Süre                : 1 Saat 15 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Nisan 1944 Cumartesi, Yapım Yılı : 1944
Türü                : Döküman,Savaş
Ülke                : ABD,İngiltere
Yapımcı          :  British Service Units , U.S. Army Signal Corps
Yönetmen       : Frank Capra (IMDB), Hugh Stewart (IMDB), John Huston (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Anthony Veiller (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Leo Genn (IMDB), Burgess Meredith (IMDB)(ekşi), Bernard Miles (IMDB)(ekşi), Jacques Duchesne (IMDB), Harold Alexander (IMDB)(ekşi), Kenneth Anderson (IMDB), Omar N. Bradley (IMDB)(ekşi), Alan Brooke (IMDB)(ekşi), Winston Churchill (IMDB), Mark W. Clark (IMDB), Alan Cunningham (IMDB), Andrew Cunningham (IMDB), François Darlan (IMDB), Charles de Gaulle (IMDB), James Doolittle (IMDB), Dwight D. Eisenhower (IMDB), Henri Giraud (IMDB), Adolf Hitler (IMDB), Albert Kesselring (IMDB), Ernest J. King (IMDB), William D. Leahy (IMDB), George C. Marshall (IMDB), Bernard L. Montgomery (IMDB), Louis Mountbatten (IMDB), George S. Patton (IMDB), Charles Portal (IMDB), Philippe Pétain (IMDB), Erwin Rommel (IMDB), Franklin D. Roosevelt (IMDB), Walter Bedell Smith (IMDB), Carl Spaatz (IMDB), Arthur Tedder (IMDB)

Tunisian Victory (~ Victoire de Tunisie) ' Filminin Konusu :
Tunisian Victory is a movie starring Leo Genn, Burgess Meredith, and Bernard Miles. Documentary made by the U.S. Army Signal Corps.


  • "içeriğin kısıtlı olması kötülemek için geçerli bir sebep değil çünkü netflix'ten insanların beklentisi içerik değil çay, kahve, bulaşıkları yıkaması vb. te allahım."




Facebook Yorumları
  • comment image

    akk vb gibi tartışmalar yersiz. çünkü tivibu veya superonline tv aynı modem üzercide bile olsa diğer internetten bağımsız bir kota kullanıyor. yani zaten akk'yi etkilemiyor (bir "acaba" ekleyeyim. sol'da böyle. bu yüzden ttnet'te de böyledir diye düşünüyorum-mesaj geldi ttnet’te de böyleymiş.)
    netflix abd'de ciddi bir streaming verisi tüketiyor youtube ile birlikte. bu yüzden şirketler (isp) ve netflix arasında ciddi "savaşlar" dönüyor. şirketler net neutrality'yi dayatmak (sansürle birlikte) istiyor. netflix ise bunun kendisi ve kullanıcısı için zararını biliyor.
    (bkz: #49450831)

    yalnız netflix and chill kalıbı yerine bizde neler yazılacak merak etmiyor da değilm.

    ayrıca emin olun abd'deki kadar "patlamayacaktır."
    şöyle düşünün.... bu seçimde chp'nin iktidar olacağını sanıyorduk şu sözlükten kafamızı kaldırmadığımız için. şimdi burada da torrentten, dizimag'dan kafasını kaldırmayan adam "whoa!" (!) diye atlayacak. ama konyadaki arka camında tuğra olan arabalı adam "netflix ne lan" diye atv (hd) seyretmeye devam edecek.
    unutmayın ki türkiye'den bir tnt geldi, geçti. üstelik bedava olduğu halde!

    firuz nn hakkında dedi ki : isp'ler net neutrality'i kaldırmak istiyor. net neutrality sayesinde kimden geldiği yahut kimden istendiğinden bağımsız olarak her bir veri isteği aynı biçimde işlem görüyor (kağıt üstünde, tabii). kaldırıldığı takdirde, netflix'in başı belaya girecek.

    ben nn hakkında çok bilgiye sahip olmasam da sopa ve nn ile zaten sansür, kısıtlamalar ve "halkın lehine olmayan" bir çok uygulama getirilmeye çalışılıyor veya getiriliyor. bunu vurgulamak istemişim. (ki yazdığımı okuyunca benzer bir şeyler yazmışım yukarıda da) yani bir şirket diğerinin önünü kesebilecekse bunu yapmaktan çekinimiyor. yeter ki kendi daha çok kazansın. halk da umurunda değil, karşı şirket de.

    sanırım ben aklıma ilk geleni yazdığım için bazı şeyleri tam yansıtamadım kafamdaki.
    zombieg diyor ki: "servis saglayicilari (comcast, time warner) net neutrality'yi dayatmak degil ortadan kaldirmak icin mucadele veriyor. net neutrality'yi savunan internet uzerinden veri aktaran netflix gibi firmalar. orada kucuk bir anlam kaymasi olmus gibi geldi"

    benim açıklamam ise: aslında ben daha çok akk temelinde "regülasyon getirilmeye çalışılması"nda dikkat çekmek istedim. o yüzden öyle bir anlam kayması var aslında. amacım nn veya sopa kime yarar'dan çok öyle veya böyle birileri regülasyon getirip bazı şirket veya halkın zararına olacak yasalar çıkarıyor, çıkarmaya çalışıyor. sonuç olarak hiç bir zaman halkıın yararına bir şey yapılmıyor. ya sansür amaçlı ya daha çok kâr amaçlı yasalar. başka bir şey değil....

    yani internet ilk çıktığı zaman gibi özgür değil. artık kaptalizmin para kazanacağı bir kaynak. bu nedenle de (içinde her türlü içerki olması yüzünden de) hem sansür hem de internetin içindeki paradan nemalanmak için bir savaş var. bu savaştan ise zarar eden her zamanki gibi halk.


    (ben smyrna - 8 Aralık 2015 15:02)

  • comment image

    biliyordum çeviriyoruz ayağına yatacaklarını, bilhassa yazmayayım dedim, hemmen damladı bir tanesi.

    yavrum evladım, ben çevrilmesini beklemek zorunda mıyım? süper ingilizcem var diyelim ki. yayınla tüm sezonları, sonra da peyderpey çevir, engel ne?

    engel şu: drm denen çağ dışı illet. region'lara göre yapılan pazarlıklar, sineğin yağını çıkartmalar. şimdi uyanık netflix efendi elini fazlaca cebine atmadan, şark kurnazı sultanahmet esnafını aratacak biçimde amerika'yla aynı fiyatı dayıyor, ama sana içeriğin 10'da birini sunuyor. "sen hayırdır?" diyenlere de yerelleştiriyorum ayağı çekiyor. kusura bakmayın, ye-mez-ler.


    (kryptos - 22 Eylül 2016 13:20)

  • comment image

    içeriğin kısıtlı olması kötülemek için geçerli bir sebep değil çünkü netflix'ten insanların beklentisi içerik değil çay, kahve, bulaşıkları yıkaması vb. te allahım.


    (johnmalkow - 24 Eylül 2016 10:12)

  • comment image

    hala "bu film niye var?" diyerek eleştiriliyor.
    sana ne kardeşim neden varsa var. izleyeni var demek ki, sana ne? sen eleştireceksen bu neden yok diye eleştir. koskoca platform senin film zevkine göre şekillenecek sanki amk.

    edit: 20 liranıza kıyıp abone olun bence şuna. türk abone sayısı arttıkça yerli yapımlara başlayacaklar ve bizim artık yerin dibine batmış dizi kalitemiz böylece epey yükselecek. 180 dakikalık türk dizilerini, dünya standardına getirmenin yolu netflix'in türk şirketlere dizi yaptırması. bir sinema-dizi sektörü çalışanı olarak, sektörün kurtarıcısı olarak görüyorum netflixi.


    (s e ff a f - 26 Eylül 2016 00:53)

  • comment image

    pazarlama - hedef kitle raporlarının berbatligi sonucu piyasayı tam anlayamamışlar bence. bize ne türkçe dublajdan. standart vatandas zaten normal tv izliyor. bunu görememek icin baya saf olmak lazım. senin hedef kitlen genç kitle ve genç kitle yıllardır dublajli degil altyazili film izliyor. ne ugrasiyorsun dublajla allah aşkına. adam gibi icerik olusturmazlarsa gercekten de hiç uyeleri kalmaz. essek yukuyle odedikleri maaslari da naparlar artik bilmiyorum.


    (kurtkonig - 29 Ağustos 2017 10:04)

  • comment image

    netflix türkiye yöneticisi arkadaşlar burayı okuyor ise;

    dublajlı dandik içerik değil, altyazılı düzgün içerik istiyoruz.
    sansür, flulaştırma falan istemiyoruz.
    bunları yapacak iseniz zaten izlemediğimiz tv kanallarından farkınız yok.
    benzemeye çalıştığınız tv kanallarını izleyenler para verip de size abone olmaz.
    ya hitap etmeniz gereken kitleye göre iş yapın ya da dükkanı kapatıp gidin, çünkü böyle devam ederseniz batacaksınız.

    yoksa biz torrent ile işimizi görürüz, lakin beleş izleyeceğiz diye bir kaygımız yok, adam gibi sansürsüz altyazılı içerik koyun parasını verip izleyelim. dublaj iğrenç, tiksinç ben ve benim şahsımda esas hedef kitleniz için.

    bu yazıyı o kalın kafalı yöneticilerinize okutun.

    edit: şahsen dublaj istememenin asıl sebebi dublaj ciddi maliyetler getirdiği için içeriğin zayıf kalmasıdır. yoksa bana ne yapsınlar dublajı, ben yine orjinal dilinde altyazılı izlerim. bu arada bu kadar favlanmasına da şaşırdım, ne kadar çok bu konuda dertli insan varmış.


    (karizmatik bir nick olsun - 29 Ağustos 2017 10:13)

  • comment image

    başlığı çöpe dönüşmüş olan oluşum. gerçi sözlük çöpe dönmüş ben kime ne diyorum. anlamıyorum sizi, insanlar buraya bilgi edinmek, fikir paylaşmak için geliyor, karar vermek için geliyor. herif gelmiş bir yıldır kullanıyorum yazmış, eee abi? ne yapalım yıl dönümünü mu kutlayalım ne yapalım amk.


    (yapici - 4 Ekim 2018 14:41)

  • comment image

    netflix “orijinal” yani netflix yapımı olan house of cards 6.sezonunu aralık ayında yayına sokacaklarmış türkiye’de.

    ekşi sözlük reklamlarından öğreniyoruz ki house of cards 6.sezonunun yayın haklarını digiturk almış, “şimdi ve sadece bizde” diye övüne övüne reklam yapıyorlar.

    şimdi netflix’in bu yaptığı rezillik ve müşteriyi adam yerine koymaması değil de nedir? hadi better call saul gibi netflix yapımı olmayan dizilerin güncel bölümlerini çok geç yayına eklersiniz, yine bir nebze anlaşılır. ama öz ve öz kendi yapımını kendi platformunda yayına sokmak yerine pazarında bulunduğun o ülkedeki rakibine satıp 1 ay geç yayına sokuyorsan bu türk müşterilerini alanen aşağılamak anlamına gelir.


    (siyah giyen adam - 3 Kasım 2018 02:34)

  • comment image

    kendileri belirtmese de tercüman olmak için şu özellikleri barındırmanız gereken şirkettir:
    google translatte i ileri seviyede kullanmak,
    gerizekalı olmak,
    yaptığı işi siklemeyen biri olmak,
    özensiz iş yapmak,
    yaptığı işi götüyle yapmak.

    edit: anlatmaya gerek yok görüyorsunuz. salak herif gördüğünü bile çeviremiyor.


    (kissofh3ll - 21 Ocak 2019 07:39)

  • comment image

    arkadaş anlamıyorum nasıl 1 ayda içerik bulamayacak kadar bitirebiliyorsunuz her şeyi. bu kadar mı boşsunuz lan. tüm gün evde oturup dizi mi izliyorsunuz. çıkın şu mağaranızdan da dış dünyaya merhaba deyin.


    (teslaninmanyetigi - 31 Ocak 2019 20:06)

Yorum Kaynak Link : netflix türkiye