997'de kristal küre'yi kazanmış filmdir."
  • "ludovic 7 yasindadir ve birgun kiz olucagina inanir. dunyanin en sevimli cocugunu gormek istiyorsaniz izlemeniz gereken golden globe almis film. filmdeki ebeveynler de dayaklik ayrica."




Facebook Yorumları
  • comment image

    kız kıyafetleri giyen, kız gibi davranan ludovic'in öyküsü. erkek bedeninde olmasının nerden kaynaklandığı ludovic şöyle anlatır;
    --------------------------------------------------------------------------------
    ludovic fabre: i'm a girlboy.
    jérôme: a girlboy?
    ludovic fabre: to make a baby, parents play tic-tac-toe. when one wins, god sends xs and ys. xx for a girl, and xy for a boy. but my x for a girl fell in the trash, and i got a y instead. see? a scientific error! but god will fix it and send me an x and make me a girl and then we'll get married, okay?
    jérôme: that will depend on what kind of girl you are.

    daha fazlası için;

    http://www.imdb.com/title/tt0119590/quotes

    (bkz: for today i am a boy)


    (ride - 4 Ocak 2007 13:51)

  • comment image

    1997 yapımı, bir alain berliner filmi. 7 yaşındaki ludovic'in, erkek bedenindeki kız ruhunu anlatan, anlatmaya çalışan samimi film.


    (susayaci - 27 Ekim 2009 12:07)

  • comment image

    beni bir kez daha toplumun iğrençliği ve iki yüzlülüğü ile yüzleştiren film. hem filmde izlediklerimde hem de filmi anlattığımda duyduğum tepkilerde gördüm bu durumu
    --- spoiler ---

    kız gibi davranan bir erkek çocuk yüzünden çocuğa ailenin, aileye de toplumun yaşattıklarını izledikten sonra filmin sonunda erkek gibi davranan ve giyinen ama diğeri gibi ötekileştirilip incitilmemiş bir çocuk. sonra insanlara anlatıyorum küçük oğlu olanların tüyler diken diken, eller masaya vurulup allah korusunlar çekiliyor. kız anaları ve babaları sessiz, olayın dışında. sonra babamı anlatıyorum ve kendimi. erkek gibi bir kızdım 12 yasıma kadar diyorum. babamın da bununla çok eğlenip " aslan kızım" dediğini, bunun iki yüzlülük olduğunu, " haklısın" gibi bir tepki bekliyorum. sessiz bakışlar ve konu değiştirmeleri düşüyor payıma. çünkü neden çünkü erkek olmak iyi, güzel, üstünlük, kadınlıksa zayıflık ve aşağılama sebebi
    ---
    spoiler ---

    cinsiyetçiliğinizin ve insanların doğalarını bastırmaları için baskılarınızın ağzına sıçayım dedirten film.


    (bireksikbirfazla - 21 Aralık 2014 21:26)

  • comment image

    bugün homofobi başlığındaki bir entryi okuyup kalbim çok acımıştı.

    sonrasında(2 saat sonra kadar) bu filmi izledim.

    öncelikle prayers for bobby'den sonra bu kadar masum, samimi bir lgbti sinema örneği görmemiştim. film özellikle lgbtiler için değil onları çemberin dışına öteleyen ikili(kadın-erkek) zihniyetine karşı yapılmış bir film.

    heteroseksizm belasının, dünyalar masumu ludo üzerinde hayatı cehenneme çevirişine tanık olmak insanın içini parçalıyor. ve hatta aile cahil olsa da toplumsal baskılara şahit olup, bunu bilmek insanın içini parçalıyor.

    --- spoiler ---

    ludo o kadar masum, o kadar çocuk ki toplumsal cinsiyetin yarattığı ön yargılar girdabında kendisini tanımlamaya çalışıyor. ama toplum ne ailesine ne de ludo'ya izin vermiyor.
    ludo kendisini kadın olarak tanımlıyorken, ailesi için erkekmiş gibi davranmaları, zorla saçının kesilmesi ve annesinin onu dövdüğü sahne çok hüzünlü(bir duygu sömürüsü söz konusu değil burada)

    sonunun umutlu bitmesi de çok güzeldi:

    hanna fabre: boy or girl, you will always be my child.
    pierre fabre: our child.
    ---
    spoiler ---

    filmi izledikten sonda çalan şarkıyı sevenler için gelsin: http://www.youtube.com/watch?v=mrv9xr0ej1q


    (patr10 - 4 Ocak 2015 05:37)

  • comment image

    bedeni erkek ama ruhu kadın olan küçük bir çocuk. kendini her ifade etmeye çalıştığında hem ailesinden hem çevresinden gördüğü tepki. ailesinin başına bela olduğunu düşünmesi...

    kendi mantığıyla çıkar yol arayan çocuğun önüne çekilen setler. hayallerinde sadece hissettiği gibi yaşamasının yüzünde oluşturduğu mutluluk.

    özünde nedenini sormadan olduğu gibi kabullenmenin hayatı daha kolaylaştırdığını fark ettirdi bana. sürekli neden aramak ya da kaçmak ya da diğerleri gibi olmak. işte bunlar mutsuzluk kimileri için. kimin ne hakkı var ki buna?

    kimilerince tabu olan konuyu çocuk üzerinden ve samimi şekilde anlatmasıyla iyi ki izlemişim dediğim bir film.

    ayrıca hatırlarsınız çok olmadı türkiye'de de 5 yaşındaki erkek çocuk sürekli bebeklerle oynuyor diye diğer öğrencilerin velilerinin şikayeti üzerinde kreşten atılmıştı. nedenleri ise kendi çocuklarının etkileneceğini iddia etmeleriydi.

    mantık her yerde aynı. mantıksızlık demek daha doğru olur sanırım.


    (yy - 29 Nisan 2015 22:55)

  • comment image

    ludovic 7 yasindadir ve birgun kiz olucagina inanir. dunyanin en sevimli cocugunu gormek istiyorsaniz izlemeniz gereken golden globe almis film. filmdeki ebeveynler de dayaklik ayrica.


    (plum - 21 Nisan 2005 02:08)

Yorum Kaynak Link : ma vie en rose