Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Mart 1975 Çarşamba, Yapım Yılı : 1975
Türü                : Döküman
Taglar             : Dolandırıcılık,ressam,cigar,biyografi yazarı,Ibiza
Ülke                : Fransa,İran,Batı Almanya
Yapımcı          :  Les Films de l'Astrophore , SACI , Janus Film und Fernsehen
Yönetmen       : Orson Welles (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Orson Welles (IMDB)(ekşi),Oja Kodar (IMDB)
Oyuncular      : Orson Welles (IMDB)(ekşi), Joseph Cotten (IMDB), Paul Stewart (IMDB), Peter Bogdanovich (IMDB)(ekşi), Jean-Pierre Aumont (IMDB)(ekşi), Laurence Harvey (IMDB)(ekşi)

F for Fake (~ About Fakes) ' Filminin Konusu :
F for Fake is a movie starring Orson Welles, Oja Kodar, and François Reichenbach. A documentary about fraud and fakery.


  • "maalesef şapka çıkaramadığım belgesel, hep hadi şimdi über bi şeyler olsun diye bekledim olmadı, şu resim sanatının ruhuna hiç giremediğimden midir nedir bilmiyorum?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    tokatla ilgili bir filmde tokat yemeyi bekliyon. lan kesin bi pislik var diyon. ben yani öyle izledim. çünkü alışmışız şindilerde. cavırın donuzu en dandik filminde bilem ters köşe yapıyoru izleyiciye. ama diyon ki sen: la olm 70'lerden bir eser bu. hemi de belgesel. orson welles'in dede haline bakıyon sonra. hassiktir lan tombalak diyon. bu adamın içi geçmiş. beni tokatlayamaz. ben kül yutmam diyon. artı zaten gayet açık seçik bir film. ama yo ahpab. döğammınıza koyuyor da atıyor son 20 dakkada. yalan mı? ağzınıza verip kulaklarınızı oynatıyor. hepinizin. di mi? sadece sen değil. bütün izleyen herkesi bağırtıyor lan adam. 60 yaşında çekmiş o filmi. ayakta sikertiyor belanızı. ne sandın? senden benden daha zeki o adam. ne kadar etkilendiğimi umarım biraz anlamışındır. yaşlanmaktan korkmuyom artık. korkmuyom eğer orson gibi dedeleşçeksem. çünkü resmen sikip atan bir film bu film. azık da eğer resme falan meraklıysan. güzel sanatları seviyorsan. güzel buluyorsan güzel sanatları. ya da oja kodar'ı. görüp de o karıyı beğendiysen. sevişmek istiyorsan mesela onla. işte o gün ayılıyon da bayılıyon. artı çok eğlenceli. ve çok sürükleyici. ve de komik. ve graund breakings sinema dili. daha da ne diyem sana? izlesene. tonbaç. bir daha bir daha diye haykıracaksın. ayrıca kim lan bu yaşlı osuruk diye burun kıvırdığın o orson welles o yıllarda oja kodar'ı götürüyormuş. senin gibi nicesini cekket düğmesi gibi ilikler yani. saygı duycaksınız, şapka çıkartacaksınız şapka! en iyi belgesel bu belgesel.


    (trip - 18 Kasım 2008 22:05)

  • comment image

    maalesef şapka çıkaramadığım belgesel, hep hadi şimdi über bi şeyler olsun diye bekledim olmadı, şu resim sanatının ruhuna hiç giremediğimden midir nedir bilmiyorum?


    (upsskirt - 23 Mart 2014 15:05)

  • comment image

    eski filmleri, yani sinemanın şahlandığı dönemleri çok seviyorum. çünkü bu dönemde çekilen filmler insanların inanması gereken kurgulara sahip değiller. seyirciyi inandırmak kimse kılını kıpırdatmıyor. bu filmde de sevgili amcamız diyor ki, size gerçekleri anlatacağıma söz veriyorum. ancak bu sözü bir sihirbaz, onun deyimi ile şarlatan veriyor. ve bizi asla kandırmıyor. ama gene de inanıyoruz. ibiza, picasso, sanat simsarları derken arada kayboluyoruz ama orsencığım bizi yakalıyor. yönetmen düşünceleri ile manipüle etmiyor, kitaplardan, ressamlardan bahsediyor. araya gerçekten aktörler ve yalandan oyuncular koyuyor. işte bu yüzden bu adam hala adı geçen bir yönetmen. sahtekarlığını gerçek kılabiliyor. belki de gerçek ama sahtekar? bu bölümü için de ben bir film çekeceğim. sonra da ''önceki filmim hakkında bir film'' ile gerçeği açığa kavuşturacağım. sonra da''aslında ne çektim?'' diye üçlememi tamamlayacağım.


    (yuzmebilmeyenamasipidiksipidikyuzenbalik - 11 Şubat 2015 01:12)

  • comment image

    şimdiye kadar izlediğim en cool film belki de orson wellesin son filmlerinden olduğu içindir. falsification üzerine bir belgesel diyebiliriz.. ya da bir question mark.. ibiza ve picasso sekansları bir nargile dumanı gibi insanı sarıyor.. 1974 deki san sebastian film festivalinde ilk gösterim heyecanı hala ayakta duruyor


    (jackiebagaj - 23 Haziran 2005 12:30)

  • comment image

    tahrif, düzmece ve sahtekarlık ile ilgili orson welles belgeseli. ibiza'ya yerleşmiş ve matisse'den picasso'ya hemen herkesin işlerini neredeyse kusursuz taklit eden ve birçok sanat uzmanını dolandırmış bir cicim ile onun biyografisini yazan ancak howard hughes hakkında yazdığı biyografinin bir yerinden uydurduğu factlerle ortaya çıktığını anladığımız yazarın hikayesi. welles'in kendisi zaten h g wells'in war of the worlds'ünü bir radyo tiyatrosundan öte icra ettiği 1938 yılından beri bu klana dahil olmaktan hınzır bir mutluluk duyuyor gibi. hele hele 60. dakikasından sonra bir oja kodar ve pablo picassohikayesi var ki, anlatıldığı takdirde spoiler olur. anlatmayayım.

    orson welles bizzat olayları anlatırken küçük prens pelerini ve eldivenleri içinde, bir ara bir kayaya çöküp "durun size rudyard kipling'den pek sevdiğim bir şiiri nakledeyim" dedikten hemen sonra, bir an için "i know what it is to be young.." isimli eseri de nakledecek sıkıntısıyla gözlerimi yumup battaniye altına kaçtım ama korktuğum olmadı. leziz bir eğlencelik diyerek kendisine beş yıldız veriyorum. bir de pelerinimle şu siteyi işaret etmekten imtina etmiyorum:

    http://www.earthstation1.com/…f_the_worlds.ram.html

    kişisel not: iki çiğköfte arası bu filmi ballandıran ve edinmemi sağlayan argheek'e teşekkür ederim.


    (sekizbucuk - 15 Eylül 2005 12:22)

Yorum Kaynak Link : verites et mensonges