Hell Up in Harlem (~ Firtina gibi) ' Filminin Konusu : Hell Up in Harlem is a movie starring Fred Williamson, Julius Harris, and Gloria Hendry. A gangster in Harlem must rescue his ex-wife, who has been kidnapped by the Mafia.
Across 110th Street(1973)(7,0-4227)
Truck Turner(1975)(7,0-2166)
The Mack(1973)(6,7-2383)
Black Caesar(1973)(6,5-2708)
Super Fly(1972)(6,4-6754)
Willie Dynamite(1974)(6,4-811)
Three the Hard Way(1974)(6,3-993)
Bucktown(1975)(6,3-955)
Friday Foster(1977)(6,0-1311)
Cleopatra Jones(1973)(5,8-2337)
ilk yönetmeni olan brian helgeland'ın filmin çekimleri esnasında, hem de tam la confidential ile oscar aldıktan 2 gün sonra, projeden kovulmuştur. anlaşılan o ki gibson'a sağlam yatırım yapan yapımcılar, helgeland'ın çektiği karanlık filmden bekledikleri getiriyi alamayacaklarına kanaat getirmişler. helgeland projeden ayrıldıktan sonra filmin neredeyse üçte biri yeniden çekilmiş. her ne kadar credits'de filmi tamamlayan yönetmenin adı görülmese de, sonradan bu kişinin yapım tasarımcısı john mhyre olduğu anlaşılmış.geçen sene, helgeland ile tekrar anlaşılması sonucu yönetmenin kendi edit ettiği bir versiyonu dvd'de "payback straight up" adı ile piyasaya çıktı. bu versiyon için daha önce helgeland'ın çektiği ama kullanılmayan bir çok sahne arşivden çıkarılıp kullanılmış ama malesef çekilen bir çok sahnenin de saklanmadığı ortaya çıkmış.gelelim iki versiyon arasındaki farklara (spoiler içerebilir)... burda karşılaşacağınız alıştığımız "extended" ya da "alternate" versiyonlar gibi bir ufak, keyfe keder farklılıklar ya da hoş ekstralar değil. iki film birbirlerinden tamamen farklı. eski hafif, esprili versiyona göre yeni versiyon çok sert ve karanlık. porter'ın kafa sesi filmden tamamen çıkartılmış. bir çok komik sahne çıkartılmış. filmin ikinci yarısı ise, neredeyse tamamen farklı. filmin orjinal versiyonunda baş kötü rolündeki kris kristofferson'un yeni versiyonda olmadığını söylemek sanırım yeterli olacaktır. gene orjnal versiyonda olan mafya liderinin oğlunu kaçırma gibi sahneler de yeni versiyondan çıkartılmış (helgeland zaten bunun porter karakterine çok aykırı bir hamle olduğunu açıklamıştı).eğlencelik olarak ilk versiyon daha iyi. ancak gene de bulabilirseniz filmin diğer versiyonunu da izlemenizi tavsiye ederim.
(mavi - 11 Ocak 2008 11:32)
mel gibson'un filmin ba$indan sonuna dayak yedigi film.
(delikan76 - 13 Haziran 2002 13:55)
mel gibson'un basrolunde oynadigi, kara film esintileri tasiyan, agirlikli gumus ve mavi tonlarinda cekilmis, bol kursunlu film..
(cressida - 5 Mayıs 2000 17:44)
mel gibsonun sürekli olarak 130binin değil, 70bin doların peşinde olduğunu anlatmaya çalıştığı film.
(crowley - 23 Şubat 2003 20:18)
en sevdiğim mel gibson filmi. herhalde on kere falan seyrettim. tv'de görünce yine izliyorum. iki versiyonu da güzel ama benim favorim 99* yapımı olan.
(1999 ne guzel bir yildi yahu - 20 Mart 2012 20:30)
(bkz: dus alirken bir eli duvara dayama karizmasi)
(uhalian - 12 Haziran 2003 19:53)
türkçe adı "gününü göreceksin" yerine "sizin de ebenizi zikeceğim" ya da "ebenizi parlamente boyayacağım" olması daha isabetli olacak film.
(darksideofthemind - 4 Eylül 2003 23:03)
mel gibsonun oldukça cool bir tavırla herkesi benzettiği film. filmin en büyük artısı şüphesiz ki gerçekçiliğidir. adamımız asla tek başına bin tane adamın arasına girip hepsini hacamat etmez hatta tam tersi onun ağzına sıçarlar. buna rağmen zeki, çevik ve ahlaklı olan kahramanımız herkesin hakkından gelir. üstelik bir sürü dandik hollywood aksiyonunda oynayan yüzünü tanıyıp ismini bilmediğimiz adamlar oynar bu filmde...(bkz: kris kristofferson) (bkz: james coburn)
(zbam - 17 Aralık 2003 16:09)
steve angello ve dimitri vangelis & wyman tarafından 2013'de piyasaya sürülmüş ve bana göre 2014 yılının en iyi dans parçası olan ve sıklıkla dj'ler tarafından çeşitli konserlerde mixlenen house eseri.merak edenler buyursun: video
(yunusgirayy - 21 Temmuz 2014 23:09)
bugüne kadar bir filmden beklediğim en fazla şeyi veren filmdir, dolayısıyla da en sevdiğim film olmuştur hep. imdbden 6.8 almış kendileri, daha fazlasını hakediyor ama olsun bana ne. bu filmde ne müthiş bir sanatsallık, ne akıllara zarar görsel efektler var. yüzde seksen diyaloglar üzerine kurulu ama akıcılığını kaybetmeyen bir film. ha ekşın var mı ekşın diye sorarsanız en alasından. belki kahramanımız süper kahraman değil, on kişiyle karşı karşıya kalınca dayak yiyor; belki ordan oraya zıplayıp kurşun yağdırmıyor yavaş çekimde ama bu filmin heyecanından bir şey götürmüyor. aksine daha bir gerçekçi hale büründürüyor. ultra kas ve nişan gücünden çok zekasını ve çenesini kullanıyor rakiplerini alt etmek için. 65bin papel için 80bin dolarlık timsah derisi çantaları vurmaktan çekinmiyor, daha yüksek paraları "siz yanlış anladınız 130bin değil sadece hakkım olan 65bini istiyorum" diyor*. kötü adam ama bilindik kötü adamlardan değil. adam gibi adamı oynamış bu filmde mel gibson, william wallace halt etsin. senaryo günümüz filmlerinin hiçbirinde bulamayacağınız kalitede, oyuncular dehsen cuk oturmuş, atmosfer harika. e o da orospuluğu bırakırsa ben de adam vurmayı bırakırım haliyle*
(jesters cap - 4 Şubat 2006 21:29)
Yorum Kaynak Link : payback