Süre                : 3 Saat 10 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Nisan 1989 Çarşamba, Yapım Yılı : 1989
Türü                : Macera,Drama,Romantik
Ülke                : Fransa,Kanada
Yönetmen       : Allan Eastman (IMDB)
Senarist          : Robert Geoffrion (IMDB),Joseph Henriot (IMDB),Jacqueline Lefèvre (IMDB)
Oyuncular      : Hugh Grant (IMDB)(ekşi), Megan Gallagher (IMDB)(ekşi), Megan Follows (IMDB)(ekşi), Stéphane Audran (IMDB)(ekşi), Georges Descrières (IMDB), Jean-Claude Dauphin (IMDB), Alexandra Stewart (IMDB), Jean-Paul Muel (IMDB), Vladek Sheybal (IMDB), R.H. Thomson (IMDB), Kenneth Welsh (IMDB), August Schellenberg (IMDB), Denis Forest (IMDB), Chas Lawther (IMDB), Hagan Beggs (IMDB), Vlasta Vrana (IMDB), Yvon Charette (IMDB), James Rae (IMDB), Charles W. Gray (IMDB), Cyndi Martino (IMDB), Stephen Ware (IMDB), David Warry-Smith (IMDB), Brian Dooley (IMDB), Richard De Burnchurch (IMDB), Tom Rack (IMDB), Béatrice Agenin (IMDB), Catherine Alcover (IMDB), Susan Almgren (IMDB), Lionnel Astier (IMDB), Jean-François Bayonne (IMDB), Djéloul Beghoura (IMDB), Fabienne Berthaud (IMDB), Jacques Bouanich (IMDB), Pier Paolo Capponi (IMDB), Janelle Cochrane (IMDB), Jean-Claude Deret (IMDB), Charles S. Doucet (IMDB), Luc Gentil (IMDB), Vincent Grass (IMDB), A.J. Henderson (IMDB) >>devamı>>

Champagne Charlie (~ As Aventuras de Charlie) ' Filminin Konusu :
Champagne Charlie is a TV movie starring Hugh Grant, Megan Gallagher, and Megan Follows. This is the story of the Charles Heidsieck who opened the market for Champagne sales in America just prior to the American Civil War. He is a...


  • "mizah dergilerini genelde genç kesimlerin okuduğu düşünülecek olursa gelecekte fransa'da ve tüm dünyada çok daha büyük bir islam düşmanlığının tohumlarını atacak silahlı saldırıya uğramış dergi."
  • "kur'an'da 42 yerde allah,elçisi ve diniyle alay etmek geçer.hüküm şu:oradan uzaklaş, orada oturma (6/en'am 68). nasıl öldürürsünüz?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    mizah dergilerini genelde genç kesimlerin okuduğu düşünülecek olursa gelecekte fransa'da ve tüm dünyada çok daha büyük bir islam düşmanlığının tohumlarını atacak silahlı saldırıya uğramış dergi.


    (aslan2 - 7 Ocak 2015 14:03)

  • comment image

    radikalizmin cehaletinin yeni kurbandır. charlie hebdo farasa'daki iktidar anlayışını on yıllardır itin götüne sokan bir dergidir. karikatürde muhalefetin liderlerindendir.

    sadece muhammed'i değil isa ile de dalga geçer. ama radikal cahillerin anlamadıkları muhammed veya isa'yı kullanarak zenginleşen, iğrençleşen, insanlıktan çıkanlarla dalga geçmesidir.

    11 kişi öldü. centte mi gideceksin? sizin gideceğiniz cennetin gelmişi geçmişini sikeyim.


    (balikci filozof - 7 Ocak 2015 15:04)

  • comment image

    olayla ilgili çokça haber yorumu okudum. anadolu halkı üç gruba ayrılmış durumda. bunların;

    %45'i, "üzülmedim. iyi olmuş. gebersin şerefsiz evlatları." şeklinde düşünen radikal islam sevicileri.
    %45'i, gerçek islam bu değil diyen tatlı su müslümanları.
    %10'u da ölenlere üzülen, olayı kınayan bilincini henüz kaybetmemiş, duyarlı kesim.

    ben şahsen gerçek islam'ı ararken hindu olmuştum iki yıl önce. size de tavsiye ederim.


    (soz gelimi - 7 Ocak 2015 16:20)

  • comment image

    burada bile yapılan saldırıyı hak ettiklerini savunan, tahrik ettiklerini iddia eden, cinayetleri normalleştiren dangalak arkadaşlarımız mevcut. zaten radikal dediğin kişi ottan boktan tahrik olmazsa olmaz, mutlaka tahrik olacak bir yol bulur. halbuki senin inancın sağlamsa, sen allahını seviyorsan kim ne yazmış ne çizmiş zerre umrunda olmaması lazım değil mi? sadece "allah ıslah etsin" deyip geçmen lazım değil mi? ama yok, özellikle müslümanlarda inanılmaz bir yayılımcılık, başkalarının hayatına müdahale etme eğilimi var. bu eylemler kendisinden başkasını ilgilendirmediği halde zina yapanı recm eden, içki içeni kırbaçlayan, namaza gelmeyeni tehdit eden ruh hastası bir zihniyet hakim islam dünyasına. birkaç seküler ülke haricinde durum ne yazık ki böyle. islam geniş kapsamlı bir reformla bu manyak radikal zihniyeti terk etmedikçe islamofobi diye zırlanmasının hiçbir anlamı olmaz zira bu ayrımcılığa sahip insanların oldukça haklı gerekçeleri mevcut. din insanla tanrısı arasındadır, başkalarının ne bok yediği bizi ilgilendirmez, kendi yapmadığımız şeyleri onlara da yasaklamaya hakkımız yoktur. nasıl ki ateist birisi gelip "evrim benim için tabudur, pozitivizm benim kutsalımdır" deyip size kurşun yağdıramıyorsa siz de yapmayacaksınız. ne zaman ki müslümanlar bunu özümserler, o zaman müslüman ülkeler daha yaşanılası yerler olmaya başlar.


    (dulger baligi - 7 Ocak 2015 16:47)

  • comment image

    kur'an'da 42 yerde allah,elçisi ve diniyle alay etmek geçer.hüküm şu:oradan uzaklaş, orada oturma (6/en'am 68). nasıl öldürürsünüz?


    (beyaz itli prens - 7 Ocak 2015 17:16)

  • comment image

    şu siktiğimin dünyasında hala tahrik dedikleri boku bahane olarak kullanan beyinsizler var ya ne diyeyim.

    amına koduğumun aşırı islamcıları karikatür'den tahrik olurlar, resim'den tahrik olurlar, 14 yaşında okumak isteyen kızlar'dan ' vay sen nasıl okumak istersin' diye tahrik olurlar, makale'den tahrik olurlar, kitap'dan tahrik olurlar, beğenmedikleri her tür düşünce'den tahrik olurlar.

    yetmez bir kadın isyan eder tahrik olurlar, bir siyasi çıkar arkadaşlara prim vermez tahrik olurlar, bir ilim insanı çıkar 'islam bu değil' der tahrik olurlar.

    sizin anlayacağınız aşırı uç islam'a gönül vermiş davarların tahrik olmadığı hemen hemen hiçbirşey yoktur. yeter ki canları istesin.

    charlie hebdo, bir mizah dergisidir beyler. beğenmiyormusunuz yazılan çizilenleri. ortaya çıkın, emek verin, sizde mizahı kullanın ve karşılık verin. aynı düzeyde.

    akıl, emek ve mizah ile.

    ha yok biz karikatür'cünün de kafasına sıkarız, pakistan'da okumaktan başka derdi olmayan kız çocuklarının da , suriye'de meshebi farklı diye müslüman adamın da derseniz eninde sonunda yok edilecek bir it sürüsü olarak kalmaya mahkum olursunuz.

    bu kadar açık ve net.


    (travenian - 7 Ocak 2015 17:21)

  • comment image

    adını ilk kez leman vasıtasıyla duydum. bir ara beraber dayanışma sayısı gibi bir şey çıkarmışlardı. o sayıdan olmalı aklımda şöyle bir karikatür kalmış;

    o dönem fransa'da göçmenlerle ilgili bir yasa teklifi vardı. galiba göçmenlerin tüm ev ziyaretleri bildirilmek zorundaydı. yani evine göçmen misafir kabul eden bir fransız vatandaşı bunu ilgili makamlara bildirmek zorundaydı. ilgili karikatürde fransız bir hatun bir göçmenle sevişiyor, her duhul hadisesinde de "şimdi girdi" diye durum bildirimi yapıyordu.

    bu ayrımcı teklifi bu şekilde tiye almıştı bu dergi. hatırlatmaya gerek yok fransa'daki göçmenlerin büyük bölümü kuzey afrika kökenlidir ve müslümandır. yani charlie hebdo yeri gelirse müslümanın da hakkını savunan bir dergidir. böyle olmasaydı bu katliam (bkz: 7 ocak 2015 paris charlie hebdo katliamı) mazur görülebilir miydi? tabi ki hayır. ama bu katliamı yapan ve destekleyen, açıktan desteklemese de "ama canım onlar da peygamberimize şey etmeseydi" diye durumu mazur göstermeye çalışan insan müsvettelerine bu olayı hatırlatmak isterim.


    (tatli cocuk - 7 Ocak 2015 21:11)

  • comment image

    üniversite de bulunan fransız öğrencilerden birinin mükemmel konuşmasıyla tüm gerçekliğini yalın bir biçimde anlattığı dergi...

    diyor ki kısaca, evet; islam peygamberiyle dalga geçiyordu ancak; herkesle ve her şeyle acımasız bir biçimde dalga geçiyordu bu dergi. bu tavrını hiç bir zaman benimsemedim - benimsemedik. fransanın da en önemli yayın ve mizah dergisi bu değil. fransız halkı islamla dalga geçilmesini benimseseydi herhalde trajı çok daha yüksek olurdu.

    buraya yapılan saldırı fransız yaşam biçimine, tarzına yapılmıştır.
    ben charlie hebdo'yum derken onların islamla dalga geçişlerine değil, fransadaki ayrımcı politikalara sonuna kadar karşı çıkışına sahip çıktığım için charlie hebdo'yum diyorum. eminim sayılarına göz atsanız siz de kendiniz için en azından bir doğru bulursunuz ama önemli olan bu da değil. önemli olan isteyenin istediğini söyleyebilmesidir. ve ben sonuna kadar buna sahip çıkıyorum dedi. o dakika aslında göz göze geldik; bir başka öğrenci kalktı ve konunun müslümanlıkla alakası olmadığını vs vs anlatarak bu gerçek islam değil konusuyla devam etti. haklıydı.

    ötekisi hristiyan dünyasına niye geliyorlar ki dedi.

    bir diğeri saldırıyı yapan bu iki teröristin fransa da doğup büyüdüğünü ve fransa da kabahat olduğunu söyledi. ki o da haklıydı. fransa devleti aile olamamıştı bu insanlara.

    fakat konu din minvalinde tartışılmaya devam ediyordu.

    içim sıkıldı onlarca öğrenci arasından yalnızca iki üç tanesi doğru düzgün cümlelerle konuya hakim bir şekilde anlatabiliyordu derdini.

    usulca kalktım ve herkesin ortak noktası din konusunda bir kaç kelime söyledim.
    ben dedim hiç birinizin dinine saygı duymuyorum.
    aksine sizin din diye bahsettiğiniz şeyden tiksiniyorum. charlie hebdo'da saygı duymak zorunda değildi. aynı şekilde aranızdaki müslümanlar da charlie hebdo'ya saygı duymak zorunda değil. saygısızlık onun söylediği saçmalıkları doğru kabul edip karşısında susmak değildir. saygısızlık onun karşısına geçip küfür etmektir. saygısızlık namaz kılan bir müslümanın namazını engellemektir. camii'nin içine gidip allah yoktur diye bağırmaktır.
    önce sizin saygı algınıza yönelik konuşayım. bu bile saçma; ama madem saygı karşısında susmak ve dediklerini yasakladıklarını anlayıp ona göre yaşamak;

    eğer saygı duymak zorunda olsaydı herkes, otopsi yapanları orta çağda günahkar ilan edip yaktıran kilisenin karşısında tıp asla ilerlemezdi.

    eğer saygı duymak zorunda olsaydık aynı şekilde otopsinin yasak olduğu islam da tıp gelişmez, hala büyülerle iyileştirmeye çalışıyor olurduk.

    ha evet kopya koyun dolly'yi hatırlıyor musunuz? islam ve hristiyan dünyası ilk defa bir araya gelmiş bunun çok büyük günah olduğunu söylemiştir.

    bakın o araştırma durdu; insan üzerinde yapılmadı - aslında yapıldı çok güzel bir gelişme ki bir kaç seneye kadar organ nakli ve doku nakillerinde inanılmaz olan şeyler başarılacak - ama dine kalsa bu günah bu yasaktı.
    şimdi soruyorum bu kadar araştırma- sırf - bazı şeyler tanrının işi diye durdurulmalı ve buna saygı duymalı mıyım.

    sınıf şaşkındı...

    çoğu müslüman sandığı bir insandan böyle bir şey beklemiyordu belli ki aslında çoğu müslüman olduğunu düşündüğü bir kişi karşısında abartılı bir saygı mı duyuyordu bilmem.

    şaşırdılar.

    başka bir hoca - dinleyici - ama sen türkiye'den değil misin diye sorduğunda durumun vahametini anladım.

    işte olay bu;

    özetle, kardeşim ben senin saçmalıklarına saygı duymak zorunda değilim. seni engellemem istediğine inan ama sen kalkıp hakim olduğun yerlerde zorla 5 vakit kendi inancına ait bir şeyi yayınlıyorsan; bir dergide üstelik senin topraklarında olmayan bir dergide yayınlanana ses etmeyeceksin.

    olan budur...


    (cyber rider - 13 Ocak 2015 16:07)

Yorum Kaynak Link : charlie hebdo